Rus Devrimi (1905)

İlya Repin'in 17 Ekim adlı eserinde 1905 gösterileri.
İvan Vladimirov'un 1905 Moskova Ayaklanması'nı anlatan Presnya'da Barikatlar adlı eseri.

1905 Rus Devrimi (Rusçası: Русская революция 1905 года), Rusya İmparatorluğu çapında geniş yankı bulan kitlesel siyasi eylemlerdir. 1905 Moskova Ayaklanması örneğinde olduğu gibi, bazı eylemler doğrudan hükümeti hedef almıştır. Saldırılar, işçi grevleri, köylü ayaklanmaları ve askeri isyanlar şeklinde gelişmiştir. Olaylar sonucunda anayasal monarşiye geçiş yapılmış ve Çarlık Duması kurulmuş, çok partili seçimler yapılmış, 1906 Anayasası meydana getirilmiştir. Ancak Çarlık rejiminin yıkılması ve bazı bölgelerdeki bağımsızlık yönünde yapılan silahlı ayaklanma girişimleri başarısız olmuş ve bastırılmıştır.

Arka plan

1861 yılında serflere özgürlüklerini veren ve çok sayıda reforma öncelik eden Rus Çarı II. Aleksandr 1 Mart 1881 günü Narodnaya Volya (Rusçası: Народная Воля, Halkın İradesi) örgütü üyesi bir suikastçı tarafından öldürülür. Yerine geçen Çar III. Aleksandr imparatorluğu demir yumrukla yönetir. Devlet kurumlarını ve kiliseyi otokrasisine boyun eğdirir. 1894 yılında ölünce yerine oğlu II. Nikolay geçer. 1905 Devrimi sırasında başta Romanov Hanedanına mensup II. Nikolay bulunmaktadır.

Rus-Japon Savaşı

20.yüzyılın başlarında Rusya ile Japonya arasında bir çatışma kaçınılmaz hale gelmekteydi. Rusya Balkanlara doğru ilerlemeyi gerçekleştiremeyince doğuya doğru genişlemiş, ele geçirdiği geniş araziler nedeniyle Japonya'nın Asya'daki ilerleme emellerine engel olmuştu. Beklenen savaş 1904 yılının Şubat ayında başlar. Port Artur Baskını olarak adlandırılan saldırıda Japon donanması savaş ilan etmeksizin Rus donanmasına saldırır. Uzakdoğudaki Pasifik Filosu ağır bir yenilgiye uğrayan Rusya Baltık Deniz Filosunu 18 bin deniz mili (33 bin km) katederek bölgeye gönderse de bu donanmayı da 27-28 Mayıs 1905 tarihindeki Tsushima Muharebesinde kaybedecektir. Kara yoluyla bölgeye ulaşım ancak tek hatlı Sibirya tren hattıyla olmakta olduğu bölgeye asker sevkiyatı çok sınırlı olabilmiştir. Bölgeye çok sayıda birlik getirebilen Japon Ordusu 9 aylık bir kuşatmadan sonra Port Artur limanı ve çevresini ele geçirecektir. 1905 yılı sonuna gelindiğinde Çar II. Nikolay ABD tarafından yapılan arabuluculuk girişimlerini kabul ederek barış görüşmelerini onaylar.

Çarın savaş sırasındaki tutumu çoğu siyasetçiyi şaşırtmıştır. Çar II. Nikolay savaşa büyük bir güvenle yaklaşmış ve savaşın Rus halkının moralini ve milliyetçiliğini yükselteceğini düşünerek yaşanan sıkıntıların unutulacağını düşünmüştür. Ancak savaşın uzun vadedeki mali ve askeri gereklerini ihmal etmiş veya dikkate almamıştır. Japonların Port Artur’a saldırısından az önce Çar Japonya’nın saldırmaycağından emin konuşmuş, savaşmaya cesaret edemeyeceklerini vurgulamıştır. Savaşın ilerleyen dönemlerde kaybedilen çok sayıda muharebeye rağmen Çarın zafere inandığı anlaşılmaktadır. Bazı yorumcular bu inancın cesaretten değil ilgisizlikten kaynaklandığını iddia etmektedirler. Rus mağlubiyeti giderek belirginleştikçe barış çağrısı yapan çevreler artacak ancak Çar hiçbir çağrıya kulak vermeyecektir. Ancak Tsushima Muharebesi sonucundaki hezimetten sonra Çar barış görüşmeleri için onay verecektir.

Muhalefetin gelişmesi

20.yüzyılın başlarında Rus liberal aydınları anayasal monarşi isteklerini dile getirdikleri çeşitli birlikler kurmuşlardı[1]. Ayrıca Rus sosyalistleri de bu dönemde iki ana koldan gelişmekteydi. Sosyalist Devrimci SR partisi ile Rusya Sosyal Demokat İşçi Partisi RSDİP[2].

1904 yılında anayasal monarşi istekleri daha yüksek sesle söylenir hale gelir. 30 Kasım 1904 günü Moskova Duması aldığı kararla seçimlere gidilmesi, basın ve din özgürlüğünün sağlanması gibi talepleri dile getirir. Benzer kararlar diğer şehirlerde de dile getirilmeye başlanır.

Çar II. Nikolay İçişleri Bakanı Vyaçeslav von Plehve suikast sonucu öldürülünce yerine atadığı liberal Pyotr Dmitrievich Sviatopolk-Mirskii aracılığıyla bu isteklere cevap vermeye çalışır. 12 Aralık 1904 günü Çar yayınladığı manifestoda Zemstvo ve yerel meclislerin yetkilerinin genişletileceğine söz verir, sanayi işçilerine sağlık sigortası yapılacak, sansür kaldırılacaktır. Ancak belgede seçimlerden ve parlamentodan bahsedilmemektedir.

Devrimin başlangıcı

Kanlı Pazar. Halk Kışlık Saraya doğru ilerlerken.
Çatışmalardan sonra harap haldeki Bakü şehri.

Aralık 1904’de Sankt Peterburg’daki Putilov Fabrikasında başlayan grev kıvılcım etkisi yapar. Şehrin diğer fabrikaları buradaki greve destek verince grevdeki işçilerin sayısı 80 bine yaklaşır. Çarlık yanlısı sendikal örgütlenme[3] önderlerinden ve Ohranka ajanı Papaz Gapon barışçıl bir işçi gösterisi düzenleyerek işçilerin taleplerini Çara iletmek üzere Kışlık Saray önüne gelir. İşçilerin rahatsızlıklarını Çarın dinleyeceği ve halledeceğini uman Gapon bile gelişen olaylardan sonra şaşkınlığını gizlemeyecektir[4]. Kanlı Pazar olarak adlandırılacak olaylarda 22 Ocak 1905 günü binlerce kişi ölecek, silahsız insanların üzerine ateş açan Çarlık askerleri 1905 Devriminin ilk kıvılcımını ateşleyeceklerdir.

Sankt Petersburg’daki olay çok geniş bir alanda yankılanır. Tüm Rusya’da Çarlık rejimine karşı eylemler ve grevler yapılır. Yükselen ayrılıkçı milliyetçilik dalgası Kafkaslarda patlak verir ve Ermeni ve Azeriler arasında kanlı çatışmalar yaşanır. Bölgedeki önemli sanayi şehri Bakü büyük ölçüde tahrip edilir. Rusya’ya bağlı Polonya’daki grevlerde 400 bin işçi iş bırakır. Çarlık hızlı davranarak içişleri bakanını görevden alarak Sankt Petersburg’daki işçiler arasındaki huzursuzluğun sebebinin araştırılması için bir komisyon kurar. Yoğunlukla devlet adamları ve fabrika sahiplerinin katıldıkları komisyon bir faaliyet gerçekleştirmeden tasfiye edilecektir. İşçiler sosyalist partilerin de etkisiyle isteklerini elde etmek için devrimci mücadeleye girişmektedir.

Bu dönemde amcası Büyük Dük Sergey Aleksandroviç’in 4 Şubat 1905 günü öldürülmesinden sonra Çar yeni haklar vermeye razı olur. 18 Şubat günü Bulygin Açıklaması ile danışma meclisi, dini hoşgörü, konuşma özgürlüğü ve köylülerden alınan vergilerin düşürülmesi vaad edilir.

24 ve 25 Mayıs günlerinde toplanan 300’e yakın yerel Zemstvo temsilcisi Moskova’da yaptıkları toplantıda ulusal seviyede temsil edilme yönünde hak talep ederler. 6 Haziran 1905 günü Zemstvo temsilcilerini Çar II. Aleksandr kabul eder. Çar halkın temsilcilerinden oluşacak olan bir parlamento vaadini tekrarlar.

Ekim 1905’de Sankt Petersburg Sovyeti kurulur. Halkın kendiliğinden kurduğu bu taban örgütü genel grev çağrısı yapar. Halk vergi ödememeye, bankalardaki paralarını çekmeye davet edilir.

Devrim dorukta

1905 yılında Finlandiya'da yapılan bir gösteri.

5 Şubat günü II. Nikolay danışma görevini yerine getirecek Rusya İmparatorluğu Devlet Dumasının kurulmasını onaylar. Ancak Duma’nın hiçbir şekilde gücü olmayacağı ve seçimlerin son derece sınırlandırıldığı anlaşılınca huzursuzluk artacak ve Ekim ayına gelindiğinde genel grev yapılacaktır. 14 Ekim günü Sergey Witte ve Alexis Obolenskii tarafından yazılan Ekim Manifestosu Çara teslim edilir. Bundan sonra Zemstvo Kongresi yapılacak ve burada Duma yasa koyucu organ olarak tanımlanacaktır. Çar bir süre bekledikten sonra 30 Ekim 1905 tarihinde manifestoyu imzalar. Çar kitlesel gösterileri bastıracak sayıda askeri olmadığından ötürü imzaladığını itiraf edecek ve imzalarken Romanov Hanedanına ihanet ediyormuş gibi hissettiğini açıklayacaktır. Manifesto ilan edildiğinde tüm şehirlerde destek mitingleri düzenlenir. Sankt Petersburg ve diğer şehirlerdeki grevler sona erdirilir. Ayrıca bu döneme kadar geçen sürede işlenen siyasi suçlar için genel af çıkartılır. Ancak bu tavizler özellikle sosyalistlere ve devrimcilere karşı artan baskı ve tutuklamalarla gider. Ayrıca özellikle sağ kanat partiler ve örgütler tarafından grevci işçilere, solculara ve Yahudilere karşı saldırılar başlar[5]. Rus liberaller Çarlıktan istediklerini almanın sevinci içinde Duma seçimlerine hazırlanırken, Çarlığın devrilmesini amaçlayan sosyalistler rejimi devirmek için silahlı ayaklanma planları yaparlar. Kasım 1905’de Sivastopol’da ayaklanma yaşanır. Genelde ayaklanmaya katılanlar işçiler, yoksul köylüler, komutanlarına isyan etmiş denizciler başta olmak üzere askerlerdir. Rus-Japon Savaşından dönen askerleri taşıyan Sibirya tren hattı boyunca isyanlar yaşanır, terhis edilen askerler ile halk kaynaşır. Çar özel birliklerini göndererek tren hattı boyunca duruma hakim olmaya çalışır. Ayaklanmalar Moskova’daki ayaklanmanın bastırılmasıyla birer birer çözülür. 5 – 7 Aralık 1905 tarihleri arasında Rusya’nın tamamında işçiler genel greve gider. 7 Aralık günü Moskova’ya giren Çarlık Ordularıyla ayaklanmacılar arasında kıyasıya çarpışmalar yaşanır. 1905 Moskova Ayaklanması olarak anılan bu olaylarda özellikle Kazak süvarilerinin ve topçu birliklerinin desteğini alan Çarlık Orduları 18 Aralık günü şehri teslim alırlar. Moskova’da Bolşeviklerin önderliğinde kalkışılan ayaklanma[6] başarısız olacak ve binlerce kişi hayatını kaybedecektir. Nisan 1906’ya gelindiğinde ülke çapında 14 bin kişi ölmüş, 75 bin kişi de tutuklanmıştır.

Duma ve Stolipin

Kurulan veya yasallaştırılan partiler arasında liberal aydınların kurduğu Kadetler, köylü harketinin önderlerinin kurduğu Trudovikler, liberaller kadar yenilik yanlısı olmayan Oktobristler ve gerici büyük toprak sahiplerinin kurduğu Toprak Sahipleri Birliğidir. Seçim yasaları Aralık 1905’de onaylanarak yasalaşır. Buna göre 25 yaşından büyük erkeklere oy hakkı tanınsa da atılan oyun değeri seçmene göre değişmekteydi. Seçim sistemine göre toplumdaki bazı sınıfların oyları diğerlerine göre daha değerliydi. Örneğin bir büyük toprak sahibinin oyu, bir köylü veya işçinin oyundan daha etkiliydi. Duma seçimleri Mart 1906 tarihinde yapılacak ve sosyalist partiler olan SRlar ve Bolşevikler tarafından boykot edilecektir. Seçimlerin sonucunda Kadetler 170, Trudovikler 90 vekillik kazanacak, 100 bağımsız aday, 63 ulusla temsilci ve Oktobristlerden 16 aday vekilliğe hak kazanacaktır. Nisan 1906’da Çarlık hükümeti yayınladığı temel yasalarla yeni siyasi düzenin sınırlarını belirler. Çarın mutlak otoritesi korunmuş, tüm yürütme yetkisi ona tanınmıştır. Ayrıca dışişleri, kilise ve silahlı kuvvetler alanlarında tek yetkili Çardı. Duma ise yarısı seçilmiş yarısı da Çar tarafından atanmış Devlet Konseyinin alt kanadı haline indirgenmişti. Bir yasal düzenlemenin kanun olabilmesi için sırasıyla Duma, Devlet konseyi ve Çar tarafından onaylanması gerekiyordu. İstisnai durumlarda Duma’nın onayı olmaksızın da yasa onaylanabiliyordu. Yine Nisan’da ülkenin sıkıntılı ekonomik durumuna çare için 900 milyon rublelik bir mali kaynak bulan Bakan Sergey Witte görevinden istifa eder. Witte’nin yerine İvan Goremykin geçecek, o da görevi Mayıs 1906’da Pyotr Stolipin’e bırakacaktır. Kürsüsünden sürekli olarak daha fazla reform ve özgürlük talep edilen Duma Çar tarafından Temmuz 1906’da sadece propaganda yaptığı suçlamasıyla kapatılır. Kadetlerin ve Çarlık hükümetinin beklentilerinin aksine halk Duma’nın kapatılması karşısında hiçbir tepkide bulunmaz. Ne var ki Stolypin’e düzenlenen ve başarısız olan suikast girişiminden sonra terörizm bahanesiyle baskılar artırılacak ve sekiz ay boyunca binin üzerinde devrimci idam edilecektir. Kapatılan Duma’dan sonra yeniden yapılan 2. Duma seçimlerine bu sefer sosyalist partiler katılacak ve vekillik kazanacaklardır. Ancak 2. Dumanın da sonu ilki gibi olacak ve Haziran 1907’de kapatılacaktır. Ayrıca seçilmiş sosyalist vekillerin tutuklanmasıyla Çarlık rejimi kesin bir zafer kazanır. Devrimci süreç kapanmış ve otokrasinin devamı sağlanmıştır.

Yükselen terörizm

Devrim sürecinde grev, miting ve gösteri gibi kitle eylemlerinin azaldığı dönemde siyasi terörün arttığı gözlemlenmiştir. SR’ların Savaş Örgütü, eski Narodnik hareketin kalıntıları ve Bolşeviklere bağlı gruplar çok sayıda siyasi cinayet işlemiş ve örgütlere kaynak aktarmak için banka soygunları yapmıştır. 1906-1909 yılları arasında binlerce devlet görevlisi, polis memuru öldürülecektir. Öne çıkan kurbanlar arasında şu kişiler bulunmaktadır:

Baskılar

Devrim sürecinde Çarlık rejimi kimi özgürlükleri tanımak zorunda kalsa da ağır hapis ve idam cezalarını yoğunlukla kullanacak ve toplum üzerindeki baskısını hafifletmeyecektir. Özellikle 1906-1909 sürecinde binlece kişi idam edilecektir. Bu sayılar sadece idam edilen siviller içindir. Bunun yanı sıra ordu ve donanma bünyesinde yaşanan ayaklanmalar sonucunda gerçekleştirilen divanı harp mahkemelerinde binlerce asker idam edilmiş, ayaklanan köylü bölgelerine düzenlenen ve özellikle Sibirya, Kafkaslar ve Baltık bölgelerindeki cezalandırma seferlerinde sayısız köylü öldürülmüştür.

Finlandiya

Rusya’ya bağlı olan ancak sürekli olarak bağımsızlık talebinde bulunan Finlandiya’da sosyalistler 30 Ekim – 6 Kasım 1905 tarihleri arasında genel grev düzenlerler. Bağımsızlık ve özgürlük talebiyle taban örgütleri oluşturulacak ve ilk Kızıl Muhafız birlikleri örgütlenecektir. Genel grev sırasında Yrjö Mäkelin tarafından hazırlanan Kızıl Deklarasyon ile Finlandiya’daki Çarlık Senatosunun kapatılması, seçimlerin yapılması, siyasi özgürlüklerin tanınması ve sansürün kaldırılması talep edilir. Anayasal monarşi taraftarlarından Leo Mechelin tarafından hazırlanan Kasım Manifestosunda ise bağımsız Finlandiya Parlamentosunun kurulması talep edilir. Ayrıca bölgede devam eden Rus asimilasyon politikalarına da son verilmesi istenir. 30 Haziran 1906 tarihinde Helsinki’deki Rus denizciler Fin devrimciler lehine ayaklanacak ve Fin halkı tarafından genel grev ile desteklenseler de Baltık Filosu askerleri tarafından 60 gün süren çatışmalar sonucu bastırılacaklardır[7].

Estonya

Rusya İmparatorluğuna bağlı Estonya’da ulusal özerklik, basın ve toplanma özgürlüğü ile seçimler için eylemlere girişirler. 16 Ekim 1905 günü Tallinn’deki bir sokak gösterisine ateş eden Rus askerleri 94 kişinin ölmesine sebep olur. Çarlık tarafından ilan edilen Ekim Manifestosu Estonya’da destek görmüş ve gösteriler sırasında ilk kez ulusal Estonya bayrağı meydanlarda görülmüştür. Jaan Tõnisson görece özgürlük ortamından faydalanarak Estonyalıların haklarını artırmak için ilk Estonya siyasi partisi olan Ulusal İlerleme Partisini kurar. Aynı dönemde daha radikal olan Estonya Sosyal Demokrat İşçi Birliği de Jaan Teemant tarafından kurulacaktır. İki siyasi akım Çarlığa karşı izlenecek yolda anlaşamasa da Baltık ülkesinde yaşanmakta olan Cermenleştirme ve Ruslaştırma politikalarına karşı dururlar. Aralık 1905’de çıkan olaylarda çok sayıda büyük toprak sahibinin çiftliği yağmalanacak ve Çarlık Ordusu tarafından işçi ve köylüler ayrım gözetilmeksizin öldürülecektir. Devrimci sürecin sönümlenmesiyle Estonya yine eski statüsüne dönse de 1905 yılında yaşanan gelişmeler 1917 Ekim Devriminden sonra bu ülkenin bağımsız olmasına yarayacaktır[8].

Değerlendirme

1905 Devrimi kendiliğinden gelişen bir yapıya sahiptir. Özellikle Rus-Japon Savaşı sonrasında çok kötü durumda olan Rus donanmasındaki bahriyeliler bulundukları savaş gemilerinde subaylarına isyan etmiş ve gemileri ele geçirmişlerdir. Bunlardan en önemlisi olan Potemkin Zırhlısı örneğinde de görüleceği gibi Rus askeri yüksek derecede siyasallaşacak ve benzer durumdaki işçi ve yoksul köylülükle eylem birliği yapacaktır.

1905 Devrim sürecinin en önemli özelliklerinden birisi de tabanda asker, işçi ve köylülerin oluşturdukları Sovyet organının kurulmuş olmasıdır. Özyönetim organı olarak ayaklanmanın başarılı olduğu yerlerde yönetimi ele alan bu organ devrimin bastırılmasıyla tasfiye edilse de 1917 Şubat Devrimi ile birlikte yeniden kurulacak ve Ekim Devrimi ile birlikte iktidar organı olacak, yeni kurulan Sovyetler Birliğine adını verecektir.

Moskova’da 1905 yılının Aralık ayında özellikle Bolşeviklerin önderliğinde gerçekleştirilen işçi ayaklanması özellikle Lenin tarafından sonraki dönemde derinliğine incelenecek ve bu deneyimden dersler çıkartılacaktır. Başarısız olmuş olsa da işçilerin desteğini kazanmış olan bir silahlı ayaklanma girişimi Bolşevikler adına Ekim Devrimine ışık tutacak ve çok önemsenecektir[9].

Etkileri

İlgili filmler

İlgili müzikler

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. 1903 yılında Zemstvo Anayasalcılar Birliği ve 1904 yılında Özgürlük Birliği bunların önde gelenleridir.
  2. RSDİP (Rusçası: Росси́йская Социа́л-Демократи́ческая Рабо́чая Па́ртия) 1903 yılındaki 2. Kongersinde bölünme yaşamıştır. Martov önderliğindeki Menşevikler ile Lenin önderliğindeki Bolşevikler temel bazı konularda anlaşamayınca parti ikiye bölünecektir.
  3. Çarlık yönetimi sosyalist unsurlardan bağımsız bir şekilde oluşturmaya çalıştığı sendikal hareket sayesinde işçilerin ekonomik hayata dair sorunlarını kontrol altında tutabileceğini düşünerek Ohranka ajanı Sergei Vasilyevich Zubatov’un ismini taşıyan ve zubatovculuk olarak adlandırılan yöntemle Çarlık yanlısı sendikaların kurulmasına izin vermişti. Buralarda varolan sosyalistler sayesinde işçi hareketi bu sendikaları aşacaktır.
  4. Kendisi ajan olan papazın “Artık Çarımız yok!” dediği iddia edilir. Polis ajanı bile olsa bu büyüklükte bir işçi eylemine öncülük edebilmiş birisi Lenin’in dikkatini çekmiş, kendisiyle olaylardan sonra kaçtığı sürgünde görüşmüştür.
  5. Bu saldırılarda başı Karayüzler adlı Çarlık yanlısı örgüt çekmektedir.
  6. Lenin başarısız olmuş olsa da 1905 silahlı ayaklanmasını çok önemseyecek ve “1905 provası olmasaydı 1917 Ekim Devrimi asla olmazdı.” diyecektir.
  7. Finlandiya 1917 Ekim Devriminden hemen sonra bağımsızlığına kavuşacaktır. Ancak bölgedeki Rus karşıtlığı Finlandiya’nın da Sovyet iktidarına geçmesini engelleyecek ve kanlı bir iç savaştan sonra binlerce Fin bolşevik öldürülecektir. Bundan sonra Rus İç Savaşı döneminde Finlandiya ve önderi Mannerheim sürekli olarak Beyaz Ordu birliklerine destek verecek, topraklarına askeri birlik çıkartmak isteyen İtilaf Devletlerine izin verecektir. Finlandiya ile sınır sorunları II. Dünya Savaşı dönemine dek sürecek ve 1939 yılında başlayan Kış Savaşında sınır boyunca şiddetli muharebeler yaşanacaktır.
  8. . Estonya’da da Ekim Devriminden sonra kurulmaya çalışılan Sovyet iktidarı kanlı bir iç savaşa yol açacak ve Bolşeviklerin bastırılmasıyla son bulacaktır. Ancak burada Finlandiya örneğinden farklı olarak bölgede bulunan Alman İmparatorluğu Ordusunun doğrudan Bolşevik karşıtı tutumu ve asker sağlamasının da payı büyüktür. Estonya Rus İç Savaşı döneminde Bolşevik karşıtları için yine Finlandiya gibi üs görevi görecektir. Estonya ile Sovyetler Birliği ilişkileri II. Dünya Savaşı döneminde gerilecek ve Estonya Sovyetlerce ilhak edilecektir.
  9. Lenin, "1905 provası olmasaydı 1917 Ekim Devrimini asla gerçekleştiremezdik." diyerek bu girişime verdiği önemi belirtecektir.

Konuyla ilgili yazılan eserler

Rusça eserler

İngilizce eserler

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/4/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.