Yahudilerin İngiltere'ye yeniden davet edilmesi
Yahudilerin İngiltere'ye yeniden davet edilmesi, 1290 yılında İngiltere kralı I. Edward döneminde kraliyet fermanıyla ülke dışına atılan Yahudilerin yaklaşık 350 yıl sonra yeniden ülkeye davet edilmelerini anlatır. Oliver Cromwell döneminde alınan karar ülkedeki Yahudilerin tarihi ve İngiliz ekonomisi için öneme sahiptir.
Arka planı
İngiltere'ye adım atan ilk kitlesel Yahudi toplumu 1066 yılında I. William ile birlikte gelmiştir. İngiltere'nin Normanlar tarafından fethi sonrasında ülkede feodal bir sistem yerleştiren William, tüm toprakların asıl sahibi olarak kendisine mali ve askeri anlamda bağlı olacak lordlar tayin etti. Bu lordların altında bulunan serfler sistem tarafından toprağa ve derebeyine bağlı hale gelmiştir. Sistem içinde tüccarlar ve Yahudilerin önemli bir yeri vardı. Yahudiler diğer nüfusun aksine doğrudan kralın kulları olarak tanımlanmıştı. Bu onların durumunu muğlaklaştırıyor, hukuki anlamda hiçbir bey tarafından sorgulanamıyor ancak kralın kaprislerine açık hale getiriyordu. Bu durumun avantajlı ve dezavantajlı yanları vardı. Her yeni kral tahta çıktığında Yahudilerle yeni bir resmi anlaşma yapıyor ve ülkede kalmalarına izin veriyordu. Yahudiler ülkenin ekonomik hayatında öneli bir rol oynuyorlardı. Tüm Avrupa'da kilise faiz karşılığı ödünç para verilmesini yasaklamış olduğu için[1] ortaya çıkan ekonomik boşluk Yahudiler tarafından doldurulmuş, ancak bu durum da onları sürekli olarak hedef tahtısına koymuştur. Özgün durum gereğince oldukça zengin olan Yahudiler, İngiltere örneğinde kralın özel vergilendirmesine tabi olmuşlardır. Parlamento onayı olmaksızın Yahudilere ağır vergiler getirilmiş, halktan yüksek faizle toplanan gelir, kralın da benimsediği bir mali yapı oluşturmuştur.
Yahudiler borç tahsilatıyla anılır olduklarından hem kilise hem de genel halk nezdinde hiç sevilmeyen bir konuma gelirler. Orta Çağ boyunca Avrupa'daki Yahudi karşıtlığı İngiltere için de geçerliydi. Yahudilerin şeytani varlıklar olarak tasvir edilmiş, türlü rivayetlerle desteklenen Yahudi karşıtlığı 1190 yılında York kentinde yüzlerce Yahudinin öldürülmesine yol açmıştır. 13.yüzyılda durum daha da kötüleşmiş, İngiltere 1218 yılında Yahudilere ayırt edici işaretler takmalarını şart koşan ilk ülke olmuştur. 1219-1272 yılları arasında Yahudilere yönelik 49 ayrı vergi çıkartılmıştır. Yahudilerin ülkeden atılmasına yönelik ilk yasalar 1275 yılında gündeme gelmiş, faiz karşılığı borç verilmesi yasaklanarak, Yahudilere 15 yıl süre mühlet verilmiştir.
1287 yılında kral I. Edward Gaskonya Dükalığındaki Yahudilerin sınırdışı edilmesini emreder. Tüm malvarlıklarına kraliyet adına el konur ve tüm alacakları krala geçer. 1289 yılında ülkeye dönen I. Edward mali bir kriz içindedir. Derebeylerini toplayarak ağır bir vergi çıkartılması gerektiğini izah eder. Vergileri daha katlanabilir hale geitmek adına kral tüm Yahudileri sınırdışı etmeyi planlar. Yeni vergilerin yasalaşmasının hemen ardından 18 Temmuz 1289 günü Yahudileri sınırdışı etme kararı[2] kabul edilir. Karar hiç direnişle karşılaşılmadan hızla yerine getirilir. Bu dönemde İngiltere'deki Yahudi nüfusu görece azdır. Yaklaşık 2 bin civarı olduğu düşünülen nüfusun sınırdışı edilmesi sırasında çeşitli öldürme vakalarının yaşandığı da bilinmektedir. Yahudilerin göç ettiği ülkelerin başında o dönemde Yahudileri koruyan yasalara[3] sahip olan Polonya gelmektedir.
Oliver Cromwell
İngiliz İç Savaşının ardından iktidara gelen Oliver Cromwell Amsterdam'daki zengin Yahudileri Londra'ya çekmek planları yapar. Böylelikle İspanyol İmparatorluğunun Yeni Dünya'daki sömürgeleriyle yapılan ticareti İngiltere'ye çekmek ister. Görüşmeler için Amsterdam'a giden Oliver St.John buradaki Yahudi cemaat önderi Menasseh Ben Israel ile görüşür. Menasseh için İngiltere'ye giriş izni verilse de İngiltere ile Hollanda arasında 1652-1654 yılları arasında savaş sebebiyle ziyaret gerçekleşmez.
Ben İsrael tarafından yapılan başvuru
Savaş biter bitmez Ben İsrael kayınbiraderi David Abravanel Dormido'yu İngiltere'ye göndererek Yahudilerin ülkeye yeniden alınmasını talep eder. Cromwell, bizzat Ben İsrael'i Londra'ya çağırır. Beklenen buluşma 1655 yılı Eylül ayında gerçekleşir. Aralık ayında ileri gelen dini liderler, akademisyenler ve hukukçuların katıldığı bir konferans düzenlenir. Hukukçular Yahudilerin yeniden ülkeye davet edilmesine engel görmezken, din adamları ve tacirler şiddetle karşı çıkar. Cromwell bileşimi karar almasına fırsat vermeden dağıtır.
1656 yılında sorun pratik bir şekilde yeniden gündeme gelir. İngiltere İspanya ile savaşa girince İber Yarımadası asıllı Londralı Marranolar düşman sayılmamak için Yahudilik inancını reddetmek durumunda kalır.[4] Sonuç olarak Cromwell enformel şekilde Yahudilerin ülkede kalmasına ve ticaret yapmasına izin verir. Yahudilere kamuya açık şekilde dini ibadetlerini yapmamaları ve kimseyi din değiştirmeye zorlamamaları şart koşulur. Bu izinle 1657 yılında Antonio Fernandez Carvajal ve Simon de Caceres Yahudi mezarlığı için bir arazi satın alır. Ben İsrael'in yeğeni Solomon Dormido ise Londra'da yasal kayıtlı bir banker olarak çalışma izni alır.
Dönüş tartışmaları
Cromwell döneminin ardından gelen Restorasyon döneminde İngiltere'deki Yahudilerin durumuna çözüm arayan iktidar Yahudi karşıtlığını körüklemeden meseleyi gündeme almaya çalışmıştır. Tahta geçen II. Charles Londralı tüccarlardan gelen gelen Cromwell'in verdiği iznin iptal edilmesi çağrılarını görmezden gelir. Sürgündeyken monarşi yanlısı çok sayıda Yahudiden[5] yardım aldığı için bu yönde gelen talepleri reddeder. Buna rağmen Yahudilerin yasal konumu muğlak olarak devam etmiştir.[6]
Yurtdışından gelen destek
Muhteşem Devrim adı verilen askeri harekâtla İngiltere tahtına geçen III. William'ın hazırlık sürecinde Yahudi banker Antonio Lopez Suasso'dan 2 milyon gulden kredi aldığı belirtilir. İktidara geldikten sonra 1689 yılında Londra'daki Yahudi tüccarlardan ilave vergi alınmasına karışmasa da İngiliz kolonisi konumundaki Jamaika'da Yahudilerin atılması kararına engel olmuştur. William'ın iktidarı Londra ve Amsterdam'daki Sefarad Yahudilerinin kaynaşmasına yol açmıştır. Bu sayede zamanla Londra mali sermayenin kalbi olma yolunda önemli adımlar atar. 18. yüzyılda çıkan yasalarla İngiliz kolonisi durumundaki Amerika'da en az yedi yıl bulunmuş olan Yahudilere İngliz vatandaşı olma olanağı verilir. Yahudiler özellikle William tarafından devrilen II. James'in yeniden tahta dönmesi amacıyla başlatılan ayaklanmalarda özellikle öne çıkar ve 1745 yılındaki muharebelerde savaşacak gönüllü birlkleri oluştururlar.
Kaynakça
- ↑ Yahudilikte Yahudilerle Yahudi olmayanlar arasındaki mali ilişkide faiz yasaklanmamıştır
- ↑ İngilizce: Edict of expulsion
- ↑ Kalisz Yasaları
- ↑ Özellikle Antonio Rodrigues Robles adlı kişinin tutuklanması geniş yankı bulur
- ↑ Başta Mendes da Costa ve Augustine Coronel-Chacon
- ↑ 1684 yılında Yahudiler Doğu Hindistan Şirketi tarafından inançsız devlet düşmanları bile ilan edilmiştir
Ayrıca bakınız
|