Kazan Hanlığı
Koordinatlar: 55°47′K 49°09′D / 55.783°K 49.15°D
Kazan Hanlığı Qazan Xanlığı قازان خانليغى Казан Ханлыгы | ||||
| ||||
| ||||
Başkent | Kazan | |||
Dil(ler) | Tatarca, Çuvaşca, Çirmişçe | |||
Din | Müslümanlık, Şamanizm | |||
Yönetim | Monarşi | |||
Han | ||||
- 1437-1445 | Ulu Muhammed | |||
- 1552 | Yadigar Muhammed | |||
Moğol tarihi |
Hanlıklar
Günümüzde Moğollar
|
Türk tarihi |
İlk Çağ
Orta Çağ
Yeni Çağ
Yakın Çağ
|
Kazan Hanlığı, Altın Orda'nın çöküşünden sonra, Cengiz Han'ın oğlu Cuci'nin ulusuna bağlı Toka Temür sülalesinden Uluğ Muhammed Han tarafından bugünkü Rusya topraklarında kurulmuş olan Türk devletidir.[1] Farklı zamanlarda yaklaşık 750.000 km² alana hakim olmuştur. Ağırlık merkezi bugünkü Tataristan, Başkırdistan, Çuvaş, Mari El (Çirmişistan), Mordovya ve Udmurt (Aristan) Cumhuriyetlerinin toprakları idi.
Kuruluş
Kazan Hanlığı’nın kuruluş tarihi konusunda iki farklı görüş vardır. Birinci görüşe göre hanlık, 1437 yılında Altınordu hanlarından Uluğ Muhammed Han’ın tahtının elinden alınması üzerine Saray’dan ayrılarak Kazan kentine gelmesiyle kuruldu.İkinci görüşe göre ise 1445’te Uluğ Muhammed Han’ın oğlu Mahmud’un hanlığın başına geçişiyle ortaya çıktı. Hanlığın kuruluş süreci 1437-1445 yılları arasında tamamlandı ve 1445’ten itibaren bağımsız bir devlet statüsüne kavuştu. Bu bağlamda, Altınordu’nun başşehri Saray’dan ailesi ve 3.000 kadar askeriyle ayrılmak zorunda kalan Uluğ Muhammed Han tahtını yeniden ele geçirmek için faaliyete girişti. Önce Rus sınırındaki Belev’e giderek 1432’de yarlık verip knez tayin ettiği II. Vasili’den yardım istedi. Ancak kendisinden gerekli yardımı alamadığı gibi düşmanca karşılandı. Onunla yaptığı mücadeleden (1437-1438) galip çıkınca eski Kazan şehrine geldi. Bölge halkı onu sevinçle karşıladı, böylece Kazan Hanlığı’nın temelleri atılmış oldu [2].
Parlak dönem
Uluğ Muhammed Han, batı komşusu Moskova Knezliği ile yoğun bir mücadeleye girişti. 1439 tarihli seferlerinde Rusları yenen Uluğ Muhammed, 7 Temmuz 1445 tarili Suzdal Muharebesi'nde Rusları hezimete uğrattı, Knez II. Vasili'yi ve kardeşi Mihail'i esir etti ve Vasili'nin gözlerini kör etti. Bu suretle Moskova Knezliği eskiden Altınordu Devletine olan bağlılığını bu defa Kazan Hanlığı'na gösterirken, Uluğ Muhammed de Moskova'yı daha yakın denetlemek için bu kentin yakınlarına bir hanlık kurdu ve başına oğlu Kasım Han'ı geçirdi. Türk tarihinde Kasım Hanlığı olarak kayıtlı bu devlet, Kazan Hanlığı'nın Uluğ Muhammed'in ölümünden sonra karışıklıklara sürüklenmesi sonucunda daha ilk yıllarında Moskova'nın güdümüne girdi. 1486-1512 arasındaki Kırım Hanlığı nüfuzundan sonra tamamen Kazan Hanlığı'na karşı tampon devlet'e dönüştü.
Mahmud Han döneminde (1446-1464) orta İdil boyu tam bir istikrara kavuştu ve Kazan kenti Altınordu'nun başkenti Saray'ı ticari önem açısından geride bırakmaya başladı. Buna karşılık bu istikrarın sürmesini teminen bu dönemde Ruslarla savaştan kaçınıldı. 1462 yılında Moskova tahtına çıkan III. İvan, Mahmud Han'ın ölümünden sonraki taht kavgalarını fırsat bilerek 1467 Ekim ayında Kazan'a sefer düzenledi ve uydusu haline gelmiş Kasım Han'ı Kazan tahtına oturtmak istedi. Kazan Hanlığı ilerleyen Rus ordusunu 1468 yılında püskürttüğü gibi, Kazan birlikleri Moskova'ya kadar toprakları yağmaladılar.
1469 yılında III. İvan ordusunu toplayarak bir kez daha Kazan Hanlığı üzerine yürüdü ve 1 Eylül'deKazan'ı tarihte ilk kez kuşattı. Her ne kadar bu kuşatma başarılı olamadıysa da Ruslar Kazan'daki Rus esirlerin serbest bırakılmasını sağlayan bir barış anlaşması temin etmeye muvaffak oldular.
Rus-Kazan dengesinin bozulması
1478 yılı Kazan Hanlığı-Moskova Knezliği mücadelesinde bir dönüm noktasını teşkil etti. Bu tarihte Moskova Novgorod'u ve kuzeyindeki toprakları ilhak edince Kazan Hanlığı'nı hem batıdan hem de kuzeyden sarmış oldular. 1479 yılında Kazan'ın bir kez daha içine düştüğü taht kavgasından yararlanan Moskova Knezliği hem bir birlik sevketti hem de Hanlıktaki Rus yanlılarının da desteğiyle İbrahim Gali Han'ı tahta çıkarmayı başardı. 1480 yılında Kırım Hanlığı'yla yaptığı ittifak sayesinde Altınordu boyunduruğundan tamamen kurtulan Ruslar 1487 yılında Kazan'a daha büyük bir ordu sevkederek 9 Temmuz tarihinde ilk kez kente girmeyi başardılar ve Moskova'da yetişmiş Muhammed Emin Han'ı tahta çıkardılar.
Kazan Hanlığı'nın tamamen Rus güdümünde olduğu bu dönemde Hanlık, Moskova Knezliği'yle ittifak halinde bulunan Kırım Hanlığı ve Ruslarla birlikte 1490 yılında Altınordu Hanlığı'na saldırdı ve bu devletin çöküşünü hızlandırdı. Rus tüccarların da büyük ayrıcalıklar kazandığı bu dönem Kazan'da büyük tepkiye neden oldu ve komşu Sibir Hanlığı'ndan yardım isteyen Kel Ali önderliğindeki millî grup Sibir Hanı İvak'ın oğlu Mamuk Han'ı 1495 yılında tahta çıkarmayı başardı. Ancak bu dönem bir yıl sürdü ve Mamuk Han'ın keyfi idaresinden usanan Kazanlılar yeniden Moskova'ya yönlediler ve Rus yanlısı Abdüllatif Han'ı tahta çıkardılar. Bu Han'ın yaşı ilerledikçe Kırım Hanlığı'yla yakınlaşması üzerine Moskova duruma müdahale etti ve 1502 yılında Abdüllatif Han'ı tahttan indirerek Muhammed Emin Han'ı üçüncü kez tahta çıkardı. Aynı yıl Kırım Hanlığı Altınordu Devleti'ni yıktı ve Rusları uzun yıllar egemenliğinde tutmuş bu devlet tarihe karıştı.
Kazan'ın Moskova ve Kırım'a bağımlılığı
Muhammed Emin Han üçüncü döneminde Ruslara karşı daha saldırgan bir siyaset takip etti. 24 Haziran 1505'te Kazan panayırına gelen Rus tüccarların yağmalanması bu bağlamda önemli bir dönüm noktasını teşkil etti. Nogay Hanlığı'ndan yardım alan Kazanlılar aynı yıl Nijniy Novgorod'u yağmaladılar, Rusların 1506'da gönderdikleri bir orduyu da 22 Mayıs ve 22 Haziran'da iki kez yenilgiye uğrattılar. Esasen 1505 yılında III. İvan'ın ölümüyle zayıflamış Ruslar uzun süre Kazan üzerine yürümedikleri gibi Muhammed Emin Han da barışçıl bağımsızlık siyasetini 1518'deki ölümüne kadar sürdürdü. Bununla birlikte 1487 Anlaşması uyarınca Ruslar Kazan tahtına Kasım Hanı Şah Evliyar'ın oğlu Şah Ali'yi çıkardılar.
Kazan'daki bir Rus garnizonu Şah Ali'nin hükümranlığını güvence altına alırken giderek artan Moskova bağımlılığı Kazan'daki millî grubun muhalefetini daha da artırdı. Bunun neticesinde Kırım Hanlığı'nden yardım istendi. Sahip Giray komutasındaki bir Kırım birliği 1521 ilkbaharında Kazan'ı zaptetti ve Ruslar kılıçtan geçirildi. Bu sayede Kazan Hanlığı Kırım Hanlığı'na ve dolaylı olarak Osmanlı Devleti'ne bağlanmış oldu (Osmanlı Devleti, Kazan'ın 1552 yılında Ruslar tarafından işgalinin ardından bu devlete Kazan'ın Kırım'a iadesi uyarısında bulunmuşlardır). Kazanlılar ardından Kırım Hanlığı'yla ittifak halinde Moskova üzerine yürüdüler ve yenilgiye uğrayan Ruslar Kırım Hanlığı'na vergi vermeyi kabul etmek zorunda kaldılar. Bu başarıların mimarı sayılabilecek Kırım Hanı Mehmed Giray Han'ın 1523 yılında Nogaylar tarafından öldürülmesi Hanlıklar tarihi açısından olumsuz bir gelişmeyi teşkil etse de Kazan'daki Kırım hakimiyeti Safa Giray Han döneminde (1525-1532) de devam etti. Bu dönemde Ruslar 1524 ve 1530'da Kazan'a hücum etmeye çalıştılarsa da püskürtüldüler. Ancak ikinci kuşatmada zor durumlara düşen Kazan Hanlığı Moskova'ya yıllık vergi vermeyi kabul etti.
Yine aynı dönemde Kazanlılarda bu defa Kırım karşıtlığı ortaya çıktı ve Moskova yanlısı grup Safa Giray'ı devirerek Rus sempatizanı Can Ali Han'ı tahta çıkardı. Kısa sürede nefret uyandıran bu Han 25 Eylül 1533'de öldürüldü. Rus Knezi III. Vasili de 1533'de ölünce Safa Giray tekrar tahta çıktığı gibi 1536'da Rusların üzerine başarılı bir sefer yaptı. Esasen bu dönemde Kazanlılar 1522, 1533, 1537, 1538, 1539, 1540 ve 1541 yıllarında Nijniy Novgorod, Murom, Vyatka, Vladimir, Kostroma ve Galiç'e başarılı akınlar tertiplediler.
1546'da Rus yanlısı Kazanlılar Safa Giray'ı devirerek Can Ali Han'ı tekrar tahta çıkardılarsa da bir ay sonra yanlarına sığındığı Nogaylar'ın desteğiyle Safa Giray üçüncü kez tahtı ele geçirmeyi başardı. Ancak 42 gibi genç sayılabilecek bir yaşta ölünce yerine üç yaşındaki oğlu Ödemiş Giray Han geçti ve Hanlık süratli bir çöküşe sürüklenmeye başladı. Bu dönemde Safa Giray'ın hanımı ve Nogay Hanı Yusuf Mirza'nın kızı Süyümbike naiplik yaptı.
Hanlığı çöküşü ve Ruslarca işgali
Kazan Hanlığının son yıllarında iktidarı elinde bulunduran zümre, barışın korunması için han seçiminde Moskova’nın arzusuna boyun eğmek, topraktan fedakârlık etmek, hatta çocuk yaşta han ilân edilen Ütemiş Giray (1548-1551) ile annesi Süyüm Bike’yi Moskova’ya teslim etmek gibi ağır koşullara katlanmak zorunda kaldı.
1552’de Astrahan Hanı Kâsım’ın oğlu Yâdigâr, Kazan tahtına davet edildi. Yâdigâr’ın Kazan’a gelmesiyle halkın kendisine olan güveni arttı. Kazan’ın dağ tarafı Ruslar’a karşı ayaklandı ve tekrar merkezle birleşti. Ruslar arasında panik başladı. Moskova’ya karşı sefer açan Kırım orduları Tula’ya kadar ilerledi. Bu hareketler Moskova’nın Kazan’a karşı bir sefer açmasına sebep oldu. IV. İvan 150.000 asker, 150 top ve İngiliz mühendisi Butler’in kumandasındaki istihkâm kıtası ile Kazan üzerine yürüdü. Rus ordusu 20 Ağustos 1552’de Kazan’a ulaşarak 23 Ağustos’ta şehri kuşattı. İki ay kadar süren kanlı çarpışmaların ardından 15 Ekim 1552’de Kazan düştü. Böylece Orta İdil sahasında milâttan sonra VI. yüzyıldan beri devam etmekte olan Türk hâkimiyeti sona erdi. Kazan 1552’de işgal edildiği halde ülkenin fiiliyatta ele geçirilmesi ve kitle halinde Moskova’ya karşı millî hareketin bastırılması XVI. yüzyıl sonuna kadar sürmüştür.
Osmanlı bağlılığı
1521'de Kazan'ın Osmanlı Devleti'ne bağlı Kırım Hanlığı tarafından ele geçirilmesiyle Kazan'daki Hanlar Kırım Giray Hanları sülalesinden seçilmeye başlandı ve ülke Osmanlı Devleti'ne tâbi oldu. 1524'e dek Sahib Giray Han (1532-1551 arası Kırım Hanı) Osmanlı Devleti ve Kırım Hanlığı'na bağlı olarak Kazan Hanlığı'nı yönetti. Adıgeçenin 1524'te Gorki'yi fethettikten sonra tahttan feragat ederek İstanbul'a gelmesiyle Kanuni Sultan Süleyman aynı yıl Safa Giray'ı Han ilan etti. 1524-1531 ve 1533-1549 arasında ülkeyi yöneten Safa Giray 1536'da Gorki'yi tekrar ele geçirdi ve 1549'da Kazan'da öldü. Oğlu 1549-1551 arası Ötemiş Giray Han Osmanlı'ya bağlı son han olarak tahta çıktı.
Sık sık Kazan'a saldıran IV. İvan tarafından 1552'de ilhak edilinceye dek siyasal varlığını koruyan hanlık 1556'da Kazan'ın Nogay Türklerinden Ali Ekrem Han tarafından geri alınmasıyla birkaç aylığına canlandıysa da Ruslar tarafından tekrar ele geçirildi.[1] Aynı yıl Astrahan Hanlığı da aynı kaderi paylaştı.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- 1 2 "Türk Tarihi" (Türkçe). Türk Dünyası El Kitabı. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü. 1992. s. 409, 410, 411, 412, 413, 414. ISBN 975-456-047-1.
- ↑ İslam Ansiklopedisi, TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (2014), c. 25. s. 36-37
- Kazan savaşçıları
- Kazan hanlığı bayrakları