Urumca

Urumca
Урум тыль, урум тілі, урум ділі / bizim dilca
Ana dili olanlar Ukrayna Donetsk (Ukrayna),
Kazakistan Kazakistan (Kentav),
Gürcistan Gürcistan
Konuşan sayısı ~100.000[1]  (tarih gerekli)
Dil aileleri
Yazı sistemi Kiril alfabesi
Dil kodları
ISO 639-3 uum

Urumca ya da Urum Türkçesi (kendilerince Ukrayna: Урум тыль, урум тілі, урум ділі Urum Tili; Gürcistan: bizim dilca) Urumlar tarafından konuşulan Türk dillerinin Oğuz dilleri grubundan dil.[1] Urumca Türkiye Türkçesine çok benzeyen bir dildir. Bir Yunan dili olan Rumeyce ile karıştırmamak gerekir.

Urum Türkçesi, diğer Kıpçak Türk yazı dilleriyle ve Türkiye Türkçesiyle ortak pek çok atasözü ve deyime sahiptir.[2]

Ağızları

A. Garkavets'e göre Ukrayna'daki Urumların dili dört gruba ayrılır:[3][4]

1. Büyük Yanisol, Beşev, Manguş: Oğuz unsurları çok az.
2. Kermençik, Bagatır, Ulaklı: Oğuz unsurları az belirgin.
3. Karan, Laspi, Kamar, İgnatyevka: Oğuz unsurları belirgin.
4. Mariupol, Starıy Kırım: Oğuz unsurları Kıpçak unsurlarıyla karışık

Örnekler

Gürjüden Beşeve Atlar Yetişti

Gürjüden Beşeve atlar yetişti
O anemin yurtuna bir ateş tüştü
Beş hızın erasına injesi edim
Anemin babemin eglenjesi edim
Taçankalar üstüne tezip yürdüm men
Kör timnernen yep içtim kör time tüştüm
Oynadım anem oynadım oynap toymadım
Ajel teldi başıma yendim duymadım
Gürjüden Beşeve atlar yetişti
O anemin yurtuna bir ateş tüştü
(Yelena Akritov, 46, Eski Kırım)

Urumlar Kırım’dan çıkarılırken bir kız bir oğlan iki kardeş vatanlarından çıkmak istemezler. Ölürsek de burada öleceğiz diye kendilerini bindirildikleri gemiden denize bırakırlar. Cesetleri bulunamaz. Halk bunun üzerine aşağıdaki türküyü veya ağıtı yakar.

Hara Deniz Büngür Büngür

Hara Deniz büngür büngür büngürder
Dalğasıylen dalğasıynen demileri yürütür
Hara Deniz büngür de büngür de büngürdür
Büngürdeyip esti de derdim yeniler
Hara Deniz yahın olaydın yanıma
Dalaydım da yar seni deyi bulaydım
Balıhçılar aldılar benim sesimi
Bağırdım da şitmedin mi sesimi
Betim hutarırdım o benim ğarip janımı
Betim çare bulurdu harap janıma
Dalaydım da hızhardaşım bulaydım
(Kosta Koca, 84, Eski Kırım, Babasının arkadaşlarından)

Urğun Urğun Dost Bağına Vardığım

Urğun urğun dost bağına vardığım
El uzatıp ğonje gülünü sardığım
Yaremilen zevhüsefa sürdüğüm
O da varsın onulen eş olsun
Kündüz eyan beyan yeje düş olsun
Ağley ağley gözler dizden yaş olsun
Yarem oynar satrançilen merdini
Çeken bilir ağrıların derdini
Ben çekmişim üçün dördün beşini
O da vardın çeksin benim derdimi
O da varsın onulen eş olsun
Kündüz eyan beyan yeje düş olsun
Ağley ağley gözler dizden yaş olsun
İdit odur çıhıp yoldan dönmeyen
Aşıh olup sevdalığı bilmeyen
Üç beş mal hazanıp delmeyen
O da varsın onulen eş olsun
Kündüz eyan beyan yeje düş olsun
Ağley ağley gözler dizden yaş olsun

Osman Paşa

Ahsaray da Bahçısaray
Dül açılır meydanına
Tör olaydı Osman Paşa
Jıhtı aster baştan başa
İle olur mu bile olur mu
Evlad babiye halır mı
Duna teyler ahmam dedi
Çadırımdan çıhmam dedi
Yüz bin aster hırılanjaz
Çadırımdan bahmam dedi
Pendjereden har delir o
Ben sanettim yar delir o
Açtım pendjereyi bahtım
Osman Paşa jan veriy o

Osman Paşa (2)

Hara deniz ahmam deyor
Tenarımı yıhmam deyor
Esmer Güzel Muhtar Paşa
Edirneden teçmem deyor
Hara deniz ahar dider
Tenarını yıhar diter
Tör olaydı Osman Paşa
Edirneyi teçer diter
Penjereden har deliyor o
Ben sanettim yar deliyor o
Açtım penjereyi bahtım
Osman Paşa jan veriyor

Osman Paşa (3)

Kara Deniz akmam diy
Ah denize bahmam diy
Kırh bin aster kırmayınjes
Çadırımdan çıhmam diy
Kara deniz ahar diter
Ah denizde bahar diter
Kırh bin aster kırar diter
Çadırından çıhar diter
Öle olur mu bele olur mu
Evlad Babayı urur mu
Padişağın zulumları
Bu dünya bize halır mı
Ben Yaltadan Taş Yükledim
Ben Yaltadan taş yükledim yemime almaya
Ben Yefeden bir yar sevdim yendime almaya
Del del del del alaydım seni
Ender mintan olur ise saraydım seni
Ben Yaltadan bir yüzük aldım elmazdır taşı
Ben Yefeden bir yar sardım on beştir yaşı
Del del del del alaydım seni
Ender mintan olur ise saraydım seni

Alem

Borlu suyun üstünden ağeler atımı atlattım
On beş yanşa Garavil çufutun ötünü patlattım
Şaroş edim duyamadım pıçak oynattım
Bir Tatarı soymajes anem yolumu da açtım
Beş yüz atlı horalap aldılar yene hutuldum
Ederimi arhama urdum obaya jıvırdım
Alebin oğlu tutuldu deyen anesi ağledi
Ğarip babem bağrına taşler bağladi

Duşenkalar

Sarağaç boyanır mı da
Varsam yar uyanır mı
Gelsek garşı garşıya
Ona can dayanır mı
Çal atımı da bineyim de
Bulutlara sineyim
Ölsem onda öleyim de
Yar yüzünü göreyim
Ev ardına gül direk de
Yaprağı ne tökerek
Garip gönlüme göre de
Allah vermiş şen yürek
Hara haş olmayaydı da
Ben seni sarmayaydım da
Ben seni sarmayaydım da
Gömüp de yanmayaydım
Yavaş yavaş tohta gel
Tahtalar oynamasın
Gündüz gelme gece gel de
Düşmanlarım duymasın
(Kosta Koca, 84, Eski Kırım, Babasının arkadaşlarından)

Çınlar (Maniler)

Aylan aylan jeltermem
Jel turanda ey a hız
Timi sarıp seveyim
Sen tuğranda ey a hız
Altın da taptı yaşım
Kümüş te taptı yaşım
Donbastan on altıdan beri
Hayıtmadı menim yaşım
A hız senin közlerin da
Vermem de dünye malına
Senin dibik vah yarem de
Bulamam dünyalara
Köpür tüpü beş tahta
Beşsi de yarım tahta
Beni bırahıp onu alsa
Yaşasın yarım afta
Tarilkaya beş alma
Yavluh ilen alınız
Ben saldat ditejegim
Savluh ilen halınız
Çete yılan sızğırıy
Sesi de deliy oh dibik
Bırahıp ditti beni de yarem
Duynalara yoh dibik
A hız saçın örmezler
Seni bana bermezler
Tel alayım haçayım
Harangılıh körmezler
A hız saçın setiz hat
Tes birisin bizge sat
Anan baban hayl osa
Tel bögeje bizge yat

Urum Hikayelerine Örnekler

Huşlubek

Bir vahıtta bir dene padşah var eten, evladı yoh eten. Günnerden bir gün diy harıya:

- Hur maa bir torva pismet, titeyim evladlıh –birini mirini alajah oğul olajah. Alıy tayağın, torbasın çıhay titiy. Titkende çıhay bir hart ögne:

- Anda titiysin? Diy

- Titiyim bele bele, evlad hırlamağa. Alajam özüme bir evladlıh.

- Sen –diy- hayt. Vereyim men saa bir alma. Temizle almayı, hoy başınızın dübüne. Saba harınnan hahlar yersiniz almayı, yejeginiz. Habuhların da temizlersin verirsin atına

Alıy almayı hayıtıy . Harısı diy

- Sora nasın? Taptın olan?

- Tapmadım- diy. – Bir hart bele bele dedi: ‘A bu almayı temizleniz. Habuhlarını atınıza versiniz, yer. Özün de başınız dübüne hoyarsınız, saba hahlar yersiniz.- olur evladınız’ - dedi.

Temizliy, hart degeni dibik , hoyay başın dübüne almayı. Yaraylar etisi de yiy harı-hoja. Habuhların da veriy biye. Biyeden oluy bir tay. Harının oluy bir oğlu….

Bilmeceler:

Irahtan körem appaçıh
Yanına vardım şapkaçıh
(Manter: mantar)
Biz biz biz edik
Otuz eti hız edik
Biz tahta sen sıyıldıh
Sabaderek joyulduh
(Tişler : dişler)
Kiçineçik odaçıh
Otuz eti hudaçıh
(Abuz , Tişler)
Deve yünden töşek
Onu bilmeyen eşek
(post-tiyiz)
Yırahtan körem hara hara
Yanna barım para para
(at boh)

Urumca Masal Örnek:

Zilifsiya

Bir zamanda bir padşahın üç tene oğlu var. Üçü de avju. Titiy büyügü avlamaa alıy yanna asterini. Yürüyler yürüyler tapmaylar bir şiy de. Sora çevriy, kün batıya titiyler. Titiyler onda, az titiyler, tüşiyler bir yere çoh pek huş. Er türlü tiyiklik . Başlaylar patlatma. Patlathanda bir dene siya bulut peyda olunuy, çıhay bir siya bulut, teliy honay buların stüne elçin de hıray öldürüy.

Bir kün teçiy yohtur ağa, eti kün teçiy yohtur ağa. Üçünjü kün diy ortanjı

-Titiyim ağayı hıdırayım yohsam bir av rastetirdi telyamay.

Titti o da. Yürüdü yürüdü kün doğuya. Bişiy yoh. Çevriy kün batıya, titiy, tapay o tiyikliy. Bu da başlay patlatmaa. Yene o siya bulut teiy, bları da hıray. Bu asteri de.

Teçiy bir üç-dört kün. En kiçigi:

- Nas şiy bele? Biri titti – Yoh. Biri daa titti – yoh. Varayım ağaları hıdırayım men de.

Çıhay titiy payına. Almaya ster. Varıy kün doğuya – yohtur, tapmay, çevriy kün batıya yürüy yürüy tüşüy o tiyiklikcee- patlamay. Çünkü ağaların terek hıdırmaa.

Varıy tapay ağalarnı...

Kaynakça

  1. 1 2 Uyanık, Osman (2010). Urum Türkçesinin Türk Dili Sınıflandırmalarındaki Yeri. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2010,(27):45-56
  2. Kasapoğlu Çengel, Hülya (2004). Ukrayna'daki Urum Türkleri ve Folkloru. Milli Folklor, 2004, Yıl. 16, S. 16, s. 59
  3. Altınkaynak, Erdoğan (2004). Ukrayna'daki Hristiyan Türkler "Urumlar". Karadeniz Araştırmaları, S. 1, Bahar/2004, KaraM, 37-54.
  4. Tekin, Feridun (2007). Urum Türkçesi sesbilgisi üzerine. Karadeniz Araştırmaları/ Balkan, Kafkas, Doğu Avrupa ve Anadolu İncelemeleri Dergisi, sayı:14, sayfa: 93-100, Yaz 2007
This article is issued from Vikipedi - version of the 9/14/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.