Kör Yusuf Ziyaüddin Paşa
Kör Yusuf Ziyaeddin Paşa veya Yusuf Ziya Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi Mart 1809 - 10 Nisan 1811 | |
Hükümdar | II. Mahmud |
Yerine geldiği | Çarhacı Ali Paşa |
Yerine gelen | Laz Aziz Ahmed Paşa |
Görev süresi 30 Ağustos 1798 - 24 Nisan 1805 | |
Hükümdar | III. Selim |
Yerine geldiği | Safranbolulu İzzet Mehmed Paşa |
Yerine gelen | Bostancıbaşı Hafız İsmail Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Ölüm | 1819 Sakız Adası |
Kör Yusuf Ziyaeddin Paşa (veya Yusuf Ziya Paşa)(d. ? - ö. 1819, Sakız Adası), III. Selim saltanatında 30 Ağustos 1798 - 24 Nisan 1805 ve II. Mahmud saltanatında Mart 1809 - 10 Nisan 1811 tarihleri arasında toplam sekiz yıl on bir ay dört gün sadrazamlık yapmış Gürcü asıllı bir Osmanlı devlet adamıdır.
Cirit oynarken kaza sonucu bir gözünü kaybettiği için “Kör” lakabı ile anılır[1].
Yaşamı
Köken olarak Gürcü'dür. Doğum tarihi bilinmez. Bunula beraber, Mısır seferi dolayısıyla 1800’de Suriye’ye geldiğinde orduda bulunan ve kendisini tanıyan İngiliz topçu subaylarından W. Wittman’ın hatıralar kitabindaki kaydına göre ellili yaşlarındaydı.[2] 1760-1761 arasında beş ay kaptan-ı deryâ görevinde bulunan Benli Hacı Mustafa Ağa’nın kölelerindendi.[3][4] Hacı Mustafa Ağa’nın himayesinde gençleri yetiştirme ve bir intisap dairesi teşkil etme uygulaması dahilinde Hacı Mustafa Ağa'nin kardeşi, Anadolu Kazaskeri İbrâhim Efendi’nin evinde özel eğitim aldı. Orada özel hocalardan aldıgı dersler arasında dinsel bilgiler, fen bilimleri, güzel yazı yazma sanatı (hüsn-i hat) ve muhasebe ve defter tutma bulunmaktaydı. Zamanla ata binme, cirit oynama ve silâh kullanma gibi beceriler kazandı.[3]
Efendisi 1762’de olunce mîr-i mîrândan maden emini "Ispanakçı Mustafa Paşa"’ya intisap etti ve onun Enderun ağası oldu[3]. 1768'de Ispanakci Mustafa Paşa vezir rütbesi ile Erzurum valiliğine atanınca onun maiyetinde Erzurum'a gitti. Bu sırada tütüncübaşılığı görevine atandı ki Wittman’a göre en güvenilir kişilere havale edilen bir işti. [5] Ispanakci Mustafa Paşa ile birlikte Hicaz'a gidip hacı oldu. Hacdan dönüşte Rakka’da Ispanakci Mustafa Paşa yanından ayrıldı ve İstanbul’a geri geldi.
İstanbul’da Ocak 1777’de sadrazamlık gorevine gelen Darendeli Mehmed Paşa'ya intisap etti. Darendeli Mehmed Paşa’nın Eylül 1778 başında sadrazamliktan azledilmesinden sonra İstanbul’da değişik yuksek devlet ricalinin hizmetine girdi.[3]
1779'da Keban ve Ergani madenlerine emin tayin edilen Çil Mehmed Emin Ağa’nın mühürdarı sıfatıyla Maden bölgesine gitti. Emin Ağa’nın baska yere tayin edilince yerine gelen Yeğen Mehmed Ağa’nın yanında da mühürdar olarak gorev yapti. Bu gorevi sirasinda ek gorev olarak etrafta buluna Kurt asiretleri mensuplarinin eskiyalik hareketlerini tepelemekla gorevlendirilen askeri guclere komuta etmek ile ve bu gorevi gayet basarili olarak yapmasi ile bolgede isim yapti. Daha sonra İstanbul’a döndü.[3]
Burada 1781'de kısa bir donem için Tersane-i Amire'de (Osmanlı Devlet Tersanesi, Kasımpaşa, İstanbul'da) Tersane eminliği yapti. Takiben once sadâret kethüdâlığına vgetirilen ve sonra Sadrazam sonra da I. Abdülhamit'e sadrazam olan Halil Hamit Paşa’ya mühürdarlık ve silahtarlık yaptı.[3]
Takiben Keban ve Ergani'de maden emini olan Yegen Mehmed Aga#nin olmesi ile onun terekesinin devletlestirilmesi gorevi ile bu bolgeyi bilen bir kisi olaak Maden'e gonderildi. 1764 yazinda Köse Mustafa Ağa Keban ve Ergani'de maden emini tayin edildi. 1786'da Kose Mustafa Pasa bu gorevden azledildi ve maden eminligine (Darphane-i Amire emini Arnavut Mehmed Efendi'nin tavsiyeleri ile) Yusuf Aga tayin edildi. Bazi gunun tarihcileri bu tayinin yine Yusuf Ziyaeddin Aga gibi Gurcu asilli olan Sadrazam Koca Yusuf Pasa'nin diger bir Gurcu asilliya iltimasi oldugunu iddia etmektedirler.[3]
Yusuf Ziyaeddin Paşa 1785-1799 ile 1807-1811 donemlerinde uzun bir muddet, diegr gorevleri yaninda olarak, maden emiligi gorevinde devam etmistir. Gümüşhane ve Keban havzalarindeki gümüş madeni işletmelerine yeterli sermaye tahsisiyle verimli çalışmasına önem vermis; Ergani’de bakır üretimine geçilmesini, Malatya sancağı dahilinde yeni gümüş madenlerinin açılmasını ve işletilmesini sağlamistir. Bu arada Fırat Nehri uzerinden maden diregi, kütük ve kömür nakliyati gelistirmistir. Bu bolgede maden isletilmesinin guvenlikli ve istikrar icinde yapilmasi icin bolgede bulunan Kurt asiretlilerin eskiyalik faaliyetlerine son vermek icin buyuk ugras vermistir. Bunun icin Maden'de ozel zaptiye gucu kurmus; bu zaptiye gucunu yetistirmis ve bolgeyi Kurt eskiyalaradan temizlemistir. Bu basarisi uzerine, Istanbul merkezin de tasvibi ile, Erzurum, Diyarbekir, Rakka ve Sivas eyalet valiliklerine bagli eyalet zaptiye gucleri kurulmus ve bunlar da Meaden'deki tecrubelerden yaralanarak kendi bolgelerini eskiyalardan temizlemislerdir. Asayisin saglanip halkin korunması, özellikle maden sahalarında olumsuzlukları görülen Kürt eşkıyasini tepelemesi faaliyetleriile tum dogu bölgesi icinde en etkin ve en önemli devlet idarecisi haline geldi. Askerî güç kullanmanın yanında sorunlari hic kan dökülmeden uzlaşma ile çözmekte başarılı olması İstanbul’da takdirle karşılandi.
Başarılı hizmetleri dolayisiyla Malatya sancağı tevcih edildi. 1792de takiben vezirlik rütbesi verildi. 1793'de Diyarbekir eyalet valiliğine getirildi ve ek olarak 1794'de Erzurum eyalet valiligi, 1796'da Çıldır eyalet valiligi verildi. Sonra Canik muhassıllığı ve Karaman eyalet valiligine tayin edildi. 1797’de isteği üzerine Çıldır eyalet valilik görevinden azledilip Trabzon valisi oldu.[3]
İlk kez III. Selim tarafından 20 Ağustos 1798’de sadrazamlık makamına getirildi. 25 Ekim’de İstanbul’a gelen paşa, ilk icraat olarak, o sırada Napolyon Bonapart yönetiminde Mısır’ı işgal etmiş olan Fransa’ya karşı İngiltere ve Rusya ile anlaşma yapmak oldu[1].
Anlaşma gereği 1799’da bir Osmanlı-Rus donanması Akdeniz’e sefere çıktı, fetihler yaptı. Kendisi, aynı yıl Kaptan-ı Derya Gürcü Küçük Hüseyin Paşa ile birlikte ordunun başında Mısır’a sefere çıktı. 1801’de Fransızları yenerek Mısır’ı geri aldı.
1805’te sadrazamlıktan istifa etti, Beylerbeyi’ndeki evinde inzivaya çekildi.
Canikli Tayyar Mahmut Paşa’nın isyan çıkarması üzerine Trabzon Valisi olarak görevlendirildi. İsyan bastırıldıktan sonar Erzurum valisi, 1808’de ise Şark Seraskeri (Doğu Başkomutanı) oldu.
III. Selim’in tahttan indirilmesinden sonra Bağdat, Basra, Karaman, Halep valiliği yaptı. Halep Valisi iken Mart 1809’da II. Mahmut tarafından sadrazamlık görevine getirildi, İstanbul’a gitti. Sadrazam olduğu sırada 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı devam etmekte idi. Ruslar Osmanlı topraklarına ilerlemekte olduğundan ordunun başında Rumeli’ye sefere çıktı. İki yıl Ruslarla savaşan paşa, 1811’de sadrazamlıktan azledildi.
Sadrazamlıktan azli üzerine önce Dimetoka’ya, sonra Rodos Adası’na sürgün edildi. 1815’te vezirlik rütbesi iade edildi, Eğriboz Adası ile Karlıili Muhafızı oldu. 1817’de Sakız Adası valiliğine getirildi. Bu görevi sürdürürken 1819’da hayatını kaybetti. Adadaki Şeyh İlyas Türbesi’ne defnedildi.
Eserleri
Kandilli Hamamı ustalarından Ayşe Hanım ile evli olan ve ona büyük bağlılığı ile bilinen Paşa, eşi adına İstanbul Çengelköy, Havuz başında bir çeşme yaptırmıştır. Ayşe Hanım tarafından da, Beylerbeyi Rüştiye Mektebi yakınında bir çeşme ve Malatya'da da oğlu annesi için Ziyaeddin Paşa adına mescid yaptırılmıştır. Ziyaeddin Paşa ayrıca Keban’da Kallar mahallesinde cami, medrese, kütüphane ve tekke, Kürt mahallesinde ise kıymetli bir cami yaptırmıştır[1].
Kaynakça
- 1 2 3 Gürcüstan Dostluk Derneği Web Sitesi, Yusuf Ziya Paşa sayfası
- ↑ Wittman, W. (1803) Travels in Turkey, Asia-Minor, Syria and Across the Desert into Egypt during the Years 1799, 1800 and 1801, Londra.
- 1 2 3 4 5 6 7 8 Beydilli, Kemal (2013), "Yûsuf Ziyâ Paşa" Türkiye Diyanet İşleri Vakfı İslam Ansiklopaedisi Cilt:44, Sayfa: 35-37, Ankara:TDV İslâm Araştırmaları Merkezi,
- ↑ Diğer bir kaynağa göre Mîrâhûr Mustafa Paşa'nın kölesi idi. Bknz. Yılmazçelik, İbrahim (2000) "Osmanlı Hakimiyeti Sürecinde Diyarbakır Eyaleti Valileri (1516-1838)" Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:10, Sayı:1. Elazığ. Online:
- ↑
Dış kaynaklar
- Danişmend, İsmail Hâmi, (1961) Osmanlı Devlet Erkânı, İstanbul:Türkiye Yayınevi.
- Buz, Ayhan (2009) " Osmanlı Sadrazamları", İstanbul: Neden Kitap, ISBN 978-975-254-278-5
- Toksoy, Cemal (1999) "Yusuf Ziyaeddin Paşa" , Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. C.2 s.689 ISBN 975-08-0073-7
Dış bağlantılar
- Tektaş, Nazim (2002), Sadrâzamlar Osmanlı'da İkinci Adam Saltanatı, İstanbul:Çatı Yayınevi (Google books:
- Beydilli, Kemal (2013), "Yûsuf Ziyâ Paşa" Türkiye Diyanet İşleri Vakfı İslam Ansiklopaedisi Cilt:44, Sayfa: 35-37, Ankara:TDV İslâm Araştırmaları Merkezi, Online:
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Safranbolulu İzzet Mehmed Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 30 Ağustos 1798 - 24 Nisan 1805 |
Sonra gelen: Bostancıbaşı Hafız İsmail Paşa |
Önce gelen: Çarhacı Ali Paşa |
Osmanlı Sadrazamı Mart 1809 - 10 Nisan 1811 |
Sonra gelen: Laz Aziz Ahmed Paşa |
|