I. Justin

I. Justin

I. Justin adına basılan bir sikke
Bizans İmparatoru
Hüküm süresi 518 - 1 Ağustos 527
Önce gelen I. Anastasios
Sonra gelen I. Justinianos
Eş(leri) Lupicina
Çocukları I. Justinianos
Tam ismi
Flavius Iustinus
Hanedan Justinyan Hanedanı
Doğum yak. 450
Bederiana, Üsküp veya Naissus (Niş)
Ölüm 1 Ağustos 527
Konstantinopolis

I. Justin (Latince: Flavius Iustinus) (d. yak. 450 – 1 Ağustos 527), 518den ölümüne kadar Bizans imparatoru idi. Justinyan Hanedanı'nın kurucusudur. I. Justin bir Bizans eyaleti olan İlirya'da (ya Üsküp civarinda Bederina da ya da Naissus'da şimdiki Niş'de) doğmuş bir köylü çocuğu olup genç yaşta Konstantinopolis'e gelip Bizans ordusuna girmiştir. Yeteneği dolayısıyla orduda rütbe rütbe ilerlemiş ve 65 yaşından sonra (bazı kaynaklara göre 70ine girerken) I. Anastasios'un çocuksuz ölümü sonunda Bizans İmparatoru olmuştur. I. Justin'in okuryazarlığı bulunmayıp imparator olduktan sonra bile imzasini delikli bir kalıp üstünden geçerek atardı. Karısı ve sonunda imparatoriçe olan Euphemia'dir. Saltanatının en önemli başarıları eski Bizans soylularinin etkilerini azaltamak hedefli bir kanun çıkartılması ve varisi ve 1000 yıllık Bizans tarihinin en büyük Bizans İmparatoru olduğu kabul edilen yeğeni I. Justinianos'in Bizans idaresine katkısıdır.

İmparatorluktan önceki yaşamı

Justin, Doğu Roma'ya ait olan İlirya eyaletinin Latince konuşulan Dardania bölgesinde (şimdiki Üsküp ile Niş arasında kalan) Bederina adli bir köyde doğmuştur. Babası Justus adli bir Got asıllı çiftçi ve hayvan yetiştiricisiydi. Kız kardeşi Vigilantia (d. yak. 520) önce Sabbatius ile evlenip 3 çocuğu olmuş; sonra Dulcissimus adlı biriyle evlenip 1 kızı olmuş sonunda bir askeri görevi ("Magister Militum") olan Ermeni asillı "Artabanos" adli biriyle evlenip 3 oğlu olmuştur. Bu son 3 oğullarından I. Justinianos ve II. Justin sonradan Bizans imparatorları oldular ve uçuncüsünün oğlu ise ünlü bir Bizans generaliydi.[1]

Ünlü Bizans tarihçisi Procopius'un "Gizli Tarih" adını verdiği eserinde Justin'in daha çok gençken bir Barbar kavim hucumundan kaçmak için köyünden iki erkek kardeşi ile birlikte yürüyerek

Sirtlarinda pelerinleri sarkarak... (ayrıldığını) ve şehre geldikleri zaman yanlarında evlerinden getirdikleri birkaç peksimetten başka hiçbir şeyleri bulunmadığını

[2]

yazmaktadır.

Tam bu sırada imparator I. Leo Konstantinopolis'te Excubitores adlı yeni bir seçkin muhafızlar ordusu kurmaktaydı. Justin, Bizans ordusunun bu birliğine asker olarak girdi. Yetenekli bir asker olarak Justin bu birlik içinde rütbe rütbe ilerledi. Isauria'daki savaşta kendini özellikle gösterdi. Böylelikle imparator I. Anastasios zamanında bu birliğin komutanı (Comes Excurbitorium) rütbesine erişti. Bu başarıyı elde etmek için hırs, kendine güven ve belki de bir köylü kurnazılığı ona çok yardımcı olmuştu. Ama bu askeri üstün yeteneğinin bir imparator olmasına yeterli olmadığını Procopius iddia etmektedir. Ona gore Justin bir merkep gibi idi;[2]

yularını tutan bir adamı hemen takip etmeye eğilimliydi ve bu sırada kulaklarını da sağa sola sallardı.

Justin'in okuma-yazma bilmediği ve (imparator olduktan sonra bile) imzasi gerekirse üzerinde ismi kazılmış bir mühür kullandığı bilinmektedir. (Justin'ini sevmeyen tarihçi Procopius'a göre İmparator olduğu zaman bile Justin o kadar yazı yazamamakta yeteneksizdi ki imza yerine mühürünü basmak için birisinin elini tutup onu idare etmesi gerekiyordu.)[2]

Karısı Lupicina ise Bizans cemiyetinin en aşağı sınıfından, köle sınıfından, gelmişti. Justin, onu bir köle olarak satın aldığı zaman eski sahibinin metresi olduğu bildirilmektedir.

İmparator I. Anastasios'un imparatorluğunun son zamanlarında, Justin elit saray muhafızlarinin komutanı (Comes Exxcubitorium olarak onun şahsi hizmetinde bulunmaktaydı. O zamana ait zamanımıza gelen bir hikâyeye göre, imparator Anastasios kendine varis olabilecek 3 yeğeninden hangisini varis seçmeye karar vermek için onları bir akşam ziyafetine cağırdı. Onlar huzura gelmeden İmparator, Roma/Bizans usulüne göre yemek için yaslanıp oturacakları üç yastıktan birisinin altına üzerinde REGNUM yazılı küçük bir parşömen pusula koymuştu. Hangi yeğen yastığının altında bu pusulayı bulursa o imparatorun varisi olacaktı. Fakat yeğenleri yemeğe oturdukları zaman gördü ki, ikisi bir yastığa oturmuşlar ve altında pusula bulunan yastık boş kalmoştı. Böylece, hikâyeye göre, Anastasios yeğenlerinin kendine varis olamayacağına karar kıldı. Devam eden hikâyeye gore ertesi gün bir rüya goren Anastasios bu rüyaya göre ertesi sabah odasına giren ilk kişiyi imparator varisi olarak ilan edecekti. Genellikle imparatoru sabahleyin erkenden ilk gören Saray Kahyası olurdu ve bu rüya ile, güya, Anastosios saray kahyasını imparator varisi yapacaktı. Fakat ertesi sabah erkenden, Saray Kahyası yerine imparatora, imparatordan o günkü emirlerini öğrenmek için gelen sarayda elit muhafızlar komutanı Justin oldu. Boylece Anastosios kendini takip eden imparatorun Justin olacağını anlamıştı. Fakat bu hikâyenin doğruluğunu teyit veya red eden ve kim tarafından, nasıl ve ne niyetle ortaya çıkartıldığını inceleyen hiçbir belge bulunmamaktadir.[1]

İmparatorluğu eline geçirişi

9 Temmuz 518 tarihinde I. Anatasios bir sara krizi sırasında ölmesi üzerine ertesi gün Senato'nun toplanıp bir imparator seçmesi gerekti. Saray Kayhası hadım Amantius bir aday uzerine karar kılmıştı. Roma İmparatorluk kaidelerine gore imparator askerler tarafından ilan ve kabul edileceği için Amantius askerlere rüşvet dağıtmak üzere onların komutanı Justin'i seçmiş ve bu rüşveti karşılamak için ona büyük bir miktar altın vermişti. Fakat Justin bu altını dağıtmayıp askerlerinin silahları ile Senato önünde hazır olmasını istedi.

Ertesi sabah Senato, Hipodrom (At Meydanı) yakınındaki Magnaura binasında, halka kapalı bir toplantıya başladı ve Hipodrom ahali ile dolmaya basladı ve kavgalar çıktı. Asayişi sağlamak için Justin'in komutasında olan elit muhafızlar (Excubitor) birliği getirildi. Bu birlik askerleri kendi komutanlari Justin'i imparator ilan etmek istediklerini açıkladılar. Justin once bunu kabul etmez göründü, ama Senato da askerlerin isteğine uymaya karar verince, biraz daha tereddüdden sonra imparator olmaya razı oldu. Bazı kaynaklar Justin'in bu tereddünün yapmacık olduğunu ve daha önceden sadece imparatorun giyebilecegi erguvan renkli giysilerin Justin için hazırlandığını bildirirler.[1]

Justin'in imparator olarak seçilmesine tarihçiler çesitli nedenler vermektedirler:[1]

Saltanat yılları

Bir alaylı asker olarak Justin'in siyaset ve devlet idaresi hakkında pek deneyimi veya eğitimi bulunmamaktaydı. Fakat Justin gayet akıllıca davranarak ve askerlikte öğrenmiş olduğu insan idaresi kurallarını gayet akıllıca kullanarak etrafını inanılır ve yetenekli danışmanlarla doldurdurmasını bilmiştir. Bunlardan en önemlisi kendi yeğeni olan Flavius Petrus Sabbatius idi. Onu kendi oğlu olarak resmen benimsedi ve ona Justinianos ismini verdi. Justin, imparator olur olmaz Justinyonus'u asil Patrisiyen rütbesi verip Senato üyesi yaptı ve Domestikler Kontu olarak da başbakana eşit yetkilerle donattı.

Procopius'a gore Justin'in saltanatı sırasında ülkenin asıl idarecisi amcası adına iş gören Justinianos idi ve Justin döneminin önemli siyasi kararları Justinianos tarafından kararlastırılmış ve uygulanmıştı. Bu genellikle hatalı bir görüş değildir ama Justin'in imparator olarak kendi katkıları oluduğu tümüyle reddetmek gerçekçi bir görüş degildir. Justinianos'un resmen varis olarak ortak imparator seçilmesi ancak Justin'in saltanatının son yılında 526 yılında çok hasta iken olmuştur. Diğer taraftan Procopius Gizli tarih adlı eserini içindekilerin kabul edilemiyecek kadar açık ve taraflı oldugunu bildiği için ancak öldükten sonra yayınlanmasını istediği bilinir. Procopius'un eseri yayınlandığı zamanki kritikleri onun zamanının hükümdarlarından çok ciddi bakımdan hoşnutsuz olduğunu; bu nedenle eserinin ciddi olarak kırıcı ve hatta pornografik olduğunu ve tenkitlerinde büyük yanlılık gösterdiğini iddia etmişlerdir. Fakat bu eserde bulunan birçok açıklama ve gerçeklerin de aksini soyleyecek veya bunlara daha yansız açıklık getiren bir eser de yazılmamıştır.[1]

Justin'in imparatorluğa geçişinden sonra alması gereken ilk politik tedbir isyan etmiş ve Trakya'da bulunan Vitelian ile uğraşmak oldu. Vitalian'a Konsüllük rütbesi ve magister militum ünvanı ile ordu komutanlığı verilecegi söz verilerek onun Konstantinopolis'e gelmesi sağlandı. Ama Konstantinopolis'e gelip bu görevleri üzerine aldıktan hemen sonra bir suikaste kurban gitti. Konstantinopolis'de herkes bütün bunların amcası adına Justinianos tarafından planlanıp sahnelendiğini bilmekteydi.

Justin'in imparatorluk döneminin en önemli başarılarından biri Konstantinopolis'deki kilise ve patrik ile Roma'da papalık arasındaki büyük anlaşmazlığın çözülmesi oldu. Bu 464 yılında Konstantinopolis Patriği Acacius'un aforoz edilmesi ile başlamıştı. Bizans'ın kabul ettiği tek Tanrı, tek imparatorluk ve tek Hristiyan Kilisesi varlığı hakkındaki uyuşmazlığa temellenmekteydi. Justin tahta geçtikten birkaç ay sonra Roma'daki Papa Hormisdas'a bir mektup göndererek İmparatorluk tacını giydiğini ve Papa'dan bunu onaylamasını istediğini bildirdi. Papa buna çok uygun bir yanıt verdi ve Konstantinopolis ile Roma arasında gittikçe gerginliği azaltan mektup değişmeleri yapıldı. 21 Mart 519 tarihinde Konstantinopolis'e Roma'dan resmi bir elçi geldi ve Justinyanos'un başkanlığında bir Bizans heyeti tarafından çok tantanalı bir törenle karşılandı. Müzakerelerin başlamasından iki gün sonra Aya Sofya'da Konstantinopolis Patriği John bir vaaz vererek Eski ve Yeni Roma Kilisesinin tek ve bir olduğunu ilan etti ve bu uyuşmazlıkta rol oynamış olan bir seri kilise bürokratını (bunlar arasında Sansar Timotios, Kekeme Paul ve daha önceki Partik Acacios'u) aforoz ettiğini açıkladı ve İmparator Zeno ve Anastasios'un isimleri törenle kilisede asılı büyük dini levhalardan silindi. Böylece Hristiyan kilisesinin ikiye ayrılması yüzyıllarca geciktirilmiş oldu.

Justin'in imparatorluk yıllarının önemli gelişmelerinden biri de önceki imparator olan Anastasios zamanında imparatorun cimriligi ile devlet harcamalarının kontrol altına alınıp kısılması ve başşehir halkına alıştıkları eğlencelerin hiç sunulmaması olmuştu. Justin zamanında ise bu birikmiş hazinelerin halk eğlenceleri için harcanamsına tekrar başlandı ve bu eğlenceler gittikçe daha buyuk harcamalara yol açtı. 521 yılında Justinianos'un Konsüllüğünü kutlamak için Hipodromda yapılan kutlama oyunlarında 20den fazla arslan, 30 panter ve sayısız değişik vahşi hayvanlarla savaşlar düzenlenmiş ve hepsi öldürülmüştür. Bu oyunlar için Hipodrom'un donatılmasına, mizansenlarin hazırlanmasına ve seyircilere parasız sunulan yiyecek ve hediyeler için 3.700 pound altın sarfedildiği yazılmıştır.[1]

Fakat Procopius'un tarihinde ifade edilenin aksine, gerçekte Justinianos iktidar gücünü resmen ancak Justin'in ölümünden iki yıl önce ortak imparator ve bir yıl önce de varis ilan edilmekle almıştır. Bu gerçek iktidar gücünü ele alabilmek için de halkı kendine sevdirmek için büyük yarışmalara ve eğlenceler düzenleyerek, bir kısmı kendi servetinden gelen, çok büyük harcamalar yapması gerekmiştir. 521 yılındaki Konsüllüğünü kutlama oyunları buna örnektir.

Fakat Justin yine de yeğeni Justinianos'un isteklerine karşı gelmememiştir. Bu isteklerden biri Justinianos'un aşık olduğu fakat sosyetenin cok aşağı sınıfından olan Theodora ile evlenmesini sağlaması olmuştur. 525 yılında Justin, Senator olan sınıfın cemiyetin çok aşağı sınıflarından gelmiş olan kadınlarla evlenmesini cemiyet kurallarına uygun görünmediği nedeniyle engeleyen bir eski kanunu yürürlükten kaldırdı. Bu yasanın kaldırılması sonucunda Justinianos, babası hipodromda ayılara bakan ve kendisi de eskiden aktris ve yüksek sınıf bir fahişe rollerde bulunmuş olan Theodora ile evlendi. Theodora, Justinianos saltanatı sırasında gerçekten bir İmparatoriçe olarak çok önemli roller oynadı. Bu yasanın yürürlükten kalkması İmparatorluk sarayında bulunan eski sınıf farklarının ortadan kaldırılmasında büyük bir faktor oldu.

Son yılları ve ölümü

Justin'in son yıllarında İmparatorluğun sınırlarında batıda Ostrogotlar ve doğuda Persler ile askeri mücadeleler yapılmaya başladı. 526 yılında Justin'in sağlığı gittikçe kötüye gitmekte idi. O yıl Justin, Justinianos'u ortak imparator ve ertesi yıl varis seçti. 1 Agustos 527 tarihinde Justin öldü ve Justinianos tek olarak imparatorluk gücünü eline aldı.

Kilikya'da antik bir şehir olan "Anazarbus" (şimdiki Anavarza Kalesi) 525 yılındaki depremden sonra yıkıp harabeye döndü ve İmparator Justin tarafından yapılan yardımla yeniden kurulması nedeniyle "Justinopolis" adı verildi.

Dipnotları

  1. 1 2 3 4 5 6 Norwich, John Julius (1988) Byzantium: The Early Centuries, Londra:Penguin (İngilizce) say.188
  2. 1 2 3 Procopios (çev. Orhan Duru), (2005) Bizans'in Gizli Tarihi, İstanbul:Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Bölümler: vi-viii

Dış kaynaklar

Resmî unvanlar
Önce gelen:
I. Anastasios
Bizans İmparatoru
(I. Justinyen ile)

518–527
Sonra gelen:
I. Justinianos


This article is issued from Vikipedi - version of the 12/14/2015. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.