Zebulun kabilesi
İsrailoğulları
Kabileler
Devletler
Krallar
Savaşlar
Diğer
Yahudilik Portali
|
Zebulun kabilesi (İbranice: זְבוּלֻן / זְבוּלֹן, Zevulun / Zevulon, Anlam:Yerleşim), Tora'da adı geçen On İki İsrail Kabilesi'nden biridir.
MÖ 1200'lü yıllarda Kenan topraklarının fethinden sonra[1] Yeşu[2] bu toprakları on iki kabile arasında bölüştürdü. Celile'nin güney ucunda kalır. Akdeniz ve Taberiye Gölü arasında bulunan bu topraklar İssakar kabilesine komşudur. Kuzeybatısında Aşer kabilesi ve kuzeydoğusunda Naftali kabilesi bulunur.
Kökeni
Toraya göre kabile adını torunları olduğu Yakup'un altıncı ve Lea'dan olan oğlu Zebulun'dan almıştır.
Karakter
Debora'nın Ezgisinde sofer şebetin sahibi Zebulunun İsrailoğulları için savaşa gittiğini anlatır.
Zebulun kabilesi ile İssakar kabilesi birlik içinde çalışıyorlardı. Zebulun İssakar'a maddi açıdan yardım ederken karşılığında ruhani açıdan ödüllendiriliyordu.
Kabilenin tarihçesi
Antik İsrail tarihinde Zebulun kabilesinin önemi büyüktü. Tora'da, Mısır'dan çıkışın ikinci yılında Sina Yarımadasında yapılan sayıma göre Zebulun kabilesinden savaşmaya uygun 57,400 kişi olduğu anlatılır.[3] Zebulunlar, Musa tarafından Yehuda kabilesi ve İssakar kabilesiyle birlikte "Buluşma Çadırı"nın doğusuna yerleştirildi.[4]. Kenan topraklarına gönderilen casuslardan Zebulun adına Sodi oğlu Gaddiel gönderildi.[5]
Maoblıların Şitim şehrinde suçlarından dolayı öldürülen 24,000 kişiden sonra yapılan sayıma göre 60,500 Zebulun vardı,[6] ve liderleri Parnak oğlu önder Elisafan idi.[7]
Akibeti
Kuzey İsrail Krallığı'nın bir parçası olan Zebulun kabilesi Asurlular tarafından fethedilince tarihleri sona erdi. Fakat bazı gruplar bugün Zebulun'un soyundan geldiklerini savunurlar; örneğin Nijerya'daki İbo Yahudileri Zebulun kabilesinden ve bunu yanı sıra Menaşe, Efraim, Levi ve Gad kabilelerinden geldiklerine inanırlar. (bkz. Kayıp On Kabile).
Kaynakça
- ↑ Kitchen, Kenneth A. (2003), "On the Reliability of the Old Testament" (Grand Rapids, Michigan. William B. Eerdmans Publishing Company)(ISBN 0-8028-4960-1)
- ↑ Bazı kaynaklarda Türkçeye Yuşâ olarak tercüme edilmiştir
- ↑ Çölde Sayım 1:31
- ↑ Çölde Sayım 2:3-9
- ↑ Çölde Sayım 13:10
- ↑ Çölde Sayım 26:27
- ↑ Çölde Sayım 34:25