Monte Cassino Muharebesi
Monte Cassino Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
II. Dünya Savaşı İtalya Cephesi | |||||||
Savaş sonrası Monte Cassino harabesi | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Birleşik Krallık Birleşik Devletler Özgür Fransa Polonya Kanada Britanya Hindistanı Yeni Zelanda ve diğerleri |
Almanya İtalyan Sosyal Cumhuriyeti[1] | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Harold Alexander Mark Clark Oliver Leese |
Albert Kesselring Heinrich von Vietinghoff Fridolin von Senger und Etterlin | ||||||
Güçler | |||||||
ABD 5. Ordusu İngiliz 8. Ordusu 105,000 asker 1,900 tank 4,000 uçak | Alman 10. Ordusu (80.000 asker) | ||||||
Kayıplar | |||||||
55,000 zayiat[2] Alman kaynaklarına göre: 12,000 zayiat[3] | ~20.000 zayiat[2] |
Monte Cassino Muharebesi, İkinci Dünya Savaşı'nın en uzun ve kanlı savaşlarından biridir. Savaş 1944'te Orta İtalya'da Monte Cassino Manastırı'nın tepesinde bulunduğu dağlık alanda yapılmıştır.
Monte Cassino kasabası ve Katedral (MS. 529'da yapılmıştır) Roma'nın 90 km güneydoğusunda yüksek arazide bulunmaktaydı. Pozisyonları çok kritikti çünkü bu tepeyi kontrol eden bir kişi Liri Vadisi'ni ve 6 numaralı karayolunu yani Roma'ya direkt giden antik yolu kontrol ediyordu. Aynı zamanda bu bölge Gustav Savunma Hattı'nın bir parçası idi. Bu durumuyla Monte Cassino, Normandiya'daki 112. tepeyi andırmaktaydı. 112. tepeyi elinde bulunduran kişi çevre araziyi de kontrol ediyordu fakat 112. tepe ile Monte Cassino arasında tek fark; bu sefer savunucuların SS-Pz. abt. 502. değil Alman paraşüt tümeniydi.
Savaşın ilk taarruzları Amerikan 2. Kolordusuna bağlı 34. ve 36. Piyade tümenlerinin Rapido Nehri üzerinden yaptıkları taarruzlar ile Britanya 10. Kolordusunun Garigliano nehri üzerinden yaptığı saldırılar oldu. Rapido nehri üzerine 36. Piyade Tümenin yaptığı saldırılar tam bir felakete dönüşmüştü çünkü hiçbir başarı getirmemekle beraber ağır zayiata sebep olmuştu. 34. Piyade Tümeninin saldırısı daha başarılıydı ve Alman ihtiyatlarını güneye püskürtmüştü. Bundan faydalanan Amerikalılar, 22 Ocak 1944'te Anzio'ya çıkarma yaptılar ancak tuttukları köprübaşı, Alman 14. Ordusu tarafından saldırıya uğradı ve Amerikalılar, Almanların 280 mm'lik demiryolu toplarından iki tanesi ile yok edildiler. Bu hezimetten sonra Amerikalılar tekrar Cassino üzerine yoğunlaştılar.
15 Şubat 1944'e gelindiğinde hala en ufak bir başarı bile elde edemeyen Müttefikler kabahati tepe üzerinde bulunan tarihi Katedral'e yüklediler. Albert Kesselring komutasındaki Oberbefehlshaber Süd (Güney Orduları Komutanlığı), Alman askerlerine kesinlikle tarihi Katedral'e girmelerini yasaklamış ve Katedral girişlerine kaçak olarak içeri girilmesini önlemek için nöbetçi dikmiş olsa da, Müttefikler Katedral'in Almanlar tarafından kullanıldığına karar verdiler. Böylece Katedral 227 Amerikan ve İngiliz uçakları tarafından bombalandı. Katedral'e en yakın Alman mevzii ise Katedral'in bulunduğu tepenin eteklerindeki gözetleme mevzisiydi ve ayrıca tepenin eteklerindeki mağaralar da cephanelik olarak kullanılmaktaydı. İçeride saklanan kadın çocuk ve mültecilerin olup olmadığı ise bilinmiyordu. Panzer tümeninden Albay Schlegel böyle bir şeyin olacağını tahmin etmiş ve Katedral içerisindeki tarihi eserleri İtalyan hükûmetine verilmek üzere dışarı çıkartmıştır.
Bombardımandan sonra 2. Yeni Zelanda Tümeni, demiryolu istasyonunu almak için kasabaya saldırdı ancak kasaba hala 90. Panzergrenadier Tümeni tarafından savunuluyordu ve bu birlik 1. Fallschirmjäger Tümeni tarafından 3 Paraşüt Alayı ve birkaç makineli tüfek birliği ile destekleniyordu. Yeni Zelandalılar geri püskürtüldüler. Katedral'in yıkıldığı haberini alan paraşütçüler harabelerin aralarında kendilerine sağlam savunma mevzileri oluşturdular. Yeni Zelanda Kolordusuna bağlı 4. Hint Tümeni, kuzeydeki tepelerden Katedral'e saldırmayı denediler ancak Almanların makinelileri tarafından çok kayıp verdiler.
20 Şubat 1944'te 1. Fallschirmjäger Tümeni tüm bölgenin kontrolünü üstlendi. Bu 18 km lik bir cephe hattı idi ve diğer birlikleri rahatlatmıştı. Pioniere Batallion (Öncü Tabur) ve 3. Paraşüt Tümeni Cassino kasabasının merkezini kontrol altına almakla görevlendirilmişlerdi.
Yeni Zelandalılar kendilerini topladıktan sonra tekrar saldırdılar. 13 Mart 1944'te General Bernard Freyberg komutasındaki Yeni Zelanda Kolordusu hücum durumuna geçti. Onların saldırılarından önce 300 ağır ve 200 hafif bombardıman uçağı kasabayı bombaladı. Sivil hedeflerin bombalanması Müttefikler için pek bir şey ifade etmiyordu. Bombardıman paraşütçülere oldukça kayıp verdirdi. Yeni Zelandalılar Liri vadisine girdiklerinde yine ağır Alman mukavemetiyle karşılaştılar ve ilerleyemediler. Müttefiklerin koyduğu adını koyduğu bu Dickens Operasyonu başarısız olmuştu. 17 Şubat 1944'te yeni bir saldırı yapıldı. Bu sefer cepheden zırhlı desteğiyle bir piyade saldırısı denendi. Bu saldırı daha başarılı olmuştu. Kasabanın güney kısımları Müttefiklerin eline geçmişti ama bu çok ağır zayiata mal olmuştu. Birçok tank, paraşütçüler tarafından kullanılmaz hale getirilmişti. Katedral'i almak için yapılan saldırılar ise felaketle sonuçlanmıştı. Sınırlı başarıya rağmen Müttefik komutanlar Cassino savaşlarının inanılmaz boyuttaki kayıplarından dolayı endişeye düşmüşlerdi. 23 Mart 1944'te topçuların sağladığı ağır baraj ateşi altında geri çekildiler. Alman paraşütçüler arkalarından tepelere çıkarak Alman bayraklarını sallayarak sevinç gösterilerinde bulundular. Bu aradan faydalanan Alman paraşütçüleri yaralılarıyla ilgilenecek ve yeniden hazırlanacak zamanı kazandılar.
11 Nisan 1944'te 2000 parça top, Alman mevzilerini bombalamaya başladı. Alman mevzilerine karşı hücuma geçen ilk Müttefik birliği General Wladyslaw Anders komutasındaki 2. Polonya Kolordusuydu. Kasabanın güneyindeki Süvari Tepeleri diye bilinen tepeleri ele geçirseler de 13 Nisan 1944'te geri çekildiler. Fransız kuvvetleri ile Britanya 8. Kolordusu Liri vadisine girmeye başlamışlardı. 16 Nisan 1944'te Polonyalılar Cassino'nun tam arkasına direkt bir taarruz yaptılar ve bu anda Kanadalılar da taarruza katıldılar. Polonyalılar kasaba içerisinde Katedral'e doğru ilerlediler. Ağır kayıplar vermelerine rağmen durmadılar. Bunun sebebi halen dinç olmalarıydı. Çünkü daha önce ki ağır çatışmalarda bulunmamışlardı. Bu arada Kesselring, Anzio'da cephe hattının yarıldığından ve Cassino'daki durumdan haberdar oldu ve daha fazla direnişin anlamsız olduğunu anladı. 1. Fallschirmjäger Tümenine geri çekilmelerini emretti. 17 Nisan 1944 gecesi bu emir sessiz sedasız yerine getirildi. 6 numaralı karayolu ile geri çekilen paraşütçüler ağır yaralılarını geride bıraktılar. Ertesi gün Polonyalılar terk edilmiş Katedral'e girdiler ve bayraklarını dalgalandırdılar. Sadece bu son 4 gündeki çatışmalar Polonyalılara 860 ölüye ve 2.800 yaralıya mal olmuştu. Monte Cassino Savaşı 4.000 paraşütçünün hayatına mal olmuştu ancak bu rakam ağır Müttefik kayıpları yanında az kalıyordu, ama yine de Alman paraşütçülerinin elit askerler olduklarını ve eğitim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Bu savaşın en trajik yanı, tarihi Katedral'in yok edilmesi ve Monte Cassino kasabasının moloz yığını haline gelmesi olmuştur ancak bu savaş aynı zamanda Alman paraşütçülerinin savunma destanı olarak askeri tarihteki yerini almıştır.
Kaynakça
- ↑ Villoresi, Luca. "Barbarigo Teschi e memorie" (İtalyanca). La Repubblica, Kültür bölümü (3 Haziran 1994): 35. 24 Nisan 2009 tarihinde erişilmiş
- 1 2 Axelrod, Alan (2008). Real History Of World War II: A New Look at the Past. New York: Sterling Publishing Co Inc. sayfa 208. ISBN 978-1-4027-4090-9
- ↑ Die Schlacht um Monte Cassino Deutsches Historisches Museum (Alman Tarih Müzesi)
|