Melikşah

Melikşah
معزالدنیا و الدین ملکشاه بن محمد الب ارسلان قسیم امیرالمومنین‎‎
Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun III. sultanı

Melikşah'ın bir minyatürü
Hüküm süresi 24 Kasım 1072 – 19 Kasım 1092
Önce gelen Alp Arslan
Sonra gelen I. Mahmud
Eş(leri) Terken Hatun
Zübeyde Hatun
Çocukları Berkyaruk
Gıyaseddîn Tapar
Muizeddîn Sencer
Nasıreddîn Mahmud
Adudüddevle Ahmed
Davud
Mah Melek Hatun
Sitara
Cevher Hatun
Tam ismi
Lakap: Muizeddin (kısa), Celalüddevle
Künye: Ebû'l-Feth
Dini adı: Hasan
Türk takma adı: Melikşah
Nesep: Melikşah bin Alp Arslan bin Çağrı bin Mikail bin Selçuk bin Dukak
Hanedan Selçuklu
Babası Alp Arslan
Doğum 16 Ağustos 1055
Ölüm 19 Kasım 1092
Bağdad, Abbasi Halifeliği
Defin İsfahan
Dini Sünni İslam

Melikşah (Farsça: ملكشاه) veya unvanlarıyla Ebü’l-Feth Celâlü’d-devle ve’d-dîn Muizzü’d-dünyâ ve’d-dîn Kasîmü emîri’l-mü’minîn Melikşâh b. Alparslan) [1] (d. 16 Ağustos 1055 - ö. 19 Kasım 1092), Büyük Selçuklu Devleti Hükümdarı.

(1072-1092) Hükümdarlık devrinde Büyük Selçuklu Devleti en geniş sınırlarına ulaştı.[2] Sınırlar Anadolu'dan Umman'a Kafkaslar'dan Hindistan önlerine uzandı (10.000.000 km²). Melikşah'tan sonra Selçuklular eski gücüne kavuşamadı. Devrin en önemli kişileri arasında Ömer Hayyam bilim ve Nizamülmülk siyaset dalında bulunur.[3]

Yaşamı

Sultan olmadan önce

Melikşah, 16 Ağustos 1055 pazar günü doğmuştur. Çocukluğu İsfahan ve civarında geçmiştir. Babası Alparslan, kabiliyeti ve cesareti ile dikkati çeken Melikşah ile yakından ilgilendi. Melikşah uzun boylu, biraz şişmanca ve beyaz tenli olarak tasvir edilmiştir.

Melikşah babası ile birlikte küçük yaşta Gürcistan seferine katıldı. Aynı yılda Karahanlılar Han'inin kızı Türkan Hatun ile evlendirildi. Alparslan 1066 tarihinde Meliksahi veliaht tayin etti ve "ikta (veya timar)" olarak İsfahan şehri verildi,

1071'de babası Alparslan ile Suriye'ye sefere çıktı. Babası Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in Anadolu'da ilerleyişini durdurmak için kuzeye yöneldi (ve Malazgirt Meydan Muharebesi'ni yaptı). Melikşah bu sırada Suriye'de Halep'de kaldı. 1072'de yine babası Karahanlılara karşı bir sefer yapmakta iken onunla birlikteydi. Babası bu seferdeyken esir aldığı bir Karahanlı kale komutanı olan Yusuf Harzemi tarafından şehit edildi.

Melikşah Selçuklu ordusu başına geçti ve Sultanlığını ilan etti. Çağrı Bey'in oğlu olan amcası Kavurt Bey Melikşah'ın Sultan olmasını kabul etmedi. Melikşah yanında Vezir Nizam-ül Mülk ile birlikte batıya İran içine yürüdü. Kavurt Bey'in ordusuyla 17 Nisan 1073'de Karaç yakınlarında (günümüzde İran'da "Erak") "Karaç Muharebesi" 'ne girişti. Bu muharebede Melikşah'ın ordusunda bulunan birçok Türkmen asker çarpışma sırasında Kavurt Bey'in ordusuna katıldı. Buna rağmen Melikşah ve ordusu galip geldi. Kavurt Bey idam edildi ve iki oğlunun gözlerine mil çekilip kör edildiler. Böylece Selçuklu ülkesinde bulunan emirler arasında Melikşah Sultan olarak belirlenmiş oldu. 1074'de Bağdad'da yeni Abbası halifesi olan Melikşah'ın Sultan olduğunu resmen ilan etti.

Hükümdarlığı

Melikşah 1072'de sultan olduktan sonra babası zamanında vezirlik makamına getirilen Nizamülmülk'ü görevinde bıraktı. Melikşah'ın hükümdar olduğu dönem Büyük Selçuklu Devleti'nin en parlak dönemidir.. Tahta geçtiği ilk yıllarda kardeşi yönetimi ele geçirmek için isyan etti. Onu yenerek ülkesinde düzeni sağladı. Bu arada devletteki iç isyandan faydalanan Gazneli ve Karahanlı devletleri birleşerek saldırdılar. Melikşah bu iki devleti de yendi. Karahanlı Devleti bu mağlubiyetten sonra ikiye ayrıldı. Doğu KarahanlılarKarahitaylar, Batı Karahanlılar'ı ise Harzemşahlar yıktı.[4]

Melikşah tahta çıktıktan sonra Gazneliler ve Karahanlılar Selçuklu topraklarına saldırdılar. 1073'de Gazneliler Sultanı İbrahim Alparslan'ın ölümünü fırsat bilip Hindikuş Dağları kuzeyinde bulunan Horasan bölgelerini ele geçirdi. Fakat Melikşah bir karşı hücumla bu arazileri geri aldı. Bundan sonraki 20 yıl döneminde, birbirinden 20 yıl yaş farkı olan Gazneliler Sultanı İbrahim Han ile Melikşah arasındaki ilişkiler iyi olarak devam etti, sınırlar değişmedi ve bu iyi ilişkiler iki haneden mensuplari arasında yapılan evlenmeler ile pekiştirildi.[4]). Buna karşılık diğer komşu ülkelerine karşı Melikşah daha mütecaviz bir politika uyguladmaya basladi. Selçuklu Devleti'ne yeni araziler katmak hedefiyle arazi fethi için çarpışmalar ve savaşlar yapmıştır. Melikşah Maveraünnehir bölgesine kendinin de şahsen katıldığı iki büyük askeri sefer yapmıştır. 1073/74'deki seferde Batı Karahanlılar'a saldırarak onların Ceyhun Nehri sağ kıyılarında bulunan arazilere çekilmelerini sağlamış ve stratejik bir şehir olan Termez şehrini zaptemiştir.[4] 1089'daki seferde ise yörel ulemanın da desteği ile önemli Semerkant şehrini eline geçirmiş ve orada idareci olan ve eşi olan Türkan Hatun'un yeğeni olan Ahmet Han bin Kezr'i tutuklatmıştır. Bu fetihten sonra sefer Yedisu bölgesine (günümüzde Kazakistan'da bulunan "Jetişu" veya Rusça "Semirechye" bölgesine) yönelmiş ve Kaşgar merkezli olan Doğu Karahanlılar devletinin hükümdarı Ebu Ali el-Hasan Melikşah'in tabiliğini girmeyi kabul etmiştir.[5].

1086-87'de Doğu Arabistan'da Lahsa'da yerleşmiş bulunan Karmatiler üzerine bir ordu göndermiştir. Kafkasya bölgesinde Melikşah'ın Gürcistan'a üç sefer yapmıştır. Bu seferlerden 1078-79 ve 1086'da yapılanlara Melikşah şahsen iştirak etmiştir. Bu seferler sonunda Gence'de idarede bulunan Emir İİİ. Fazıl, Gürcüler Kralı ve bölgedeki diğer mahalli hükümdarlar Büyük Selçuklu Devletinin hakimiyetini kabul ettiler. Güney-Doğu Anadolu'ya Diyarbakır'a yeni yerleşmiş olan Mervani Kürtleri buradan uzaklaştırmak için 1087'de veziri İbni Cahir'in hazırladığı planı uygulamaya başlamıştır. Sonra dikkatinin bu yörenin güneyine Musul ve Halep arasında bulunan ve "Ukeyl aşireti" Araplarınin yerleşmiş olduğu bölgeye çekmiştir. 1086-87'de kışın yapilan bir sefere şahsen iştirak edip Urfa, Halep, Antakya ve Lazkiye'nin Selçuklular eline geçmesini sağlamış ve Büyük Selçuklu Devleti Doğu Akdeniz kıyılarına erişmiştir.[4] Melikşah zamanında Selçuklu komutanları Filistin ve Yemen'de de fetihler yapmistır.

Melikşah'ın bu çok geniş alanlarda askeri seferler ve fetihler yapabilmesine başlıca etken babası zamandında geliştirilip yetiştirillen ordusudur. Bu Selçuklu ordusu bir profesyonel ordu idi ve "gulam" adı verilen kölemenler ve paralı askerlerden oluşmaktaydı. Melikşah'ın devamlı olarak asgari 46 bin süvari askeri emri altında olduğu belirtilmiştir. Bu askerlerie komuta eden yetenekli emirleri de bulunmaktaydı. Melikşah'ın emirleri arasında Emir Savtekin (ö.1084), Emir Bozan (ö.1094), Emir Porsuk (ö.1099), Emir Aksungur (ö.1094), Emir Goharayın (ö.1100) ve Kumak sayılabilir. Melikşah ülkesinin batısında yürüttüğü fetih politikasi Türkmen emirlere dayanmaktaydı. Örneğin Emir Artukü önce Filistin'e Atsız'a karşı sefere gönderdi; sonra Doğu Arabistan'da bulunan Karamatilere karşı seferde komutan yaptı. Yine Türkmen asıllı olan Emir Ahmed'i Gürcüstan'a ilk seferde komutan yapmıştı ve sonra yine Türkmen asıllı Emir Yakup ve Emir İsaböri'yi Gürcistan seferlerine komutan olarak tayin etmiştir. Yemen'e gonderdiği ordunun komutanı'da Türkmen Emir Çabak idi. Bu Türkmen komutanların yol açtığı fetihler çok kere göçebe Türkmenler yeni yerleşecek araziler sağlamaıştır. Örneğin Harran ve Diyarbakır ovalarına Türkmenler yerleşmiştir. Fakat Melikşah 'ın Sultanlığı'nın başında Türkmenlerklle arası iyi olmadığı iddia edilir. Buna örnek olarak 17 Nisan 1073'de amcası Kavurt Bey ile yaptığı "Karaç Muharebesi"'nde Türkmen emirlerinin muharebe içinde Melikşah ordusunu terk ettikleri gösterilir ve bu savaştan sonra da Melikşah'ın ülkesinin merkezinde bulunan İran'daki Cebal bölgesinde bulunan Türkmenleri zorla göç ettirip bu bölgeyi Türkmenlerden temizlediği de bu iddiaya ilave edilir.

Mirası

Melikşah zamanında Büyük Selçuklu Devletinin sınırları Akdeniz ve Marmara Denizinden Kaşgar'a, Kafkasya'dan Yemen'e kadar uzanıyordu.

Melikşah askeri seferde olmadığı zamanlar İsfahan bölgesinde yaşamıştır. Bu nedenle İsfahan Melikşah döneminde Büyük Selçuklu Devleti'nin başkenti sayılmaktadır. Şahsi ve devlet hazinesi ile ordusunun kullanılmayan silahları İsfahan'dan 8 km güneyde Soffa Dağı zirvesinde bulunan bir dağ kalesi olan Dezkûh (veya Sāhdez)'de saklanmaktaydı. Saltanatını son dönemlerinde kendi kışlık ikametgahını ve kışlık devlet merkezini Bağdad'a taşıma kararı almıştı. Bu nedenle 1092'de büyük masraflar ve yatırımlar yaparak bu şehri imar ettirip devletin ilerigelenlerine de büyük ikametgahlar yaptırmıştı.

Melikşah'ın ülkesinin değişik kısımları aynı standartlara uyularak idare edilmemekteydi. Ülkenin merkezi bölgelerini ve stratejik önemi olan alanlarını (örneğin Bağdad, İsfahan, Nişabur, Harezm şehir ve bölgerleini) "sehna" adı verilen ordusunda başarı göstermiş olan gulam-kölemen asilli valilerle idare etmekteydi; örneğin Emir Atsız Harezm valisi, Emir Goherayin Bağdad valisi idi. Askeri fetihlerle eline geçirdiği kuzey Suriye ve Kafkaslarda da benzer idare uygulanmaktaydı. Emmir Savtekin Gence, Emir Yağı-Basan Antakya, Emir Aksungur Halep, Emir Bozan Urfa, Emir Çökermiş Musul valileri idiler. Buna benzer önemi olan yeni fetih edilmiş diğer bölgelere kendi Selçuklu sülalesinden gelen valiler tayin edilmekteydi ve bunlardan bazılarına "melik (kral)" unvanı verilmişti. Böylece Valvaley (günümüzde Kunduz Vilayeti) vadisine amcası Osman bin Çağrı; Tokaristan'a kardeşi Ayaz (ö.1073); sonra oğlu Tekiş bin Ayaz (ö.1084) daha sonra da onun oğlu Ahmet bin Tekiş; Herat'a kardeşi Boribars; Kerman'a (isyan çıkardığı için idam ettiği amcası Kavurt Bey'in oğulları) kuzenleri Sultanşah ve Turanşah; Azerbaycan'a kuzeni İsmail bin Yakuti bin Çağrı ve Suriye'ye kardeşi Tutuş vali olarak tayin edilmişlerdi.


Melikşah avlanmayı sever ve alimleri korurdu. Gazali, Kaşgarlı Mahmud ve Ömer Hayyam gibi alim ve şairleri himaye etti.

Bağdat'da Sultan Melikşah Camiini yaptırdı. İsfahan'da bir rasathane, çeşitli yerlerde ise kervansaray, köprü, imaret, kale, hisar ve medreseler inşa ettirdi. Fakat Melikşah'ın yaptırdığı eserlerden hiçbiri günümüze kadar gelememiştir. İsfahan ve Nişabur'da onun adına yaptırılmış binalar için hazırlanamış kitabeler bulunmaktadır. 1074'de Celalî takvimini hazırlattı. Bu takvim başkenti olan İsfahan'daki gözlemevinden yapılmış astronomik rasatlara bağlanmıştır.[6]

Ticari mallardan alınan vergilerin bazılarını kaldırdı. Ermeni Patriğinin isteği üzerine kiliseleri, manastırları ve rahipleri vergiden muaf tuttu. Hac yollarında su kuyuları açtırdı ve bu yolların emniyetini sağladı.

Ölümü

Bir şii kaynağa göre Melikşah İslam içinde ayrılan mezheplerin nedenini ve hak olanı bulmak amacıyla, Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nde, çeşitli ilimlerde kendilerine güvenilir 10'ar tane Ehl-i Sünnet ve Caferî büyük alimini konuk etmiştir.[7] Sultan Melikşah'ın kendi başkanlığında ve tarafsız olarak Nizamülmülk'ün danışmanlığında, Nizamülmülk'ün damadı olan Mukatil b. Atiyye'nin kaleme aldığı konferans 3 gün boyunca sürmüş, Caferî alimlerinin, Melikşah'ın bütün sorularına eksiksiz olarak Kur’an-ı Kerîm'den ve Hadis-i Şerifler'den delil getirdiğini görünce, çok şaşırmış ve şu ana kadar düşüncesinin yanlış olduğunu görüp Şiî mezhebine geçtiğini konferansta dile getirmiştir.[8]. Hemen ardından Nizamülmülk başta olmak üzere mecliste bulunan alimlerden de büyük bir kısmı Caferî Mezhebi'ne dahil olmuşlardır.[9]. Fakat daha sonra bazı Sünni alimler Sultan Melikşah ile veziri Nizamülmülk'ün aleyhinde karalama politikası güdüp ve sonunda hicri 12 Ramazan 485 yılı (16 Ekim 1092) Vezir Nizamülmülk'ü ve izleyen dönemde de Sultan Melikşah'ı daha 37 yaşında iken öldürttüler.[10]

Bazı kaynaklar Nizamülmülk'ün Hasan Sabbah'ın emrindeki Haşhaşiler tarafından öldürüldüğünü yazarlar. [11]

Döneminde yazılmış olan bazı kronik-tarihçilerin eserleri de neden ve nasıl öldüğü hakkında farklı bilgiler vermektedirler.[12] Tarihçi Ebu'l Feda Sultan Melikşah'ın 1092/1093 (Hicri 485)'de Bağdad'da bir sürek avından sonra hastalanıp öldüğünü yazmaktadır. Kronik-tarihçi Hamdullah Müstevfî-i Kazvînî "Târîh-i Güzîde" adlı eserinde Melikşah'ın Kasım 1092'de (Hicri Şevval 485'de) 38 yaşında iken Bağdad'da bir sürek avından sonra öldüğünü bildirmektedir. Ermeni kronik-tarihçi Vardan'a göre 1092'de "barış seven sultan karısı tarafından zehirlenip" öldürülmüş ve babası Alparslan'in yanında Merend'da gömülmüştür. Kronik-tarihçi Kırakos Ganjaketsis yazdığı Ermenistan Tarihi eserinde Melikşah'ın 20 yıl hüküm sürüp Ermeniler dahil tüm tebaları için iyi işler yaptığını fakat karısı tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü yazmaktadır. Urfalı Matias adlı Hristiyan kronik-tarihçi ise Melikşah'ın 27 Şubat 1092 veya 25 Şubat 1093'da Bağdad'da karısı olan Semarkand sultanının kızı tarafından zehirlenip öldürüldüğünü ve babası Alparslan'ın yanında Marand'da defin edildiğini bildirmektedir.[12]

Kaynakça

  1. Fazlullah, Residuddin (2010). "Üçüncü Padişah Sultan Celalü'ldevle ve'd-din Melikşah Ebu'l Feth bin Alparslan Muhammed bin Davud'un Zikri" (Türkçe). Cami'u't Tevarih. Selenge Yayıncılık. s. 125. İŞBN 978-975-8839-76-6.
  2. Tettveti, Abdurresid (1875). Fehrengi Residi.
  3. Mahmud, Ahmed bin (1977) (Türkçe). Selçukname.
  4. 1 2 3 4 Bosworth, Clifford E. “Malik-Shāh" ed. M. Th. Houtsma ve diğerleri. (1936) Encyclopaedia of Islam C.3, s. 272-74.(İngilizce)
  5. Boşworth, 1968, s.. 92-93
  6. Sayılı, Aydın (1960) The Observatory ın İslam, Ankara:Türk Tarih Kurumu, s.161-166
  7. Mukatil b. Atiyye - "Bağdat Alimleri Konferansı" kitabı, B. 2- Konferansın başlangıcı, S. 16.
  8. Mukatil b. Atiyye - "Bağdat Alimleri Konferansı" kitabı, B. 12, S. 94-95
  9. Mukatil b. Atiyye - "Bağdat Alimleri Konferansı" kitabı, B. 12, S. 95.
  10. Mukatil b. Atiyye - "Bağdat Alimleri Konferansı" kitabı, B. 12, S. 96.
  11. Büyük Larousse Ansiklopedisi
  12. 1 2 Cawley, Charles, (2008-07) West Asia & North Africa, Chapter 5. Iran and Iraq. Seljukid Sultanat, Foundation for Medieval Genealogy TURKS.htm#_Toc179089990 (İngilizce)

Dış bağlantılar

Melikşah
Doğumu: 16 Ağustos 1055 Ölümü: 19 Kasım 1092
Resmî unvanlar
Önce gelen:
Alp Arslan
Büyük Selçuklu Sultanı
1072 - 1092
Sonra gelen:
I. Mahmud
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/10/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.