Aden'in Fethi
Aden'in Fethi | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlı-Portekiz Savaşları | |||||||||
İngilizlerin 1839'da Aden'i ele geçirdiklerinde buldukları I. Süleyman döneminden kalma top | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Osmanlı İmparatorluğu |
Portekiz İmparatorluğu Tavlakiler | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Pîrî Reis |
Âli bin Süleyman el-Tavlakî João de Castro | ||||||||
Güçler | |||||||||
65 gemi | 3.000 Arap askeri, 3 Portekiz gemisi, 120 Portekizli denizci | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
3 Portekiz gemisi yakıldı, 120 Portekizli denizci esir edildi, Âli bin Süleyman el-Tavlakî öldürüldü, Arap birlikleri ağır kayıplar verdi |
|
Aden'in Fethi, 1547 yılında yerel Arap şeyhlerinin eline düşen Aden'in Portekiz İmparatorluğu'nun eline geçme tehlikesine karşı, 26 Şubat 1548'de Osmanlı İmparatorluğu tarafından tekrar ele geçirilişi.
Arka plan
Yemen ve en önemli limanı Aden, Memlûk Sultanlığı'na bağlı iken 1517 yılında Ridaniye Muharebesi'nin ardından bu ülkenin tüm topraklarıyla birlikte Osmanlı Devleti'nin egemenliğine geçti. Tahiriler soyundan hükümdarların yönettiği bölgenin stratejik önemi ve yerel yöneticilerin Kızıldeniz coğrafyasında giderek daha büyük tehlike arzeden Portekiz'e meyletmeleri nedeniyle, Yemen ve Aden'in doğrudan Osmanlı idaresine bağlanması düşünüldü.
1538'de Gucerat Sultanı Bahadır Şah'ın Portekiz İmparatorluğu'na karşı yardım talebine cevaben Osmanlı Padişahı I. Süleyman'ın görevlendirdiği Hadım Süleyman Paşa Hindistan'a yönelmeden Yemen ve Aden'i ele geçirerek doğrudan Osmanlı yönetimine bağlamıştı[1][1][2]
1546 yılında Aden'den yola çıkan Osmanlı filosu Güney Arabistan kıyılarındaki Osmanlı egemenliğini pekiştirirken, 1547 yılında Osmanlı Devleti'ni yüzyıllarca uğraştıracak Yemen isyanlarının ilki başladı. Bu esnada, Âli bin Süleyman el-Tavlakî adlı Arap şeyhi Aden'i ele geçirdi ve Hürmüz'deki Portekiz komutanına haber göndererek kaleyi koruyabilmek için askeri destek istedi[3].
Askeri harekat
Osmanlı Devleti bu önemli limanına bir Portekiz askeri kuvvetinin yerleşmesinin Mekke ve Medine ile Kızıldeniz seyrüsefer güvenliğini tehlikeye atacağını hemen gördü ve Piri Reis'i Aden'in geri alınmasıyla görevlendirdi. Piri Reis bu amaçla 29 Ekim 1547’de çeşitli boyutlarda 60 gemiden oluşan bir donanmayla Süveyş’ten hareket etti. Yemen’in Muha limanına varınca Yemen Beylerbeyi Ferhad Paşa’nın beş gemilik takviyesini donanmasına kattı ve Aden’e yöneldi. Sancakbeyi Kasım Bey komutasındaki bir Türk birliği Aden’i karadan kuşattı[4].
Donanma 15 Kasım 1547’de Aden yakınlarına ulaştığında olan Âli bin Süleyman el-Tavlakî yaklaşık 3.000 kişilik bir kuvvetle Türk birliğine hücum ederek, donanmanın gelişinin öncesinde kuşatmayı yarmaya çalıştıysa da ağır kayıplara uğradı ve kendisini de muharebe meydanında öldü. Bozgun halindeki Arap kuvvetleri tekrar kaleye çekilirken Ali bin Süleyman'ın oğlu Muhammed komutayı devraldı.
19 Ocak 1548 tarihinde yardıma gelen Portekiz filosu Osmanlı donanmasını Aden açıklarında görünce yüzgeri etti. Takip edilen gemiler Osmanlı Devleti'nin Somali kıyısındaki limanı Zeyla açıklarıyla yakalandı ve 120 Portekizli gemici esir edildi. Gemiler de yakıldı.
Bu zaferin üzerine Aden şehri denizden de kuşatılırken, karaya çıkarılan toplar surları ateşe tuttu. Kuşatmanın dördüncü günü Arap karşı taarruzu püskürtüldü. 18 gün süren topçu ateşi kalede büyük hasar yaratmayı başaramazken, kaleye egemen konumdaki Kuful adlı tepe ele geçirilip, toplar buraya yerleştirildikten sonra surlara büyük tahribat verildi ve 3 Şubat 1548 tarihindeki genel tarruz sonucunda kale düştü [5].
Portekiz'in Hint Okyanusu'ndaki sömürgelerinin merkezi Goa'dan gönderilen büyük çaplı yardım 20 Mart 1548'de Aden açıklarına ulaştıysa da herhangi bir harekata girişemeden geri döndü[6].
Sonuçlar
Yemen çapındaki ayaklanma 1548'de tamamen bastırılırken güneydeki stratejik liman Aden'de Osmanlı egemenliği tekrar kuruldu. Kent, Osmanlı Devleti'nin 1580'lerin sonuna kadar Hint Okyanusu'ndaki askeri harekatlarının en önemli üssü olmaya devam ettiyse de, ticari açıdan Yemen'in Kızıldeniz kıyılarındaki Moha limanının gerisinde kaldı.
1550 yılına gelindiğinde Osmanlı Devleti, Portekizlilerin Hint Okyanusu ve Basra Körfezi'ndeki varlığına son verememiş olsa da, ticaret hacmi yeniden 1450'lerdeki en yüksek rakamlarına ulaştı.
Güney Arabistan Seferi (1546) ve Aden'in fethiyle Güney Arabistan'da Türk egemenliğini kesinleştiren Piri Reis bundan sonra Basra Körfezi'ndeki Portekiz varlığını sonlandırmayı hedefledi ve tarihe II. Hint Seferi olarak geçen askeri harekatın hazırlıklarına başladı.
Aden'de Türk egemenliği
1627 yılında Zeydi İmamlarının başlattıkları ayaklanma sonucu Aden bir kez daha elden çıktı. 1635 yılında Osmanlı Devleti'nin Yemen'den tamamen çekilmesiyle Aden'deki Türk egemenliği resmen sona erdi ve bir daha hiç kurulamadı.
1839 yılında İngiltere, Hindistan sömürgeleri yolunda gemilerinin lojistik gereksinimleri için Aden'de bir kömür deposu kiraladı ve daha sonra burada tam egemenlik kurdu. 1870'lerde Yemen'de yeniden egemenliğini kuran Osmanlılar Birinci Dünya Savaşı sırasında Aden'i kuşattılarsa da şehri ve kaleyi alamadılar.
Ayrıca bakınız
- Hint Seferi (1538)
- Güney Arabistan Seferi (1546)
- Hint Seferi (1552)
Kaynakça
- 1 2 McGregor, Andrew James (2006). A Military History of Modern Egypt: From the Ottoman Conquest to the Ramadan War. Greenwood Publishing Group. s. sf. 30. ISBN 0-275-98601-2. http://books.google.com.tr/books?id=WrbCziCWJPEC&pg=PA30&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false.
- ↑ Kour, Zaka Hanna (1981). The history of Aden, 1839-72. s. sf. 2. ISBN 0714631019. http://books.google.com/books?id=KrsmNygcbNgC&pg=PA2.
- ↑ R. B. Serjeant, The Portuguese off the South Arabian Coast, Hadrami Chronicles, Oxford, 1963, s. 20.
- ↑ Pîrî Reis’in Hürmüz Seferi ve İdamı Hakkındaki Türk ve Portekiz Tarihçilerinin Düşünceleri, Ertuğrul Önalp, s. 5
- ↑ Pîrî Reis’in Hürmüz Seferi ve İdamı Hakkındaki Türk ve Portekiz Tarihçilerinin Düşünceleri, Ertuğrul Önalp, s. 6
- ↑ The Portuguese off the South Arabian Coast. Hadrami Chronicles. With Yemeni and European Accounts of Dutch Pirates off Mocha in the Seventeenth Century, R. B. Serjeant, Londra (1963), s. 108-109
|