Kafes (Osmanlı)
Kafes, Osmanlı İmparatorluğu haremi içinde tahta çıkması muhtemel şehzadelerin muhafızlar tarafından sürekli olarak ev hapsinde tutuldukları yerdir.
İmparatorluğun ilk dönemlerinde Fatih Kanunnamesinde belirtildiği gibi saltanatın varlığının sürdürülebilmesi için kardeş katli onaylanmıştır. Yeni tahta geçen sultanın kendisine ileride rakip olabilecek kardeşlerini bir arada öldürmesi sık yaşanmıştır. Ancak bu uygulamalar nedeniyle tahtın varisleri azalmış ve Osmanlı soyunun tükenmesi tehlikesi ortaya çıkmıştır. Olası varislerin kafeste ev hapsinde tutulması sistemi hanedanın sürmesinin güvencesi olmuştur. Ancak bu kez de tahta geçen yeni hükümdarların halktan kopuk ve devlet yönetiminden habersiz olması sorunları baş göstermiştir.
İlk kullanımı
Padişah I. Ahmet hanedan veraset sistemini değiştirip kardeş katli yasasını kaldırmış, bunun yerine ekberiyet ve eşrediyet esasları uyarınca tahta geçilmesi ve kafes sistemini getirmiştir. Bu sayede sırasıyla kardeşi Mustafa, oğulları Osman, Murat ve İbrahim tahta geçebilmiştir. Ölümünden sonra Osmanlı Hanedanında bir ilk olarak padişahın oğlu yerine kardeşi geçmiş, yine bir ilk olarak kısa süre içinde tahttan feragat etmesi sağlanarak kafeste bekleyen şehzadelerin tahta çıkması sağlanmıştır.
Sonraki kullanımı
Osmanlı Hanedanında padişahın ölümünün ardından oğlunun mu yoksa kardeşinin mi tahta geçeceğine dair bir seçim durumu 1687 yılında olmuştur. Mohaç Muharebesinde yaşanan mağlubiyet sonrası çıkan ayaklanmada tahttan indirilen IV. Mehmet'in yerine 45 yıldır kafeste bekleyen II. Süleyman geçmiştir.[1] Ondan sonra yine kardeşi II. Ahmet saltanata geçecektir, ancak ondan sonra bir sonraki nesile mensup II. Mustafa saltanata geçecektir. Bu dönemde bir nesildeki tüm erkek evlatlar sırayla tahta geçmeden bir sonraki nesle tahtın geçmemesi gelenek hale gelmiştir.
Yan Etkileri
Bu dönemden sonra tahta geçen padişahın kardeşlerini ve erkek akrabalarını kafeste tutması kural haline geldi. Harem'den annelerinin yanından ayrıldıktan sonra eğitim alma şansları olmayan bu kişiler padişah olmak için gerekli eğitimi ve deneyimi kazanamayacakları bir bekleme durumuna geçiyordu. Bu süreç zarfında sadece hizmetkârlar, devrik sultanlar ve haremlerindeki kadınlarla temasları olanaklı olabiliyordu.
Kafesteki esaret hali çeşitli şekillerde olabiliyordu. 31 yaşında tahta geçen Abdülaziz erkek akrabalarının kafesin dışına çıkmalarına izin vererek 1867 yılındaki Avrupa seyahatinde kendisine eşlik etmelerine izin vermiştir. Kafesteki şehzadelerin sadece kısır cariyelerle temasına izin veriliyor, tahta çıktıklarında oğullarının olmaması sağlanıyordu. Bu sayede en yaşlı erkeğin saltanatı güvence altına alınıyor, padişahın oğlu saltanatı sırasında doğsa bile taht için sırasını beklemek zorunda kalıyordu.
Bazı şehzadeler kafeste beklerken oldukça yaşlanıyor ve hatta tahta çıkamadan ölüyordu. Kafesin burada tutuklu bulunan şehzadelerde büyük yıkıcı etkisi oluyordu. Uzun süre burada tutulan şehzadelerin çoğunda psikolojik bozukluklar oluşmuştur. Kafeste bulunduğu süre içinde en az bir devrik sultanın ve bir şehzadenin intihar ettiği bilinmektedir.
Son Osmanlı padişahı VI. Mehmet 1918 yılında tahta çıktığında 56 yaşındadır. Amcası Abdülaziz saltanatı sırasında kafese konmuş, sonra sırasıyla ağabeyleri Murat, Abdülhamit ve Mehmet iktidarları sırasında kafeste beklemiştir.
Son dönemlerde kafes artık sadece deyim olarak kullanılır olmuş, şehzadelerin ev hapsinde tutulduğu mekanlar isteğe göre değişebilmiştir. Devrik padişah II. Abdülhamit Beylerbeyi Sarayında son yıllarını geçirmiştir. Topkapı Sarayındaki esas kafes bu dönemlerde kullanılmamıştır.
Kaynakça
- ↑ II. Süleyman'ın tahta geçeceği söylendiğinde buna inanmadığı ve öldürüleceğini zannederek direndiği iddia edilir
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Osmanlı saltanatında kafes geleneği 11 Mayıs 2011 tarihli Özdemir İnce köşe yazısı Hürriyet 14 Mart 2012 tarihinde erişilmiştir
- Kafes içinde yaşama dair (İngilizce) 13 Mart 2012 tarihinde erişilmiştir
Konuyla ilgili yazılan eserler
- Freely, John, Inside the Seraglio: Private Lives of the Sultans in Istanbul Viking 1999 ISBN 978-0670878390
|