Sünnilik
İslâm |
---|
|
|
Ayrıca bakınız
|
İslam portali |
İmân ve İtîkâd |
---|
İslâm'ın beş şartı |
Dört Halife |
İslam mezhepleri |
İtikadî mezhepler |
Dini-Siyasî hareketler |
Hadis külliyatı |
Sünnilik ya da Ehl-i Sünnet (Arapça: أهل السنة والجماعة, Ehl'es Sunne vel-Cemaa), İslam dininin sünnet doktrinine dayalı, günümüzde dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri (diğeri Şiîlik) ve % 83'lük bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünni İslam veya Sünni mezhebi ifadesi de kullanılır. Sünni ekol kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki inanç mezhebi (Mâtürîdîlik - Eş'ârîlik), dört fıkıh mezhebini (Hanefilik, Şafiilik, Malikilik, Hanbelilik) içermektedir.
Sünni itikad mezhepleri
- Eş'ârîlik - Ebul-Hasan Ali El-Eş'ari (873-935) tarafından kuruldu. Müslüman fakih (hukukçu) ve pek çok sünni sufinin kendisine saygı duyduğu ve kendisi de sufi olan İmam-ı Gazali tarafından benimsenen bir kelam okuludur. Eşari kelamı insan aklına vahyi yorumlamakta daha kısıtlı bir alan tanımakta ve inancın insan aklından çıkamayacağı vahye ihtiyaç olduğu dolayısıyla da vahyin gelmediği durumlarda insanın sorumlu olamayacağı ilkesini savunmaktadır. İnanç gibi tüm ahlaki ilkelerin kaynağı da vahiy ile peygamberin ve sahabilerin uygulamalarıdır.
- Mâtûridîlik - Ebu Mansur El-Matüridî (ö. 944) tarafından kuruldu. Orta Asya'daki Türk toplulukları tarafından kabul edilinceye kadar azınlıkta kalan bir itikadi mezheptir. Geçmişte Anadolu'da Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğunda yaşayan Türklerin büyük bir kısma Sünniliğin bu itikadi mezhebine bağlıydı.[1] Ayrıca Şafiîlik, Malikîlik ve Hanbelîlik fıkıh okulları Eş'ârîyye itikadi mezhebine bağlıyken Hanefîlik fıkıh okulunun izdeşleri Mâtûridîlik itikadi mezhebine bağlıdırlar. Mâtûridîlik, Tanrı'nın var olduğu bilgisine akıl yürütmeyle ulaşılabileceğini savunur.
Sünni fıkıh mezhepleri
Sünni fıkıh mezhepleri Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hanbelî mezheplerinden oluşur. Bu dört mezhepten ilki olan Hanefî mezhebi Mâtûridîlik'e bağlı iken Şâfiî ve Mâlikîler Eş'ârîye bağlıdırlar. Ehl-i Sünnet'in İtikadi mezhepleri olan Eş'ârî ve Mâtûridî mezhepleri arasında inançsal açıdan önemli bir farklılık yoktur. İtîkât düzeyindeki farklılıklar sadece teferruattan ibârettir; ama fıkhi konularda yani uygulama ve ibadetlerde dört fıkhi mezhep arasında bazı farklılıklar görülür.
Hanbelî mezhebinden ayrılan İbn-i Teymiyye ve İbni Kayyım el Cevziyye gibi alimlerin fıkhi görüşleri günümüzde, 18. yüzyılda Arabistan'da dinsel ve siyasal bir hareket olarak ortaya çıkan Vahhâbîlik çerçevesinde yorumlanmış biçimiyle varlığını sürdürmektedir. İbn-i Teymiyye'nin görüşlerini daha aşırı yola sokan Suudi Arabistan Vahhabileri'dir. Vahhabiler'in bazı itîkâdî inançları Ehl-i Sünnet'ten farklıdır. Bu sebeple Sünniler, Vahhabileri Ehli Sünnet'ten saymazlar.
Sünni mezhepler (fıkıh okulları) dört tanedir:
Bu dört Sünni fıkıh okulu dışında da fıkıh okulları olmasına karşın daha az sayıda izdeşe sahip olmuş ve diğer dört mezhep dışında daha az tanınmışlar ve zamanla yok olmuşlar ve izdeşleri tarafından kayıt altına alınamamışlardır.
Sünniler, her Müslümanın bu mezheplerden birini benimseyip, uygulamalarını seçtikleri bu mezhebe göre yapmaları gerektiğine inanırlar ve mezheplerin birleştirilmesi denen Telfik-i Mezahib'i uygun (caiz) görmezler.
Hadis ve sünnet anlayışı
Kur'an'ın İslam dinindeki yeri tüm Müslüman gruplarca benimsenmekle birlikte hadis konusunda çeşitli İslami grupların farklı anlayışlara sahip oldukları bilinmektedir. Hadisler İslamiyetin ilk dönemlerindeki peygamber ve yakınlarının ibadete, muamelat denilen dindeki çeşitli konulara ilişkin görüş ve davranışları yansıtan kayıtlardır. Müslüman bilginler peygamberin vefatından sonra İslam toplumunun karşı karşıya kaldığı sorunlara Kur'an'dan ve sünnetten sonra üçüncü kaynak kabul edilen Hadislerden delillerle çözüm getirmeye çalışmışlardır. Sünnilik, Şiiliğin aksine Muhammed döneminde yaşamış peygamberin yakınındaki tüm arkadaşlarına (Sahabi denir) dinin güvenilir kaynağı olarak yaklaşmakta olduğundan çeşitli Hadis bilginlerinin hadis kriterlerine uygun buldukları tüm hadisleri hangi sahabe kanalıyla gelirse gelsin kabul etmektedir. Yine Sünnilik ilk dört halifeyi (Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali) Muhammed'den sonra gelen güvenilir ve tazime layık dini kişilikler olarak kabul ederler. Oysa Şiiler ilk üç halifeyi (Ebu Bekir, Ömer ve Osman) Ali'nin elinden halifeliği çeşitli yollarla gasp etmiş kişiler olarak bakıp tazim göstermezler. Şiilerin bir kısım sahabeyi güvenilmez kabul edip sadece on iki imamdan gelen hadisleri doğru ve güvenilir (sahih) kabul etmesine karşılık Sünniliğin güvenilirliği tüm sahabeyle genişlettirmesi her iki grubun hadis külliyatlarında bir kısım farklılıklar bulunmasına yol açmıştır.
Sünni İslam anlayışında peygamberden aktarıldığı güvenilir (sahih) kabul edilen Kutub-i Sitte diye tanımlanan hadis kitapları şunlardır:
Ayrıca bakınız
|
- Sahih-i Buhari (İmam Buhari)
- Sahih-i Müslim (İmam Müslim)
- Sünen-i Nesai (İmam Nesaî)
- Sünen-i Ebu Davud (Ebû Dâvûd)
- Sünen-i Tirmizî (İmam Tirmizi)
- Sünen-i İbn Mace (İbni Mâce)
Daha az bilinmekle birlikte kabul edilen diğer hadis kaynakları ise şunlardır:
- İmam Malik'in Muvattası
- Ahmed bin Hanbel'in Musnedi
- Sünen Dârimî
- Hâkim en-Nişaburî'nin Mustedrek'i
- Sahih İbni Huzeymâ
- Sahih İbni Hibban
- Abdülrezzak'ın Musannafı
- İbni Cureyc'in Musannafı
Sünni tarikatları
Ayrıca bakınız
Kaynakça
|