Kağan
Kağan, (Kaan) Moğol ve Türk devletlerinde hükümdarlar tarafından kullanılan unvanlardan birisi ve göreceli olarak en eskilerindendir. Avarlar döneminden beri Türk devlet kültürü "kağan" sözcüğünü barındırmaktadır. Bu bağlamda "kağan", Tanhu, Hakan, Bey, Toktamış, Giray gibi Türkçe bir sözcük olup Türk devletleri için ayırt edici bir özellik de oluşturur. Kağanın eşine ise kağatun denilir.[1]
Köken bilimi
Atsız, kağan kelimesinin büyük, ulu anlamındaki kağa kelimesinden türediğini savunmaktadır. Buna kanıt olarak kağanın yönetsel güçte etkili olan eşine kağatun denilmesini kanıt göstermektedir.[1] Bir görüşe göre ise, kağa kan (kan eski Türkçede "baba" anlamına gelir) kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir. Bu da hanların hanı veya kralların kralı anlamına gelmektedir ki, Farsça'da şehinşah (Şahların Şahı) ve Latince imperator kelimesinin Türkçedeki karşılığıdır. İslam kaynaklarında kağan kelimesinden çok bu kelimenin Farsçaya uyarlanmış hâli olan hakan kelimesi kullanılır.
Kağan unvanı aynı zamanda Türkçe olması açısından da önemlidir. Türkçede "Sultan", "Melik" gibi Arapça ve "Şah", "Padişah", "Hünkar" gibi Farsça unvanlardan ayrılır.
Kağan kelimesinin okunuşundan dolayı Moğolca Kaan kelimesi de Türkçeye girmiştir.
Kaynakça
- 1 2 Atsız, Nihal, Türk Ansiklopedisi, kağan maddesi