Tang'ın Doğu Türklerine seferi

Tang Hanedanlığı tarafından tehdit olarak algılanan İllig Kağan'a karşı; Seyanto Hanlığı ile kurulan ittifak ordusuyla Doğu Göktürk Kağanlığı üzerine yönelen askerî seferdir.

Tang Hanedanılığı'nın ikinci hükümdarı olan ve ülkeyi 626-649 tarihleri arasında yöneten Li Şimin, ülkesinin kuzey sınır boylarında büyük bir Doğu Göktürk tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Şimin, hükümdarlığının ilk dönemlerinde, Türk kağanı İllig Kağan'a karşı; ılımlı ve çatışmadan kaçınan politikalar sergilemişti. Ancak, Türk orduları birçok yıl Çin'e seferler düzenleyerek; Tang'ın egemenlik sahasını daraltmıştı. Bu durumda, Çin öncelikle Doğu Göktürklere bağlı olmakla birlikte Doğu Göktürk boyunduruğundan kurtulmak isteyen özerk bir kağanlık olan Seyantolar ile ittifak kurmayı denedi.

Doğu Göktürklere karşı ilk hazırlıklar 629 kışında yapılmaya başlandı. Tümgeneral Li Jing komutasındaki ittifak ordusu 630'da, Türklere karşı harekete geçti. Li Jing, İllig Kağan'ı yakaladıktan sonra Doğu Göktürk Kağanlığı dağıldı. Bunun ardından, Tang'ın kuzey bölgelerinin denetimi Seyantoların eline geçti. Seyantolara önlem amacıyla, Li Şimin ilk olarak büyük miktardaki Türk kitleleri Tang'ın sınır boylarına yerleştirmeyi tasarladı. Ancak Türk kağanlık soylularından Chieh-she-shuai (Bilinen adıyla Kürşad)'ın Li Şimin'e düzenlediği başarısız suikast girişimi sonrasında; Türklerin yeniden Çin Seddi'nin güneyi ile Gobi Çölü'nün kuzeyi arasında bölgeye yerleştirilmesine karar verilmişti. Böylece Türkler, Tang ile Seyantolar arasında bir tampon bölge görevi görecekti. Bu amaca hizmet etmesi için Tang desteğiyle Li Simo tarafından, Doğu Göktürk Kağanlığı yeniden kurulduysa da; 645'in başlarında Türkler arasında çıkan düşünce ayrılıkları nedeniyle kağanlık yeniden çöktü. Bu olayın ardından Tang, Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yeniden kurulması siyasetinden vazgeçti. Kağanlık bakiyesi Türk boylarının sonraları güçlenmesiyle, Li Şimin'in oğlu Gaozong Dönemi'nde Doğu Göktürk Kağanlığı; Tang'a karşı en büyük tehditlerden biri olarak İlteriş Kağan tarafından yeniden kuruldu.

Arka plan

İllig Kağan'ın ölümünden sonra Doğu Göktürk Devleti, Sui Hanedanlığı'nın varisi Tang Hanedanlığı tarafından Çin'e bağımlı bir özerk yapı hâline getirilmiştir. 604-618 arasında hüküm süren Sui hanedanı Yang'ın döneminde, siyasi yapı Yang'ın aleyhine dönmüştür. Yang'dan sonra Sui Hanedanlığı'nın yıkılmasıyla, Tang tahtına oturan birçok hükümdar Doğu Göktürk Kağanlığı'nın düzenlediği akınları durdurmaya çalışarak, ülkedeki asayişi sağlamayı denemiştir. 623'te, Tang hanedanının son büyük rakibi Liu Haita, İmparator Gaozu'nun veliahtdı Li Jiancheng tarafından öldürülmüştür. Böylece Çin, Tang yönetimi altında yeniden birleşmiştir. İmparator Gaozu'ya sadakatini bildirerek haraç ödeyen Doğu Göktürk Kağanlığı, bu dönemde Tang topraklarına planlı ani baskınlar yapmaya başlamıştır. Böylece Türkler, Çin topraklarında egemenlik iddia etmeye başlamıştır. Bu dönemde Tang içerisindeki taht mücadeleleri devam etmiş, Çin; Türk akınlarını durduramaz duruma gelmiştir. Türk akınlarından bunalan Tang hanedanı, başkent Çangan'ı yakıp, Çangan'ın kuzeybatısında bulunan Henan bölgesinde yenş bir başkent kurmayı planlamıştır. Bu teklif Li Jiancheng, Li Yuanji ve Pei Ji tarafından desteklenmiştir. Ancak, Gaozu'nun oğlu Li Şimin tarafından buna şiddetle karşı çıkılmıştır. Li Şimin'in Doğu Göktürkleri yeneceğine dair garanti vermesinin ardından, İmparator Gaozu bu karardan vazgeçmiştir.

626'da Li Şimin, Li Jiancheng ile büyük bir taht mücadelesine girmiştir. Şimin, Li Jiancheng ve destekçisi Li Yuanji'yi pusuya düşürerek Şanvu Kapısı'nda öldürtmüştür. Bu olaydan sonra İmparator Gaozu, Li Şimin'i veliaht prens ilan ederek; onun lehine tahttan çekilmiştir. Şimin, İmparator Taizong adıyla taç giymiştir. Bu olayın bir aydan daha kısa bir süre sonrasında, Türk kağanı İllig Kağan ve yeğeni Tölis, Tang topraklarına büyük bir sefer düzenlemiştir. Bu kez, Türkler tamamıyla başkent Çangan'a yönelmiştir. Bu durum Tang bürokrasisi ve generalleri arasında büyük bir şoka neden olmuştur. Li Şimin, Türklerin Çangan'a girmesine engel olmak için; bizzat İllig Kağan ile görüşerek; Türk subaylarına hediyeler verilmiş; ödenen haraç miktarının artırılmasına karar verilmiştir. Bu anlaşmanın ardından, İllig ve Tölis kuvvetlerini geri döndürmüştür.

Yatışma dönemi

Türklere verilen imtiyazların ardından, Türk-Tang ilişkileri barışçıl bir döneme girdi. Bu dönemde, İllig Kağan'ın ülke yönetiminde gösterdiği zaafiyet ve ülkede kuralların uygulanmasında gösterilen gevşeklik nedeniyle Doğu Göktürkler gittikçe zayıflamaya başladı. Bu dönemde İllig Kağan, devlet işlerinde Çinli bürokrat Çao Deyan (趙德言)'ı kendi vekili olarak atadı. Deyan, İllig'in verdiği idari erki kötüye kullanarak; ülke işlerinin karışmasına neden oldu. İllig, devlet kademelerindeki önemli görevlileri Türklerden ziyade diğer etnik kökenden gelen devlet adamlarına verdi. Sonuç olarak bu, devlet ile halk arasınındaki bağın yabancılaşmasına ve birçok iç isyanın ortaya çıkmasına neden oldu. 627'de; Li Şimin, Göktürklerin bu durumunu görerek Doğu Göktürk Kağanlığı ve Batı Göktürk Kağanlığı'na saldırma planları yapmaya başladı. Görüşünü, baş danışman Şiao Yu ve üvey kardeşi Çangsun Vuji ile istişare etti. Şiao, saldırmak gerektiğini belirtirken; Çangsun, barış içerisindeki ilişkileri ileri sürerek, şu an için Doğu Göktürklerinin saldırı için doğru hedef olmadığını söyledi. Bunun üzerine Li Şimin, bu saldırıdan vazgeçti.

Aynı zamanlarda, Göktürklere bağlı özerk devletçikler olan Uygur Kağanlığı ve Seyanto Hanlığı gibi devletler, gittikçe güçlenmekteydi. İllig, bu devletçikler karşısında güçsüz duruma düşmüş, bunlar üzerindeki egemenliğini kaybetmişti. İllig'in Tölis ile ilişkileri de bozulmaktaydı. Ülkenin doğu boyları olan Kıtaylar ve Sirlerin, bu bölgeleri yağmalamasını önleyemeyen Tölis; İllig tarafından sorumluluğunu yerine getirmemekle suçlanmıştı. Ayrıca, Tölis'in Uygurlar ve Seyantolara karşı aldığı yenilgiler İllig ile yeğeninin arasını iyice açmıştı. Bunun üzerine İllig Kağan yeğeni Tölis'i tutuklattı. Ancak bu uzun sürmedi, birkaç gün sonra onu serbest bıraktı. Tölis'ten yeniden ordusunun başına geçmesini istedi. Tölis ise, serbest kaldıktan sonra İllig Kağan'a tabî olmadığını açıklayarak, 628'te ona karşı ayaklandı. Li Şimin, kan kardeşliği kurduğu Tölis'i korumayı kabul etti. Böylece, Tang; Göktürklerin iç işlerine karışabilecekti.

Tüm bunlar olurken, hâlâ Doğu Göktürklerinin koruması altında olan Çin taht varislerinden Liang Şidu; Tang rejimini bir darbe ile devirme planları yapıyordu. Göktürklerin yaşadığı iç karışıklıklar nedeniyle, İllig Kağan'ın Şidu'ya yardım etmesi imkânsızdı. Bunun sonucunda Li Şimin'in kayın biraderi Çai Şao, Liang'ın karargâhının bulunduğu Şuofang'ı işgal etti. İşgal sırasında Şidu'nun kuzeni Liang Luoren (梁洛仁), Şidu'yu öldürdü. Böylece, Li Şimin'in Çin imoaratorluğu için son büyük rakibi de ortadan kalkmış oldu.

Bu dönemde yaşanan bir diğer olay da, Seyanto boyunun Inan önderliğinde birleşmesiydi. Inan, başlangıçta kendisine teklif edilen kağan unvanını reddetti. Seyantolarda yaşanan bu gelişmeleri öğrenen Li Şimin, general Kiao Şivang (喬師望)'ı Seyanto beyi Inan Kağan ile ittifaklık görüşmeleri yapması için gönderdi. Yapılan görüşmelerde, Tang ile Seyantolar arasında ortaklık anlaşması imzalandı. İllig Kağan bu anlaşmayı duyunca, Tang prensesiyle evlenerek uzun süreli bir barış tesis etmeye çalıştıysa da Li Şimin bunu kabul etmedi. Bunun yerine, Doğu Göktürk Kağanlığı'nın bu zayıf döneminden yararlanarak büyük bir sefer için hazırlıklar yapmaya başladı. Tümgeneral Li Jing komutasındaki orduya, Çang Gongjin (張公謹) yardımcı sefer komutanı olarak atandı.

Li Jing seferi

Türklere karşı seferber edilen ordunun komutanlığını Li Jing yaptı. General Li Şiji, Vançe ve Çai ise kolorduları yönetti. 630'da, Li Jing'e bağlı güçler, bugün Moğolistan'da bulunan Hohhot kenti yakınlarındaki İllig Kağan'a ait imparatorluk karargâhının yakınında bulunan alana ani bir baskın yapıldı. Jing, ajanlarını İllig'in karargâhına kadar gönderdi. Kağanın çevresindeki kişiler etkin olarak takip edilmeye başlandı. Doğu Göktürklere sığınmış olan Sui hanedanlığı ailesinden Sui imparatoriçesi Şiao ve onun erkek torunu Yang Çengdao ele geçirildi. Böylece Tang hanedanlığı, Türklerin Sui soylularını kullanarak Çin'i tehdit etmesinin de önüne geçmiş oldu. Bu olayların ardından İllig Kağan, Yin Dağları'nın eteklerine kadar çekildi. Şimin'e müzakerelere hazır olduğunu iletti. Şimin'in elçisi Tang Jian (唐儉) ile barış görüşmeleri yapıldı. Çin ordusuna hazırlıksız yakalanan İllig, daha da geri çekilerek Gobi Çölü'nün kuzeyinde kendisine bir ikmal noktası yaratmak istiyordu. Ordu komutanları Li Jing ve Li Şiji, bu görüşmelerin bir oyalama taktiği olduğunu düşünmekteydi. Bu nedenle, bu komutanlara bağlı kolordular birleşerek İllig Kağan'ın karargâhına yürüdü. Yapılan savaşta, İllig Kağan'ın eşi olan Sui prensesi Konçuy İçing öldürüldü. Bunun üzerine İllig, kendine tabî olan beylerden Sünüşçi Tigin'e (Çince: 阿史那蘇尼失Ashina Sunishi) sığındı. Ancak kısa zaman sonra Tang generallerinden  Çang Baoşiang (張寶相) tarafından yakalanarak, başkent Çangan'a getirildi. Kağanın esir edilmesinden sonra, Türk boylarının büyük bölümü Tang hâkimiyetini kabul etti. Bir takım boylar, Tang'dan kaçarak Batı Göktürklere, bazılarıysa Seyantolara ve diğer yakın devletlere sığındı.

Ayrıca bakınız

Dipnotlar

    This article is issued from Vikipedi - version of the 12/28/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.