Türk düşmanlığı

I. Dünya Savaşı'nda Çarlık Rusyası'nın kullandığı bir propaganda posterinde Rus'tan kaçan bir Türk.

Türk düşmanlığı, Türk karşıtlığı ya da Türk fobisi,[1] Türklere, Türk kültürüne, Osmanlı İmparatorluğu'na, Türkiye'ye ve Türk halklarına karşı olan düşmanlık olarak tanımlanır.

Türk düşmanlığı her zaman sadece Türk halklarına karşı değil, Balkan Müslümanlarına, özellikle Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar ve Torbeşlere de yönelir. Ayrıca günümüzde Yunanistan, Almanya, Belçika, Bulgaristan, Çin, Polonya, Ermenistan, ABD, İsveç, Danimarka, Fransa, Avusturya, İran ve Rusya gibi ülkelerde Türklerin ırkçı saldırılara uğradıkları bilinmektedir.[2]

Tarihi gelişim

Macaristan Ulusal Müzesinde bulunan ve bir Osmanlı'yı çocukları katlederken resmeden 16. yüzyıla ait bir çizim.

Türk düşmanlığının kökleri Haçlı Seferlerine kadar dayanır. Selçukluların Anadolu'yu fethi ve bunu takip eden Bizans'ın umutsuz durumu Papa II. Urban'ı bütün Hıristiyan dünyasını Türklere karşı bir savaşa çağırmasına yol açmıştır.[3]

1400'lerin ortalarında Türklere karşı özel olarak Avrupa'nın her yerinde Katolik dini törenler düzenlenmiştir,[4] bu dini törenlerde verilen mesaj Türklere karşı bir zaferin sadece Tanrı'nın yardımıyla kazanılabileceği ve bu yüzden Hıristiyan aleminin Türklerin zalimliğine karşı direncini yitirmemesi gerektiğidir. Viyana piskoposu Johann Faber (1478 - 1541) bu ön yargı ile ilgili şöyle demiştir:

"Dünyada yaş ve cinsiyet ayırımı yapmadan çocuk yaşlı herkesi kesen, hatta ana rahmindeki bebeği bile katleden Türkler kadar acımasız ve kaba bir ırk yoktur."[4]

16. yüzyılda konuyla alakalı tüm Avrupa'da 2500 civarında (1000'den fazlası Almanya'da) kitap basılmıştır. Bu kitaplarda özellikle "kana susamış Türk" imajı yerleştirilmeye çalışılmıştır.[4] Bu dönemde Osmanlılar, Balkanları fethetmiş ve Viyana’yı kuşatmıştı. Bu nedenle Avrupa'da Osmanlılara karşı büyük bir korku vardı. Martin Luther'in yakın arkadaşı ve Protestanlığın en önemli isimlerinden olan Philipp Melanchthon, Türklerin "Kızıl Yahudiler" olduğunu iddia etmiştir. Buna dayanak olarak Türklerde ve Yahudilerde ortak olan erkek çocukları sünnet ettirme ve diğer ortak âdet ve görenekleri göstermiştir. Kızıl benzetmesini de Türklerin âdeta bir kan tazısı gibi katleden ve savaşan bir millet olmasına bağlamıştır.[4]

Martin Luther, Türkleri papalık makamı ile kilisedeki yolsuzluk ve bozulmaya karşı Hristiyan dünyasına Tanrı'nın bir cezası olarak görmüştür. 1518'de, 95 Tez'ini açıkladığında, Martin Luther, Tanrı'nın Hristiyanları veba, savaş, ve depremlerle cezalandırması gibi bu sefer de Türkleri yollayarak cezalandırdığını iddia etmiştir. Papa Leo X buna karşılık olarak Luther’i kiliseden atmakla tehdit etmiş, onu Türklere karşı verilen kapitülasyonları savunmakla ve Türklerin avukatlığını yapmakla suçlamıştır.[4]

Bazı ilahiyatçılara göre Türk kelimesi "torquere"den ("torture", işkence) gelmektedir, bir diğer popüler teoriye göre Türkler, zalim bir ırk kabul edilen İskitlerle aynı ırktandır.[4]

Avrupa'da Türklere karşı bu olumsuz imajın sorumlusu biraz da Kurt-Türk hikâyeleridir. Bu hikâyelerde Kurt-Türk karışımı, insan yiyen, yarı insan (Türk) yarı kurt, kurt kafası ve kuyruğu olan gerisi insan biçiminde bir yaratığın varlığı iddia edilir. Askerî güç ve acımasızlık Türklerin kökeni hakkında yapılan bu iddialarda defalarca tekrar eden bir özelliktir.[4]

İsveç'te geçmişte Türkler Hristiyanlığın ana düşmanı olarak gösterilirdi. Buna örnek olarak Erland Dryselius tarafından yazılan ve 1694’te basılan Luna Turcica eller Turkeske måne, anwissjandes lika som uti en spegel det Mahometiske vanskelige regementet, fördelter uti fyra qvarter eller böcker ("Muhammed’in dört parçaya ve kitaba bölünmüş olan tehlikeli kanununu ayna gibi yansıtan Türk hilali") adlı kitap verilebilir. Dînî törenlerde, Türklerin fethettikleri yerleri nasıl sistematik olarak yakıp yıktığı, acımasızlıkları ve kana susamışlıkları hakkında vaazlar verilirdi. İsveç'te 1795 yılında yazılan ve okullarda okutulan bir kitapta İslam "Büyük düzenbaz Muhammed tarafından uydurulan, günümüzde Türklerin tamamen kabul ettiği sahte din" olarak tarif edilmişti.[4]

19. yüzyıl sonlarında William Gladstone Türkofobiyi Britanya politikasında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir politika değişikliği olarak ortaya atmıştır.[5]. Gladstone, Osmanlı yönetimindeki Bulgarlar hakkında 5 Eylül 1876 tarihinde basılan, Bulgarian Horrors and the Question of the East,[6] başlıklı 64 sayfalık bir broşür kaleme aldı ve Türklerin dünyadan tasfiye edilmesi gerekliliğini anlattı. Gladstone'a göre Türkler, "insanlığın dev bir insanlık dışı örneği"dir. "Türk hükümeti" olarak adlandırdığı Osmanlı hükümeti için ise "hiçbir hükümetin işlemediği kadar günah işlemiş, hiçbir hükümet onun kadar günahkârlığa saplanmamış, hiçbiri onun kadar değişime kapalı olmamıştır" demiştir.

Çeşitli ülkelerdeki Türk karşıtı deyim ve atasözleri

Pek çok ülkede Türkler ve Türkî halklar ile ilgili ırkçı deyimlere rastlanır:

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Laçiner, Sedat. (2001). Bir başka açıdan Ingiltere, USAK Books, ISBN 975-6769-19-X, 9789756769195, p. 9
  2. "Türkiyemli Futbolculara Almanya'da Irkçı Saldırı" Haberler.com. Erişim: 2 Kasım 2009
  3. Atilla Sendromu / Fevzi Samuk
  4. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 PDF dosyası "Turkey, Sweden and the EU Experiences and Expectations", Report by the Swedish Institute for European Policy Studies, Nisan 2006, s. 6]
  5. M. B. Cooper. "British Policy in the Balkans, 1908-9", The Historical Journal, Vol. 7, No. 2. (1964), s. 258
  6. Bulgarian Horrors and the Question of the East, W.E. Gladstone, 1876, s.61-62.(Orijinal metnin pdf versiyonu)
  7. http://www.a1plus.am/am/sports/2007/06/6/18557
  8. http://noni-no.livejournal.com/tag/%D5%B3%D5%AB%D5%B3%D5%B8%D6%82%D5%B6%D5%A5%D6%80
  9. http://www.zhamanak.com/article/11919/
  10. http://www.akumb.am/showthread.php?t=28470&page=4
  11. http://www.louysworld.com/2009/01/31/%D5%B0%D5%A1%D6%80%D6%81%D5%A1%D5%A6%D6%80%D5%B8%D6%82%D5%B5%D6%81-%D5%BE%D5%A1%D5%BD%D5%BF%D5%A1%D5%AF%D5%A1%D5%BE%D5%B8%D6%80-%D5%A4%D5%A5%D6%80%D5%A1%D5%BD%D5%A1%D5%B6%D5%AB-%D5%B0%D5%A5%D5%BF/
  12. Ahmet Talat Onay, “Nasıl Türkçü Oldum-2” Duygu gazetesi, sayı:278, Çankırı.""Bu Hıristiyan çocuklar bize Osmanlı derlerdi. Fakat kızınca Ermeniler (Dacik), Rumlar (Türk) derlerdi. Dacik’in Türk demek olduğunu öğrenmiştik. Türk’e hakaret edilmesine tahammül edemezdik, bu yüzden kavga eksik olmazdı""
  13. Fereydoun Safizadeh. "Is There Anyone in Iranian Azerbaijan Who Wants to Get a Passport to Go to Mashad, Qum, Isfahan or Shiraz? - The Dynamics of Ethnicity in Iran", Payvand's Iran News, Şubat 2007
  14. Brenda Shaffer. "The Formation of Azerbaijani collective identity in Iran", Nationalities Papers, 28:3 (2000), s. 463
  15. http://portail.atilf.fr/cgi-bin/getobject_?a.15:74./var/artfla/dicos/ACAD_1694/IMAGE/
  16. The View from Bologna: Mama, the Turks! European integration and the burden of history
  17. http://www.rtv.rs/sr_ci/magazin/pusi-kao-turcin_49591.html
  18. German: "er qualmt wie ein Türke", Serbian: "On puši k'o Turčin"
  19. Kıbrıs Rum Ordusu'na Made in Turkey damgası Haberturk.com. Erişim: 15 Ağustos 2011. Arşiv: <http://www.webcitation.org/69ZRdPEUG>
  20. En iyi Türk ölü Türk' diye bağırdılar Haber3.com. Erişim: 2 Kasım 2009
  21. Using Russian By Derek Offord
This article is issued from Vikipedi - version of the 10/9/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.