Enis Behiç Koryürek

Enis Behiç Koryürek

Enis Behiç Koryürek
Doğum 11 Mart 1891(1891-03-11)
İstanbul, Osmanlı Devleti
Ölüm 18 Ekim 1949 (58 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Meslek Şair

Enis Behiç Koryürek, (11 Mart 1891, İstanbul - 18 Ekim 1949, Ankara) Türk şair, öğretmen, diplomat, bürokrat.

Hecenin beş şairinden biridir. Türk denizciliğini şiire sokan şair olarak bilinir.[1] Türk-Macar dostluğunun gelişmesinde, Gül Baba Türbesinin yeniden ziyaretgâh ve müze haline getirilmesinde büyük hizmetleri geçmiş bir diplomattır. İşçi meselelerine ciddi olarak yaklaşan ve çözüm yolları için kurumlaşma yollarını açan ilk bürokratlardandır.[1]

Yaşamı

1891 yılında İstanbul'un Aksaray semtinde doğdu. Babası doktor yarbay İsmail Behiç Bey, annesi Fâika Hanım’dır.[2]

İlköğrenimini evde yaptıktan sonra Selanik ve Üsküp idadilerinde, İstanbul Lisesi'nde okudu, 1913’te Mülkiye Mektebi'ni birincilikle bitirdi.[1]Ruhum Şiirlerimde Tecessüm Eder Benim” başlığını taşıyan ilk şiirini 19 yaşında iken yayımladı. Kısa bir süre Fecr-i Âti topluluğu içinde yer aldı. “Namık Kemal'in ruhuna” ithaf ettiği “Vatan Mersiyesi” şiiriyle geniş yankı uyandırdı.[3] Çoğu hamasi temalar işleyen ve Servet-i Fünun etkisi taşıyan on iki manzumesi Şehbal'de yayınlandı. Şiirin yanı sıra musikiye de meraklı idi. Biraz keman çalıyor, hatta kendi icat ettiği keman-boru karışımı bir müzik aleti kullandığı söyleniyordu.[1] Bir ara aruz veznini alaturka musikinin usulleri ile birleştirmeye çalıştı. "Musiki Usûllerinin Aruza Tatbiki” başlığı altında üç manzumesi ve konuyla ilgili kuramsal yazıları yayımlandı.[3]

Balkan Savaşı yıllarında Ziya Gökalp'in tavsiyesiyle heceyi benimsedi ve Milli Edebiyat akımına bağlandı. Bu yıllarda onu üne kavuşturan ulusal duygularla yüklü kahramanlık şiirleri yazdı. Şiirleri Türk Yurdu, Hürriyet-i Fikriye, Donanma, Yeni Mecmua dergilerinde yayımlandı. Denizcilik tarihinden aldığı konu ve motiflerle süslediği manzum destanlar ona “Türk denizciliğini şiire sokan şair” unvanını getirdi. Hece vezni üzerinde çalışarak kimi durak değişikliklerini, bir şiirde çeşitli hece kalıplarını kullanmayı denedi.

Bükreş ve Budapeşte yılları

Mülkiye’yi bitirdikten sonra Hariciye Nezareti'nde görev aldı. Bir süre Bükreş Konsolosluğu’nda (1915) görev yaptı. O dönemde Bükreş başkonsolosu olan şair Ahmet Hikmet Müftüoğlu ’ndan etkilendi.

Bükreş’ten sonra görevlendirildiği Budapeşte’de yedi yıl görev yaptı. Türk-Macar dostluğunun pekişmesinde, Gül Baba Türbesi’nin yeniden ziyaretgâh ve müze haline getirilmesinde büyük hizmetleri oldu. Gabi adlı bir Fransızca öğretmeni ile evlendi, bu evlilikten Hasan ve Argon isimli iki çocuğu oldu.[1] Bükreş ve Budapeşte’de görev yaptığı yıllarda gönül maceralarını mizahî bir dille anlatan aşk şiirleri yazan Enis Behiç Bey, Kasım 1919’da yurda döndü.

Kurtuluş Savaşı yılları

Kurtuluş Savaşı yıllarında Hariciye Nezareti’nde çalışmaya devam ederken liselerde edebiyat ve Fransızca dersleri veren Enis Behiç, bir yanda da Milli Müdafaa teşkilatında çalışıp kurtuluş hareketini destekledi. 1922’de Edirne Vilayeti Hukuk İşleri Müdürlüğü’ne tayin oldu. Bu görevinin yanı sıra öğretmenlik yapmaya devam etti. Edirne’de yaşadığı dönemde eşinden boşandı; 1924’te Fahri Paşa’nın kızı Müîde Hanım ile evlendi. 1925’te Edirne’den ayrılıp memuriyet hayatına Ankara’da devam etti.

Ankara yılları

1927’de ilk kitabı Miras’ı yayınladı. Bu kitapta milli duygulara yönelik şiirler ile aşk ve çapkınlık konularını ele alan manzumelere yer verdi. İlk kitabını yayınladıktan sonra bir suskunluk dönemine girdi ancak bazı şiirlerini Hayat (1929) ve Varlık (1933) dergilerinde yayımladı. Fransızca, Rumca, Macarca, Bulgarca bilen şair, çeşitli konularda kitap çevirileri yaptı.

1936’da Ekonomi Bakanlığı İş Dairesi Reisliği’ne getirildi. İşçi meselelerine ciddî olarak yaklaşan ve çözüm yolları için kurumlaşma yollarını açan ilk bürokratlardan oldu. Bir süre Çalışma Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. 1945 yılında emekli oldu. 1946’da Demokrat Parti Zonguldak milletvekili adayı oldu fakat seçimi kaybetti.

Son yılları

Seçimlerden sonra kendisine resmi bir görevlerden uzak kalan ve maddi sıkıntı çeken şair, büyük bir değişim geçirdi; kendisini dine ve tasavvufa verdi. Türkiye'de Bedri Ruhselman'ın öncülük ettiği ruh çağırma (ispritizma) seanslarına katıldı ve bu seanslarda irticalen söylediği şiirleri yakınları tarafından kaydedildi.[2] 18. yüzyılda Trabzon’da yaşamış Çedikçi Süleyman Çelebi adlı bir mevlevinin ruhuyla temas sonucu doğduğunu söylediği bu dini ve dini ve tasavvufi şiirleri 1949’da kitap olarak yayımladı.[4]

18 Ekim 1949 da Ankara'da öldü. Cenazesi Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi.

Ölümünden sonra

Vâridât-ı Süleyman’ın oluşumu hikâyesiyle bütün metinlerin tasavvuf açısından ayrıntılı açıklaması 1950’de Ömer Fevzi Mardin tarafından 819 sayfalık bir külliyat halinde yayımlanmıştır. Şairin 1921-1939 arasında yazdığı şiirleri Fethi Tevetoğlu, Miras ve Güneşin Ölümü adlı kitapta toplamıştır (1951).[2]

Eserleri

Şiir kitapları

Kaynakça

Hükümet görevi
Önce gelen:
Yeni makam
Türkiye Çalışma Bakanlığı Müsteşarı
30 Haziran 1945 - 30 Ocak 1946
Sonra gelen:
Hüseyin Avni Göktürk
This article is issued from Vikipedi - version of the 11/17/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.