Seyyid Vehbi
Seyyid Vehbi | |
---|---|
Doğum |
Hüseyin İstanbul |
Ölüm |
1736 İstanbul |
Seyyid Vehbi ( ö. 1736, İstanbul), divan şairi ve nesir yazarı.
Önde gelen Lale Devri şairlerindendir. Şiirlerinde yaşadığı devri ve çevreyi okuyuculara aktarmıştır. En tanınmış eseri III. Ahmed’in şehzadelerinin sünnet düğünün anlatan Surname-i Vehbi’dir.
Yaşamı
1674 yılı dolaylarında İstanbul’da dünyaya gedi. Asıl adı Hüseyin’dir. Gençlik yılarında şiir söylemeye başladı ve Hüsami mahlasını kullandı. Sonradan yeni bir mahlas aranış ve hocası Mirza-zade Ahmed Neyli ona Vehbi mahlasını vermiştir. Sümbülzade Vehbi ile karıştırılmaması için Vehbî-i Kadîm veya Vehbî-i Evvel diye de anılır.[1] Ayrıca ceddi seyyidlerden sayıldığından “Seyyid” ünvanını almıştır.
İyi bir öğrenim gördü. Devrin edebi ve siyasi açıdan önemli simalarından olan Mirzazade Ahmet Neyli Efendi’nin öğrencisi oldu. Kazasker Abdülbaki Arif Efendi’den hat dersi aldı. Devlet ileri gelenlerinin hizmetinde mektupçu, tezkireci oldu; kassamlık yaptı.[2] 1711 Moskova seferinde kaleme aldığı kaside ve tarihler sayesinde padişah III. Ahmed’in dikkatini çekti. Uzun süre İstanbul medreselerinde müderrislik yaptı. 1718’de imzalanan Pasarofça Antlaşması hakkında Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın emri ile Sulhiyye adlı küçük kasideyi kaleme aldı.
1720’de padişahın şehzadeleri için düzenlediği sünnet düğününü anlatan Surname-i Vehbi adlı eseri yazdıktan sonra meslek hayatında çok hızlı ilerledi. Önce Tebriz’e kadı tayin edildi. Ardından Kayseri, Manisa ve Halep mevleviyetlerinde bulundu. Halep’ten ayrılırken hacca gitti. Dönüşünde hastalandı ve İstanbul Aksaray’daki evinde vefat etti, Cerrahpaşa’da Cambaziye Mescidi hazîresine defnedildi.[1]
Eserleri
- Divan, Türkiye’nin pek çok kütüphanesinde yazma nüshaları bulunur.
- Suraname-i Vehbi, Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde 6 nüshası, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde 7 nüshası bulunur. Başka kütüphanelerde de yazma nüshalarına rastlanır
- Hadis-i Erba’in Tercümesi, tek nüshası İstanbul Üniversitesi kütüphanesindedir
- Leyla vü Mecnun, nüshası bulunamamıştır.
- Sulhiyye, İstanbul Üniversitsi Kütüphanesi’nde bir nüshası bulunur.
- Takriz, devrin diğer edipleri gibi Mustafa Safayi’nin yazdığı Safayi Tezkiresi’ne uzun bir tezkire yazmıştır.
Kaynakça
|