Bulgaristan Prensliği
Bulgaristan Prensliği Bulgarca: Княжество България Knyazhestvo Balgariya | |||||
— Vasal Devlet — | |||||
| |||||
| |||||
Berlin Antlaşması (1878) ile ülkenin sınırları, Bulgaristan Prensliği (koyu turuncu), Doğu Rumeli (açık turuncu) | |||||
Başkent | Tırnova (1878-1879) Sofya (1879-1908) | ||||
Dil(ler) | Bulgarca | ||||
Din | Ortodoks | ||||
Yönetim | Prenslik | ||||
Knez (Prens) | |||||
- 1879–1886 | I. Aleksandr | ||||
- 1886–1908 | I. Ferdinand | ||||
Bakanlar Konseyi Başkanı | |||||
- 1879 (ilk) | Todor Burmov | ||||
- 1908 (son) | Aleksandar Malinov | ||||
Yasama organı | Millet Meclisi | ||||
Tarihi | |||||
- Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması | 3 Mart 1878 | ||||
- Berlin Antlaşması | 13 Temmuz 1878 | ||||
- Anayasa'nın ilanı | 28 Nisan 1879 | ||||
- Doğu Rumeli'nin ilhakı | 1885 | ||||
- Bağımsızlık ilanı | 5 Ekim 1908 | ||||
Yüzölçümü | |||||
- 1880 | 63752 km2 | ||||
- 1908 | 95223 km2 | ||||
Nüfus | |||||
- 1880 | 2007919 | ||||
Yoğunluk | 31.5 /km2 | ||||
- 1908 | 4215000 | ||||
Yoğunluk | 44.3 /km2 | ||||
Para birimi | Bulgar levi | ||||
Bulgaristan Prensliği (Bulgarca: Княжество България), Berlin Antlaşması'ndan (1878) sonra kurulan, Osmanlı Devleti'ne bağlı vasal devlet.
Rusların zaferiyle sonuçlanan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın sonunda Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti'ne bağlı, neredeyse tüm Bulgar topluluklarını sınırları içine alan, Karadeniz'den Ege Denizi'ne, Arnavutluk'tan Tuna Nehri'ne uzanan bir Bulgar devleti kuruldu. Ancak Britanya ve Avusturya-Macaristan, Balkan Yarımadası'nda kurulan ve siyasi olarak Rusya'nın etkisinde olacak olan bu yeni devletle Rusya'nın Akdeniz'deki güç dengesini değiştireceğinden endişe duydular. Bu nedenle Büyük güçler, Ayastefanos Antlaşması'nı işlevsiz hale getirecek olan Berlin Antlaşması'yla sonuçlanan Berlin Konferansı'nda, Prensliğin sınırlarının daralttılar.
Yine bu antlaşmayla Osmanlı sınırları içinde Hıristiyan bir vali tarafından yönetilecek olan Filibe merkezli Doğu Rumeli adıyla küçük bir özerk vilayet te doğdu. Bulgaristan Prensliği, Osmanlı Devleti'ne bağlı vasal bir devlet olmasına karşın kendi anayasası, bayrağı, marşı ve dış politikası vardı. 1885'te kansız bir devrimle Doğu Rumeli fiilen Bulgaristan tarafından ilhak edildi. Osmanlı Devleti Tophane Konferansı'yla (5 Nisan 1886) bu ilhakı onayladı. Prenslik, 5 Ekim 1908 tarihinde Bulgaristan Krallığı adını alarak tek taraflı olarak Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını ilan etti.
Arka plan
19. yüzyılda başlayan Bulgar Ulusal Uyanışı hareketi Bulgaristan'daki Osmanlı egemenliğine karşı bir dizi ayaklanmaya önayak oldu. 1860'lardan sonra Romanya'daki gizli Bulgar örgütleri ülkenin bağımsızlığını kazanmasını sağlayacak genel bir ayaklanma başlatmak için hazırlıklara giriştiler. Bu örgütlerin önderleri arasında Vasil Levski, Hristo Botev ve Lyuben Karavelov bulunuyordu. Bunlardan Levski yakalandı ve öldürüldü. Ayaklanma Mayıs 1876'da, hazırlıklar henüz tamamlanmamışken başladı. Filibe Sancağı dışında pek yayılmayan ayaklanma şiddetli biçimde bastırıldı. Büyük devletler bu duruma seyirci kaldılar ama Sırbistan bir ay sonra, Rusya ise Nisan 1877'de Osmanlılara savaş ilan etti (93 Harbi).
Berlin Antlaşması
Kafkaslar ve Tuna'da olmak üzere iki cephede süren savaş, Osmanlı ordularının yenilgisiyle sonuçlandı. Çatalca'ya kadar ilerleyen Ruslar, Bulgarların hemen hemen bütün isteklerinin karşılandığı, Osmanlı Devleti için çok ağır şartlar taşıyan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nı zorla kabul ettirdi. Antlaşmayla, Osmanlı Devleti'ne bağlı, özerk ve sınırları çok geniş (kuzeyde Tuna Nehri'ne, doğuda Karadeniz'e, güneyde Ege Denizi'ne ve batıda da Arnavutluk'a dayanan) bir Bulgaristan Prensliği kurulmaktaydı.[1] Böylece Pirot, Üsküp, Ohri, Dibar, Kastoria ve Vranje'yi içine alan ve Balkan Yarımadası'nın beşte üçünü kapsayan yaklaşık 4 milyon nüfuslu bir Bulgar Prensliği kuruldu.
Ama Büyük devletler bu yeni devletin Rusya'ya bağlı olmasından korktuklarından ve Rusların Balkanlar'a inmek ve Anadolu'da hakim duruma gelmek emellerinin engellendiği 1856 Paris Antlaşması ile Avrupa'nın kurduğu düzenin, Ayastafanos Antlaşması ile bozulması nedeniyle duruma müdahale ettiler.[2] Berlin Kongresi sonrasında imzalanan 13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması'yla Bulgaristan Prensliği'nin sınırları daraltıldı; Makedonya'nın hemen tamamı Osmanlılara geri verildi. Samokov, Pirot, Köstendil, Vranje ve Niş de Sırbistan'a bırakıldı. Bulgaristan Prensliği Osmanlılara bağlı olacaktı. Benzer biçimde, Balkan ve Rodop dağları arasındaki bölge gene özerk ama Osmanlılara bağlı Doğu Rumeli Vilayeti kuruldu.
Siyasi gelişmeler
22 Şubat 1879'da Tırnova'da kurucu meclis toplandı. Üyelerinin çoğunluğunu köylülerin ve liberal parti üyelerinin oluşturduğu meclis, Avrupa'nın en demokratik anayasası'nı hazırladı. 29 Nisan 1879'da da Battenbergli prens Aleksandır'ı Bulgar prensi seçti. Ama, Rus Çarı II. Aleksandr'ın yeğeni olan 22 yaşındaki prens I. Aleksandr, bir Bulgar prensi olmaktan çok Rusya'nın iç ve dış politikadaki temsilcisi gibiydi. Kısa sürede Bulgar liberallerini karşısına aldı. Önce muhafazakar bir hükümet, sonra da halkın baskısıyla Dragan Cankov başkanlığında liberal bir hükümet kuruldu. Liberaller iktidara gelir gelmez Rusya'ya karşı bir kampanya başlatınca prens yeniden muhafazakar bir hükümet oluşturdu. Yeni hükümetin yaptığı seçimlerde oluşan meclis Temmuz 1881'de anayasayı askıya alarak prense yedi yıl içinde mutlak yetkiler tanıdı. Böylece tutucuların ve Rus generallerin yönetiminde bir diktatörlük dönemi başladı. Kendisini destekleyenlerin demiryolu ayrıcalıkları konsundaki anlaşmazlıkları ve 1881'de Rus Çarı II. Aleksandr'ın ölümü üzerine Prens I. Aleksandır politikasını değiştirerek 1883'te anayasayı yeniden yürürlüğe koydu. Önce bir koalisyon hükümeti, 1884'te ise Petko Karavelov önderliğinde sol-kanat liberallerin oluşturduğu bir hükümet kuruldu.
Doğu Rumeli'de de Muhafazakar ve Liberal partiler vardı. Rus yanlısı bir politika izleyen Muhafazakarlar Bulgaristan Prensliği'yle birleşmek için zamanın gelmediğini savunuyordu. Muhalefetteki Liberaller 1885'te Prens I. Aleksandır'ın onayını alarak genel vali Krasteviç Paşa'yı tutukladılar. Ardından da Bulgaristan Prensliği'yle birleştiklerini ilan ettiler. Birkaç gün sonra Prens I. Aleksandr Plovdiv'e gelerek hükümeti devraldı ve olası bir saldırıya karşı ordusunu Osmanlı sınırına yığdı. Osmanlılar müdahale etmediler ve uluslararası alandaki gelişmeleri beklediler. Rusya kendi etki alanı içinde böyle bir bağımsızlık hareketinden hoşlanmadığından birliğe karşı çıktı ve Doğu Rumeli'de yeniden Osmanlı otoritesinin kurulmasını istedi. Büyük Britanya bu öneriye karşı çıktı. Bu arada durumdan yararlanmak isteyen Sırp kralı Milan 14 Kasım 1885'te Bulgaristan'a savaş ilan etti ama Sırplar Bulgar ordusuna yenildiler. 3 Mart 1886 tarihli Bükreş Antlaşması ve 5 Nisan 1886 tarihli Tophane Konferansı'yla barış ve düzen yeniden kuruldu. Prens I. Aleksandır Doğu Rumeli genel valiliğine atandı. Bu gelişmeler üzerine Rus yanlıları ile durumdan hoşnut olmayan subaylar 21 Ağustos 1886'da bir darbe düzenleyerek I. Aleksandır'ı tahttan çekilmeye zorladılar; daha sonra da tutuklayıp Ruslara teslim ettiler. Plovdiv'deki birliklerin komutanı olan Albay Sava Mutkurov bir karşı darbeyle darbecileri devirdi ve prensi geri çağırdıysa da artık Rusların desteğine sahip olmayan prens 7 Eylül'de istifa etti. Yerine naip olarak Stefan Stambolov, Petko Karavelov ve Sava Mutkurov'u atadı.
Büyük Meclis 7 Temmuz 1887'de Saksonya-Coburg-Gotha sülalesinden, Fransa Kralı Louis-Philippe'in torunu Ferdinand'ı prens seçti. Ama Rusya onu tanımadı ve Osmanlıların bu seçimi onaylamamasını istedi. 3 Ağustos'ta başbakan olan Stefan Nikolov Stambulov Osmanlılarla dostluk kurmaya yönelirken, Prens Ferdinand Rusların desteğini kazanmaya çalıştı. Stambulov 1894'te istifa etti. Yerini alan Konstantin Stoilov'un başbakanlığı sırasında Ferdinand Rus yanlısı bir politika benimsedi. 14 Şubat 1896'da büyük oğlu Prens Boris'i (sonra III. Boris) Ortodoks Kilisesi'nde vaftiz ettirdi ve vaftiz babalığını Rus Çarı II. Nikolay yaptı. Rusya ile uzlaşmayı güvence altına alan bu davranış Avusturya-Macaristan'ın hoşnutsuzluğuna yol açtı. Büyük devletlerin onayı üzerine Osmanlılar Ferdinand'ı 14 Mart 1896'da Bulgaristan prensi ve Doğu Rumeli genel valisi olarak atadı. Bulgaristan'da Rus etkisi artmaya başladı.[3]
1903'teki Makedonya Ayaklanması Bulgaristan'ı Osmanlılarla savaşın eşiğine getirdi.
Bağımsızlık
1908'deki II. Meşrutiyet'ten sonra Ferdinand ile Avusturya imparatoru I. Franz Joseph arasında bir uzlaşma sağlandı. 5 Ekim 1908'de, Avusturya'nın Bosna-Hersek'i ilhakından bir gün önce Ferdinand Doğu Rumeli'yi de kapsayacak biçimde Bulgaristan'ın bağımsızlığını ilan etti, kendisi de çar unvanını aldı. Osmanlıların 4,8 milyon sterlin tazminat istemine karşılık Bulgaristan 1,5 milyon sterlin ödemeyi önerdi. Rusya'nın aradaki farkı Bulgaristan'a borç olarak vermeyi kabul etmesi üzerine Osmanlılar da Bulgaristan'ın bağımsızlığını tanıdılar.
Kaynakça
- ↑ Oral Sander, Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e, İmge Kitabevi, Eylül 2007. ISBN 975-533-043-3.
- ↑ Prens Alexandre Battenberg’in İttihat Beyannamesi ve Doğu Rumeli’nin Bulgaristan’a İlhâkı
- ↑ Encyclopædia Britannica Fifteenth Edition
Dış bağlantılar
- Prens Alexandre Battenberg’in İttihat Beyannamesi ve Doğu Rumeli’nin Bulgaristan’a İlhâkı
- Bulgaristan Tarihi
|