Nusayriler

Nusayriler
Toplam nüfus
7.000.000
Önemli nüfusa sahip bölgeler
Suriye Suriye Yaklaşık 3-4 milyon
Lübnan Lübnan 500.000 (tahmin)[1]
Türkiye Türkiye 1.500.000 +
İsrail İsrail Yaklaşık 10.000 (Ghajar köyü Golan Tepeleri)[2]
Arjantin Arjantin 5000
Diller
Arapça, Türkçe
Din
Ghulat Şîʿa - Nusayrî inancı
Kitap: Kur'an,

Nusayrîler ya da Arap Alevîleri (Arapça: النصيرية Al-Nusayrīyah ya da العلوية Al-Alawīya), Suriye'nin Lazkiye, Baniyas ve Tartus illeriyle; Lübnan'da ve Türkiye'nin Hatay, Adana ve Mersin illerinde yaşayan; Bâtınî İslam topluluğudur.[3] İbn Nusayr'in takipçileri mânâsında Nusayrîler olarak adlandırılmışlardır.[4]

700'lü yıllardan başlayarak Türkiye sınırları içerisindeki topraklara yerleştirilmiş Oğuz Horasan Türkleri olduğu belirtilmektedir [5], ancak bu ve Eti Türkleri oldukları yönündeki diğer ifadeler halen Arapça konuşan ve kendilerini Arap Alevi olarak tanımlayan halk tarafından tepki görmektedir.

Fransız mandası Suriye
  Halep bölgesi
  Şam bölgesi
  Alavi bölgesi
  Alexandrette bölgesi (sonraki Hatay Cumhuriyeti)
  Lübnan bölgesi
  Dürzî bölgesi

Adana ve Mersin'deki Arapların kökeni üzerine iki ayrı görüş vardır:

Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde 19. yüzyılın başında Mısır'ın Anadolu'ya saldırısından sonra Mısır ordusundaki askerlerin bir bölümünün dönmeyip Anadolu'da kaldığı ilk önermedir.[5] Ancak daha kuvvetli olan erken Hıristiyanlık döneminde zâten burada olmaları ve daha sonra yaklaşık 7. - 8. yüzyılda bölgenin İslâm-Arap ordusunun istilasına uğramasıyla Arapların yerleşmesi şeklindedir.[5]

Berberî kökenli oldukları kesinlikle iddia edilemez; çünkü Berberîler sadece Kuzey Afrika'da yaşarlar, Mısır'da yaşamazlar.[5]

Andrews, Aringberg Laonatza ve Olsson gibi araştırmacılar, Nusayrîlerin Arap etnik kökene sahip olduklarını savunmaktadırlar. Nusayrîlerin büyük çoğunluğu da (% 99,5) kendilerini Arap Alevîsi olarak tanımlarlar. Eski Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ile oğlu Beşar Esad da Nusayridir.

Etimoloji

Arap Alevi halkı kendini adlandırma konusunda çeşitlilik gösterir. Mezhebin kurucusu olan Ebû Şu'ayb Muhammad ibn Nusayr'in isminden türeyen "Nusayrî" tanımlaması tarihsel ve teolojik metinlerde ve yakın dönem akademik literatürde kullanılmakla birlikte topluluk üyelerinin önemli bir kısmınca kullanılmamaktadır.[6] On Birinci İmâm Hasan el-Askerî'nin öğrencisi Muhammed bin Nusayr'ı (ö. 883) otorite kabul ettikleri için bu adı alırlar

Nusayrî isminin kökeni

Nusayrî ismi ile ilgili olarak Doğu bilimcisi Fransız etnolog Massignon, temelde beş kaynak öne sürer:

  1. Massignon diyor ki: Nusayrî adı, tahkir amacıyla Nasrânî adının küçültme kalıbı olabilir. Nasranî, Hıristiyan demektir. Sünnîler, Alevîleri Hıristiyan olmakla suçlarlardı. Nasranî kelimesinin Arapça'ya göre küçültme kalıbı olsaydı bu ismin Nusayranî şeklinde olması gerekirdi.
  2. Kufe'deki Nasuraya köyünden gelmiş olabilir.
  3. Nazerînî kelimesinin bozulmasından olabilir. Bu sözcük Latince'dir ve Haçlılar tarafından oradaki dağa bu isim verildi. Aynı zamanda Romalılar zamanında Suriye'de bir eyaletin ismiydi.
  4. Şiî şehitlerinden biri olan Nuşayr isminden geliyor olabilir.
  5. İddiaların en sağlamı, mezhebin kurucusu Muhammed bin Nusayr adındaki kişinin adıyla ilgili olmasıdır.

Bu arada kimi ılımlı ve dost kılığına girmek isteyen yazarlar, Ebû Şu'ayb Muhammad ibn Nusayr kötü bir isim kazanmış diye Arap Alevîler'e (Nusayrîler) acıyarak ona intisap etmesini uygunsuz sayar ve ismin başka kaynaktan geldiğini iddia eder. 5-6 ve 7. yüzyıl'da Sünnî iktidarın zulüm ve baskısından kaçarak Nusre denilen dağa tırmanıp yerleşerek sonraları dağın adından türetilen Nusayrî adıyla tanınmaya başlandıklarını öne sürer. Zîrâ Nusre ile bağlantılı olsaydı, yine Arapça'nın kurallarına göre Nusrevî olması gerekirdi.

Levant bölgesindeki Nusayrîlerin günümüzdeki dağılımını gösteren harita.

Nüfus ve dağılımı

Dünya genelinde yaklaşık 5-7 milyon Nusayrî vardır. Dünya genelinde yaşayan Nusayrîlerin büyük bir kısmı Suriye'dedir. Bu sayıları ile Nusayrîler Suriye nüfusunun % 18-20'ini oluşturmaktadır.

Dünya genelinde yaşayan Nusayrîler; Suriye (4.500.000), Lübnan (500.000) ve Türkiye'dedir (1.500.000). Ancak Dünya'nın farklı bölgelerinde, özellikle Almanya, Fransa, Yunanistan, ABD, Kanada, Meksika, Arjantin, Panama, Brezilya, Irak, Kuveyt , Ürdün, Sudan,Mısır,İran,Azerbaycan ,Rusya Yeni Zelanda ve Avustralya'da da Nusayrîler yaşamaktadır.

Türkiye Nusayrîleri

Nusayrîlerin Hatay ilinin genel nüfusu içindeki oranı, il merkezindeki oranın altındadır (%40-50'a yakın). Osmanlı döneminin vilayet müfettişlerinden Emin Gâlib Et-Tavil'in "Nusayrîler" adlı kitabına göre Adana ve Mersin'deki Arap Alevîleri de Nusayrî kökenlidir.

Dil

Ana dilleri Arapça'dır. Suriye'deki Gebel ve Ensari'ye bağlı Süryânî/Lübnan lehçelerini konuşurlar. Yaşlı nesil, hâlâ Arapça konuşmaktadır.[7]

Türkiye'de ise 1939'da Hatay'ın katılmasından sonra doğmuş olan nesil tarafından Türkçe konuşulmaktadır. Bugün Arapça ile Türkçe’nin bir karışımı konuşulur. Yaşlı nüfusun bir bölümü yaşadıkları bölgenin bir zamanlar Fransız hakimiyetinde olmasından dolayı Fransızca da bilmektedir.[8]

Din

Ali ve oğulları Hasan ile Hüseyin.

İmamiye-i Gâl’îyye'den olan Nusayr’îyye tarikâtının asıl kurucusu, Irak'ta Kûfe ile Vâsit[9] arasında bir yerde bulunan Canbelâ Köyü doğumlu, Hasan el-Askerî ile yakın ilişkileri bulunan okumuş bir ailenin mensubu, "Şeyh Bayrak" nâmıyla ün salan ve Nusayr’îyye Tarikâtı'nın ulûsu olarak addedilen, yaklaşık olarak 957/968 yılları arasında Halep'te vefât eden "Ebû Abd-Allâh el-Huseyin ibn Hemdân’ûl-Canbûlânî El-Hasîbî"[10] (Arapça: الحسين بن حمدان الخصيبي) adındaki zâttır. Bu Tarikâtın bâtıni i'tikadı, Şeyh Bayrak'ın Antakya köylüklerindeki hâlife ve mürîdlerinden olan "Muhammed bin Âliyy’ûl Cillî" ile "Meymûn bin Kâasım’ıt Tabarânî" tarafından çevreye yayılmıştır. (Nusayr’îyye Tarikâtı şeceresi [11].) Ayrıca, "Muhammed ibn-i Cündeb" ve "Muhammed’ûl Cennân’îl Cünbûlânî" adındaki kişiler de Nusayr’îyye Tarikâtı bâtıni-i'tikadının neşriyâtına büyük ölçüde katkıda bulunmuşlardır.[10]

Nusayr’îyye Tarikâtı

Adını On birinci İmâm Hasan El Askeri'nin öğrencisi Ebû Şu'ayb Muhammad ibn Nusayr'dan alan, Câferiyye Şiîliği ile Anadolu Alevîliği'nden inanç yönüden ayrılarak, İsmâilîyye, Dürzîlik, Hıristiyanlık ve Suriye'deki diğer inançları da içeren ve Kitâb el-Mecmû adındaki duâ kitabını dînî eğilimlerinin ana kaynağı olarak kabul eden Ehl-i Beyt inancı.[12]

Nusayrî i'tikadı

Günümüzde, Nusayr’îyye Tarikâtı'nın müntesiplerinin büyük çoğunluğunu Nusayrîler'in oluşturmasına rağmen, Nusayrîler'in tamamının kesin olarak bu tarikât mensûplarından olduklarını söylemek mümkün değildir. Nusayrî nüfus içerisinde değişik mezheplerden olan kişilere de sıklıkla rastlamak mümkündür.

Tarikâtın özellikleri

İnancın kurucusu Ebû Şu'ayb Muhammad ibn Nusayr (Muhammed bin Nusayrul Abdiyy'in Numayrî)'dir. Ancak Nusayrîliği sistemleştirip yayan kişi olarak Hamdam büyük saygı görür. Nusayrîlerin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerîm'dir. Nusayrîler kendilerini Alavî olarak kabullenirler. Alevîler de Nusayrîleri kendilerinden tanırlar. Ancak Anadolu Alevîliği ile Nusayrîlik farklıdır. Haydarî ve Klâzî olarak iki gruba ayrılırlar. Klâzîler Türkiye'deki topluluğun % 30'unu oluştururlar ve daha tutucudurlar. Suriye'de ise Klâzîler çoğunluktadır. Suriye yönetimindeki Esedlerin de mensubu olduğu Nusayrîler, Suriye'de toplam nüfusun % 14'ünü oluştururlar. Hafız Esed ve ailesi de Nusayrîdir.[13]

Kitabu'l-Mecmu

Kitabu'l-Mecmu, bilinenin aksine Hamdan El-Hasibi tarafından değil Adanalı Süleyman Efendi tarafından 19. Yüzyılda yazılan kitaptır. Her ne kadar Nusayriler'in kutsal kitabı olarak gösterilse de bilinenin aksine böyle bir şey yoktur. Adanalı Süleyman Efendi İmam olmak istemiş, o dönemde ki kıdemli Nusayriler buna karşı çıkmıştır. Çünkü Nusayrilik'te imam olmak için ''imam Soyundan'' olunması gerekmektedir. Buna karşı çıkan Adanalı Süleyman Efendi, Nusayriliği terk ederek bu kitabı yazmıştır. Daha sonra Hristiyan olan Adanalı Süleyman Efendi, bir tandır kazası sonucunda yanarak ölmüştür. Kitab-ul Mecmu ise Nusayriler'in kutsal kitabı olarak gösterilmiştir. Aksine Nusayrilik'te tek kutsal kitap Kur'an’dır.

Alavi Özerk Bölgesi

Fransız mandası altında 1920'de Alavi Özerk Bölgesi (Fransızca: Le territoire autonome des Alaouites) kurulmuş ve 5 Aralık 1936'da Suriye'ye ilhak edilmiştir.

Nusayr’îyye Tarikâtı'nın Şiîlik mezhepleri arasındaki konumu

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Haşim bin ʿAbd Menâf
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Haşimoğulları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ʿAbd el-Muttalib bin Haşim
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Amine bint Vehb
 
 
 
 
 
 
ʿAbd Allâh bin ʿAbd el-Muttalib
 
Ebû Tâlib
 
Ez-Zûbeyr
 
Hamza
 
`Abbâs‘binʿAbd‘el’Muttalib
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hatice bint Hüveylid
 
 
 
 
 
 
Muhammed Mustafa
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ʿAbd Allâh bin `Abbâs
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Fatıma Zehra
 
Ali el-Mûrtezâ
 
 
 
 
 
Havlet bint Câ'fer
 
`Alî bin ʿAbd Allâh
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Salmân-ı Fârisî
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hasan el-Mûctebâ
 
Hüseyin Seyyid eş-Şühedâ
 
Muhammed bin el-Hânifîyye
 
 
Abbâsîler
 
Muhammed "el-İmâm" bin `Alî bin el-`Abbâs
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hasan bin Zeyyîd
 
Zeyyîd bin Hasan
 
Hasan el-Mû'tenâ
 
Ali Zeyn el-Âb’ı-Dîn
 
Keysanîlik
 
 
Bû'Müslim’îyye
 
Mazdaizm
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Taberistan Alavîleri
 
El-Dâî’Kebîr Hâlife Hasan
 
 
ʿAbd Allâh el-Kâmil
 
Muhammed el-Bakır
 
Zeyd bin Ali eş-Şehid
 
Sinbâd’îyye
 
Neo’Mazdekçilik
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
İbrahim bin ʿAbd Allâh
 
 
Muhammed bin ʿAbd Allâh (Nefs’üz-Zekiyye)
 
İdris bin ʿAbd Allâh
İdrisiler
(Zeyd’îyye)
 
İmamîlik
 
Zeydîlik
 
El-Mukannaʿ’îyye
 
Hûrrem’îyye
(Babek Hûrremî)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yahya bin ʿAbd Allâh
 
 
Z’ûl-Nûn el-Mısrî
 
Câ’bir bin Hayyân[14]
 
Câʿfer es-Sadık[15]
 
 
Hasan bin Zeyd’ûl-Alevî
 
Kızılbaşlar
 
Gnostisizm
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ebâ Yezîd-i Bistâmî
 
 
ʿAbd`Allâh‘el’Eftâh‘bin’Câʿfer‘i’Sâdık
 
İsmâ‘îl bin Câʿfer el-Mûbarek
 
Musa el-Kâzım
 
 
 
 
 
 
Çepniler
 
Tahtacılar
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Fethîlik (Eftâh’îyye)
 
Vâfî Ahmed (ʿAbd Allâh bin Muhammed bin İsmâ‘il) el-Vâfî
 
Muhammed‘bin’İsmâ‘il‘eş’Şâkir (El-İsmâʿîliyyet’ûl-Hâlisa)
 
Ali er-Rıza
 
 
 
 
 
 
Taberistan Zeydî-Alavîler Emîrliği
 
Horasan Melametîliği
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed bin ʿAbd Allâh el-Eftâh
 
Takî Muhammed (ʿAhmed bin ʿAbd Allâh bin Muhammed) et-Tâkî
 
İsmailîlik (İsmâ‘il’îyye/Yedicilik)
 
Muhammed el-Takî‘yyî’l Cevâd
 
 
Tavvûsîlik (Tavvûs’îyye/Altıcılık)
 
Bâtınîlik (Bâtınî İsmâ‘il’îyye)
 
Ezoterizm
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sufilik
 
Razî ʿAbd Allâh (Hüseyin bin ʿAhmed bin ʿAbd Allâh) ez-Zeki
 
 
Kûfeli Hamdân Kârmat (Karmatîyye/Yediciler)
 
Ali en-Nakî‘yyî’l-Hâdî
 
 
Vâkıfîlik (Vâkıf’îyye)
 
Mitraizm
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sâbiîlik
 
Ebû Muhammed ‘Ubayd Allâh ibn el-Huseyn el-Medhî
 
Ebû-Saʿid Hasan bin Behrâm Cennâbî (Bahreyn)
 
Hasan el-Askerî
 
Muhammed‘bin’Ali‘en’Nakî
 
Muhammedîlik (Muhammed’îyye)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed ed-Derezî
 
Fâtımîler Hâlifeliği
 
Karmatîlik (Yediciler/elʿBakl’îyye)
 
Muhammed el-Mehdi
 
FazlʿAllâh Esterâbâdî (Nâimî)
 
 
Muhammad bin Nusayr
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Dürzîlik
 
Mustâlîlik
 
Nizarî İsmailîlik
 
 
On İki İmam
 
Hurûfîlik
 
 
Nusayrîlik
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mecîd’îyye/Hâfız’îyye
 
Tâyyîb’îyye
 
 
Pamir Alevîliği
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kabbalah
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sünnî Buhra
 
DavudîʿBuhra’1094
 
 
Elemûtlar
(Sabbahiyye)
 
 
 
 
Muhammed Kebir Arizî
 
 
Mahmud Pâsikhânî
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Câʿferî Buhra (1426)
 
Patanî Buhra (1538)
 
 
SüleymanîʿBuhra’1591
 
Alavî Buhra (1625)
 
 
Tâcü’l-Ârifîn Ebu’l Vefâ Vefâîlik (Vefâ’îyye)
 
 
Nûktâvîlik (Nûktâv’îyye)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hebtiahs Buhra (1754)
 
Etbeî’MelekʿBuhra’1840
 
İleri Davudî Buhra (1977)
 
 
Tac’ed-Dîn Geylânî Halvet’îyye/Zahid’îyye
 
 
Ebu’l Bekâ Baba İlyas Bâbâîlik (Bâbâ’îyye)
 
 
Seyyid Nesîmî (Hurûf’îyye)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yusuf Hemedani Melâmet’îyye/Kalender’îyye
 
 
Ûveys bin Âmir-î Karenî (Üveys’îyye)
 
 
Onikicilik
 
 
Safî’ûd-Dîn İshak Safev’îyye
 
 
Baba İshak İshak’îyye
 
 
Dedebabalık (Bektaş’îyye)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hoca Ahmed Yesevî Yesevîlik / Melâmet’îyye
 
 
Hallâc-ı Mansûr
(En-el Hak)
 
 
Cûneyd El-Bağdâdî
 
 
Sadr’ed-Dîn Mûsa / Hoca Âlâ’ed-Dîn Âli
 
Hâmid’ûd-Dîn-i Veli / Hacı Bayram-ı Veli
 
 
Ahmed er-Rıfai
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kutb’ûd-Dîn Haydar Kalenderîlik / Yesevîlik
 
Muhy’ûd-Dîn-i Ârabî
(Vahdet-i Vücud)
 
Abdülkâdir Geylânî (Kadir’îyye)
 
 
Şeyh İbrahim Cûneyd / Haydar
 
 
Bayram’îyye/Celvet’îyye Azîz Mahmûd Hüdâyî
 
 
Rıfâ’îyye
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hacı Bektaş-ı Veli Haydarîlik / Ekberîlik
 
 
Sadr’ed-Dîn Konevî (Ekber’îyye)
 
Yefâ’î / Şah Ni'metullah-i Veli
 
Sultân Ali Mirza Safevîler / Hatai
 
 
Sarı Saltuk Dede (Saltuk’îyye)
 
Galip Hasan Kuşçuoğlu
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ahi Evran / Âhiler
 
 
Kızılbaşlık
 
Ni‘metullâh’îyye
 
İsnâ‘aşer’îyye
 
 
Barak’îyyûn
 
 
Galibilik
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Taptuk Emre
 
 
Abdal Mûsa
 
Burhan’ed-Dîn Hâlil’ûllâh
 
 
 
 
Anadolu Alevîliği
 
 
Kürt Alevîliği
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yunus Emre
 
Balım Sultan
 
 
 
 
 
 
Nadir Şah
 
Sultan Sahak
 
 
Adi bin Misafir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaygusuz Abdal
 
Bektâşîlik
 
Nûrbakş’îyye
 
Câʿfer’îyye
 
Yâresânîler
 
 
Êzidîler
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Âli’îyye
 
 
Harabât’îyye
 
Usûlî
 
 
Ahbârî
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Pir Sultan Abdal
 
Celâl’îyye
 
 
 
 
 
 
Afşarlar
 
Luviler
 
 
Kabalizm
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kul Himmet
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaçarlar
 
 
 
Işık Alevîliği
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Şeyhilik
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bâbîlik
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Velâyet-i Fakih yâ Hükûmet-i İslamî
 
 
 
 
Ezelî Bâbîler
 
Bahâîlik
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
İran İslâm Cumhuriyeti
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ayrıca bakınız

Resimler

Kaynakça

  1. http://www.tharwaproject.com/node/2127
  2. CIA - The World Factbook - Syria
  3. Hakan Mertcan, Türk Modernleşmesinde Arap Aleviler, Karahan Kitabevi, Mart 2014
  4. Encyclopedia Iranica, "NOṢAYRIS"
  5. 1 2 3 4 Önder, Ali Tayyar, Türkiye'nin Etnik Yapısı, sf.314
  6. Hakan Mertcan, Türk Modernleşmesinde Arap Aleviler, Karahan Kitabevi, Mart 2014,sf 5
  7. Andrews, 1992: 215
  8. Andrews, 1992: 216
  9. Encyclopædia Iranica, ḴAṢIBI
  10. 1 2 Mustafa Öz, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü, Ensar, İstanbul, 2011.
  11. Süleyman Efendi, El-Bâkûret’ûs Süleyman’îyye, Sahife 14-15, Beyrut, 1873.
  12. Büyükkara, Prof. Dr. Mehmet Ali: "İslam Mezhepleri Tarihi" sayfa 156. Anadolu Üniversitesi Yayınları Eskişehir, Eylül 2010 ISBN 978-975-06-0738-7
  13. Önder, Ali Tayyar, Türkiye'nin Etnik Yapısı, sf.303
  14. Muhammed Ebû Zehra: Mezhepler Tarihi, Sayfa 225, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2011. (Câ’bir, i’tikad ve imân esasları konusunda Câ’fer-i Sâdık’tan ders almış ve onun i’tikadını benimsemiştir. Câ’bir bin Hayyân, Câf’er-i Sadık’ın îlmini topladığı beşyüz risâlesini bir araya getirerek tek bir kitâp halinde yayınlamıştır. Câ’bir bu risâlelerin, kendisinin Câf’er-i Sadık’tan edindiği feyz ve ilhâmlar sayesinde teşekkül ettiğini belirtmiştir.)
  15. Muhammed Ebû Zehra, Mezhepler Tarihi, Sayfa 225, Düşün Yayıncılık, İstanbul, 2011. (İmâm Câ’fer’in Allah’ın mevcûdiyetini bilme gayesi için Kozmoloji ilmiyle uğraştığını bildiren deliller vardır. Elde ettiği bilgileri Allah’ın vahdaniyetini isbat etmek amacıyla kullanmıştır. Bu konuda, İmâm Câ’fer-i Sadık, Kur'an-ı Kerîm’in evren ve tabiât hakkında bilgiler vererek insanları düşündürme methodunu uygulamıştır. Mufaddal bin Amra’ya yazdırdığı “Risalet-ût Tevhîd” adlı kitabında tabiât olaylarının insanın hizmetine sunulmuş olduğunu öne sürerek, hepsinin bir yaratıcının eseri olması gerekliliği hakkında yürüttüğü fikirlerini savunmuştur.)
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/13/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.