Hristiyanlık
İnançlar
Kişiler
Teoloji
Bayramlar
|
Hristiyanlık,[1][2][3][4] Orta Doğu kökenli, tektanrılı,[5] İsa'nın Yeni Ahit'teki öğretilerine dayanan İbrahimi din. İsa'nın adına atfen İsevilik, memleketine[6] atfen Nasranilik de denir. Bu inanca sahip kişilere Hristiyan denir.[7][8] Hristiyanlığın kutsal kitabı Kitab-ı Mukaddes'tir. 2,4 milyardan fazla inananı ile dünyanın en yaygın dinidir.[9][10][11]
Hristiyanlar İsa'nın Tanrı'nın oğlu[12] ve Eski Ahit'te geleceği müjdelenen Mesih olduğuna inanırlar.[13] Hristiyanların tümü olmasa da kayda değer bir kısmı teslis inancına sahiptir. Bu inanca göre İsa, hem Tanrı, hem insan, hem de kutsal ruhtur. Hristiyanlığın inanç sistemi ve ibadetleri İsa tarafından; 1. yüzyılda, Roma İmparatoru Tiberius'un iktidarında Filistin'de[5] ortaya konmuş, havarileri ve diğer takipçileri tarafından öğretilerek yayılmıştır.
Hristiyanlığın kökenleri en azından, MS 1. yy'da Roma İmparatorluğu yönetimindeki İsrail'e değin uzanır. Hristiyanlık, temel olarak Yahudilik üzerine kurulmuş ve daha sonraları Tarsuslu Pavlus'un da etkisiyle müstakil bir din olarak gelişmiştir.[14][15] Hristiyanlığın kutsal kitabı olan Kitab-ı Mukaddes'in Yahudiliğin kutsal kitabı olan Tanah'ı içinde barındırdığı göz önüne alınırsa Hristiyanlığın erken döneminde Hristiyanlık ve Yahudilik arasındaki bağ daha net anlaşılacaktır.
Kelime Kökeni
Hristiyan sözcüğünün kökeni, mesih kelimesinin Yunanca karşılığı olan khristos (χριστός) kelimesine dayanır. Mesih sözcüğü İbranicedeki maşiah (משיח) kelimesine dayanır ve 'kutsal yağ ile ovulmuş, kutsanmış' anlamına gelir.[16] Khristos olarak adlandırılan İsa'ya inananlara ilk olarak Antakya'da Hristiyan (Χριστιανός Khristianos) denmeye başlanmıştır.[7][8] Hristiyan sözcüğü, "Mesih'in yandaşı" ve "Mesih'e bağlı" anlamlarına gelir. Kuran'da Meryem oğlu İsa için kullanılan Arapça Mesih (مسيح) kelimesi de İbranice maşiah (משיח) kelimesi ile kökteştir.
Yağ ile kutsama geleneği ve meshedilmek
Tarih öncesi İsrail kralları ve yüksek rahipleri, görevlerinin simgesi olarak yağla kutsanırlardı. Tevrat'ın birçok yerinde bu işlemin yapıldığına dair ayetler vardır. Örnek: ( Levililer 14:18 ; Mısır'dan Çıkış 29:7 ; Levililer 21:10) Geniş anlamıyla bu unvan "Tanrı'nın bir görev vermek üzere seçmiş olduğu" kişileri de kapsıyordu.[18] Eski Ahit'in "Yeşaya" kitabında Yahudi'leri sürgünden kurtaran Pers kralı Kiros'a da bu unvanla (mesih) hitap edildiği görülür.
Nasrani ismi
Nasrânî kelimesinin Hristiyan geleneğindeki etimolojik açıklaması, Meryem oğlu İsa'nın memleketi olan Nasıra'ya[19] izâfeten, kendisinin ve getirdiği dînin mensuplarının Nasıralı (Ναζωραίος Nazoraios[19], ναζωραιων Nazoraion[20]) olarak bilindiği anlamındadır. Bununla birlikte, Ali Ünal'ın bu ismin etimolojisi hakkında getirdiği başka bir önerme mevcuttur. Kuran'daki âyetler temel alınarak yapılan bu önermeye göre,[21] Nasrani kelimesinin bir kökeni şudur; İsa'nın, yeni getirdiği dîne yardım[22] çağrısına Havarilerin verdikleri cevaptır[23] ve daha sonra da "Nasrânî" (Yardımcılar) anlamında gelenek hâline gelmiştir.[24] İsa, getirdiği dîn ve mensupları için husûsiyetle Hristiyanlık ya da "Mesihîlik" anlamına gelen herhangi bir unvanla getirdiği dîni kendisine izâfe eden bir yol tercih etmemiştir. Yahudi İsrailoğulları, onları Celileliler[17] veyâ Nasrânîler olarak anarlardı. Celileliler denmesinin sebebi, İsa'nın memleketi Nasıra'nın Celile'de olmasıydı.
İbâdetleri
Vaftiz
Vaftiz kelimesi köken itibariyle Grekçedir ve "suya batırma" gibi bir anlamı vardır. Hristiyan inancındaki simgesel bir ritüel olarak gerçekleştirilir. İsa'da Vaftizci Yahya tarafından Ürdün nehrinde vaftiz edilmiştir. Hristiyanlık inancına sahip olup, İsa'ya iman eden kişiler vaftiz olurlar. Vaftiz Ortodoks kilisesinde suya girmeyi gerektirirken, Katolik kilisesinde üzerine su serpmekten ibarettir.
Yayılım
Dünyanın hemen hemen her yerine yayılmış olmakla birlikte, en yoğun olarak Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika ve Avustralya'da bulunmaktadır. Diğer kıtalardan farklı olarak Asya ve Güney Afrika'da farklı dinlerle iç içe yaşayan Hristiyanlar, erken dönemlerden beri , kırsal kesimlerden ziyade şehirlerde yayılmıştı. Böylece kısa bir süre içinde Hristiyan olmayan kişi ile köylü neredeyse eş anlamlı hale geldi.[25]
Hristiyanların sayısı yani Mesih'i takip edenler, İsa'nın ortaya çıkmasıyla ve ona inanlarla birlikte genişlemiştir. Alışılagelmişin dışında, İncil'de yer alan kayıtlara göre, İsa'nın, toplumun dışladığı fahişelere de yardım ettiği ve engellileri, körleri iyileştirdiği yer almaktadır. İsa'nın; Luka 16:3'te yer alan Siz hem Tanrı’ya, hem paraya kulluk edemezsiniz öğretisi, Yakup 2:6'da yer alan Ama siz yoksulun onurunu kırdınız. Sizi sömüren zenginler değil mi? gibi sözler, Hristiyanlık öğretisinin çoğunluğu oluşturan sıradan yoksul halk tarafından kabul edilip yayılmasında ve Hristiyanlığın desteklenmesinde etkili oldu.
Öte yandan, yine İncil'de yer alan kayıtlara göre, İsa'nın çarmıhta gerilip, üç gün sonra dirildiği zaman, kendisine inananlara görünüp, Müdjdeyi bütün uluslara yayın emrini verdiği yer almaktadır. Pavlus'un Galatyalılar'a mektubunun 3. Bölüm 28. Ayetinde yer alan; Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsa'da birsiniz. ifadesi, aslında müjdenin hiçbir dil ya da hiçbir millet ayrım gözetmeksizin geçerli olduğunu göstermekle birlikte, birbirinden çok farklı uluslarında Hristiyanlık öğretisini kabul etmesinin mümkün olabileceğini söylemiştir. Bu düşünce, Hristiyanlığın farklı topluluklarda daha rahat yayılmasına fırsat sağlamıştır.[26]
Aslında, Hristiyanlar, ilk yüzyıllar da büyük zulümlere uğramıştır. Günümüzde, Katolik ya da Ortodokslar tarafından kabul edilen çoğu Aziz ya da Azizenin de, inancı yüzünden hayatını kaybeden ve bazen kafası bile kesilmiş olan ilk Hristiyanlardan oluşmaktadır. Hatta Pavlus, aslında adının Saul olduğunu ve Hristiyan olmadan önce Hristiyanları öldüren birisi olduğunu, yazdığı mektuplarda bahsetmiştir.[27]
Buna karşın, aynı Pavlus'un; Korintlilere 1. Mektubunun 9. Bölümün 19 ile 22. Ayetlerinde Hristiyanlığı yaymak için ettiği mücadelesini anlatırken; Ben özgürüm, kimsenin kölesi değilim. Ama daha çok kişi kazanayım diye herkesin kölesi oldum. Yahudileri kazanmak için Yahudilere Yahudi gibi davrandım. Kendim Kutsal Yasa'nın denetimi altında olmadığım halde, Yasa altında olanları kazanmak için onlara Yasa altındaymışım gibi davrandım. Tanrı'nın Yasasına sahip olmayan biri değilim, Mesih'in Yasası altındayım. Buna karşın, Yasa'ya sahip olmayanları kazanmak için Yasa'ya sahip değilmişim gibi davrandım. Güçsüzleri kazanmak için onlarla güçsüz oldum. Ne yapıp yapıp bazılarını kurtarmak için herkesle her şey oldum demesi, Hristiyanlık öğretisinin yani müjdenin hızlıca yayılması konusunda ki Pavlus'un rolünü ve önemini göstermektedir. Öyle ki, bu durum, kimi İslami kesimlerce, kendisi hakkında Hristiyanlığın ikinci kurucusu olarak anılmasına bile yol açmıştı.[28]
İsa
İsa (d. MÖ 15-MÖ 11-12 - ö. 29-36), Hristiyanlıktaki temel figürdür. Doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili olarak kimi tarihçiler ve araştırmacılar farklı görüşler belirtirler. Hristiyan teolojisi'nde İsa'nın kimliğini inceleyen dal Kristoloji olarak bilinir. Tanrı olarak adlandırır. Hristiyanlıkta Nasıra'lı İsa olarak da bilinir. Hristiyan kaynaklarında ve yer yer Kur'an'da İsa Mesih olarak anılır.[29][30][31][32] Hayatı ile ilgili başlıca kaynaklar Kanonik İncillerdir.
İsa, Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye eyaletinde, kendisi de bir Yahudi olan Meryem'den dünyaya gelmiştir. Hristiyanlıkta ve İslam'da, mucizevi bir şekilde babasız dünyaya geldiği kabul edilir. Marangoz, öğretmen ve şifa dağıtıcıdır. Hristiyanlıkta, "Halkı isyana teşvik etmek" suçlamasıyla Yahudi din adamlarının baskısı ve Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye valisi Pontius Pilatus'un emriyle çarmıha gerildiği kabul edilir.
Hristiyanlar için İsa, Mesih'tir, Tanrı'nın oğlu ve bizzat kendisidir. Bahsi geçen oğulluk manevi bir anlam içermektedir, biyolojik bir husus değildir. Baba (Tanrı) ile insanlar arasında aracı, Beklenen kurtarıcı, rab, Tanrı ile aynı "öz"den olan, güçlü tanrı, tek insan, dünyanın tek kralı, Kutsal Üçlü Birlik'teki kişilerden "oğul"dur. Hristiyan kaynakları onu "İsa Mesih" olarak anarlar.
İsa'nın tanrısal ve insani özellikleri farklı mezheplerce farklı yorumlanır. Hristiyanlığın Monofizit görüşüne göre insani tabiatı ile tanrısal tabiatı, tanrısal özü altında erimiş ve ayrılmaz bölünmez tek bir tabiat meydana gelmiştir. Çarmıhta, İsa'nın insani tabiatı gibi tanrısal tabiatı da acı çekmiştir. Meryem Theotokosdur, yani Tanrı anasıdır.
Diofizit görüşe göre ise insani ve tanrısal olmak üzere birbirinden bağımsız iki tabiatı vardır. Çarmıha gerildiğinde ilahi tabiatı bedeninden ayrılmış, sadece insani tabiat acı çekmiştir. Meryem, insan olan İsa'nın annesidir dolayısıyla da ona Theotokos yani Tanrı anası denemez.
Ortodoks, Katolik ve Protestanlara göre İnsani ve Tanrısal iki tabiatı olup bunlar asla birleşmezler, karışmazlar ve ayrılmazlar.
İsa ismi köken olarak Arapçadan gelmektedir. Ancak İsa'nın orijinal ismi Yeşua (Yahşuah) olarak geçer. Orijinal ismin anlamı İbranice dilinde "YHVH Kurtarır" anlamına gelir.
Kitab-ı Mukaddes
Hristiyanlığın kutsal kitabı, Kitab-ı Mukaddes'tir. Kitab-ı Mukaddes, Eski Ahit ve Yeni Ahit olmak üzere başlıca iki bölümden oluşur.
Eski Ahit
Kitab-ı Mukaddes'in ilk kısmı Eski Ahit ya da Eski Antlaşma olarak adlandırılır. Yahudilerin kutsal kitaplarından Tanah ile bölüm adları ve sınıflandırmalar hariç hemen hemen aynıdır. Eski Antlaşma İsa'nın doğumundan önceki çok uzun bir zaman diliminde Yahudi peygamberler tarafından yazılmıştır. Bu bölümde İsa veya Meryem'den, henüz dünyaya gelmemiş oldukları için ismen bahsedilmez ancak Eski Antlaşma'nın bazı kitaplarında İsa'ya atıfta bulunulur. İsa'dan söz eden Eski Antlaşma pasajları arasında Yaratılış 3:15; Yaratılış 12:1-3; Yaratılış 49:10 Yasa'nın Tekrarı 18:15; 2. Samuel 7:1-29; Mezmurlar'da birçok ayet; Yeşaya 7:14; Yeşaya 9:6-7; Yeşaya 52:13-53:12; Daniel 7:13-14; Mika 5:2 ayetleri sayılabilir.
Yeni Ahit
Kitab-ı Mukaddes'in ikinci bölümünü oluşturan Yeni Antlaşma ise İsa'nın sağlığında ve/veya ölümünden sonra Havariler, ve elçiler tarafından yazılmıştır. Hristiyanlarca kanonik kabul edilen Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri Yeni Antlaşma'nın ilk dört bölümünü oluşturur.
Yahudi kutsal metinlerinden oluşmuş Tanah'ın Hristiyanlıkta Eski Antlaşma'nın olarak adandırılmasının nedeni Tanrı'nın İsa'dan asırlar önce Musa ile Sina Dağı'nda yaptığına inanılan antlaşmadır. Hristiyanlar Tanrı'nın İsa aracılığı ile yeni bir antlaşma yaptığına inandıklarından ötürü Kitab-ı Mukaddes'in İsa'dan bahseden ikinci bölümünü Yeni Antlaşma olarak adlandırırlar.
İncil
İncil, Kitab-ı Mukaddes'in Yeni Ahit kısmının ilk dört bölümünün her birine verilen isimdir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan dört incil yazarlarının adıyla anılır. Hristiyan dinine göre inciller İsa'nın hayatını ve öğretilerini anlatır.
Türkçeye Arapçadan geçen kelimenin aslı Yunanca "Ευαγγελιον" (Evangelion) şeklindedir ve 'iyi haber, müjde' anlamına gelir.
İncil kelimesi gerçekte Yeni Antlaşma'nın ilk dört kitabının (bölümünün) her birini karşıladığı halde, bazen Yeni Antlaşma'nın tamamı için de kullanıldığı olur.
Mezhepler
Hristiyanlıkta mezhepler "kilise" olarak adlandırılırlar. Hristiyanlığın 3 ana mezhebi; Roma Katolik Kilisesi (1.2 milyar kişi), Protestan kiliseler (360 milyon) ve Ortodoks Kilisesi'dir (170 milyon).[9]
Katolik Kilisesi
Katoliklik, Kutsal Ruh'un kaynağı, İsa'nın tanrısal yönü, geleneklere verdiği önem, dini törenler ve Havari Petrus'un halefi kabul ettiği Roma Başpiskoposu'na (Papa) verdiği ayrıcalıklarla diğer Hristiyan mezheplerinden ayrılır. Papa'nın yanılamayacağı 1870'de alınan bir kararla resmileşmiştir.
- Katolik Kilisesi azizlere ve Meryem'e diğer kiliselerden daha fazla kutsiyet verir.
- Sadece erkekler papaz olabilirler. Evlenemezler, cinsel ilişkide bulunamazlar.
- Katolik Kilisesi boşanmaya, kürtaja ve suni döllenmeye karşıdır.
- Günah çıkarma çok önemli bir yer tutar.
Ortodoks Kilisesi
Ortodoks Kilisesi, 400 milyona yakın mensubu ile Katolik ve Protestan kiliselerinden sonra sayısı ve yayıldığı alan itibariyle Hristiyanlığın üçüncü büyük mezhebini oluşturur. Ortodoks coğrafyası büyük oranda Doğu Avrupa ve Anadolu ile sınırlıdır. Bununla birlikte Ortodoksluğun Hristiyanlık içerisindeki tarihi önemi, coğrafi ve istatistikî büyüklüğünden daha ileri düzeydedir. Gerek tarihi gerekse siyasi sebeplerden dolayı içe kapalı bir atmosferde yaşayan Ortodoksluk, özellikle Sovyetler Birliği’nin çöküşünden itibaren modern dünyaya entegre olma yoluna girmiş görünmektedir. Bu farklı tarihi gelişim çizgisine paralel olarak Ortodoksluğun teolojisi de diğer Hristiyan mezheplerine göre değişiklik göstermektedir.
Ortodokslar’ın kendileri için kullandığı yaygın ibare daha çok “Ortodoks Katolik Kilisesi” ibaresidir. Bu ifade, mezhebin hem doğru görüşü temsil ettiği hem de evrensel olduğu iddiasını yansıtır. Büyük oranda Anadolu coğrafyasında gelişip yayılmaya başlayan Ortodoksluk, özel karakterini daha çok üzerine temellendiği Grek kültürünün Hristiyanlaştırılmasından alır. Bu temel yapı, gelişim çizgisini antik Latin düşüncesinden alan Katoliklik ile Ortodoksluk arasındaki farklılığın da zeminini oluşturur.[33]
Protestan Kilisesi
Protestanlık, Hristiyanlığın en büyük üç ana mezhebinden biridir. 16. yüzyılda Martin Luther ve Jean Calvin'in öncülüğünde Katolik Kilisesine ve Papa'nın otoritesine karşı girişilen Reform hareketinin sonucunda doğmuştur (1529).
Papazlara ihtiyaç duymaksızın Kitab-ı Mukaddes'i okuyabildikleri için, her vaftiz edilmiş inananın aracı bulunmadan rahiplik yetkisi olduğuna inanan Protestanlar Kitab-ı Mukaddes'i Hristiyanlık için tek kaynak saymışlardır.
Reform sonrası ortaya çıkan dini akımlar öncelikle kendi içinde 3 ana kola ayrılmıştır. Bunlar:
- Lutheryanizm
- Kalvinizm
- Anglikanizm (Protestan mezhebi olarak sayılmamakta ve bağımsız bir Batı Kilisesi olarak tanımlanmaktadır.)
Teslisi Reddedenler
Bu kavram, İsa'nın tanrılığını kabul etmeyen ve dolayısıyla Kutsal Ruh'un da gücünü fazla önemsemeyen cemaatleri veya toplulukları kapsamaktadır. Öbür yandan bu görüşe sahip olan kesimlerin çoğu, İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğu fikrinde ise diğer Hristiyanlar gibi hemfikirdiler. Aslında bu durum, Birinci İznik Konsili'nden beri süregelen bir tartışmanın devamı niteliği olarak görülmektedir.[34] Hristiyanlığın ilk yüzyılları sayılmazsa, günümüzde, bu görüşü benimseyenlerin bir diğer ortak yönüyse, yeni dini hareketler olarak kabul edilmesidir. Teslisi reddedenler arasında ise üç kesim öne çıkmaktadır:
Diğer Semavi Dinlere Göre Hristiyanlık
Museviliğe göre Hristiyanlık
İsa, Roma İmparatorluğu'nun Yahudiye eyaletinde Yahudi bir anneden dünyaya gelmiştir. Hristiyan ve İslami kaynaklara göre tanrı tarafından bir mucize eseri olarak babasız dünyaya gelmiştir. Yeni Ahit'te üvey babası Yusuf'un Davut peygambere kadar çıkan soyağacı verilir.
İsa, annesi Meryem, babası Yusuf, kendisine ilk inanan arkadaşları ve ilk takipçilerinden Yahudi olanlar terminolojide "Yahudi Hristiyanlar" olarak adlandırılır. Yahudi Hristiyan tabiri günümüzde Yahudi soyundan gelmekle beraber Hristiyan olmuş kimseleri tanımlamakta da kullanılır.
Yahudiler İsa'nın mucize eseri olarak babasız doğduğuna, binlerce yıldır bekledikleri ve halen de beklemekte oldukları kurtarıcı Mesih ya da peygamber olduğuna inanmazlar. İsa, içinde yaşadığı Yahudi toplumunda "bekledikleri Mesih olduğunu" ileri sürdüğünde, halkın bir kısmı buna inanmıştır. Ancak buna inanmayan Yahudi din adamlarının teşvikiyle, Yahudiye eyaletinin Romalı valisi Pontius Pilatus tarafından "halkı isyana teşvik etmek" suçlamasıyla çarmıha gerilmiştir.
İslamiyet'e göre Hristiyanlık
İslam dinine göre Hristiyanlık, semavi dinlerden biridir ve dünya üzerindeki diğer dinlere nazaran Yahudilikle beraber özel bir yere sahiptir. Hristiyanlar 'Ehl-i Kitap' yani kendisine kutsal kitap gönderilenler olarak kabul edilirler: "Muhakkak ki Allah seni, kendisinden bir kelime ile müjdeliyor. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir." (Al-i İmran, 3/45)
İslam'a göre İsa Allah'ın peygamberlerindendir ve Kur'an'da "İsa Mesih" olarak anılır. Bununla birlikte Kur'an'da İsa'nın tanrının oğlu olduğu inancı ve çarmıha gerilmesi reddedilir.
Allah'ı bırakıp, hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler. (Tevbe 30-31) Andolsun, "Allah, Meryem oğlu mesih'tir" diyenler kesinlikle kâfir oldu….(Maide 72) Bir de inkârlarından ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından ve "Biz Allah'ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih'i öldürdük" demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar… (Nisa 157)
Ayrıca bakınız
Kaynaklar
- ↑ "Sıkça Yapılan Yanlışlara Doğrular" (Türkçe). tdk.gov.tr. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20151222110837/http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_yanlis&view=yanlis&kelimez=180. Erişim tarihi: 25 Aralık 2013. "" Hristiyan x Hristiyan ↓ öz. a. din b. Hz. İsa'nın dininden olan kimse, İsevi, Nasrani.""
- ↑ Hristiyanlık TDKterim.gov.tr. Erişim: 12 Ağustos 2011.
- ↑ Hristiyanlık DilDernegi.org.tr. Erişim: 12 Ağustos 2011.
- ↑ Hristiyanlık TDK Büyük Türkçe Sözlük
- 1 2 Christianity Catholic Encyclopedia. Erişim: 12 Ağustos 2011.
- ↑ İsa'nın Beytüllahim'de doğduğuna inanılır. Ancak Nasıra'da büyümüştür.
- 1 2 Anadolu'da Hrıstiyanlık Tarihi
- 1 2 Elçilerin İşleri, 11:25-26
- 1 2 Robert Winston, "Human, the Definitive Visual Guide", Christianity
- ↑ Hinnells, The Routledge Companion to the Study of Religion, p. 441.
- ↑ http://www.pewforum.org/files/2014/01/global-religion-full.pdf
- ↑ "Jesus of Nazareth." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.
- ↑ Woodhead, Linda (2004). Christianity: A Very Short Introduction. Oxford: Oxford University Press. pp. n.p.
- ↑ Aydın Fuat; Pavlus Hristiyanlığına Giriş; Eski Yeni Yayınları, 2011.
- ↑ Aydın, Fuat, "Pavlus'un Ahlak Anlayışı", Sakarya Ünv. İlahiyat Fakültesi Dergisi 9 / 2004 s. 1-23.
- ↑ Oxford İngilizce Sözlük, messiah
- 1 2 Luka, 13:2
- ↑ hristiyan.net
- 1 2 Luka, 18:37
- ↑ Elçilerin İşleri, 24:5, "Biz şunu anladık ki, bu adam dünyanın her yanında tüm Yahudiler arasında kargaşalık çıkaran bir fesatçı ve Nasranî tarikatının elebaşılarından biridir"
- ↑ Ali Ünal, Allah Kelâmı Kur'ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meali, s. 254; Define Yayınları, İstanbul: 2010 Nisan; ISBN 978-975-6111-37-6
- ↑ "ر - ص - ن" kökü "yardım" mânâsına gelmektedir. Burada, İbranice'nin ve Arapça'nın aynı dil âilesine mensup ve birçok kökteş kelimesi bulunan iki Sâmî dil olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
- ↑ Kuran, 3:52
- ↑ Kuran, 5:14
- ↑ Vikipedi, Paganizm, Etimoloji alt başlığı
- ↑ http://www.answering-islam.org/turkce/hristiyan/pavlus1.html
- ↑ Elçilerin İşleri, 8:1-3
- ↑ http://www.incilturk.com/MAKALELER/pavlus_saul_isanin_hristiyanligin.htm
- ↑ Al-i İmran Suresi, 45. Ayet (Diyanet Meali)
- ↑ Nisa Suresi, 156-157. Ayetler (Diyanet Meali)
- ↑ Nisa Suresi, 171. Ayet (Diyanet Meali)
- ↑ Tevbe Suresi, 30. Ayet (Diyanet Meali)
- ↑ İslam Ansiklopedisi, Ortodoksluk Maddesi, Yazar: Kürşad Demirci
- ↑