Büyük Selimiye Camii
Büyük Selimiye Camii | |
---|---|
Temel bilgiler | |
Yer | Üsküdar, İstanbul, Türkiye |
Coğrafi koordinatlar | 41°00′35″K 29°01′00″D / 41.00966°N 29.01655°EKoordinatlar: 41°00′35″K 29°01′00″D / 41.00966°N 29.01655°E |
İnanç | İslam |
Mimari | |
Mimari tür | Cami |
Mimari biçim | Barok ve Osmanlı mimarisi |
İnşaat başlangıç tarihi | 1801 (Hicri 1216) |
Tamamlanma tarihi | 1805 (Hicri 1219-1220) |
Özellikler | |
Minare sayısı | 2 |
Büyük Selimiye Camii, Padişah III. Selim tarafından Barok ve Osmanlı mimarisi tarzlarında yaptırılmış, İstanbul'un Üsküdar semtinde bulunan tarihi cami.
Yapımı
İstanbul'un Üsküdar semtinde bulunan cami Padişah III. Selim'in saltanatı döneminde inşa edilmiştir. Yapım tarihleri konusunda 1789-1807[1] veya 1801-1805[2] tarih aralıkları gibi farklı dönemler öne sürülmektedir. Selimiye Camii hakkında Hadika yazarı Hafız Hüseyin Efendi şu bilgiyi vermektedir: Banisi, Sultan Selim Han-ı Salis'tir. Eyüp camiini tecdid ve ihya buyurduktan sonra Bina emini olan rical-i Devlet-i Aliyye’den Uzun Hüseyin Efendi bu camiye dahi Bina emini tayin olunup 1216 (1801) senesi yapımına başlanıp, 1220 Muharreminin 5. günü (5 Nisan 1805) tamamen bitmiş olup ibadete açılmıştır. Sultan III. Selim’in sırkâtibi Ahmet Efendi Ruznamesi’ne göre, 23 Zilhicce 1216 (26 Nisan 1802) pazartesi günü, yapılan bir merasimle Kavak Sarayı mahallinde ihya gerde-i şahane olan ta’limli asker kışlağı kurbınde bir camii şerif bina ve ihyası için temel atılarak inşasına başlanmıştır.[3]
Caminin mimarı bilinmemektedir. Cami konum olarak yapımı Nisan 1805'te tamamlanan Selimiye Kışlası yakınında bulunmaktadır. Cami inşa edilirken aynı zamanda sebil, çeşme ve vaktin doğru tespiti için kullanılan muvakkithane ile birlikte inşa edilmiştir. Selimi adıyla anılan tomar ipekli, diba, kadife ve kumaş imalathaneleri camiye akar sağlamak için yaptırılmıştır. Kumaş tezgahlarının bulunduğu alan 1894 depremi ile yıkılmıştır ve bugün çocuk parkı olarak kullanılmaktadır. Caminin yakınına bir hamam yaptırılmıştır.[4] Günümüzde çocuk kütüphanesi olarak kullanılan yapı ise döneminde sıbyan mektebi olarak inşa edilmiştir. Batı anlayışının geleneksel anlayışlara uyumlaştırıldığı Nizam-ı Cedid döneminin etkisiyle mahallesi ilk kez şehir planlaması gereklerine uygun tasarlanır. Caminin yapım gayeleri ise hem Selimiye Kışlasında kalacak askere hem de yeni oluşturulan mahalleye ibadethane ve çevresindeki eserlerle, binalarla gerekli sosyal imkanları sağlamaktır. 1950'li yıllarda ve 2004 yılında tadilat ve restorasyon geçirmiştir.
Mimari Özellikleri
Cami mimari planı kare formda olup barok stilindedir ve kare harim merkezi tek kubbe ile örtülmüştür.[5] Caminin beş pencere dizisine sahip 14.60 m çapındaki kubbesi, dört küçük kubbeyle desteklenmiştir.[1] Mihrabı ve minberi somaki adlı kızıl veya yeşil renkte olabilen, bu camide ise gri tonu kullaılan, damarlı ve çok sert bir porfir türü mermerden yapılmıştır. Cami bunun yanında mermer işçiliği ve ahşap işçiliği bakımından 19. yüzyılın ilk önemli örneklerinden birisidir. Bunun göstergesi sadece içte değil dış cephede de görülebilir. Dış cephesinde kuşevleri de bulunmaktadır.
Cami, dört girişi olan ve içerisinde çınar ağaçları bulunan geniş bir avlu ile çevrelenmiştir. Tak halinde ve harpuştalı olan bu girişlerin sadece birinin dışına, diğer üçünün ise hem iç hem de dış cephelerine Kur'an'dan ayetler yazılmıştır. Selimiye Camii Sokağı’na açılan cümle kapısının iki yüzüne celi tarzda bir hat sanatı ile ayetler yazılmıştır ve caminin haziresi buradadır. Tak halindeki bu büyük ve yüksek kapının üzeri kurşun kaplı olup, tepesine küçük bir alem yerleştirilmiştir.[3] İnşa edildiği ilk yıllarda cami minaresi çok kalın görüldüğü için minare taşları yontulup inceltilmeye çalışılmış; 1823 yılında şiddetli bir lodos fırtınasında minarelerden biri tamamen, diğeri kısmen çökmüş ve daha sonra bu minareler tekrardan bina olunmuştur.
Önemi
1805 Nisanı'nda yapımı tamamlanan Selimiye Kışlasının yanındaki Selimiye Camii'nde yapılacak ilk selâmlık töreninde yeniçerilerin yerini Bostani Tüfekçi askerlerinin alacağı söylentisi, yeniçeriler tarafından uzun zamandır şüphelendikleri ocaklarının kaldırılması yolunda atılmış açık bir adım olarak yorumlanmış, Üsküdar'a geçen bazı yeniçeriler sağa sola ateş açmaya başlamış ve Üsküdar Kışlası’ndaki Bostani Tüfekçi Ocağı askerlerini ortadan kaldıracakları tehdidinde bulunmuşlardı. Bunun üzerine III. Selim geri adım atarak Selimiye Camii'ndeki selâmlığın başka bir tarihe ertelendiğini ilân etmiş, yeniçerilere de selâmlık törenindeki geleneksel yerlerinin korunacağı teminatını vermişti.
Ayda Arel ise caminin mimari özellikleri açısından önemini belirtirken şunları kaydetmiştir: 1804 tarihli Selimiye Camii,asıl yapısı bakımından Nuruosmaniye Camii'nde başlayan akıma bağlanır. Belirgin askı kemerleri,kasnak pilastralarının kıvrımlı profili, dolgu duvarlarını bölen ve belli bir yapısal gerekçenin oluşturmadığı korniş ve plastrlar, daha eski örneklere dayanan uygulamalardır. Buna karşılık, son cemaat yerinin köşk şeklinde bir hünkar mahfiliyle bütünleşmesi ve yapıya dıştan bitişen bir kanat şeklini alması, yenidir. Bu buluş,daha sonraki 19. yüzyıl camilerinin ortak ve ayırıcı özelliği haline gelmiştir.
Cami ayrıca Thomas Allom tarafından 1839 tarihli gravüründe resmedilmiştir.[6] Caminin hünkar kasrı günümüzde İbrahim Hakkı Konyalı kütüphanesi olarak hizmet vermektedir.[7]