Birleşik Krallık-Türkiye ilişkileri

Türkiye–Birleşik Krallık ilişkileri

Türkiye

Birleşik Krallık

Birleşik Krallık-Türkiye ilişkileri Birleşik Krallık ile Türkiye'nin süregelen uluslararası politikaları içerir. Birleşik Krallık, Türkiye ile beraber Osmanlı Devleti'nin yıkılması ve 1. Dünya Savaşı öncesi mükemmel denecek ittifakta ilişkilerini geliştirmişlerdir. Ancak Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'nda Birleşik Krallık yerine Almanya'nın yanında yer alması ve Birleşik Krallık'la Osmanlı Devleti'nin Yıkım Dönemi'nde Avrupa'da çıkan ham madde ve toprak arayışı, başta Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve Yunanistan ile, Osmanlı Devleti ve Almanya'yı karşı tarafta savaşa sokmuş ve Osmanlı Devleti'nin Birleşik Krallık'ın karşısında savaşmasına neden olmuştur. Ama bu Medeniyetler İttifakı'nın en güçlü ilişkilerinden olan Birleşik Krallık ve Osmanlı Devleti ilişkilerini, daha sonrasında da Türkiye ilişkilerini yıldıracak seviyelere kadar zora sokmamıştır. Bu durum, Türkiye'nin 1. Dünya Savaşı'ndan kalan savaş borçlarını IMF'ye ödedikten sonra İngiltere'nin, Birleşik Krallık'ın Türkiye'nin Avrupa Birliği Güçlü Desteği'ne kadar tam süratle ilerlemiştir. Şu anda Birleşik Krallık, her ne kadar İspanya ve İtalya'dan, sonrasında da Polonya ve Finlandiya'dan sonra Türkiye'nin Avrupa Birliği üzerindeki desteğini 2005 - 2008 arası ertelese bile, Birleşik Krallık, Türkiye'nin en büyük ve en güçlü Avrupa Birliği destekçisidir.

İlişkilerin tarihçesi

Türkiye-Birleşik Krallık ilişkileri 16. yüzyıl sonlarına kadar uzanmaktadır. Kraliçe I. Elizabeth'in yönetimi altındaki İngiltere ortak düşmanı olan İspanya'ya karşı Osmanlı Devleti'yle işbirliğine girdi. Osmanlı padişahı III. Murad ile I. Elizabeth yazışma ve elçiler aracılığıyla ilişki kurdular. Protestan İngiltere Avrupa'nın Katolik ülkelerine karşı kullanılmak üzere Osmanlı Devleti'nden kalay ve kurşun ithal etti. Osmanlı Valide sultanı Safiye Sultan ile I. Elizabeth birbirlerine hediyeler göndererek dostluk ilişkilerini pekiştirdiler.

1793 yılında Osmanlı Devleti Avrupa'daki ilk elçiliğini Birleşik Krallık'ta açtı. Osmanlı padişahı III. Selim döneminde Yusuf Agah Efendi Londra'ya daimi elçi olarak gönderildi. Bu arada Osmanlı Devleti'nin Fransa ile ilişkileri daha büyük bir önem kazandı. Ancak Napolyon'un Mısır Seferi sırasında Osmanlı Devleti İngiltere'yle işbirliği yaptı. 1853-1856 yılları arasındaki Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Devleti İngiltere'yle yakın bir ilişkiye girdi. Osmanlı Devleti'nin kaybettiği 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra yapılan Berlin Kongresi'nin kararları uyarınca Osmanlı Devleti Kıbrıs'ı Birleşik Krallık'a bırakmak zorunda kaldı. I. Dünya Savaşı'nda Birleşik Krallık İtilaf devletleri arasında Osmanlı Devleti'nin karşısında yerini aldı. Savaşı Osmanlı Devleti'nin kaybetmesi sonucu Birleşik Krallık Filistin ve Irak gibi Osmanlı topraklarını işgal etti. Ayrıca Birleşik Krallık İstanbul'un İşgali'ne katılan ülkeler arasındaydı.

Günümüzdeki ilişkiler

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanından sonra Türkiye-Birleşik Krallık ilişkileri olumlu yönde gelişti. 1967 yılında cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, 1988 yılında da Kenan Evren Birleşik Krallık'a resmi ziyaretlerde bulundular. Kraliçe II. Elizabeth de 1971 ve 2008 yıllarında Türkiye'ye resmi ziyaretler yaptı. Türkiye'nin eski cumhurbaşkanlarından Abdullah Gül 23 yıl aradan sonra Birleşik Krallık ülkesine resmi ziyarette bulunmuştur.[1] Türkiye ve Birleşik Krallık G20 ülkeleri arasındadırlar ve Birleşik Krallık Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılmasını desteklemektedir. Birleşik Krallık Almanya'dan sonra Türkiye'den en büyük miktarda ihracat yapan ülkedir. Ayrıca her yıl 1 milyonu aşkın Birleşik Krallık yurttaşı Türkiye'yi turist olarak ziyaret etmektedirler. İki ülke arasında Kıbrıs sorunu hakkında Birleşik Krallık, Güney Kıbrıs'ın yanında durarak ilişkilerde soğumaya yol açmıştır. Ancak Türkiye'nin Birleşik Krallık'ı uyarması ve bilgilendirmesi sonrasında Birleşik Krallık sorun için Türkiye ile dayanışma içinde olmuştur.

Türkiye'nin Avrupa Birliği Sürecine Birleşik Krallık kalıcı desteği

Birleşik Krallık, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde en büyük destekçisidir ve destekçisi olmaya devam edecektir. Birleşik Krallık'ta İngiltere ve Galler halkının Brexit'i desteklemesi, Birleşik Krallık'ın Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde en büyük ve en güçlü destekçisi olduğu gerçeğini değiştirmez. Fakat, bununla birlikte David Cameron, İngiltere Başbakanı, Birleşik Krallık halkının Mayıs 2016 içerisinde Brexit'ten yana bir tavır izlemesi üzerine Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme fikrini ve olgusunu biraz ertelemiştir, ama bu Türkiye'nin ileride gerçek Avrupa Birliği'ne girme tarihini değiştirse bile, ilişkilerinin temelini zedelemeyecek boyuttadır. Türkiye ile Birleşik Krallık, Brexit sonucunda oluşacak olay örgüsünün ilişkilerini zedelemeyecek boyutta olması durumunda mutabık durumdadır.

Her yıl Birleşik Krallık'tan Türkiye'ye 2,500,000 turist ziyaret etmek için ve çeşitli nedenler dolayısıyla, Türkiye'yi çok sevdiklerinden dolayı gelirler, ayrıca Türkiye'den yaklaşık olarak her ay 150,000 turist ise Birleşik Krallık'a farklı nedenler, parası, ekonomisi, bayrağı, kültürü ve kişisel zevklerinin uygun olması durumundan dolayı gelirler. Türkiye'nin Avrupa Birliği ilişkilerini ve tam üyeliğini destekleyen Birleşik Krallık, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin ve Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerinin düzelmesinden ve Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ne (Güney Kıbrıs'a) limanlarını açmasından sonra Kıbrıs adasının kuzey tarafı olan Kuzey Kıbrıs (KKTC)'ı tanımaya bir adım daha sıcak yaklaşacağını ve çoğunluğu anlamda ilişkilerinin düzeleceğinin sinyalini verdi. Birleşik Krallık'ta Türkiye asıllı vatandaşlardan daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşları yaşıyor.

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/2/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.