IV. Aleksios Angelos

Türkçeleştir Bu maddenin içeriğinin Türkçeleştirilmesi veya Türkçe dilbilgisi ve kuralları doğrultusunda düzeltilmesi gerekmektedir.
(Yabancı sözcükler yerine Türkçe karşılıklarının kullanılması, karakter hatalarının düzeltilmesi, dilbilgisi hatalarının düzeltilmesi vs.) Düzenleme yapıldıktan sonra bu şablon kaldırılmalıdır.
IV. Aleksios Angelos
σαάκιος Β’ Άγγελος
Bizans İmparatoru
Hüküm süresi Ağustos 1203 – Ocak 1204
Önce gelen III. Aleksios Angelos
Ortak imparator II. İsaakios Angelos
Sonra gelen Nikolaos Kanabos ve V. Aleksios Dukas
Hanedan Angelos Hanedanı
Babası II. İsaakios Angelos
Annesi İrene
Doğum y. 1182
Ölüm 8 Şubat 1204
Konstantinopolis

IV. Aleksios Angelos veya IV. Aleksius Angelus (Yunanca: Αλέξιος Δ' Άγγελος) (d. y. 1182 – ö. 8 Şubat, 1204) Ağustos 1203 ile Ocak 1204 arasında Bizans imparatoru olarak babası II. İsaakios Angelos ile eşit yetkilerle ortak imparatorluk yapmıştır. İmparator II. İsaakios Angelos'un birinci karısı İrene'den oğludur. Babası doğumundan sonra 1185'te bir darbe ile tahta çıkmış ve 1195'te tahttan bir saray darbesi ile indirilmiştir. Saray darbesini yapan amcası III. Aleksios Angelos olup 1203'te bir Venedik donanması ile Konstatinopolis'e getirilen Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Latin ve Venedik ordularının 1203'te ilk hücumundan sonra amcası tahtan indirilip baba II. İsaakios ve oğlu IV. Aleksios tahta geçirilmişlerdir.

Sürgündeki prens

III. Aleksios, 1195'te küçük kardeşi II. Isaakios'u bir darbe ile tahttan indirip kardeşinin gözlerine mil çektirttiğinde Isaakios'un yaklaşık 13 yaşındaki oğlu Aleksios amcası tarafından hapse atıldı. 1201'de Aleksios hapisten kaçırılıp iki Pisalı tacir tarafından tazminat karşılığında Konstantinopolis'ten Avrupa'daki Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na gizlice götürüldü. O zaman 19 yaşında olan Aleksios, Almanya Kralı ve Swabia Düku Philip ile evli olan kız kardeşi İrene Angelina'nin yanına gitti.

Aynı yılın yazı, Aleksios orada iken; Swabia Dükü Philip, kuzeni olan ve Dördüncü Haçlı Seferi'nin askerî lideri olarak Papa tarafından seçilen Monferatlı Boniface tarafından ziyaret edildi. Dördüncü Haçlı Seferi orduları o zaman Venediklilere olan borçlarini karşılamak üzere Venedik'e isyan etmiş olan Zara (şimdiki Zadar) şehrini kuşatmakta idi. Boniface ve Aleksios, bu Haçlı Seferi'nin geçici olarak Konstantinopolis'e yönlendirilip meşru imparator sayılan II. Isaakios'u tekrar tahta geçirme konusunu ciddi olarak tartışmışlar ve eğer bu başarılırsa, Aleksios şunları vaad etmiştir:

Bu hususlarda anlaşma sağlanınca Aleksios, Boniface'le birlikte o zaman Korkira'ya gelmiş olan Haçlı donanmasına katıldı. Papa ve Venedikliler de Aleksios'un vaadlerini uygun görüp Haçlı ordularının Konstantinopolis'e yönlendirilmesini kabul ettiler. Yaşı 80'i geçmiş olan ve gözleri görmeyen Venedik Dükü Enrico Dandolo zaten ikili oynayıp tam o zamanlar Venediklilerin Mısır Sultanı'ndan aldığı ticaret imtiyazlarını kaybetmemek için Mısır'a yönelen Haçlıların başka yöne çevrilmesini uygun görmekteydi. Papa ise birleşik Hristiyan kilisesinin oluştuğunu görmek ve oluşan bu yapının tek lideri olmak istiyordu.

1202 yazında Haçlı orduları ve bunları taşıyan Venedik gemileri Konstantinopolis'e geldiler.

Aleksios bu filo ile birlikte geldiğini herkese göstermek için bir gemi ile şehir deniz surları etrafinda gezindi. Fakat Konstantinopolis ahalisine göre III. Aleksios, tahtı bir darbe ile gaspedip almış olmasına rağmen meşru bir hükümdardı. Zaten genç Aleksios'un babası II. Isaakios da imparatorluğa gasp ile gelmişti ve gözleri kör edildiği için tekrar tahta geçmesi meşru değildi. Onun için Haçlılar'ın meşru hükümdar saydıkları ve tekrar imparatorluğun başına geçirilmesini istedikleri II. Isaakios, Bizanslılara göre meşru bir hükümdar değildi.

İmparatorluk

Buna rağmen 18 Temmuz 1203'te Haçlı orduları, başka hedefleri olan yaşlı ve kör olan Venedik Dükü (Doge) Enriko Dandolo'nun kandırıcı konuşmalarına uyarak, şehri kuşatıp şehir surlarına hücuma başladılar. Özellikle daha az korunaklı olan Haliç kenarındaki surlar ve kuleler Venediklilerin gemilerden yaptıkları hücumlar sonucunda Haçlılar'ın eline geçti. Konstantinopolis halkı Ayasofya'yı doldurarak bir çeşit halk konseyi kurup Aleksios'un tahttan indirilmesini ve II. Isaakios'un yeniden tahta geçirilmesine karar verdiler. III. Aleksios Haçlılar'ın surları aldığını ve halkın kendini istemediği haberini duyunca şehirden gizlice ayrılarak Trakya'ya kaçtı. II. Isaakios'un hapisten çıkartılıp kör edilmiş olmasına rağmen imparator olarak ilan edilmesi Haçlıları da şaşırttı ve hiç olmazsa hukuka biraz uymak için II. Isaakios'u, oğlu Aleksios'u da kendisi ile aynı yetkilere sahip bir imparator olarak ilan etmeye zorladılar. 1 Ağustos'ta Ayasofya'da II. Isaakios'un oğlu IV. Aleksios Angelos'a ortak imparator olarak taç giyme töreni yapıldı.

IV. Aleksios, devlet idaresini eline alınca Haçlılara vermiş olduğu vaadleri karşılamak için İmparatorluk'un mâli gücünün yetmeyeceğini uzun zaman geçmeden anladı. Bizans toprakları yıl ve yıl küçülmüştü ve kendisinden önce gelen III. Aleksios cok cömertçe para harcayıp Bizans hazinesini bomboş bırakmıştı. III. Aleksios, yeni vergiler koyarak, düşmanlarının mallarını müsadere ederek ve kilise ve manastırların hazinelerine el koyarak hemen ödenmesi gereken, Venediklilere vaad ettiği 200.000 gümüş markın ancak yarısını hemen bulabildi. Trakya'yı kontrol eden amcası III. Aleksios'un üstüne sefer yaptı ise de bunda da başarılı olamadı. Ama Trakya'da birkaç şehir ve kasabayı talan ederek mâli durumunu biraz daha iyileştirdi. Halk yeni vergilerden, kilise halkı ise hazinelerini kaybetmekten dolayı büyük hoşnutsuzluk içindeydi. Pek az sayıda Bizanslı ise IV. Aleksios'un son vaadi olan Ortodoks Kilisesinin Katolik Kilisesine bağlanıp Papa'nın tek Hristiyanların tek lideri olmasını istemekteydi. Bunun yanında, Galata'da ordugâhta olan Haçlı Latinlerin ve Venediklilerin Konstantinopolis halkı ile arası çok açılmıştı. Bir grup Latin Hristiyan Sen Iren Kilisesi arkasında bir Arap mahallesi ve burada oturanlar için bir cami bulunduğunu görmüşler ve bu mahalleyi basıp talan ettikten sonra ateşe verdiler. Çıkan yangın Jüstinianos zamanından (527-565) beri yedi yüzyıldır görülmemiş şekilde yayılarak 48 saat devam ederek şehrin büyük bir kısmını küle çevirdi. IV. Aleksios'un babası II. Isaakios bile kör olduğu ve hükümet gücünü kullanamadığı için oğluna alınmıştı ve oglunun cinsel yönelimi ve ahlaksız adamlarla görüştüğü şeklinde söylentiler çıkarmıştı. Zamanın tarihçisi Niketas Honiates IV. Aleksios'u çocukça' bulduğunu yazmış ve onu Batı Avrupalı Haçlılarla yakınlığı ve şahsi hayatının savurgan olması dolayısıyla tenkit etmiştir.

Bu için çıkılamaz durumu harbe dönüştüren olay Aralık 1203'te üç Latin, üç Venedikliden olusan bir heyetin IV. Aleksios huzuruna çıkıp vaad ettiği meblağın bir an evvel verilip Haçlıları Mısır'a götürecek Bizans donanmasının hemen gelmesini bir ultimatom halinde istemesi olmuştur. Bu istekleri IV. Aleksios "Şu ana kadar yaptığımdan daha fazlasını yapmama imkân yok" diyerek reddetmiştir. Bu delegeler saraya gelirken ve ayrılırken Konstantinopolis halkının hakaretlerine uğramış; hatta linç edilmekten zor kurtulmuşlardır. Bu heyette bulunan ve daha sonra Haçlı Seferinin bir tarihini yazan Geoffroy de Villehardouin bu konuşmanın sonucunu

Ve böylece savaş başladı; her iki taraf da hem karada hem de denizde karşı tarafa elinden geldiği kadar fazla zarar verdi.

diye yazmıştır.

Esasında ne Haçlılar ne de Konstantinopolis ahalisi savaş istemekteydi. Haçlılar bir an evvel Kudüs ve Kutsal ülkelere gitmeyi ve böylece kendilerine göre kutsal kabul ettikleri bu ülkelerin tekrar Hristiyanların eline geçmesini istemekteydiler. Konstantinopolis halkı da ne oldukları belirsiz kişilerin şehirlerini 'kirletmesini' istememekteydi. Zaten IV. Aleksios'un vaad ettiği gibi tazminat Venediklilere ödenebilse bile ne Haçlılar ne de Bizanslar hatta ne de allelade Venedikliler bundan fayda görecekti. Bu çıkmazın ve savasın ana sebebi Venedik Dükü yaşlı ve kör fakat hırsı hiç bitmemiş olan Enrico Dandolo idi. O ise Bizans'ın zenginliklerini talan etmeyi; Venediklilere yeni araziler ve ticareti sağlayacak yeni üsler temin etmeyi ve güçsüz ve Venedik'in kuklası olacak bir devleti Bizans İmparatorluğu yerine koymak hedeflerini gütmekteydi. Haçlılara yeniden tahta geçen imparatorların verdikleri sözleri tutmayan, kendilerine yardım edenlere ihanet eden kişiler olduklarını; onlara inanmanın hiç doğru olmadığını ve Haçlıların onlara uyarak yön değiştirip ana hedeflerinden ayrıldıkları için kendilerine vaad edilenlere hak kazandıklarını ve hakları olan meblağı zor kullanarak almaları gerektiğini açık olarak ifade etmiş ve diğer Haçlı liderlerini kendine inandırmıştı.

Tahttan indirilme ve öldürülme

Ocak 1204'te halkın IV. Aleksios ve babasına karşı olan husumeti açıkça ortaya çıktı. 25 Ocak'ta senatörler, kilise ve manastır üyeleri ve çok büyük bir halk kütlesi Ayasofya'ya toplandı. Bu toplantının hedefinin tahtta bulunan iki ortak imparatoru tahtan indirip yerlerine yeni bir imparator seçmek olduğu hemen ortaya çıktı. Fakat bu toplantı hiçbir sonuca bağlanamadan gittikçe uzadı ve üçüncü günün sonunda birçok imparator namzeti kendilerine verilmek istenen görevi kabul etmedi ve Nikolaos Kanabos adında pek tanınmayan ve bu görevi almaya pek istekli olmayan bir şahıs imparator olarak ilan edildi. Ancak yeni bir gelişme bu kişinin imparatorluk gore5vini kullanmasını önledi.

II. İsaakios ve IV. Alekios sarayda kendilerini muhafızlarıyla koruma altına almışlar ve sarayın yüksek memuru (protovestarius) olan Aleksios Dukas'ı Haçlılardan yardım istemek icin gorevlendirmişlerdi. 27-28 Ocak akşamı Aleksios Dukas, bunun aksine, bir grup yandaşı ile sarayın yan kapısına geldi; Aleksios Dukas yetkilerini kullanarak İmparator IV. Aleksios'un yatak odasına girdi; halkın sarayı hemen ele geçireceklerini ve imparatorun hemen kaçması gerektiğine onu inandırdı. Gizlemek niyetiyle IV. Aleksios bir pelerinine sarınarak saraydan yan kapıdan çıkmış ve orada bekleyen Aleksios Dukas yandaşları tarafından yakalanıp hapishaneye götürüldü. Sonra Aleksios Dukas sarayın ana kapısından dışarıda bekleyen halka imparator olduğunu ilan etti. IV. Aleksios hapishanede birkaç kez zehirlenip öldürülmek istenmiş, fakat en sonunda yeni imparator olan V. Aleksios Dukas'ın emri ile 8 Şubat, 1204 günü boğdurularak öldürülmüştür. Oğlunun öldürülmesini sarayda haber alan I İsaakios Angelos ise ya üzüntüden ya da korkudan bir beyin kanaması veya kalp krizi geçirip ölmüş ya da öldürülmüştür.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

    Dış kaynaklar

    Resmî unvanlar
    Önce gelen:
    III. Aleksios Angelos
    Bizans İmparatoru
    II. İsaakios Angelos ile

    Ağustos 1203 – Ocak 1204
    Sonra gelen:
    Nikolaos Kanabos ve V. Aleksios Dukas


    This article is issued from Vikipedi - version of the 2/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.