I. Mehmed
I. Mehmed | |
---|---|
Çelebi | |
Gazi Sultan I. Mehmed Han | |
5. Osmanlı Padişahı | |
Hüküm süresi | 5 Temmuz 1413 - Haziran 1421 |
Önce gelen | Fetret Devri (I. Bayezid) |
Sonra gelen | II. Murad |
Eş(leri) |
Şehzade Hatun Kumru Hanım, Emine Hatun |
Çocukları | II. Murad |
Hanedan | Osmanlı Hanedanı |
Babası | I. Bayezid |
Annesi | Devlet Şah Hatun[1][2] |
Doğum |
1389 Edirne |
Ölüm |
26 Mayıs 1421 (32 yaşında) Edirne |
Defin | Bursa |
Dini | İslam |
İmza |
I. Mehmed veya Çelebi Mehmed (Osmanlı Türkçesi: محمد چلبى - Mehmed Çelebi; 1389, Edirne - 26 Mayıs 1421, Edirne), beşinci Osmanlı padişahı. Babası I. Bayezid, annesi cariye olan Devlet Şah Hatun'dur.[1][2]
Doğum tarihini 1379, 1382, 1386, 1389, 1390, 1391 gösteren kaynaklar da bulunmaktadır; ama tarihçiler doğumu için kesin kaynakla tarih bulunmadığını kabul ederler.[3] Arap ve Bizans tarihlerinde Kirişci veya Kirî olarak lakap verilmiştir. Bunların çeşitli kaynaklarda değişik açıklamaları bulunur. Yay yapma özellikle yayın tutturulduğu ve çekildiği sert ipten kiriş yapma sanatını öğrenmiş olması, gençliğinde güreşçilik yapması, gençliğinde kendinin öldürülmesinden korkup bir kirisçinin yanında çıraklık yapması, gençliğinde yay kirişi ile boğulmak istenmesi şeklinde açıklamalar yapılmıştır.[3]
Hayatı
Ankara Savaşı'ndan önceki hayatı
Çelebi sözcüğünün okuma yazma bilen, medrese veya eşit tahsilli kişiler için kullanıldığı bilinmektedir. Tahsilini Bursa ve Edirne Sarayı'nda tamamladı. Hocaları Amasyalı Sofi Beyazid ile Tokatlı Bicaroğlu Hamza idi.
Yıldırım Beyazid 1391'de Canik Seferi'ne oğullarını yanında götürmüş ve bunlar arasında Çelebi Mehmed de bulunmuştur. Bu sefer sırasında Amasya Emiri, Sivas Sultanı Kadı Burhaneddin'in saldırılarına fazla karşı koyamayacağını anlamış ve Amasya kentini Osmanlılara terk etmiştir. Kenti teslim almak için Yıldırım, oğlu Mehmed Çelebi komutasında bir orduyu Amasya'ya gönderdi. Bu genç şehzade çok yetenekli ve olgun bir şekilde kent yönetimini eline alarak asayişi sağladı. Bu başarısından dolayı babası onu Amasya sancak beyi olarak atadı.
1391 ile 1402 arasında bu görevde bulundu ve bu sırada devlet işlerini öğrendi. Amasya o zamanki Osmanlı devletinin doğu sınırında uç Rumiye-i Suğra eyaleti (Amasya-Tokat-Sivas bölgesi) merkezi olarak çok öneme haizdi. Bu görevi sırasında babasının Anadolu seferlerine sancak beyi olarak eyalet askeri ile katıldı. Bu seferlerde çok kere Çelebi Mehmed Osmanlı ordusunun artcı/yedek güçleri komutanlığını da yüklendi. 1402'de Yıldırım Beyazid'ın Timur'a karşı seferine de böylece katılmış ve Ankara Savaşı'nda yine artcı kuvvetler komutanlığını üstlenmiştir. Bu görev nedeni ile Ankara Savaşı bozgunundan az kayıpla ve ilk önce kurtulanlar arasındaydı.
Fetret Devri
Ana madde:Fetret Devri
1402'de Ankara Savaşı sonucu babası Yıldırım Bayezid, Timur'a yenik ve esir düştükten sonra Osmanlı Devleti 11 yıl süren bir Fetret Dönemi geçirdi. Bu devirde Yıldırım Bayezid'in oğulları Emir Süleyman, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Çelebi Mehmet taht savaşlarına giriştiler. Çelebi Mehmet 1403 ile 1413 arasında Timur egemenliği altında Amasya da, Amasya-Tokat-Sivas bölgesi (Rumiye-i Suğra) emirliğini yaptı.
Kardeşler arasında çeşitli savaşlardan sonra en nihayet 1413 de Çelebi Mehmet kardeşi Musa Çelebi'yi Vize Savaşı ve Çamurlu Derbent Savaşı'nda yenerek tek başına Osmanlı Devleti idaresini alarak Fetret Devri'ni kapattı.
Kardeşi Musa Çelebi ile savaşırken Karamanoğlu Mehmet Bey Bursa'yı kuşatmış, Bursa şehri büyük bir yangın geçirmiş, fakat Bursa Subaşısı İvaz Paşa kazdırılan lağımları ateşe vererek kuşatmayı kırmıştı.
Tek padişah olarak saltanatı
1413'ten sonra tek padişah olarak hüküm sürdü. Sultan Mehmet Çelebi, Fetret Devrini bitiren ve Osmanlı devletini tekrar eski gücüne kavuşturan sultan olduğundan Osmanlı Devleti'nin 2.kurucusu diye de anılmaktadır.
Tek padişah olarak Sultan Mehmet Çelebi önce, Musa Çelebi tarafından etrafına büyük duvarlar inşa ettirilmiş olan, Edirne Sarayı'nda kaldı. Burada kendini kutlamaya gelen yabancı elçileri kabul etti ve devletin üst kademelerine kendi görüşüne uygun atamalarda bulundu. Şeyh Bedreddin şeyhülislamlıktan atılıp ailesiyle İznik'e sürüldü ve yerine Sünni ulemanın seçtiği bir kişi getirildi. Mihaloğlu Mehmet Bey de Anadolu'ya sürgüne gönderildi. Musa Çelebi tarafından Bizans'dan alınan Selanik ve Konstantinopolis yakınlarındaki bölgeler tekrar Bizans'a geri verildi.
Sonra Anadolu seferine çıktı. Önce yangın ve kuşatmadan kurtulmuş olan devletin birinci başkenti Bursa'ya uğradı. Sonra Ege sahillerine yürüdü. Ayaklanan İzmiroğlu Cüneyd Bey'i sindirerek Ayasoluk (şimdi Selçuk) kalesini aldı. İzmir kalesini orada bulunan Senjan şövalyeleriyle yaptığı görüşmeler sonunda Osmanlı devletine kattı. Senjan Şövalyelerine Bodrum'da yeni bir kale yapmak için izin verdi. Menteşe Beyliği arazilerinin çoğunu tekrar Osmanlı devletine kattı. 1414 ve 1415'te Göller Bölgesi'ne yöneldi. Karamanoğuları eline geçmiş olan eski Hamitoğulları beyliği şehirlerini (Eğirdir, Akşehir, Beyşehir) ve arazilerini Osmanlı devletine kattı.
Sonra 1413'te iki yıl önce Bursa'ya yürümüş olan kendi kuzeni olan Karamanoğlu Mehmet Bey üzerine giderek Karamanoğulları ordusuyla Konya Ovası'nda savaştı, onu yendi; Konya'yı kuşattı. Oğlu Mustafa Çelebi ile beraber esir aldı. Yine de onların canlarını bağışladı. Kuzeni olan Karamanoğlu Mehmet Bey'le bir barış imzaladı. Sonradan Karamanoğlu kurnazlığını göstermek için yapılan karşı propagandalara göre Mehmed Bey barış yemini verirken elini elbisesi içinde sakladığı bir canlı güvercin üzerine koymuş ve sonradan bu kuşu azat ederek yaptığı yemini geçersiz saymış olduğu hikâyesi tarihlere geçmiştir.[3] Bu barışla birlikte Karamanoğlu'na Eskişehir, Kırşehir, Beyşehir, Sivrihisar'ı ve Niğde'yi verip, hilat giydirip, sancak verdi.
Karaman seferinden dönerken Sultan Mehmet Çelebi Ankara'da rahatsızlık geçirdi ve Germiyanoğlu Yakup Bey'in hekimi Mevlana Sinan (şair Şeyhi) tarafından tedavi edildi ve Şeyhi'yi ödüllendirdi. Şeyhi bu tedavinin ve ödüllendirmenin sonuçları olarak başından geçenleri Harname adındaki ünlü mesnevisinde değiştirerek hikâye ettiği bilinmektedir.[3]
Sultan Mehmet Çelebi buradan Edirne'ye geri döndü. 1416'da Rumeli seferine çıktı. Arnavutluk'taki soylular Fetret döneminde orada bulunan Osmanlı birliklerini bölgelerinden çıkartmışlardı. Mehmet oradaki Osmanlıların durumunu sahilde Avlonya (şimdi Vlorë) ve denizden içerilerde Akçahisar (şimdi Krujë) kalelerini eline geçirerek güçlendirdi. Mora'ya akıncılar gönderdi. Musa Çelebi'ye destek sağlamış olan Eflak Prensi Mircea (1386-1418) üzerine gitti. Tuna nehrini aşarak Orta Macaristan yollarını kontrol eden ve Osmanlılar tarafından Yergöğü adıyla anılan Eflak şehrinde (şimdiki adi Giurgiu) çok korunaklı bir hisar yaptırdı.[4] Bu sefer sonunda Eflak Prensi Mirce, yine Yıldırım Beyazid zamanında olduğu gibi, Eflak'ın Osmanlıların bağımlı bir devleti olmayı kabul etti. Dobruca'nın tamamen Osmanlı eline geçmesini sağladı. Buralara gözünü dikmiş olan Macar Kralına gözdağı vermek için Erdel (Transilvanya) ve Macaristan'a akıncılar gönderdi. Bosna'ya her yıl akıncılara gönderdi ve böylece oradaki toprak sahipleri soylular Osmanlı etkisine girdi ve sonunda Bosna kralı II. Tvrtko Osmanlılara bağımlı devlet olmayı resmen kabul etti.
Buradan tekrar Anadolu'ya geçip Candar Samsun üzerine yürüdü. İsfendiyaroğulları Timur'dan Kastamonu , Safranbolu ve etrafındaki bölgeleri almışlar ve Karamanoğulları ile Osmanlılar aleyhine müttefiklik kurmuşlardı. Mehmet bu bölgeleri ve Samsun'u tekrar Osmanlı yönetimi altına aldı. Bu havalide oturan, Timur'dan kalan Tatarlar'ı ve Türkmenleri Rumeli'de Filibe civarına Tatar Pazarı merkezli bir bölgeye sürdü.
Sultan Mehmet Çelebi'nin padişahlık döneminde Gelibolu'da birinci defa olarak Osmanlı donanması kuruldu. Bu ufak donama Çalı Bey komutasında 1416'da ilkbaharında Ege Denizi'nde Osmanlı ticaret gemilerine devamlı hücum eden Hristiyan Naksos Dükü'ne karşı gönderildi. Fakat filo birden rota değiştirip Trabzon'dan emtia ile geri dönmekte olan Venedik ticaret gemilerini takibe girişti. Ticaret gemileri Venedik'in Ege'de üssü olan Negroponte (Eğriboz)'a kaçmayı başardılar. Osmanlı donanması bu limana hücum ettiyse de sonuç alamadı. Bu sırada Petro Loredan komutasındaki Venedik donanması yakınlarda bulunmaktaydı ve bu filo Çalı Bey'in filosunu Gelibolu'ya kadar takibe geçti. 29 Mayıs sabahı Osmanlı donanması ile Venedik donanması Çanakkale önünde iki devlet arasındaki ilk deniz savaşını başlattılar. Bu savaş öğleden sonra 2'ye kadar sürdü ve Venediklilerin galibiyeti ile sona erdi. Venedik donanması yeni Osmanlı Donanması'nın bütün gemilerini tahrip etti; yalnız altı kadırga ve dokuz kalyota Venediklilere teslim olmuştu. Venedikliler Çalı Bey ve tüm gemi reisleri dahil Osmanlı denizcilerinin tümünü (Müslüman Hristiyan ayrımı yapmadan, esirler dahil) öldürmüşlerdir. Venedikliler'in bu hiç kıyımsız, hunhar tutumlarına neden Osmanlı devletinin Ege Denizi üzerinde Venedik tekelini ortadan kaldırması korkuları ve bunu önleme çabaları olmuştur. Bunun sonucunda Osmanlı ve Venedik devleti arasında ilk barış antlaşması yapılmıştır. 1417'de Sultan Mehmet Çelebi'nin bu anlaşmayı resmen imzalamak için Venedik'e gönderdiği elçisi ve maiyetinin Venedik'te masrafını devletin çektiği çok şaşaalı ve büyük bir törenle karşılanıp ağırlandıkları Venedik tarihlerine geçmiştir.[5]
1418-1419'da Sultan Mehmet Çelebi'yi uğraştıran sorun eski Simavna kadısı ve Musa Çelebi'nin Edirne'de hükümdarlığı sırasında Şeyhülislamlık yapmış olan Şeyh Bedreddin'in ve yardımcılarının isyanı olmuştur. Şeyh Bedreddin ailesiyle İznik'e sürülmüştü. 1418'de buradan kaçıp önce Candar'a gitti; ama burada fikirleri tutunmamıştı. Sinop-Kırım-Eflak üzerinden Dobruca'da Deliorman'a gitti. Eflak Prensi Mircea'nin yerine geçen oğlu Mihail'in para ve asker desteğini sağladı. Burada yerleştirilmiş olan çoğu Alevî olan ve kendi radikal doktrinlerine fikirleri uyan Yörüklerden bir ordu toplamaya başladı ve isyan bayrağını açtı.
Bu sırada Şeyh Bedreddin'in Anadolu'da halife olarak geride bıraktığı Börklüce Mustafa İzmir yakınlarında Karaburun Yarımadası'nda, Torlak Kemal ise Manisa'da asker toplayıp isyana başlamışlardı. Vezirazam Amasyalı Beyazıd Paşa ve Manisa'da Sancak Bey olan Şehzade Murat bunlar üzerine gönderildi. Amasyalı Beyazid Paşa Karaburun'da gayet güçlü direniş gösteren Börklüce'yi mağlup etti ve Şehzade Murat ise Torlak Kemal'in hakkından geldi. Bu iki isyancı da asılarak idam edildiler. Fakat bu yörelerde Şeyh Bedreddin'in fikir ve önerilerine devamlı inanan bulunmaya devam etti. Oradan Rumeli'ye geçen vezir-i Azam Amasyalı Beyazıd Paşa Şeyh Bedreddin üzerine gitti ve isyancılar çok direniş gösteremeden Şeyh Bedreddin'i ele geçirdi. Serez'de yapılan bir yargılama sonucunda Şeyh Bedreddin orada idam edildi.
Sultan Mehmet Anadolu'ya yine dikkatini çekti. Saruhan (1415) ve Menteşe (1416) beylikleri daha önceden ortadan kaldırılmıştı. Sıra güneyde Antalya yörelerine Tekeoğullarına gelmişti ve buradaki beyliği de ortadan kaldırdı. Batı Anadolu'da sadece Osmanlılara her zaman yardım etmiş Germiyanoğulları beylik olarak kaldı ama bu beyliğe ait Afyonkarahisar ve Kütahya şehirleri Osmanlı idaresine verildi.[6]
Sultan Mehmet Çelebi'yi son ilgilendiren sorun ise Ankara Savaşı sonunda kaybolmuş olan kardeşi Mustafa Çelebi olduğunu iddia eden bir kişinin bu savaştan 18 yıl sonra ortaya çıkmasıydı. Birçok tarihçinin gerçek Mustafa Çelebi olduğunu kabul ettiği, ama sonradan Osmanlı propagandası ile Düzmece Mustafa adı verilen bu kişi Venedikliler yardımı Teselya ile Selanik'te kendini 1418'de Osmanlı sultanı olarak ilan etti. Sultan Mehmet Çelebi Anadolu'da bulunduğu için ve Sadrazam ise Şeyh Bedrettin ile uğraşmakta iken Edirne'ye doğru yürüme imkânı buldu. Fakat Sultan Mehmet Çelebi hemen Trakya'ya geçip Mustafa üzerine yürümeye başladı ve Mustafa'nın ordusu bozulup eridi. Mustafa ise Bizanslılara sığınmak zorunda kaldı.[7]
Vefâtı
Sultan Mehmed Çelebi 26 Mayıs 1421'de Edirne'de bir sürek avı sırasında at sırtında felç oldu, düştü ve yaralandı. Ölüm döşeğinde Veziriazam Amasyalı Beyazıd Paşa ve vezirleri İvaz Paşa ve Çandarlı İbrahim Paşa'yi çağırıp
“ | Tez oğlum Murat'i getirin. Ben bu döşekten kalkamam. Murat gelmeden ölürsem fitne çıkar. Tedarik görün, ölümümü gizleyin. | ” |
vasiyetinde bulundu. En çok Selanik'te bulunan Düzmece Mustafa'dan çekinilerek, Amasya'da vali olan Murat'in Bursa'ya ulaşmasına kadar 42 gün ölüm haberi gizlendi. Osmanlı Padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişah o oldu. Durumundan kuşkuya düşen ve ayaklanmaları güçlükle önlenen askerleri yatıştırmak için askere geçit yaptırılıp, bu sırada mumyalanmış cesedine kaftan giydirilip, başına sarık konulup pencere önüne oturtulduğu kollarının oynatıldığı rivayet edilir.[3] II. Murat Bursa'ya gelip tahta çıkmasından sonra cenazesi Edirne'den Bursa'ya götürülerek Yeşil Türbe'ye defnedildi.
Karakteri
Orta boylu, yuvarlak yüzlü, beyaz tenli, açık alınlı, kırmızı yanaklı, kara gözlü, çatık kaşlı, sık sakallı, geniş omuzlu olarak betimlenmiştir. Kuvvetli bir vücuda sahipti. Gayet hareketli ve cesurdu. Güreş yapar ve çok kuvvetli yay kirişlerini bile çekebilirdi. Yumuşaklığı, tatlı dili, sabrı ve iyilikseverliği anlatılmaktadır. Başında kullanmış olduğu sarık, altın işlemeli kavuğu ile gayet güzel görünürdü. İçi kürklü ve yakası dik olan bir kaftan ve kızıl atlas üzerine altın bezekli diba giyinirdi.
Osmanlı padişahlık sarayının bünyesi ve idare şekilleri onun uygulamalarına dayanmaktadır. Sarayın haremine odalıklar, cariyeler alınması; ak ve kara hadımlara saray idaresinin verilmesi; kilerci, odabaşı, haznedar ve kapı ağası görevlerinin ilk uygulaması ve içoglanlarına serasker takke ve elbise giydirilmesi Sultan Mehmed Çelebi döneminde başlatılmıştır.
Padişahlığı süresince bizzat 24 savaşa katılan Mehmed Çelebi, bu savaşlarda kırk ikiye yakın kılıç, ok, ve mızrak yarası aldı.
Sultan Mehmed Çelebi Müslümanlara karşı göstermiş olduğu adaleti, aynı zamanda Hristiyan topluluklara karşı da gösterirdi. İyi bir idareci ve politikacıydı. Bizans ve Bizans İmparatoru II. Manuel ile yakından ilişkiler kurmuştu.
Fetret Devri'nden sonra Anadolu'daki beylikleri tekrar bir araya toplamayı başaran Sultan Mehmed Çelebi'ye Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci kurucusu gözüyle de bakılır.
Eserleri
- Amasya'da ölen oğlu Kasım Çelebi için Şehzade Türbesi'ni yaptırdı.
- Bursa'da Yeşil Camii, Yeşil Türbe ve Sultaniye Medresesi'nden oluşan külliyesi mimar Hacı İvaz tarafından yapıldı.
- İlk Osmanlı ulucamii olan ve kardeşlerinden Emir Süleyman'ın temelini attığı Eski Camisini de tamamlatmıştır.
Ailesi[8]
Eşleri[8]
- Şehzade Hatun: (Amasyalı Sadgeldi Ahmed Paşa’nın kızı.)
- Emine Hâtûn: (ö. 4 Mayıs 1421, Edirne; Dulkadiroğlu Nasir ud-Dîn Muhammed Bey’in kızı, II. Murat'ın annesi.)
- Kumru Hanım (Cariye kökenlidir ve Selçuk Sultan'ın annesidir.)[9]
Erkek çocukları[8]
Erkek çocuklarının sayısının On Sekiz kadar olduğu bildirilmektedir. Adları bilinenler şunlardır:
- Mehmed Çelebi (ö. 1402)
- Ahmed Çelebi (ö. 1402)
- Murad Çelebi (d. 1404, Amasya - 3 Şubat 1451, Edirne)
- Kasım Çelebi (d. 1405 - ö. 12 Ocak 1407)
- Mustafa Çelebi (d. 1408, Amasya - Ekim 1423, İznik)
- Mahmud Çelebi (d. 1413 - ö. Ağustos 1429)
- Yusuf Çelebi (d. 1414 - ö. Ağustos 1429)
- Ahmed Çelebi (d. 1416 - ö. 1420)
- Orhan Çelebi
Kız çocukları[8]
On İki kızından adları bilinenleri şunlardır:
- Hafize Hanım
- İnci Hanım (Karamanoğlu Nazir ud-Dîn Ghiyas ud-Dîn Emir II. Muhammed Bey ile evli)
- Selçuk Sultan (Şâh-Zade Kumru Hanım'ın kızı; 1424'te Çandaroğulları'ndan Emir Damad Tac’ed-Dîn II. Ibrahim Bey ile evlendi; Daha sonra ise 1444'te Bursa'da Sancak Valisi Damad Mahmud Bey ile evlendi; 25 Ekim 1485'te Bursa'da vefât etti.)
- Sultan Hanım (d. 1408; Aralık 1423'te Edirne'de Damad Kıvam’ed-Dîn Kasım Bey'le evlendi; 1444'te vefât etti.)
- Hatice Hanım (d. 1408; Ocak 1423'te Edirne'de Damad Karaca Paşa ile evlendi; 10 Kasım 1444'te vefât etti.)
- Fatma Sultan (d. 1409; Ocak 1423'te Edirne'de Vezir Timurtaş Paşa’nın oğlu Damad Oruç Paşa ile evlendi.)
- Hafsa Sultan (d. 1410; Ocak 1423'te Edirne'de Vezir-i Âzâm Çandarlı İbrahim Paşa’nın oğlu Damad Mahmud Bey ile evlendi.)
- İlaldi Sultan (d. 1412; 1426'da yeğeni Karamanoğlu Emiri Damad Tac’ed-Dîn Sarım’ud-Dîn II. İbrahim Bey ile evlendi.)
- Şah-Zadi Sultan (1427'de Damad Sinan Paşa ile evlendi.)
- Ayşe Sultan (d. 1414; 1426'da yeğeni İnci Hanım'ın Üçüncü oğlu Karamanoğlu Emiri Damad Bengi Ala’ed-Dîn II. Ali Bey ile evlendi.)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- 1 2 TDV İslam Ansiklopedisi, Mehmed I maddesi, Halil İnalcık, cilt: 28, sayfa: 391
- 1 2 Necdet Sakaoğlu, Bu Mülkün Kadın Sultanları, 4. baskı, sayfa: 59
- 1 2 3 4 5 Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları, İstanbul: Oğlak Yayınları. say. 63-68 ISBN 978-975-329-300-6 say.63
- ↑ Bu hisara Yerkökü adını verilmişti ve kale gerçekten bu yerlere kök salmayı kolaylaştıracaktı. Zamanla 'Yerkökü' adı 'Yerköy'e dönüşmüştür.
- ↑ Norwich, John Julius (1982) A History of Venice, Londra:Penguin ISBN 0-14-101383-4 (İngilizce) say. 193-194
- ↑ Germiyanoğulları beyliğinin resmen ortadan kaldırılması ancak 1428d'e son beyin öldüğü zaman beyliğini Osmanlılara miras olarak vermesi ile mümkün oldu..
- ↑ Norwich, John Julius (1982), Byzantium: Decline and Fall, Londra:Penguin ISBN 0-679-41650-1 (İngilizce) say.378
- 1 2 3 4 The Imperial House of Osman -3
- ↑ Necdet Sakaoğlu, Bu Mülkün Kadın Sultanları, 4. baskı, sayfa: 78
Dış bağlantılar
- İnalcık, Halil (2003). Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. ISBN 975-08-0588-7.
- Sakaoğlu, Necdet (1999). Bu Mülkün Sultanları. İstanbul: Oğlak Yayınları. ISBN 978-975-329-300-6. say. 63-72.
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (2003). Büyük Osmanlı Tarihi Cilt I. Anadolu Selçukluları ve Anadolu Beylikleri Hakkında Bir Mukaddime İle Osmanlı Devleti'nin Kuruluşundan İstanbul'un Fethine Kadar. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları. ISBN 975-16-0011-1.
- Kastritsis, Dimitris (2007). The Sons of Bayezid: Empire Building and Representation in the Ottoman. Civil War of 1402-1413. Brill. ISBN 90-04-15836-7. (İngilizce)
- Kinross, Lord (1977). The Ottoman Centuries. İstanbul: Sander Kitabevi. ISBN 0-688-08093-6. (İngilizce)
- Shaw, Stanford J. (1976). History of the Ottoman Empire and Modern Turkey: Vo. 1 Empire of Gazis. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 0-521-29163-1. (İngilizce)
I. Mehmed Doğumu: 1382 Ölümü: 26 Mayıs 1421 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen I. Bayezid |
Osmanlı Sultanı 1413 – 26 Mayıs 1421 |
Sonra gelen II. Murad |
|