Son İznin Son Günü
Son İznin Son Günü | |
Babe Gladwaller ve kız kardeşi Mattie'nin Saturday Evening Post'ta öykünün ilk kez yayımlanışında basılmış resimleri | |
Yazarı | J. D. Salinger |
---|---|
Özgün ismi | Last Day of the Last Furlough |
Ülke | ABD |
Özgün dili | İngilizce |
Konu(lar) | Savaşa katılan askerlerin duyguları |
Anadilinde basım tarihi | 15 Temmuz 1944 |
İlk yayın ortamı | Saturday Evening Post |
Önceki eser | Az Haşlanmış Çavuş[1](İng. Soft-Boiled Sergeant) |
Takip eden eser | Çocuklar Taburu[2] (İng. The Children's Echelon) |
Son İznin Son Günü[3] (İng. Last Day of the Last Furlough), ABD'li yazar J. D. Salinger'ın ilk kez 15 Temmuz 1944'te The Saturday Evening Post'ta yayınlanan öyküsü.[4]
Yazarın Caulfield'ları anlattığı ikinci öyküsü olan Son İznin Son Günü 1942'te yazdığı Peter Pan'ların En İyisi ve En Sonuncusu isimli hikâyesinin devamı kabul edilir.[3] Eserde Vincent Caulfield ve arkadaşı çavuş John "Babe" Gladwaller'ın yaşadıkları ve savaşın onlara hissettirdikleri anlatılır.
Açıklama
1944 yılının Ocak ayının ikinci haftasında Salinger, ajansı Dorothy Olding'den üç öyküsünün Saturday Evening Post tarafından satın alındığı haberini aldı.[5] Bu öyküler Bir Erin Ölümü, Gök Gürlediği Zaman Beni Uyandır ve Son İznin Son Günü idi. Dergi Gök Gürlediği Zaman Beni Uyandır'ı İlgili Taraflar ismiyle 26 Şubat 1944'te; Bir Erin Ölümü'nü ise Az Haşlanmış Çavuş ismiyle 15 Nisan 1944'te bastı. Son İznin Son Günü ise adı değiştirilmeden derginin 15 Temmuz 1944 sayısında yer aldı. Salinger'ın bu isim değişikliklerine çok sinirlendiği ve bir daha Saturday Evening Post tarzındaki dergilere öykülerini göndermemeye karar verdiği bilinir.
Salinger'ın Babe karakteri ile kendisini anlattığı iddia edilir.[3] Öykünün ilk satırlarında söylenen Babe'in tertip numarası 32325200, Salinger'ın ordudaki tertip numarasıdır. Salinger da tıpkı öykünün kahramanı Babe gibi savaşa giderken ailesiyle kalabalık içinde vedalaşmak istememiş ve 18 Ocak 1944'te Normandiya çıkartması hazırlıklarını ve eğitimini tamamlamak için Kendisini İngiltere'ye götürecek gemiye binerken ailesinin uğurlamaya gelmesini istememişti.[6]
Konusu
Öykünün başında okuyucuya Babe tanıtılır. Çevresi tarafından Babe olarak tanınan yirmi dört yaşındaki teknik çavuş John F. Gladweller Jr. ordudan izin alıp evine gelir. Babe odasında Dostoyevski, Tolstoy, F. S. Fitzgerald gibi yazarların kitapları arasındadır. Ona süt ve pasta getirmiş annesi de odada oturmuş oğlunu izlemektedir. Anne oğulun konuşmasından Babe'in ordudan arkadaşı Vincent Caulfield'ın akşam altı treniyle aileyi ziyarete geleceği ortaya çıkar. Daha sonra Babe kız kardeşini okuldan almaya gider ve kızak kayması için kız kardeşi Mattie'ye onu Spring Caddesi'ne götürmeyi teklif eder. Spring Caddesi'nde kızak kayan diğer çocuklardan korkan Mattie bu teklif karşısında tereddüte düşer. Fakat, daha sonra ağabeyine güvenir ve gitmeye karar verir. Hatta Babe başka bir yere gidebileceklerini söylemesine rağmen Spring Caddesi'ne gitmek için ısrar eder. Mattie'nin abisine olan güveni onun korkularına yenmesine yardımcı olmuştur.
İnanıyorum ki... Ağızlarımızı kapalı tutmak, bir kez bittikten sonra bir daha asla ondan söz etmemek, bu savaşta savaşan ve savaşacak olan bütün erkeklerin ahlaki görevidir. Bırakalım ölüler boşu boşuna ölmüş olsunlar. Zaten tanrı biliyor ki hiç başka türlü olmadı.
Babe ve Mattie eve döndüklerinde onlara kapıyı beklendiği saatten daha erken gelen Vincent Caulfield açar. Vincent ve Babe farklı konular hakkında sohbet ederler. Konuştukları konulardan biri de Vincent'ın erkek kardeşi Holden'ın kaybolmuş olmasıdır. Akşam olduğunda Vincent, Babe, Mattie ve Babe'in anne babası yemek masasına otururlar. Babe'in babası Birinci Dünya Savaşı'na katılmış eski bir askerdir. Masadaki konuşmadan Babe ve babasının savaşa çok farklı baktıkları ortaya çıkar. Babe'in sofrada kurduğu cümleler yayınlanmasının ardından öykünün en bilinen sözleri olacaktır.
Gece olduğunda herkes yataklarına gider. Ancak Babe'i uyku tutmaz. Bunun üzerine kalkıp Mattie'nin odasına gider. Babe yarı uykulu, yarı uyanık haldeki kız kardeşinden her zaman "iyi bir kız olmasını" ister. Babe ertesi gün savaşa gidecektir. Henüz bunu ailesine açıklamamış olmasına rağmen Mattie yemek masasında Vincent ve Babe'in hareketlerinden ikisinin de savaşmak için yola çıkacağını anlamıştır. Babe Mattie'ye annesine gidişi hakkında hiçbir şey söylememesi için söz verdirtir.
Babe odasına döner. Yuvasını, ailesini, geçmişini korumak için savaşa gitmesi gerektiğini düşünürken odaya annesi girer. Babe'e "Savaşa gideceksin, değil mi?" diye sorunca Babe annesine yalan söyleyemez. Annesi Babe'e görevini yerine getirip sağsalim geri döneceğini hissettiğini söyler. Annesinin bu sözleri Babe'i mutlu eder.
Vincent Caulfield
Son İznin Son Günü'nde, Salinger'ın hem tek romanı Çavdar Tarlasında Çocuklar hem de birçok hikâyesinin kahramanı olan Caulfield ailesinin bireyleri hakkında bilgi sahibi olunabilen öykülerinden biridir.
Yazarın bu çalışmasında Babe ile annesinin diyalogunda Babe annesine Vincent'ın 29 yaşında olduğunu, orduya katılmadan önce üç radyo programı yönettiğini (I'm Lydia Moore, Quest For Life ve Marcia Steele M.D.) ve ayrıca bir yazar olduğunu açıklar. Babe'in söylediğine göre Vincent'ın tıpkı kendisi gibi orduda görev alan bir erkek kardeşi vardır. Vincent'ın hakkında konuşmayı çok sevdiği bu kardeşi başarısızlığından ötürü birçok okuldan kovulmuştur.
Babe ve Mattie eve döndüklerinde kapıyı onbaşı Vincent Caulfield açar. Salinger, Vincent'ı soluk, büyük kulaklı, boynunda eski bir ameliyattan kalma yara izi olan genç bir adam olarak betimler. Yazara göre Vincent'ın çok sık kullanmadığı harikulade bir gülüşü vardır. Vincent yeni tanıştığı Mattie'ye onunla aynı yaşlarda bir kız kardeşi olduğundan bahseder.
Vincent Babe'e kardeşi Holden'ın savaşta kaybolduğundan bahseder. Vincent, birkaç hafta sonra yirmi yaşına girecek olan Holden'ın tüm diğer arkadaşları bira içerken viski içen ve hepsinin içinde en fazla gürültü yapan çocuk olduğunu söyler. Salinger, 1945'te Esquire dergisinde yayınlanan Bu Sandviçte Mayonez Yok isimli öyküsünde Holden'ın kayboluşuyla ilgili Vincent'ın hissettiklerinden detaylı bahseder.
Yazarın diğer öyküleriyle karşılaştırma
Son İznin Son Günü, Salinger'ın Caulfield'lardan özellikle de Holden'dan bahsetmesiyle ilgi çeker. Fakat, tek benzerliklik kahramanlarda değildir. Bu öyküde Babe ve kız kardeşi Mattie arasındaki ilişki Salinger'ın gelecekte yazacağı Çavdar Tarlasında Çocuklar'daki Holden ve kız kardeşi Phoebe'ninkinin bir aynası gibidir.
Hikâyenin sonunda Mattie uyurken onun odasına giren Babe'in kızın yatağının başında geçirdiği duygusal anlarla Phoebe'nin odasında, yatağının başında çavdar tarlasındaki yakalayıcı olmak isteyen Holden'ın ruh hali birbirine çok benzemektedir.[8]
Sonrası
14 Nisan 1944'te, Salinger halen İkinci Dünya Savaşı yüzünden Avrupa'dayken, Story dergisinin sahibi ve arkadaşı Whit Burnett yazara öykülerinden oluşan bir derlemeyi antoloji olarak basmayı teklif etti. Kitabın ismi Gençler olacaktı.[9] Salinger Burnett'a kitapta yer alabilecek sekiz hikâyesinin listesini gönderdi. Bu hikâyeler arasında Son İznin Son Günü de vardı. Aynı yılın 9 Haziran'ında Whit Burnett kararını değiştirdi ve Gençler antolojisini basmak yerine Salinger'ın henüz yazmadığı ilk romanını beklemeyi tercih ettiğini açıkladı. O günlerde Normandiya'da bulunan Salinger bu kararı kendine bildiren ajansı Dorothy Olding'e yazdığı mektubunda Burnett'ın kararına saygı duyduğunu bir süredir çalıştığı Holden Caulfield romanına ancak savaştan döndükten sonra devam edebileceğini bildirdi.
Eylül ayında Gençler antolojisinin yayınlanması bir kere daha gündeme geldi. Fakat bir gelişme kaydedilemedi. 10 Nisan 1945 tarihli Salinger'ın ajansına ait bir dokümanda bu antolojide yer alacak öykü sayısının on dokuza çıktığı görülüyordu ve Son İznin Son Günü gene listedeydi.[10] Burnett'ın yayınevi olan Story Press'te de 1946 tarihli benzer bir liste mevcuttur.[11] Burnett, İkinci Dünya Savaşı sonrasında halen Almanya'da bulunan Salinger'a yayınlanacağını umut ettiği ilk romanından önce Gençler'i yayınlayabileceklerini bildiren bir mektup yazdı. Salinger, 1946'da ABD'ye döndüğünde 1000 dolar avans da aldığı için antolojinin yayınlanacağından emindi. Fakat, Burnett'ın yazara kötü haberleri vardı. Kendi yayınevi kitabın basımını finanse edemiyordu. Yayıncının ortaklık teklif ettiği Lippincott Press ise kitabı reddetmişti. Böylece Gençler antolojisi basılamadı.
Babe Gladwaller, Salinger'ın iki hikâyesinin daha kahramanı oldu: Fransa'da Bir Çocuk ve Yabancı.
Kaynaklar
- Graham, Sarah (2007), J.D. Salinger's The Catcher in the Rye, Taylor & Francis, ISBN 9780415344524
- Reiff, Raychel Haugrud (2008), J.D. Salinger: The Catcher in the Rye and Other Works, Marshall Cavendish, ISBN 9780761425946
- Slawenski, Kenneth (2011), Üzüntü Muz Kabuğu ve J. D. Salinger, Sel Yayınları, ISBN 9789755705200
Notlar
- ↑ Öykünün Türkçe isminin alındığı kitap: Slawenski 2011, s. 63
- ↑ Öykünün Türkçe isminin alındığı kitap: Slawenski 2011, s. 81
- 1 2 3 Öykünün Türkçe isminin alındığı kitap: Slawenski 2011, s. 73
- ↑ Miller, James E. (1965) (İngilizce). J.D. Salinger. University of Minnesota Press. s. 46. ISBN 9780816603664.
- ↑ Slawenski 2011, s. 78
- ↑ Slawenski 2011, s. 79
- ↑ Slawenski 2011, s. 75
- ↑ Slawenski 2011, s. 76
- ↑ Slawenski 2011, s. 87
- ↑ Slawenski 2011, s. 124
- ↑ Slawenski 2011, s. 144