Harput
Harput, Elazığ'da bulunan bir antik kenttir. M.Ö. 20. yüzyıldan kalıntılar bulunmaktadır. Antik Harput yerleşim alanı, bir açık hava müzesi gibidir. Müzesi, kalesi, camileri, kilisesi ve Buzluk Mağarasıyla günümüzde bir turizm merkezidir.
Tarihçe
Harput'ta ilk yerleşim M.Ö. 2000 yıllarında Hurriler tarafından inşa edilen Harput Kalesi çevresinde başlamıştır. Kale etrafında başlayan bu yerleşimler artınca şehir etrafı surlarla çevrilerek korunma sağlanmıştır. Hurriler'den sonra bölge Hitit hakimiyeti altına girmiştir. Çok uzun sürmeyen Hitit hakimiyetinden sonra M.Ö. 9. yüzyıldan itibaren Doğu Anadolu'da devlet kuran Urartular Harput'da uzun süre hüküm sürmüştür.
Harput ve çevresi, 1085 yılında Türklerin eline geçmiştir. Bundan sonra İlhanlıların, Dulkadiroğullarının, Akkoyunluların, Safevilerin eline geçmiş ve 1516 yılında Çaldıran Savaşı'ndan sonra Osmanlı Ordusu tarafından fethedilmiştir.
1906 yılında Osmanlının en son yaptığı nüfus sayımına göre Harput'un merkez nüfusu 15.000, bunun 9000 kişilik kısmı müslüman çoğunlukla Türk, 6000 kişi gayrimüslim çoğunlukla Ermenilerden oluşmaktaydı. 1915 tehcirinden sonra Ermenilerin tamamına yakını çoğunlukla Suriye'ye (Halep çevresine) gönderilmiştir. Tehcirden evvel ise göçler daha çok Amerika Birleşik Devletleri'ne olmaktaydı.
Etimoloji
Surguroğlu; Harput adının kökeninin "Har-pu-ta-va-nas" veya "Har-pu-ta-aş" kelimelerinden türediğini, bu kelimelerin ise "Ga-ar-ba-ta" veya "Har-pu-ta-aş" adlı bir tanrı/tanrıça veya lider adından gelme olabileceğini belirtirse de, bu isimlerin nerede yer aldığını ve hangi kültüre ait olduğunu belirtmez. Bütün bu açıklamaların aksine Nurettin Ardıçoğlu, Harput'un en eski adının "Carcathiocerta" olduğunu belirtirken; "Carcath=şehir", "Certa=kale" anlamlarını koyarak, Carcathiocerta / Karkathiokerta adının "Şehir kale" anlamına geldiğini söylemektedir.
Net ve bilimsel olmayan bu isim kökeni açıklamaları ile birlikte, tarihsel gelişim sürecinde Harput kenti; çeşitli kaynaklarda Hartabert / Hartabird / Khartabirf, Haratparat, Hısn-ı Ziyad / Hisn Ziyad / Hısn Zait / Hesna de Ziyad, Zaid / Zait, Ziata Castellum, Karkathioker-ta/Carcathiocerta, Hasan Ziyad, Kharpot/ Kharpote/ Kharpeta/ Karpata", Quartapiert/Quart-Piere, Harputaş, Kharpert/ Kharberd/ Karbed/ Harberd/ Garpert/ Harbert/ Hoiberd, Harpote, Kharput/Karput, Hayr al-buyut, Harputauanas, Harpurt/Harpurd, Hartpirt/ Hargirt/ Harbit/ Harbirt/ Harbid/ Harbut, Herburt/ Herbrut/ Herput/ Herprut, Handzit/Hinzit, Ilüsnüziyad gibi adlarla anılmıştı.
Bu isimlerin pek çoğu birbirine benzer. Özellikle "Har", "Her" veya "Khar" kökenli isimler, tek grupta bir araya gelebilir. Hatta biraz zorlamayla "Quar" köklü isimleri de bu gruba eklemek mümkündür. "Hısn-ı Ziyat/ziyad" ve "Ziata Castellum" isimlerindeki "Ziyat/ziyad/ziata" kelimeleri, "kale" anlamına gelen "Castellum" ve "Hısn" kelimeleri ile birleşerek, "Ziyad kalesi" anlamında kullanılmıştır. Üç kaynakta rastlanılan "Hasan Ziyad" ismi ise, olasılıkla "Hısn-ı ziyad" dan bozularak kullanılmış olmalıdır.
Bütün bu isimler dışında olup, en farklı isimleri oluşturan "Carcathiocerta / karkathiokerta", Sophane bölgesinde bir kent adı olarak anılsa da"; bunu kanıtlayacak verilerimiz yoktur. "Hayr al-buyut" ve "Handzît/Hinzit" isimlerinin kökeni anlaşılamamıştır. "Hüsnü ziyad" adı ise, Muaviye Döneminde Harput'ta valilik yapan "İbni Ziyad"a bağlanmaktaysa da, konuya ilişkin net bilgi bulunmamaktadır.
İklim
Harput' da karasal iklim egemen olup, kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçmektedir. Rakımı sebebiyle, ovada bulunan Elazığ merkezine nispeten daha soğuktur.
Ulaşım
Harput'a karayolu ile her yerden rahat ulaşım sağlanır. Elazığ Belediyesi saat başı otobüs seferleri düzenlemektedir. Demiryolu ulaşımı da mevcuttur. Yöreye en yakın havalimanı Elazığ Havalimanıdır. Elazığ - Bingöl Karayolu 8. km'sinde yer almaktadır. Ulaşım Havaş Servisleri ile özel taksilerle sağlanmaktadır.
Turistik yerler
- Harput Kalesi (Süt Kalesi)
- Ulu Camii
- Kurşunlu Camii
- Alacalı Camii
- Ağa Camii
- Meryem Ana Kilisesi
- Buzluk Mağarası
Müzeler
Harput Müzesi
Müzede Elazığ ve Harput civarında bulunan tarihi eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında kitabeler, İçme Höyüğü buluntuları ve çeşitli etnoğrafik eserler yer almaktadır. (Nisan 2003'ta kapatılmış olup 2008 yılı itibariyle halen kapalıdır. Son zamanlarda tamamen yıkılması gündemdedir.)
Şefik Gül Kültür Evi
Elazığlı işadamı Şefik Gül'ün kendi adına yaptırdığı Şefik Gül Kültür Evi, Ulu Caminin bitişiğinde halkın ziyaretine ücretsiz olarak açık tutulmaktadır.
Harput Konağı
Son yıllarda vücuda getirelen yapılardandır. Butik Otel, lokanta, şark köşelerinden oluşmaktadır. Yörenin kültürünü yansıtması açısından önemlidir.
Yöre mutfağı
Elazığ-Harput mutfağı yörenin özelliklerine bağlı olarak çok büyük çeşitlilik ve zenginlik gösterir. İlin kendine has ve kendi ismiyle anılan pek çok yemeği vardır. Bu yemekler Türkiye'nin birçok yöresinde Elazığ yemeği olarak yapılmaktadır. Kellecoş, İşgene, Harput köfte, içli köfte, taş ekmeği, peynirli ekmek (peynir ve şeker), patile, fodula, gömme, ufalama, sırrın, keşkek, tahana, orcik, dut pekmezi, tulum peyniri, şavak peyniri, söğürtme, ışkın, pirpirim, Heside, Gaygana, Pestilli Yumurta, çiğ köfte, Dolangel, Kalbur Hurması, dilber dudağı, Elazığ'a has yemek ve tatlılara örnek olarak verilebilir.
Yöreye ait üzüm ve cevizden yapılan orcik ve pestil, tulum peyniri, dut unu, çedene kahvesi veya lezzetli buzbağ şaraplarından, el sanatları ürünleri, iğne oyaları, yerel halılar, kilimler, bakır ve yemenilere.
Folklor
Zengin bir folklor çeşitliliğine sahiptir
Türkiye'de en çok bilinen çayda çıra oyunu mumla oynanan Elazığ iline has bir oyundur. Bu oyun Dünya da "mumlu dans " olarak tanınır. Ayrıca Elazığ halayı, temirağa, avreş, nure, keçike, ağır halay, delilo... yine Elazığ'a has oyunlardır. "Dil Folkloru Açısından Harput Ağzı" adında yayınlanmış bilimsel bir kitabı bulunan ünlü folklor araştırmacısı ve müzik sanatçısı Fatih Kısaparmak da, aslen Harputludur.
Harputlu ünlüler
- Karekin Deveciyan (1867 - 1964), Ermeni araştırmacı
- Sahag II. Khabayan
- Şahan Natali (1884 - 1983), siyasetçi ve yazar
- Fuat Sanac, Avusturya İslam Cemaati eski başkanı
- Ashour Yousef, Profesör ve gazeteci
- Ömer Naimi Barım (d. 1933), devlet adamı ve siyasetçi
- Reşat İzbırak (1911 – 1998), coğrafyacı
- Ahmet Kabaklı (1924 - 2001), gazeteci ve yazar
- Necmi Onur (1925 - 1992) gazeteci, yazar
- Metin Sözen (d. 1936) mimar ve akademisyen
- Mehmet Şevki Yazman (1896 - 1974), siyasetçi ve asker
- Şemsettin Ünlü (d. 1928), şair, roman yazarı ve çevirmen
- Hamdi Suat Aknar, (1873 - 1936), Türkiye'de patolojinin kurucusu
Dış bağlantılar
|