Eski Uygur Türkçesi

Eski Uygur Türkçesi, Türk dilinin eski dönemlerinde konuşulmuş ve yazılmış olan Türk dilinin tarihî dönemlerinden biridir. Eski Türkçe adlı dil döneminin Göktürkçeden sonraki ikinci kısmını oluşturmuştur.

Tarih

Dönem

Bu dönemde Türkler birçok kültür ile etkileşim içine girmişlerdir.Bu durum dilin yapısında da kendisini göstermiştir.Yine bu dönemde,değişik kültürlerle etkileşimle birlikte,dilimize ilk kez yabancı kaynaklı kelimeler girmeye başlamıştır.Sanskritçe,Soğdça,Toharca,Çince kelimeler bunlardan bazılarıdır.[1]

Dil özellikleri

Uygurlardan kalan eserler dört gruba ayrılarak incelenebilir:[2]

  1. Manici çevreye ait metinler.
  2. Burkancı (Budist) çevreye ait metinler.
  3. Hristiyan çevreye ait metinler.
  4. Müslüman çevreye ait metinler.

Eski Türkçenin gramerini yazmış olan Annemarie von Gabain, Uygur metinlerini y ve n ağzı olmak üzere iki ana ağız grubuna ayırır. Köktürkçedeki ń sesini n’ye çeviren metinler n ağzını, y’ye çeviren metinler y ağzını oluştururlar. Eski Uygur Türkçesi dönemi, yazı dili olarak Göktürkçeye dayanan, onun devamı olan bir dönemdir. Başka bir deyişle Göktürkçe ile Uygurca aynı yazı dilinin iki koludur. Eski Uygur Türkçesinde görülen az sayıdaki ses ve biçim farklılıklarından bir kısmı ağız farkından, bir kısmı da zaman farkından kaynaklanmaktadır. Göktürkçe ve Uygurca arasındaki asıl önemli fark, söz varlığında ortaya çıkar. Göktürkçenin söz varlığında Türkçe kökenli kelimeler hâkimdir; Çince veya Soğdakçadan girmiş olan alıntı kelimeler çok azdır. Göktürk metinlerinde bozkır yaşayışı, savaşçılık ve devlet düzeniyle ilgili kelimeler ağırlıktadır. Uygur metinlerinde ise Maniheizm ve Burkancılıkla ilgili kelimeler hâkimdir. Bunlar da Sanskritçe, Çince ve Soğdakçadan alınmıştır. Çok defa da kavramlara Türkçe karşılıklar bulunmuştur. Temel söz varlığı ise her iki dönem metinlerinde aynıdır.[2]

Köktürkçe'de sadece kişi,konçuy gibi insanla ilgili kelimelerde kullanılan +lAr çokluk eki,Eski Uygur Türkçesinde her türlü isim,zamir ve sıfatta kullanılabilen, genel çokluk eki, haline gelmiştir ve çokluk eki uyuma tabiidir.[3]

Söz varlığı

Morris Swadesh’in 100 temel kelimesinin Uygurcadaki karşılıklarından bazıları şöyledir:[2]

Erdem Konur'un,Eski Uygur Türkçesiyle ilgili kaleme aldığı makalede[1] ,günümüz Türkçe karşılıklarını da verdiği bazı kelimeler şunlardır:

Alfabe

Orhun alfabesi

Göktürkçe gibi, ilk yıllarında Orhun alfabesi ile kayda alınmıştır.

Bu alfabede 38 harf vardır. Bunlardan dördü ünlü, otuz dördü de ünsüzdür. Üç tane de harf bileşiği vardır: lt, nç ve nt.

Göktürk (Orhun) Alfabesi
Kullanım Göstergeler Latin harf çevirisi (transliterasyon) ve IPA çevriyazısı (transkripsiyon)
ÜnlülerA,E /a/, /e/
I,İ /ɯ/, /i/, /j/
O,U /u/, /ɯ/, /w/
Ö,Ü /ø/, /y/, /w/
ÜnsüzlerÜnlü Uyumu
(¹) — Kalın,
(²) — İnce
ünlüler ile
B¹ (ab) /b/ B² (eb) /b/
D¹ (ad) /d/ D² (ed) /d/
G¹ (ag) /g/ G² (eg) /g/
L¹ (al) /l/ L² (el) /l/
N¹ (an) /n/ N² (en) /n/
R¹ (ar) /r/ R² (er) /r/
S¹ (as) /s/S² (es) /s/
T¹ (at) /t/T² (et) /t/
Y¹ (ay) /j/ Y² (ey) /j/
Sadece (¹) — /q/
Sadece (²) — /k/
K (ak) /q/ K (ek) /k/

Tüm ünlüler ile
/ʧ/
-M /m/
-P /p/
/ʃ/
-Z /z/
-NG (eñ) /ŋ/
Birleşik Sesler + Ünlü İÇ, Çİ, Ç /iʧ/, /ʧi/, /ʧ/
IK, KI, K /ɯq/, /qɯ/, /q/
OK, KO,
UK, KU,
K
/ɯq/, /qɯ/,
/uq/, /qu/,
/q/
ÖK, KÖ,
ÜK, KÜ,
K
/øk/, /kø/,
/yk/, /ky/,
/k/
+ Ünsüz -NÇ /nʧ/
-NY /r/
-LT /lt/, /ld/
-NT /nt/, /nd/
Sözcük ayırma imi yok
(-) — Sadece sözcük sonunda

Eski Uygur alfabesi

Metin örnekleri

Sevgili[4] -
Orijinal:
Kasınçıgımın öyü kadgurar men;
Kadgurdukça
Kaşı körtlem,
Kavışıgsayur men.
Öz amrakımın öyür men,
Öyü evirür men ödü…çün
Öz amrakımın
Öpügseyür men.
Barayın tiser
Baç amrakım;
Baru yime umaz men
Bagırsakım.
Kireyin tiser
Kiçigkiyem;
Kirü yime umaz men
Kin yıpar yıdlıgım
Yaruk teŋriler
Yarlıkazunın.
Yavaşım birle
Yakışıpan adrılmalım
Küçlüg priştiler
Küç birzünin.
Közi karam birle
Külüşüpen külüşügin oluralım.
Türkiye Türkçesi:
Yavuklumu düşünüp dertlenirim;
Dertlendikçe
Kaşı güzelim,
Kavuşmak isterim.
Öz sevgilimi düşünürüm,
Düşünüp dururum…
Öz sevgilimi
Öpmek isterim.
Gideyim desem
Güzel sevgilim;
Gidemem ki
Sadık yarim.
Gireyim desem
Küçücüğüm;
Giremem ki
Misk amber kokulum.
Işıklı tanrılar
Buyursun.
Yavaş huylum ile
Birleşip ayrılmayalım.
Güçlü melekler
Güç versin.
Gözü karam ile
Gülüşüp oturalım.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. 1 2 3 Erdem,KONUR,"ESKİ UYGUR TÜRKÇESİNDEKİ BAZI EKLER VE BU EKLERİN ÖZELLİKLERİ",Çukurova Üniversitesi Türkoloji Merkezi
  2. 1 2 3 Ahmet Bican Ercilasun, Başlangıçtan Günümüze Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2010, s. 226, 272-283. ISBN 978-975-338-589-3
  3. Erdem KONUR,"ESKİ UYGUR TÜRKÇESİNDEKİ BAZI EKLER VE BU EKLERİN ÖZELLİKLERİ",Çukurova Üniversitesi Türkoloji Merkez
  4. Ahmet Bican Ercilasun, Başlangıçtan Günümüze Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2010, s. 230-231. ISBN 978-975-338-589-3
This article is issued from Vikipedi - version of the 9/24/2015. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.