Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1441 sayılı kararı
BM Güvenlik Konseyinin 1441 sayılı kararı | |
---|---|
Tarih: | 8 Kasım 2002 |
Oturum no: | 4644 |
Kod: | S/RES/1441 (Döküman) |
| |
Oy: | Kabul: 15 Çekimser: 0 Karşı: 0 |
Konu: | Irak’ın uluslarası barışı tehdit etmesi |
Sonuç: | Kabul edildi |
| |
Güvenlik Konseyinin 2002 yılı oturumundaki üyeler şunlardır: | |
Kalıcı üyeler: | |
Geçici üyeler: | |
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1441 sayılı kararı, 8 Kasım 2002 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan ve Irak’taki Saddam Hüseyin rejiminin daha önce alınan kararların gereği olarak silahsızlanma yükümlülüklerini getirmesi için son uyarı niteliğini taşıyan karardır.[1]
1441 sayılı karara göre Irak, 1990 yılında Kuveyt’i işgal etmesinin ardından çıkan Körfez Savaşı'nın ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu tarafından 3 Nisan 1991 tarihinde alınan 687 sayılı kararın gereklerini yerine getirmiyordu.[2] Buna göre Irak’ın kitle imha silahlarıyla ilgili olarak Birleşmiş Milletler ile işbirliği yapmadığı, silah sanayisinde yatırım yaptığı ve Kuveyt’e ödemesi gereken savaş tazminatlarını ödemediği iddia ediliyordu.
Karar öncesi
Karar öncesinde Irak, tüm suçlamaları reddetmiş ve ülkeye Birleşmiş Milletlere bağlı silah denetçilerinin girebileceğini açıklamıştı ABD ise bu açıklamayı bir oyun olarak değerlendirmiş ve Irak’a karşı silahlı müdahaleyi öngören bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının çıkmasını istemişti.
Karar metninin taslak hali ABD ve İngiltere tarafından hazırlanmış ve özellikle Güvenlik Konseyi daimi üye ülkeleri Rusya ve Fransa’nın ikna edilmesi için sekiz haftalık süre boyunca yoğun görüşmeler sonucunda tamamlanmıştı. Fransa özellikle karara uyulmamasının bir savaşa bahane olarak kullanılmaması için çaba sarfetmiştir.
Güvenlik Konseyi oylaması
8 Kasım 2002 tarihinde yapılan oylamada 15 ülkenin de desteğiyle oybirliğiyle kabul edilen kararda özellikle Arap ülkesi olan Suriye’nin verdiği destek ilgi çekici olarak değerlendirilmiştir. Kararın bir savaşa yol açacağına dair açıklamalara karşılık veren ABD’nin Birleşmiş Milletler Elçisi John Negroponte kararda gizli ve otomatik bir şekilde çekilecek olan bir tetik bulunmadığı yönünde yatıştırıcı bir açıklama yapacaktır.[3] İngiltere elçisi Jeremy Greenstock da benzer bir savunma yapar.[3] Suriye temsilcisi Mekdad ise ABD ve İngiltere tarafından verilen güvencelerden sonra uyulmaması halinde otomatikman savaş ilanı olarak değerlendirilmeyecek olan kararı desteklediklerini bildirdi.[3]
Kararın uygulanması
Irak karara 13 Kasım 2002 günü uyduğunu açıklar. Silah denetçileri 27 Kasım 2002 tarihinde Irak’a geri dönerler. UNMOVIC başkanı Hans Blix ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu başkanı Muhammed El Baradey de heyet içindedir. Heyet incelemelerinde iddia edilen kitle imha silahlarını bulamaz. 1441 sayılı karar gereğince kitle imha silahları bulunmayan ve silah denetçilerinin ülkeye girmesine izin veren Irak’ın hala karara uymadığı iddia edilir. Özellikle Hans Blix Birleşmiş Milletlere verdiği saldırgan raporlarda Irak’ın karara uymayıp hala kitle imha silahı stoklarını imha etmediğini tonlarca sinir gazı stoğunun olduğunu iddia eder.[4]
Bu aşamada Irak’a silahlı müdahale peşinde olan ABD yönetimi devreye girerek uluslararası barış ve güvenlik için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin aldığı kararın arkasında durması gerektiğini açıklar. Ancak müdahil olan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac 10 Mart 2003 tarihinde yaptığı açıklamayla ülkesinin savaş ilanı anlamına gelecek herhangi bir Güvenlik Konseyi kararını veto edeceğini vurgular. Güvenlik Konseyinde bu yönde karar almayı uman ABD, İngiltere ve İspanya’nın umutları suya düşer.[5] Savaş ilanı anlamına gelecek bir kararın Birleşmiş Milletler bünyesinde alınamayacağını anlayan ABD, İngiltere ve İspanya hükümetleri 1441 sayılı karara uyulmamasının savaş sebebi olduğuna yönelik açıklamalar yaparlar.
Sonrası
Bundan sonra Irak işgal edilecek ve Saddam Hüseyin rejimi devrilecektir. İlk işgal ağırlıklı olarak ABD Silahlı Kuvvetlerinin varlığı ve İngiltere, Avustralya ve Polonya askerlerinin desteğiyle gerçekleştirilecek, savaş sonrasında ise Çokuluslu Güç kapsamında çok sayıda ülke Irak’a asker gönderecektir.
Irak’ın işgalinden sonra yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda bulunduğu iddia edilen kitle imha silahları bulunamayacaktır. Iraq Survey Group adlı kurumun bu doğrultuda bir raporu bulunmaktadır.[6] Baş silah denetçisi Charles Duelfer’in adıyla anılan bir diğer rapor olan Duelfer Raporu benzer sonuçlara ulaşmıştır.[7]
Kaynakça
- ↑ 12 Eylül 2002 tarihinde yapılan ilgili görüşmeleri kayıtları (İngilizce), 14 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir
- ↑ İlgili karar metni (İngilizce), 14 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir
- 1 2 3 8 Kasım 2002 tarihli toplantının notları (İngilizce), 14 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir
- ↑ 27 Ocak 2003 tarihli CNN haberi (İngilizce), 14 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir
- ↑ Bakınız: Bush-Aznar gizli görüşmesi
- ↑ Raporun sonuç kısmı (İngilizce), 14 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir
- ↑ 7 Ekim 2004 tarihli Washington Post haberi (İngilizce), 14 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir
|