Fuat Umay
Mehmet Fuat Umay | |
---|---|
Mehmet Fuat Umay (1920) | |
Doğum |
24 Şubat 1885 Kırkkilise, Osmanlı Devleti |
Ölüm |
1 Temmuz 1963 (78 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Alma mater |
Edirne Lisesi İstanbul Tıp Fakültesi |
Meslek | Milletvekili |
Ödüller |
Mehmet Fuat Umay, (24 Şubat 1885, Kırkkilise - 1 Temmuz 1963, İstanbul), Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucusu, TBMM 1. Dönem'nde Bolu, 2. Dönem'den 8. Dönem'e kadar (1920-1950) Kırklareli milletvekilliği yapmış hekim, hizmet ve siyaset adamıdır.
Yaşamı
24 Şubat 1885'te Kırklareli'nde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kırklareli'nde, liseyi Edirne Lisesi'nde okumuş, 1910 yılında ise İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. İlk görev yeri olan Tırnovacık kazası belediye tabipliği görevine 2 Temmuz 1910 tarihinde başlamıştır. Balkan Savaşı sırasında bölgedeki askeri hastanede görev yapmıştır. Harp sonrası 28 Ağustos 1913'te Kırklareli belediye tabipliğine getirildi. Burada Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu; etfal Arapça'da çocuklar demektir, tıfılın çoğuludur) Kırklareli Şubesinin ve Müdâfaa-i Milliye Cemiyeti'nin kuruluşlarında görev aldı. Daha sonra Bolu hükümet tabipliğine atandı. 1920-1923 döneminde Milli Mücadele'ye katılarak TBMM'de Bolu milletvekili, 1923-1950 dönemlerinde Kırklareli milletvekili olarak görev yaptı. Soyadı Kanunu ile, Türk çocuklarına verdiği hizmetten dolayı, Türk mitolojisinde çocukların koruyucu ruhu "Umay"'a atfen, Atatürk tarafından kendisine bu soyadı verildi.
Dr. Fuat Umay, 30 Haziran 1921 tarihinde kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer almış ve uzun süre genel başkanlık yapmıştır. Dr. Fuat Bey, Bolu milletvekilliği sırasında Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne gelir getirici birçok çalışmanın adımını atmıştır. Bolu milletvekili Dr. Fuat, Tunalı Hilmi Bey, Üsküdar milletvekili Neşet, İzmir milletvekili Yunus Nadi, Sivas milletvekili Vasıf, Karahisar-ı Sahib (Afyon) milletvekili Ali Çetinkaya, 4 Şubat 1922 tarihinde Meclis'e bir teklifte bulunarak; PTT Müdüriyet-i Umumiyesinin mektup zarfı, kartlar ve kartpostallarına birer kuruş zam yapılarak gelirinin Himaye-i Etfal Cemiyetine bırakılmasını istemişlerdir. Teklif encümende reddedilmiş, daha sonra söz alan Mersin milletvekili Selahattin Bey'in kanuna gerek olmadığı, konunun tavsiye kararı ile çözümlenebileceğini belirtmesi üzerine, Posta ve Telgraf Müdüriyet-i Umumiyesine tebliğ edilmiştir.
Dr. Fuat Umay, siyasi yaşamı sırasında Himaye-i Etfal Cemiyetine gelir getirmesi amacıyla, Meclis'e birçok teklif getirmiştir. Bunlardan başlıcaları şunlardır;
- Himaye-i Etfal Cemiyetinin Posta Ücretlerinden Muaf Tutulması Hakkındaki Teklif: 1926'da yasalaşarak yürürlüğe girdi.
- Ankara Şengül Hamamı Caddesindeki Bir Arsanın Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne Bırakılması Hakkındaki Teklif: Dr. Fuat Bey ve doksan altı arkadaşının verdiği teklifle, devlete ait Numune Mektepleri karşısındaki (SHÇEK Genel Müdürlüğü'nün şu andaki yeri) beşbin metre karelik arsanın Himaye-i Etfal Cemiyetine bağışlanması 3 Mart 1925 tarihinde yasalaşarak yürürlüğe girdi.
- Himaye-i Etfal Cemiyetinin Damga Vergisinden Muaf Tutulması Hakkındaki Teklif: 1926'da Yasalaşarak yürürlüğe girdi.
- Himaye-i Etfal Cemiyetinin Gelirlerini Arttırmak Maksadıyla Para İle İşleyen Otomatik Makinaların İmtiyazının Alınması Hakkındaki Teklif: Yasalaşarak yürürlüğe girdi.
- 23 Nisan Çocuk Bayramı Münasebeti İle Şefkat Pulu Kullanılması Hakkındaki Teklif; Dr. Fuat Bey ve 9 arkadaşı 9 Nisan 1932 tarihinde Meclis Başkanlığına teklifte bulunarak, 20-30 Nisan tarihleri arasında mektup ve telgraflara "Çocuk Şefkat Pulu" yapıştırılmasını istedi. 11 Nisan 1932'de kabul edilen yasa ile uygulama yürürlüğe girdi.
Fuat Beyin, Amerika'da Türkler ve Gördüklerim (1927), Seçmenlerimle Başbaşa (1950) isimli iki kitabı bulunmaktadır.
Dr. Fuat Umay 1950 yılında seçimleri kaybetmesi üzerine siyasi hayattan çekilmiş, 1963 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
Dr. Fuat Umay'ın ABD gezisi
Dr. Fuat Bey, Himaye-i Etfal'e gelir sağlamak amacıyla çeşitli çabalar içerisine girmiştir. Yurt içindeki bağış çalışmalarının yeterli görülmemesi üzerine özellikle ABD'de yaşayan Türk vatandaşlarına ulaşma çabaları başlatmıştır. Dr. Fuat Bey, Gelibolu milletvekili Celal Nuri İleri'den adres alarak Washington'da Türklere imamlık yapan Mehmet Ali Efendi'ye ulaşır. Yazışmalar sonunda Türk Teavün Cemiyeti'ne ulaşılır. Cemiyet New York ve Detroit'te toplantı yaparak 120.000 dolar bağış toplayarak Himaye-i Etfal Cemiyetine gönderir.
Türk vatandaşlarının gönüllü katkılarının yoğunluğu üzerine Ankara'dan bir temsilcinin davet edilmesi düşünülür. Konuyla ilgili çalışmaları Sabiha Sertel Roman Gibi isimli eserinde şöyle kaleme almıştır:
"New York'a döndükten sonra yönetim kurulunun toplantısında, Ankara'dan birinin Amerika'ya çağrılmasını konuştuk. Ateşin içinden gelen bir kimse çok faydalı olacaktı. Bu düşüncemizi Ankara Himaye-i Etfal Cemiyetine bildirdik. Ankara Merkez Komitesi, cemiyet başkanı Doktor Fuat Bey'i göndermeyi kararlaştırmıştı. Fuat Bey Gülcemal vapuru ile geldi. Bu, Amerika'ya gelen ilk Türk vapuru idi. Vapuru karşılamak için bütün teşkilatlardan delegeler gelmişlerdi. Gülcemal'in New York limanına gelmesi de önemli bir olay oldu. Vapurda dalgalanan bayrağı görmek için yalnız Türkler değil, Türkiye'den gelmiş Rum, Ermeni, Yahudi, bütün Türk uyrukları gelmişlerdi. Kalabalığın içinde hüngür hüngür ağlayanlar vardı. Fuat Bey'in geldiği gün Astoria Oteli'nin salonunda yaptığımız toplantıda müsamerenin programını hazırladık. Fuat Bey'in gezeceği şehirleri kararlaştırdık. Fuat Bey'in yapacağı gezilere benim mihmandarlık ve tercümanlık etmemi uygun gördüler. New York'ta ilk toplantı, kiraladığımız büyük bir salonda yapıldı. Fuat Bey memleketin acıklı durumunu anlattı. Ben hislere hitap eden bir konuşma yaptım. Şiirler okundu. Halk arasında ağlayanların hıçkırıkları duyuluyordu. Konuşmalar sonunda yardım faslı açıldı. Masanın üstü yığın yığın dolarlarla doldu. Kalabalığın arasından orta yaşlı, orta boylu, kalın siyah kaşlı, bıyıkları kulak deliklerine değen bir adam ağır ağır masaya yaklaştı. Bu, Kürt Yusuf Gülabi Çavuştu önce Fuat Bey'in elini öptü: "Siz bana toprağımın, köyümün kokusunu getirdiniz. Sağ olun, varolun. Aç sürünen çocuklar arasında benim de evlatlarım var her hal. Yirmi yedi senedir Amerika'da çalışıyorum. Madenlerde işçilik ettim. Otomobil fabrikalarında, Kuzeyde, Fruit Company'nin (meyve kumpanyası) meyve bahçelerinde çalıştım. Garajlarda, parklarda yattım. 10.000 dolar birikmiş param var. Artık memlekete dönmeye karar verdim. Bütün paramı size veriyorum. Bana yalnız bir vapur bileti alın. Ve orada bir iş bulmama yardım edin. İşte altın saatim. İşte altın kemerim. Yurduma helal olsun." Herkes ağlıyordu. Toplanan para 100.000 doların üstündeydi...
Amerika'daki bu çalışmalar sonunda, memlekete gönderilen paranın miktarı bir milyon Türk lirasının üstündeydi. Ankara'da Çocuk Esirgeme Kurumu'nun meydana getirdiği ilk çocuk sarayları, bakımevleri, hastane, çocuk yuvaları Amerika'daki işçilerin gönderdikleri paralarla kuruldu. Fakat Yusuf Gülabi Çavuş'a iş bulunmadı. Çocukların yataklarının başucuna işçilerin fotoğrafları asılmadı."
21 Mart 1923 tarihinde Büyük Millet Meclisi'nin oluru ile 5 ay süre ile ABD seyahatine izin verilen Dr. Fuad Bey, buradaki izlenimlerini Amerika'da Türkler isimli kitabında anlatmıştır. Dr. Fuat Bey 8 Nisan - 3 Haziran tarihleri arasında ABD'yi bir baştan bir başa dolaşarak yardım toplamıştır. Himaye-i Etfal'e yardım toplantıları New York, Lawrence, Peabody, Providence, Wooster, Buffalo, Pittsburgh, Petkiran, Clairton, Wellston, Youngstown, Canton, Akron, Cleveland, Washington, Detroit, Chicago, Philadelphia şehirlerinde gerçekleştirilmiştir. Toplantılar sonunda 85.072 dolar yardım toplanmıştır. Suriyelilerin yardımları ve miktarları tespit edilemeyen yardımların toplamıyla bu sayı Sabiha Sertel'in belirttiği gibi yüz bin dolara yaklaşmıştır. Dr Fuat Bey yardımlarda sürekliliği sağlamak amacıyla, Türk Teavün Cemiyeti yetkililerine Himaye-i Etfal Cemiyetinin şubelerini açma teklifini getirdi. Teklifin olumlu karşılanması üzerine 15 Nisan 1923 tarihinde Himaye-i Etfal Cemiyetinin Merkezi New York'ta açıldı.
Kaynakça
- Turgay Çavuşoğlu Çocuk Esirgeme Kurumu
|