Sadâret kethüdâsı
Sadaret Kethüdası, Osmanlı Devleti'nde Divan-ı Hümayun kaldırılana dek günümüz İçişleri Bakanlığı'na denk gelen makama verilen ad.
Kethudây-ı sadr-ı âl-î olarak da bilinen unvan, sadrazam'ın dairesinin başı olan ve sadrazamın bizzat yardımcılığını üstlenen içişlerinden sorumlu yetkiliye verilen addı. 1718'den itibaren Divan-ı Humayun üyesi de olan Sadaret Kethüdası protokolde başlangıçta nişancı (Dışişleri Bakanı) ve defterdardan (Maliye Bakanı) sonra gelirken zamanla bunların da üzerine yükselmiştir.
Öte yandan, eyalet valileri Türkiye Cumhuriyeti'nde valilerin İçişleri Bakanlığı'na bağlı olmasında olduğu gibi Sadaret Kethüdası'na değil, doğrudan sadrazama bağlı olarak görev yaparlardı. XVIII. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren beylerbeyi payesinde olan sadrazam kethüdaları İstanbul vilayetinin de yüksek mülkî yöneticiliğini görevini de yürütmeye başladılar.
Sadaret kethüdasının başlıca görevleri, kamu yönetiminin en üst düzeydeki işleyişini yönlendirmek , sadarete gelen önemli her belgenin ilk incelemesini yapmak ve konuya ilişkin görüş belirleyerek sadrazama sunmak, Sadaret'ten çıkacak her yazılı buyruk üzerinde sadrazama danışmanlık etmek , belgelere pençe koymak ve buyruldu şifrelerini hazırlamaktı.Sadrazam, kethüdadan gelen belgelere çekinmeden sah koyabilirdi.[1]
II. Mahmud döneminde Divan-ı Hümayun yerine Bakanlar Kurulu teşkil edilmesiyle, "Sadaret Kethüdası" makamının yerini 1835 Umur-ı Mülkiye Nezareti aldı; o da 1837'de Umur-ı Dahiliye ya da Dahiliye Nezareti makamına dönüştürüldü ve bu makama gelenler Cumhuriyet dönemine kadar bu unvanlarını muhafaza ettiler.
Kaynakça
- ↑ Ana Britannica 27. Cilt sadaret kethüdası
|