Ebu Nidal

Ebu Nidal (Arapça: أبو نضال‎) (Mayıs 1937 – 16 Ağustos 2002) asıl adı Sabri Halil el-Banna, (Arapça: صبري خليل البنا) Filistinli siyasi lider, paralı asker, Ebu Nidal Örgütü (ENÖ) olarak da bilinen El-Fetih–Devrimci Konsey (Arapça:فتح المجلس الثوري) örgütünün kurucusu. Ebu Nidal’in kelime anlamı mücadelenin babasıdır. 1970-80’li yıllarda gücünün zirvesinde olmuştur.

Laik, sol ve İsrail ile barış yapılmasını reddeden cephenin parçası olan Ebu Nidal Örgütü, Yaser Arafat’ın ve Ebu Nidal’in Filistin Kurtuluş Örgütü içindeki El-Fetih grubunun ayrılmasından doğar. Kendisini her türlü taraftan azade gösteren Ebu Nidal’in 20 değişik ülkede 900 kişinin öldüğü / yaralandığı eylemlerin talimatını verdiğine inanılmaktadır.[1] Ebu Nidal Örgütünün gerçekleştirdiği en kanlı saldırı Aralık 1985’de Roma ve Viyana havaalanlarındaki İsrail Havayolu Şirketi El-Al bilet satış ofislerine düzenlenen saldırıdır. Silahlı Arap saldırganların yolculara açtığı ateş sonucunda 18 kişi ölmüş, 120 kişi yaralanmıştır. Ebu Nidal Ağustos 2002’de Bağdat’da bir ila dört kurşun yarasından dolayı ölür. Filistinli kaynaklara göre Saddam Hüseyin’in emriyle öldürüldüğü iddia edilse de[2], Irak Hükümeti kendisinin intihar ettiğini açıklayacaktır.[3]

Gençliği

Ebu Nidal Mayıs 1937’de liman kenti Jaffa’da doğar. Bugün Tel Aviv’in bir kısmı olan yer o zamanlarda Filistin İngiliz Yönetimi altında Akdeniz kıyısındadır. Babası Hacı Halil El Banna, kazancını 24 kilometrekare portakal bahçesinden kazanan zengin bir tüccardır. Toprakları Jaffa’dan Majdal’a dek uzanır. Bugün bu topraklar İsrail’deki Aşkelon bölgesindedir. Ebu Nidal ailesine ait denize bakan lüks üç katlı taş binada büyür.[4] Bu bina günümüzde İsrail askeri mahkeme binası olarak kullanılmaktadır. Ebu Nidal’in kardeşi Muhammed Halil El Banna’nın gazeteci Yossi Melman’a yaptığı açıklamaya göre babaları Filistin’deki en zengin kişiydi.[5] Anlatımlarına göre ailelerine ait olan ve bugün Rmat Hakovesh kibbutz arazisi içinde kalan Al-Banna toprakları onlara aittir. Geri alamayacaklarını bilseler de bu arazilere ait tapu belgeleri hala ailenin arşivinde bulunmaktadır. Halil’in zenginliği birden çok eş alabileceği anlamına geliyordu. 1985 yılında Ebu Nidal ender verdiği Der Spiegel dergisi röportajında babasının 13 eşi, 16 oğlu, 8 kızı olduğunu söyler.[6] Ebu Nidal’in annesi babasının ikinci eşidir. Evdeki temizlikçilerden bir tanesi olan 16 yaşındaki genç Alevi kızıyla evlenmesine ailesi karşı çıksa da evlenecek, bu yüzden çocuklarından Ebu Nidal küçük yaştan itibaren diğer kardeşlerince dışlanacaktır. Babası tarafından Jaffa’daki Fransız Roman Katolik misyoner okuluna gönderilir. Babası 1945 yılında ölünce tüm aile annesini evden atacak, 7 yaşındaki Ebu Nidal büyük kardeşlerince Kudüs’deki zamanın en iyi özel müslüman okuluna gönderilir. Ebu Nidal’in kimseye güvenmeyen dengesiz ve önceden kestirilemez yapısı çocukluğunda küçük yaşta annesi ve babasını kaybetmesine ve kardeşlerince dışlanmasına bağlanır.

1948 Arap-İsrail Savaşı

Ebu Nidal’in ailesinin Yahudi toplumuyla iyi ilişkileri bulunmaktaydı, hatta daha sonra İsrail Devletinin ilk cumhurbaşkanı olan Chaim Weizmann’ı evinde sık sık ağırlamıştır. 1948 Arap-İsrail Savaşından az önce Jaffa kuşatma altındadır. Hayat koşulları zorlaşmış, ailenin gelir kaynağı olan narenciye işleri bozulacaktır. Şehir merkezinde patlamalar olmakta ve Jaffa’da yiyecek sıkıntıları yaşanmaktadır. Ancak ailenin Yahudilerle olan iyi ilişkileri aileye yardımcı olamayacak ve Jaffa’yı terk edeceklerdir. Majdal’a kaçan aile, buraya gelen Yahudi silahlı militanları yüzünden buradan da ayrılmak zorunda kalacaktır. Aile Mısır kontrolünde olan Gazze’deki al-Burj mülteci kampına sığınmak zorunda kalacaktır. Aile burada 9 ay boyunca çadırda yaşayacak, Birleşmiş Milletler yardımlarına muhtaç şekilde geçen bu zaman Ebu Nidal’i çok etkileyecektir. Hizmetçilerin arasında lüks bir hayat sürerken yoksulluğa batar. Ailenin ticaret alanındaki becerisi ve kaçarken yanlarına aldıkları küçük miktardaki sermaye sayesinde yeniden ticaret işine başlayacaklardır. Mülkleri olan narenciye bahçeleri 14 Mayıs 1948 tarihinde bağımsızlığını ilan eden İsrail Devleti toprakları altında kalmıştır. Aile Batı Şeria’daki Nablus’a yerleşecek ve gençlik yılları burada geçecektir. 1955 yılında liseden mezun olacaktır. Kahire Üniversitesinde mühendislik eğitimi görmek için başvuracak ancak iki yıl sonra Nablus’a diplomasız dönecektir. 18 yaşında Arap milliyetçi Baas Partisine girecektir. Ancak Ürdün kralı Hüseyin 1957 yılında partiyi kapatacaktır. Ebu Nidal Suudi Arabistan’a gidecek ve 1960 yılında Riyad’da boya ve elektrik işleri üzerine bir işyeri açar. Bir iddiaya göre ise Aramco firmasında işçilik yapar. Annesine çok bağlı kalacak ve her yıl Nablus’a giderek onu ziyaret edecektir. 1962 yılında ailesi yine Jaffa’dan kaçan bir ailenin kızı olan müstakbel eşi Hiyam al-Bitar ile tanışır. Çiftin Nidal isminde bir oğulları ve Bisan ile Naifa isimli kızları dünyaya gelecektir.

Siyasi hayatı

Suudi Arabistan’da kendilerine Filistin Gizli Örgütü diyen bir grup genç Filistinliye yardım eder. Aramco’daki patronu onun siyasal faaliyetleri ve koyu İsrail karşıtlığı yüzünden işten atacaktır. Durumdan haberdar olan Suudi Arabistan hükümeti Ebu Nidal’ı hapsedecek, işkence edecek ve sınırdışı edecektir.[7] Nablus’a eşiyle beraber döner ve Filistin Kurtuluş Örgütündeki Yaser Arafat’ın El Fetih grubuna dahil olur. Haziran 1967’ye kadar çeşitli işlerde çalışır, siyasetin içinde çok aktif değildir. Ancak bu tutumu 1967 yılındaki Altı Gün Savaşıyla değişecektir. Savaş sonunda İsrail, Golan Tepelerini, Gazze’yi ve Batı Şeria’yı elegeçirecektir. Jaffa’dan savaş yüzünden ayrılmak zorunda kaldıktan sonra Nablus’un İsrail tankları tarafından işgal edildiğini görünce İsrail’e karşı öfkesi büyük bir kine dönüşür. Bu kinde Suudi Arabistan’da maruz kaldığı tutumun da yeri vardır. Kral Hüseyin Ürdün’den Filistin Kurtuluş Örgütünü kovduğu zaman Ebu Nidal Irak’dadır. Ürdün’ün başkenti Amman’a gider ve Impex adında bir şirket kurar. El Fetih yeraltı örgütüne dahil olur ve örgütte kullanmak için isim sorulduğunda oğlu Nidal’dan ileri gelen Nidal’in babası anlamında Ebu Nidal ismini alacaktır. Bu ismin ayrıca mücadelenin babası anlamı da vardır.Onu yakından tanıyanlar tarafından düzenli titiz bir örgüt lideri olarak tanımlanır. Impex kısa süre sonra El Fetih faaliyetleri için bir paravan olacak, örgüt üyeleri burada toplantılar yapacak ve para kaynağı sağlayacaktır. Bu şekilde örgütlenen yapı Ebu Nidal’in iş kariyerinin de zirvesine işaret edecektir. Ebu Nidal Örgütü tarafından işletilen şirketler onu zengin birisi yapacak, ayrıca uyguladığı siyasi şiddet eylemlerini finanse ederek paravan görevi sağlayacak, paralı askerlik faaliylerinin, silah satışlarının gerçekleştirilmesine imkân tanıyacaktır. Örgütlenmedeki başarısını gören Ebu İyad, 1968 yılında onu Hartum Sudan’daki El Fetih temsilciliğine getirecektir. Kara Eylül olaylarından 2 ay önce Temmuz 1970’de aynı görevle Bağdat’a gönderilir. Kara Eylül olarak bilinen olaylarda Ürdün’de Kral Hüseyin’in ordusu ülkeden Filistin Kurtuluş Örgütü üyelerini atacak, 10 gün süren operasyonlar sırasında 5.000 ila 10.000 Filistinli hayatını kaybedecektir. Olaylar sırasında Ebu Nidal’in Ürdün’de bulunmayışı saldırıyı önceden haber alıp kaçtığı yolunda spekülasyonlara yol açacaktır.

Filistin Kurtuluş Örgütü eleştirisi

Filistin Kurtuluş Örgütü Ürdün’den atılmadan hemen önce ve izleyen 3 yıl boyunca birçok radikal Flistinli ve Arap gruplar Filistin Kurtuluş Örgütünden ayrılarak İsrail askeri ve sivil hedeflerine saldıracaktır. Hedefler arasında bölge dışındaki İsrail sivilleri de olacaktır. kurulan silahlı örgütler arasında bazıları; George Habbaş’ın PFLP, DFLP, Arap Kurtuluş Cephesi, As-Saiqa, o dönemde Ahmed Jibril tarafından yönetilen Filistin Kurtuluş Cephesi, Yaser Arafat’ın El Fetih örgütüyle bağı bulunan Kara Eylül örgütleri sayılabilir. Ürdün’den atılma olayından sonra Ebu Nidal Filistin Kurtuluş Örgütünün Irak’daki radyo istasyonu aracılığıyla Filistin’in Sesi Radyosunda örgütü korkaklıkla suçlayacak ve kral Hüseyin ile ateşkes imzalanmasını eleştirecektir. 1971’de Şam’da yapılan El Fetih 3.Kongresinde ise Ebu Nidal örgüt içinde Arafat’a karşı sol ittifakın lideri konumuna gelir. Ebu Davud,[8] Filistinli aydın Naci Alluş ile beraber Arafat’a karşı kampanya başlatan Ebu Nidal, Arafat’ın Filistin halkının düşmanı olduğunu söyleyecek, El Fetih örgütü içinde daha fazla demokrasi isteğini dile getirecek ve kral Hüseyin’den intikam alınmasını savunacaktır. Katıldığı son El Fetih kongresine damgasını vurur.

İlk operasyonları ve El-Fetih’den atılması

Ebu Nidal’in ilk operasyonu 5 Eylül 1973 günü olur. Silahlı 5 kişi Al-Iqab (Cezalandırma) örgütü adına Paris’deki Suudi Arabistan Elçiliğini ele geçirip, içerideki 11 kişiyi rehin alırlar. Kral Hüseyin’e karşı suikast planladığı için Şubat 1973’de Ürdün’de hapse atılan Ebu Davud serbest bırakılmazsa binayı içindekilerle beraber havaya uçaracaklarını bildirirler. Aynı gün Cezayir kentinde 56 ülkenin devlet başkanları Bağlantısızlar Hareketinin 4. Konferansı için bir araya gelmiştir. Patrick Seale’e göre [9] Irak devlet başkanı Ahmed Hasan al-Bakr, toplantının Cezayir’de yapılmasını kıskandığı için Ebu Nidal’e toplantıları sabote etmesi için talimat verdiğini ve diplomatların rehin alınması olayını tezgahlamıştır. Elçilik binasının sarılmasının ardından üçüncü günde Filistin Kurtuluş Örgütünün de araya girmesiyle silahlı saldırganlar teslim olacaktır. Ancak Ebu Davud’un salıverilmesi karşılığı Ürdün kralına 12 milyon dolar Kuveyt hükümetince ödenmiştir. Filistin Ulusal Yönetimi başkanı Mahmud Abbas, bu olaydan sonra Ebu Nidal’e çok sinirlenmiş ve onu artık bir paralı asker olarak değerlendirmeye başlamıştır. Basında saldırı El Fetih’e bağlı olan Kara Eylül adlı örgüte mal edilse de, iddialara göre eylem Ebu Nidal tarafından Yaser Arafat’ın yardımcısı Ebu Iyad onay vermiştir. Ancak saldırıdan sonra Ebu Nidal ile görüşmeye giden heyette bulunan Ebu Iyad bu tür saldırıların harekete zarar verdiğini söyleyerek bu tür girişimleri maceracılık olarak mahkûm edecektir. Bunun üzerin Irak hükümeti saldırıyı kendilerinin azmettirdklerini açıklayacaktır. İki ay sonra yani Ekim 1973 Yom Kippur Savaşından az sonra Cenevre’de barış görüşmelerinin yapılması konuşulurken Ebu Nidal Örgütü, Arap Milliyetçi Gençlik Örgütü adına Hollanda KLM havayollarına ait bir yolcu uçağını kaçıracaktır. Uçak kaçırma eyleminin amacı El Fetih’e herhangi bir barış görüşmesine temsilci göndermemesi için bir uyarı olarak değerlendirilmiştir. Karşılık olarak Yaser Arafat Ebu Nidal’i Mart 1974’de El Fetih’den atar, iki lider ve örgüt arasında köprüler atılır.

Ebu Nidal Örgütü

Ebu Nidal Örgütünün eylemleri belirli bir siyasi hatta ve prensibe göre değil daha çok farklı çıkar ilişkilerine göre şekillenecek ve paralı asker mantığı dikkat çekecektir. Gerçekleştirilen farklı eylemlerde farklı örgüt isimleri kullanılmıştır: El Fetih-Devrimci Konsey, Filistin Ulusal Bağımsızlık Hareketi, Kara Haziran, Kara Eylül, Devrimci Arap Tugayları, Sosyalist Müslümanların Devrimci Örgütü, Mısır Devrimi, Devrimci Mısır, Al-Asifa (Fırtına), Al-Iqab (Cezalandırma) ve Arap Milliyetçi Gençlik Örgütü. Ebu Nidal grubu için Kara Haziran ismini seçmiştir, bu ismi seçmekteki amacı 1976 yılında Lübnan’daki Hristiyanlar lehine müdahale eden Suriye müdahalesini eleştirmekti. Ancak grup 1981 yılında Irak’daki üslerini terk edip Suriye’ye geçince ismi El Fetih-Devrimci Konsey olacaktır. Artık grup Ebu Nidal Örgütü veya Ebu Nidal grubu olarak adlandırılmaktadır.

Kaddafi ile ilişkileri

Libya lideri Muammer Kaddafi ile Ebu Nidal’in iyi dost oldukları iddia edilmektedir. Ebu Nidal 1986 yılında Suriye’de bulunan örgütünü Libya’ya kaydırmaya başlayacaktır. Eylemlerinden ötürü Suriye hükümeti tarafından istenmeyen adam ilan edilen Ebu Nidal uluslararası kamuoyunda Suriye’yi zor durumda bırakmaktaydı. Ebu Nidal’in kendisiyle ilgisi olmayan saldırı ve eylemleri de sahiplenmesi Suriye’nin durumunu zorlaştırıyordu. Libya’ya örgütün taşınması Mart 1987’de sona erer. Trablus’a yerleşen Ebu Nidal Kaddafi ile yakın ilişkiler kurar. İki taraf da bu dostluktan faydalanmaktaydı. Ebu Nidal kendisine sürekli bir güvence ve destekçi bulmuş, Kaddafi ise kendi gizli servisinin yapamayacağı işleri yaptıracağı bir paralı asker grubu bulmuştu. Libya’da Ebu Nidal zaten baskın olan otoritesini daha da baskınlaştıracaktır. Onun izni olmadan örgüt içinde hiçbir toplantı yapılamaz, seyahat edilemez. Nerede yaşadığı ise sır gibi gizli tutulurdu.

Roma ve Viyana

Ebu Nidal Libya gizli servisinin yardımıyla Suriye’deyken kendisinin en görkemli, Filistin Kurtuluş Örgütü için ise en zarar verici eylemini gerçekleştirecektir. 27 Aralık 1985 günü saat silahlı 4 kişi Roma Leonardo Da Vinci Havaalanındaki İsrail El al Havayollarına ait bilet ofisine yaklaşıp ateş açarlar. Saldırıda 16 kişi ölür, 99 kişi yaralanır. Aynı dakikalarda Viyana Uluslararası Havalanında Tel Aviv’e uçmak bavul işlemlerini yaptıranyolculara 3 kişi el bombalarıyla saldıracak; 2 kişi ölecek, 39 kişi yaralanacaktır. Avusturya ve İtalya hükümetleri Filistin sorununda Filistin Kurtuluş Örgütüne sempatiyle bakmaktaydı, saldırı sırasında ise İsrail ile Filistin arasında barış görüşmeleri yapılmasını sağlamaya çalışıyorlardı. Saldırının özellikle bu ülke topraklarında olması bu ülkedeki Filsitin sorununa dair kamuoyunun fikrini değiştirmek olduğu yönünde değerlendirilecektir. Saldırıdan sonra Libya haber ajanslarında saldırıyı sahiplenen açıklamalarda bulunulurken, Sabra ve Şatila Katliamının intikamı olarak değerlendirilmiştir.[10] Saldırının Filistin Kurtuluş Örgütünün saygınlığına verdiği zarar inanılmazdır. Avrupa kamuoyu Filistin Kurtuluş Örgütü ile Ebu Nidal Örgütü arasındaki farkı bilmediğinden tüm Filistinliler suçlanmış ve kamuoyu desteği yitirilmiştir.

Libya’nın bombalanması

15-16 Nisan 1986 akşamı ABD savaş uçakları İngiliz üslerinden kalkarak Trablus ve Bingazi’yi bombalar. Saldırıda düzinelerce insan ölür, ölenler arasında Kaddafi tarafından evlat edilen bebek Hanna Kaddafi de bulunmaktadır. ABD saldırısının 5 Nisan’da Berlin’deki bir gece klubündeki ABD askerlerine yapılan saldırıya karşılık olduğu şeklinde değerlendirme yapılacaktır.[11]

İddia edilen intikam eylemleri

Ebu Nidal Örgütünün eski sorumlularından Atef Ebu Bekir’e göre [12] Kaddafi Ebu Nidal’den Libya’ya yapılan saldırıların intikamını alması için ABD ve İngiltere’ye saldırmasını istemiş, bunun için Libya gizli servis şefi Abdullah el-Sunusi’yi de talimat vermiştir, bu kapsamda Lübnan’da iki İngiliz öğretmen ve bir Amerikalı kaçırılmıştır. Kaçırılanların cesetleri 17 Nisan 1986’da Beyrut’un doğusunda başlarında kurşun yaraları olduğu şekilde bulunmuştur. Cesetlerin yanında bulunan notta bir CIA ve iki İngiliz casusunun Arap Komando Hücresi tarafından infaz edildiği yazılıdır. Daha sonra Ebu Nidal bir uçağın kaçırılması veya havaya uçurulmasını önerecek, 5 Eylül 1986 günü Ebu Nidal Örgütü Hindistan Karaçi Havaalanında Bombay-New York seferini yapmak üzere olan PanAm Havayolları 73 sefer numaralı uçağı kaçırılmasını sağlayacaktır. Silahlı saldırganlar 389 yolcu ve müretebatı 16 saat boyunca rehin tutulacaktır. Bu sürenin sonunda el bombaları patlayacak, 16 kişi ölecek, 100’ün üzerinde kişi de yaralanacaktır. 21 Aralık 1988 tarihinde Frankfurt-New York seferini yapan diğer bir uçak İskoçya’nın Lockerbie kasabasının üzerinde patlayacaktır. Patlamaya kargo kısmına konulan bir bombanın sebep olduğu belirlenirken, saldırıda 259 yolcu ve mürettebat ile köydeki 11 kişi ölecektir.[13] 31 Ocak 2001 günü Lockerbie davasının görüldüğü İskoç mahkemesi Libya Arap Havayolları eski güvenlik şefi olan Abdelbaset Ali Mohmed Al Megrahi’yi saldırıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle mahkûm etmiştir. Ebu Nidal Örgütü ile bağlantı sağlayan bir delil ortaya çıkmamıştır. Haziran 2007’de Megrahi’ye karara itiraz etme hakkı tanınmış ve Ağustos 2009'da insani sebeplerden dolayı tahliye edilerek ülkesine dönmesine izin verilmiştir.

Diğer saldırılar

İstanbul sinagog katliamı

26 Eylül 1986 günü Ebu Nidal ile ilişkili oldukları sanılan saldırganlar ayin sırasında İstanbul'daki Neve Şalom Sinagoguna saldırmışlar, saldırıda aralarında 7 hahamın bulunduğu 22 kişi ölmüştür.[14][15]

BCCI ile bankacılık

1980’li yılların sonuna doğru İngiliz MI5 ve MI6 gizli servisleri Bank of Credit and Commerce International (Uluslararası Kredi ve Ticaret Bankası) (BCCI) bankasıyla Ebu Nidal Örgütü arasında ilişki olduğu bulunmuştur. Temmuz 1991’da bankanın 7 ayrı ülkedeki şubeleri yolsuzluk gerekçesiyle basılmış ve gözlem altına alınmıştır. İngiltere Merkez Bankası mali danışman olan Price Waterhouse’dan soruşturmayı yürütmesini istemiştir. Hazırlanan rapor 24 Haziran 1991’de sunulacak ve raporda geniş yolsuzluk yapıldığı, terörist sayılabilecek çeşitli grupların Londra’da hesap açmalarına izin verildiği belirlenecektir. Rapora göre bankanın Sloane Street Şubesinin müdürü 1987 yılında MI5 yetkililerine verdiği ifadede Ebu Nidal’in bizzat bankaya geldiğini, takma isim kullandığını ve kendisiyle yüzyüze görüştüğünü daha sonradan Ebu Nidal’in fotoğraflarını görünce farkına vardığını iletecektir. Raporda yeralan ek bilgilere göre MI5, Ebu Nidal’in Varşova’da kurulu bulunan SAS isimli bir şirket aracılığıyla örgüte ait mali işleri hallettiği silah satışı vb gibi usulsüz işlerde bankanın arcılığının da kullanıldığını belirtir.[16] Avrupalı ve Amerikalı silah kaçakçılarının silah satmak için Ortadoğu kökenli bir aracı aradıkları zaman Ebu Nidal örgütünün paravan şirketiyle iş yaptıkları anlaşılmaktadır. 1987 yılıyla bankanın kapatıldığı 1991 yılına kadarki örgütün cari işlemler İngiliz gizli servisi ve CIA tarafından sadece izlenmiş, herhangi bir durdurma veya kovuşturma girişinde bulunulmamıştır.

Ölümü

Lockerbie üzerinde patlatılan PanAm uçağı olayından sonra Kaddafi Batı ülkeleriyle bozulan diplomatik ilişkilerini güçlendirmek amacıyla Ebu Nidal ile arasına mesafe koymak ister ve onu sınırdışı eder. Tekrar Bağdat’a dönen Ebu Nidal ülkeye girişte sahte bir yemen pasaportu kullansa da 2001 yılında artık gizlenmeksizin ülkede bulunmaktadır. Ebu Nidal 1994 yılında Beyrut’da Ürdünlü bir diplomatı öldürmekten suçlandığı 2001 yılındaki davada yokluğunda idama mahkûm edilmiştir. Ebu Nidal’in nasıl ve hangi koşullar altında öldüğü bilinmemektedir, çok sayıda rivayet bulunmaktadır. ABD kaynaklı askeri istihbarat dergisi Jane's, Ebu Nidal’in 2002 yılında Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in emriyle olası ABD işgali sırasında casusluk yapabileceği tehlikesinden ötürü öldürüldüğünü belirtir. 19 Ağustos 2002 tarihli Filistin Yönetiminin resmi yayın organı El-Ayyam’a göre ise Ebu Nidal 3 gün önce kendisine Irak gizli servisi Muhaberat tarafından sağlanan Bağdat’daki villasında çok sayıda kurşun yarasından ölmüştür. Irak istihbarat şefi Tahir Celil Habbuş 21 Ağustos 2002 günü yaptığı basın toplantısında Ebu Nidal’in cesedine ait fotoğrafları gösterecek ve kafatasından çıkan tek kurşunla öldüğüne dair adli tıp raporunu sunacaktır. Buna göre Saddam Hüseyin’i devirmek için Kuveyt ve Suudi hükümetiyle birlikte plan yapan Ebu Nidal’in evine baskın düzenlenmiş ve kıyafetlerini giymek için izin isteyen Nidal kendisini vurarak intihar etmiştir. Sunday Times yazarları Marie Colvin ve Sonya Murad, Ebu Nidal’in Irak gizli servisince öldürüldüğünde ısrar edecek, Ebu Nidal’in üzerinde Irak’a yapılacak olan ABD saldırısına dair evrak bulunduğunu bildirecektir. Ekim 2008’de yayınlanan eski özel güvenlik birim raporlarında Ebu Nidal’in Kuveyt üzerinden ABD’ye bilgi sağladığı anlaışmış ve Irak hükümetince evine baskın yapılarak öldürülmüştür. ABD’nin Kuveyyt üzerinden Saddam ile El-Kaide arasında ilişkileri gösteren belge ve bilgi peşinde olduğu tahmin edilmektedir. Resmi açıklamaya göre Ebu Nidal 29 Ağustos 2002 günü Bağdat’daki El-Karah mezarlığına defnedilmişti. Mezarda isim yerine sadece M7 yazmaktadır.

Kaynakça

  1. "Abu Nidal Organization", Country Reports on Terrorism, 2004. United States Department of State, 2005
  2. Whitaker, Brian. "Mystery of Abu Nidal's death deepens", The Guardian, August 22, 2002
  3. "Abu Nidal 'found dead'", BBC News, August 19, 2002
  4. Melman, Yossi. The Master Terrorist: The True Story Behind Abu Nidal, Mama Books, 1986, s.46
  5. Melman, Yossi. The Master Terrorist: The True Story Behind Abu Nidal, Mama Books, 1986, s. 47
  6. Ebu Nidal ile söyleşi, Der Spiegel, 1985, alıntı yapılan eser Melman, Yossi. The Master Terrorist: The True Story Behind Abu Nidal, Mama Books, 1986, s. 46
  7. Hudson, Rex A. "The Sociology and Psychology of Terrorism: Who Becomes a Terrorist and Why?", Federal Research Division, Library of Congress, September 1999
  8. 1972 Eylül ayında Münih Olimpiyatları sırasında 11 İsrailli atletin kaçırılıp öldürülmesiyle sonuçlanan Münih katliamındaki El Fetih örgütünün komutanlarından
  9. Patrick Seale, Abu Nidal: A Gun for Hire, Hutchinson 1992, s. 92
  10. Patrick Seale, Abu Nidal: A Gun for Hire. Hutchinson, 1992, s. 245
  11. Natalie Malinarich "The Berlin Disco Bombing", BBC Haber, 13 Kasım 2001
  12. <"1986: British journalist McCarthy kidnapped", BBC Haber Tarihte Bugün, 17 Nisan
  13. "Abu Nidal 'behind Lockerbie bombing'," BBC Haberi 23 Ağustos 2002
  14. Judith Miller, THE ISTANBUL SYNAGOGUE MASSACRE. January 4, 1987
  15. Henry Kamm, TERROR IN ISTANBUL; 2 GUNMEN KILL 21 IN SYNAGOGUE. September 7, 1986
  16. James Adams & Douglas Frantz, Service Bank, Simon and Schuster, 1992, s.89-91, 136.

Konuyla ilgili yazılan eserler

This article is issued from Vikipedi - version of the 6/5/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.