Yan anlam
, bir sözcüğün temel anlamıyla bağlantılı olarak zamanla ortaya çıkan değişik anlamlarından her biri. Sözcüğün temel (birincil) anlamının dışında, ancak temel anlamıyla az çok yakınlık taşıyan yeni anlamlar kazanması yan anlamı oluşturur. Bir sözcüğün yan anlam kazanmış.
Meselâ “göz” dendiğinde akla ilk gelen, kelimenin temel anlamı olan organ adıdır. Ama “iğnenin gözü”, “çantanın gözü”, masanın gözü” tamlamalarındaki anlamlar benzetme yoluyla kazandırılmış yeni anlamlardır. Bunlara da yan anlam denir.
Örnekler
- Baş
Temel anlam: bir canlının kafası
Yan anlamlar:
- Tane (bir baş soğan)
- Önder, yönetici (ustabaşı)
- Başlangıç (köprübaşı)
- Uç (topluiğnenin başı)
- Burun
Temel anlam: canlılarda koku alma organı
Yan anlamlar:
- Bir nesnenin ön kısmı (geminin burnu)
- Karanın denize uzandığı bölüm, uç nokta (Sinop Burnu)
- Sırtıma dokunarak beni uyardı.(temel anlam) Dağın sırtına tırmandık. (yan anlam)
- İnce bir dal (temel anlam) Uzun, ince bir adam (yan anlam)
- Gemi battı. (yan anlam) İğne battı. (yan anlam)
- Yangında tüm bina yandı. (temel anlam) Bu yaz iyice yandım. (yan anlam)
- Çiçekleri masaya bıraktım. (temel anlam) Polis memuru kaçakçılık masasında görevliydi. (yan anlam)
|
This article is issued from Vikipedi - version of the 11/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.