Johan van Oldenbarnevelt
Johan van Oldenbarnevelt (d. 14 Eylül 1547, Amersfoort, İspanyol Hollandası - ö. 13 Mayıs 1619, Lahey), I. Willem'den (Sessiz Willem) sonra bağımsız Felemenk Cumhuriyeti'nin ikinci kurucusudur.
Yaşamı
Louvain, Bourges, Heidelberg ve bir olasılıkla Padova'da hukuk öğrenimi gördü. Felemenk'e döndükten sonra Holland'ın temyiz mahkemesinde görev aldı. 1572'de Felemenk'in Holland ile Zeeland eyaletleri İspanyol kuvvetlerini Brüksel'den çıkarmakta başarılı olunca Oldenbarnevelt mahkeme üyeleriyle birlikte Utrecht'e kaçmak yerine ulusal bağımsızlık hareketine katıldı. 1576'da Rotterdam'ın hukuk danışmanlığına atandı. Böylece eyalet meclisine doğal üye oldu ve ulusal ayaklanma öteki eyaletlere yayılınca Felemenk Genel Meclisi'nde görev aldı. 1578'de Parma dükü Alessandro önderliğindeki İspanyol ordularının Felemenk'i bütünüyle yeniden ele geçirmesi tehlikesi belirince, 1795'e değin Birleşik Eyaletler geçici anayasası işlevini görecek Utrecht Birliği'nin (Ocak 1579) hazırlandığı görüşmelere katıldı. Bu çalışmalar dolayısıyla I. Willem'le yakın ilişki kurdu. Willem'in bir suikast sonucu öldürülmesinden iki yıl sonra 1586'da Holland Meclisi tarafından eyalet hukuk temsilcisi (landsadvocaat) olarak atandı. Bu görevde Willem'in siyasal mirasını korumayı üstlendi. Willem'in oğlu Nassau'lu Maurits'in sürdürdüğü savaşa, ülkenin bütün güçlerini toparlayıp örgütleyerek destek oldu. Hollanda Doğu Hindistan Kumpanyası'nın kurulmasına belirleyici katkıda bulundu. Birliğin dışişleri bakanlığını fiilen üstlenerek, bir ayaklanmayla doğmuş olan yeni devleti meşru süzerenine karşı birleştirmeyi başardı. Bu alanda en büyük zaferi, 1596'da Fransa ve İngiltere ile tam yetkili bir üçlü ittifak kurmasıydı. Ama dışişlerindeki asıl büyük başarısı, uzun görüşmelerden sonra 1609'da bir ateşkes antlaşmasının imzalanmasıydı. Bu ateşkesle, İspanyolların Felemenk'ten bütünüyle çıkarılmasından fiilen vazgeçiliyor ve kuzeyde yedi eyalet arasındaki birlik pekiştiriliyordu.
Bu arada, eskiden ağırlıklı eyaletler olan Brabant ve Flandre'ın İspanyol ordularınca yeniden işgal edilmesiyle doğan boşluğu dolduran Holland ön plana çıkmıştı. Federal bütçenin yüzde 59'unu bu eyalet karşılıyordu. Bu koşullarda yaygın olan bir "Hollandcılığın" doğması kaçınılmazdı. Oldenbarnevelt bu eğilimin en önemli temsilcisi oldu. Orange prensleri de doğal olarak birlik kavramının başlıca sözcüsü durumuna geldiler. Bu gelişme Oldenbarnevelt ile Maurits arasındaki anlaşmazlığın başlıca nedeniydi. Ama 12 yıllık (1609-21) ateşkes sırasında, gizli kalmış çatışmalar dinsel bir biçimde su yüzüne çıkmaya başladı. Felemenk'in bağımsızlık hareketinin şaşırtıcı başarısı, birliğe bağlanan bütün eyaletlerin Kalvenci azınlıklarca yönetilmiş olmasıyla yakından ilişkiliydi. Willem gibi Oldenbarnevelt de Kalvenci Reformcu kiliseye katılmakla birlikte Roma'ya boyun eğmek istemeyen herkesi birleştirebilecek geniş bir kilise ülküsünü güdüyordu. Oysa birçok ilahiyatçıya göre Felemenkliler bağımsızlığı, Reform'un en uzlaşmaz ve katı öğretisi uğruna kazanmışlardı. Sonunda kader öğretisi konusunda kilise içinde ortaya çıkan anlaşmazlıkta, Holland'da Amsterdam dışında oy hakkı olan kentlerdeki halkın çoğunluğu ile Oldenbarnevelt katı Gomarusçulara karşı ılımlı Arminiusçuları desteklediler.
Temmuz 1617'de Prens Maurits'in açıkça Gomarusçuların yanında yer almasıyla olaylar tırmanmaya başladı. Buna yanıt olarak Holland Meclisi'nce 4 Ağustos 1617'de onaylanan bir kararla, eyaletteki çeşitli kentler federal orduyu da, eyalet genel komutanı Maurits'in ordusuna da katılmayarak kendi askeri birimlerini kurmaları yönünde yüreklendirdi. Maurits'in bu önlemleri, birlik yasalarının hoşgörülemez bir ihlali biçiminde yorumlayacağı açıktı. Prens bir yıl içinde birlikteki konumunu pekiştirdi.
29 Ağustos 1618'de beklenmedik bir biçimde, Oldenbarnevelt'i ve Rotterdam hukuk danışmanı Hugo Grotius'un da aralarında bulunduğu birkaç yandaşını tutuklattı. Oldenbarnevelt bağımsız Holland eyaletinin devlet görevlisi sıfatını taşıdığı için yalnız Holland eyalet mahkemelerine karşı sorumluydu. Oysa düşmanları birliğe karşı suç işlemekten yargılanmasını istiyorlardı. Federal bir mahkeme de olmadığı için tek uygun çözüm olarak geçici bir olağanüstü mahkeme kuruldu. Altı ay süren tutukluluk ve sorgulamadan sonra Oldenbarnevelt, kamuoyunda özenle propaganda edildiği gibi vatana ihanetten değil, ülkenin din ve politikasına karşı yıkıcılık suçundan ölüme mahkum edildi. Mayıs 1619'da Lahey'de Binnenhof'ta boynu vurularak idam edildi.[1]