Pargalı İbrahim Paşa
Pargalı Damat İbrahim Paşa | |
---|---|
Pargalı İbrahim Paşa'yı gösteren bir gravür (1648) | |
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 27 Haziran 1523 - 15 Mart 1536 | |
Hükümdar | I. Süleyman |
Yerine geldiği | Pîrî Mehmed Paşa |
Yerine gelen | Ayas Mehmed Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1493 Parga |
Ölüm | 15 Mart 1536 (43 yaşında) İstanbul |
Eşi | Hatice Sultan Muhsine Hatun |
Pargalı İbrahim Paşa, Makbul İbrahim Paşa, Frenk İbrahim Paşa ya da öldürüldükten sonraki unvanıyla Maktul İbrahim Paşa (1493, Parga - 15 Mart 1536, İstanbul) I. Süleyman saltanatı döneminde 27 Haziran 1523 - 15 Mart 1536 arasında sadrazamlık yapmış ve 14 yıl gibi çok uzun bir süre ile Osmanlı Devleti Sadrazamları arasında en uzun süre sadrazamlık yapmış önemli siyasal ve askeri olaylarda rol oynamış Osmanlı devlet adamıdır. Eşi, Kanuni Sultan Süleyman'ın kız kardeşi Hatice Sultan'dır.[1][2]
Kökeni
Bugün Yunanistan'da kalan Parga yakınlarındaki bir köyde doğdu. Değişik kaynaklarda doğumunda Rum ya da İtalyan kökenli olduğu belirtilmektedir. Babası bir balıkçıydı. 6 yaşında korsanlar tarafından kaçırılarak Manisa'da dul bir kadına satıldı. Bu kadın İbrahim'in eğitimine önem vererek onu hem keman benzeri bir müzik aletini iyi çalabilecek şekilde hem de birçok alanda en iyi şekilde yetiştirdi.[3] Şehzade Süleyman Manisa'da sancakbeyi olarak görev yaptığı sırada karşılaştığı ve arkadaşlık kurduğu İbrahim'i maiyetine aldı. İbrahim Paşa'nın anne ve babasını sadrazamlığı sırasında İstanbul'a getirttiği kayıtlara geçmiştir.
Yükselişi
Sultan Süleyman'ın maiyetinden idamına kadar geçirdiği yıllar boyunca onun yakın arkadaşı ve danışmanı oldu. I. Süleyman padişah olduktan sonra onunla birlikte İstanbul'a geldi ve Osmanlı Devleti'nde Sadrazamlık, Anadolu ve Rumeli Beylerbeylikleri ve Seraskerlik (1528/29-1536) dahil olmak üzere en üst düzeylerdeki görevlerde bulundu.
I. Süleyman'ın padişah olması ile birlikte ilk önce Hasodabaşılık görevine atanarak bu noktadan sonra kendi yetenekleri ve padişah ile aralarındaki sıradışı güven ilişkisi sayesinde hızla yükseldi.
1521'de Belgrad'ın Fethinde görev aldı. 1522'de Rodos seferine katıldı. Bu durumdan dolayı İbrahim 1523'te, (Çeşitli kaynaklarda 1522 ve 1524 olarak da tarihlenmektedir.[4]) sadrazamlığa getirildi. Mısır'da asayişi sağlamakla görevlendirildi ve kendisine Mısır Beylerbeyi unvanı verildi. Bu esnada Mısır'da pek çok ıslahat gerçekleştirdi. Macaristan seferine katıldı ve Mohaç Savaşı'nın kazanılmasında önemli rol oynadı.
Daha sonra Anadolu'daki Alevi-Türkmen isyanlarını bastırmakla görevlendirildi. Anadolu'da aldığı tedbirlerle isyanları sona erdirdi. I. Viyana Kuşatması ile sonuçlanan 2. Macaristan seferine katıldı. Avusturya imparatorunu Osmanlı sadrazamına eşit sayan 1533 tarihli İstanbul Antlaşması'nın müzakerelerini bizzat yürüttü. Safevi Devleti'ne karşı düzenlenen Irakeyn Seferi'ne öncü birlik olarak katıldı. Tebriz'i aldıktan sonra padişahın kuvvetleri ile birleşti ve Bağdat'ın fethinde görev aldı.
İktidarı
İbrahim Paşa'nın dönemindeki gücünü ortaya koyacak en önemli veri; Kanuni Sultan Süleyman tarafından Seraskerlik makamına getirildiğinde İmparatorluğun o güne dek dört tuğla simgelenen gücünün yedi tuğa çıkarılması ve İbrahim Paşa'nın da altı tuğ taşımaya yetkili kılınmış olmasıdır. Padişahtan tek eksiği hilafet tuğudur. Tarihi gerçekliği tartışmaya açık olsa da Kanuni Sultan Süleyman'ın kardeşi Hatice Sultan'la evlenmesi de iktidarında ilerleme kaydetmesinde büyük rol oynamıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun o dönemde bilinen dünyayı şekillendiren üstün dış politikasının kontrolü tamamen İbrahim Paşa'nın elindedir.
Ayrıca İbrahim Paşa, İstanbul Antlaşması'yla birlikte Osmanlı sadrazamı olarak Avusturya imparatoruna denk konuma getirilmiştir. Venedik diplomatlarının İbrahim Paşa'ya Muhteşem Süleyman'a atıfla "Muhteşem İbrahim" dedikleri kayda geçmiştir. Fransa ile yürütülen işbirliğinde önemli rolü vardır.
Pargalı İbrahim Paşa'nın en çok konuşulan faaliyetlerinden biri de Mohaç Meydan Muharebesi sonrasında Budin'den İstanbul'a getirerek sarayına diktirdiği mitolojik heykellerdir. Üç güzeller olarak anılan bu heykeller her ne kadar ilgi uyandırsa da bazı çevreler tarafından put olarak görülmüş ve hoş karşılanmamıştır. Heykellerin dikilmesinden birkaç yıl sonra dönemin ünlü şairlerinden Figânî'nin yazdığı iki mısralık şiir çok konuşulmuştur.
Dü İbrāhīm āmed be-deyr-i cihān
Yeki büt-şiken ü yeki büt-nişān
Figânî'nin şiirinde[5] İbrahim Paşa, "Cihan tapınağına iki İbrahim geldi. Biri putları kırdı, diğeri putları dikti" sözleriyle put dikmekle suçlanmaktadır. İbrahim Paşa bu duruma oldukça öfkelenmiş ve şairin cezalandırılmasını emretmiştir. Figânî 1532 yılında idam edilmiştir.[6]
Ölümü
İbrahim Paşa, Sultan Süleyman'ın Mahidevran Sultan'dan olma büyük oğlu Şehzade Mustafa'yı taht yolunda Hürrem Sultan'a karşı desteklemesi Hürrem Sultan için büyük bir engeldi. Bazı tarihçilere göre Hürrem Sultan tahta kendi oğullarından birini geçirebilmek için İbrahim Paşa'ya bazı tuzaklar kurmuş ve hünkarın gözünden düşürmüştür. Bunun yanı sıra İbrahim Paşa'nın iktidar hırsı öylesine büyümüştür ki Avusturya'yla 1533 yılında yapılan barış görüşmeleri sırasında elçilere devletin kudretinden bahsettikten sonra kendi gücünü şöyle vurgulamıştır:
Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam, yapılmış olarak kalır, zira bütün kudret benim elimdedir; memuriyetleri ben veririm, eyaletleri ben tevzi ederim; verdiğim verilmiş, reddettiğim reddedilmiştir. Büyük padişah bir şey ihsan etmek istediği yahut ihsan ettiği zaman bile eğer ben onun kararını tasdik etmeyecek olursam, gayr-i vaki gibi kalır; çünkü her şey; harb, sulh, servet, kuvvet benim elimdedir. [6]
Bu sözlerle İbrahim Paşa'nın iktidar hırsının hangi boyutlara ulaştığı anlaşılmaktadır. Paşa özellikle Irakeyn Seferi sırasında padişahtan kendisini soğutmaya başlamıştır. Defterdar İskender Çelebi'yi idam ettirmesinin padişahı ondan soğutan nedenlerden birisi olduğu düşünülür[7].
Pek çok tarihçi, yabancı elçilerin İbrahim Paşa’yla görüşmelerine ilişkin hazırladıkları raporlarından yola çıkarak onun iktidar hırsıyla pek çok kararı kendi başına buyruk verdiği savında bulunmaktadır.[8] Bu nedenle, 1536 yılında gücünden kaygılanan Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile öldürüldüğü iddia edilmektedir.
İbrahim Paşa, Fransızlara verilecek olan kapitülasyonlarla ilgili çalışmalarını yürütürken, 14-15 Mart gecesi iftar için saraya davet edildi. İftardan sonra dört dilsiz cellat tarafından boğuldu.[3] Daha önce Makbul olarak anılırken, ölümünden sonra Maktul olarak anıldı. İbrahim Paşa'nın ölümüyle Fransızlara verilecek olan kapitülasyon antlaşması taslak halinde kaldı ve yürürlüğe girmedi.[3][6]
Ölümünden sonra
Birçok Osmanlı yetkilisi ve tarihçisi İbrahim Paşa'nın ölümünden sonra devletin otoritesinin zayıfladığı kanaatindeydi. İbrahim Paşa'nın ölümünden sonra 1537 senesinde Roma'nın kapısı olan, Korfu Adasını kuşatan Ayas Mehmed Paşa, kaleyi ele geçiremedi. Dönemin Anadolu ve Rumeli Kazaskerleri, Korfu Kuşatması'nın başarısızlıkla sonuçlanmasından Ayas Mehmed Paşayı sorumlu tuttular. Sultan Süleyman'nın seferin sonlarına doğru yaptığı Divan-ı Hârp toplantısında şunları dedikleri dikkat çekmiştir: ''Merhum İbrahim Paşa hazretleri olsaydı böyle olmazdı öyle bir Serdar aramızda olsaydı kalenin fethi çoktan müyessere olmuştu'' demişlerdir. Bunun üzerine Sultan Süleyman öfkelenerek Anadolu ve Rumeli Kazaskerlerini azletmiştir.
Sicil-i Osmani'deki değerlendirilmesi
Sicil-i Osmani'de şöyle değerlendirilmektedir: "Akıllı, cömert, cesur ise de kötü hareketlerinden dolayı nefsini tehlikeye attı."[9]
Kişiliği
Farsça, Rumca, Sırpça ve İtalyanca bilen İbrahim Paşa, müzik alanında çocukluğundan itibaren yoğun bir eğitim görmüş ve kendisini bu alanda geliştirmiştir. İbrahim Paşa, Roma'ya direnen Anibal'ın ve Makedonya İmparatorluğu'nu yöneten Büyük İskender'in hikayelerini okumaktan hoşlanıyordu. Venedik elçisi Pietro Bragadino'nun 1526 tarihli raporunda İbrahim Paşa'nın zayıf ve ufak tefek yüzlü olduğunu, sultanın en yakın danışmanı konumunda bulunduğunu belirterek şunları kaydetmektedir:
Dünyadaki diğer büyük beylerin neler yaptığı, onların toprakları, ülkeleri konusunda oldukça meraklı; değerli ilginç eşyalar satın alıyor, bilgili biri, kitapları okuyor, ülkesinin kurallarını çok iyi biliyor. Bu paşadan önceleri herkes çok nefret ediyormuş ama şimdi sultanın onu çok sevdiğini gördüklerinden herkes onunla arkadaş olmaya çalışıyor, sultanın annesi, karısı, diğer iki paşa da dâhil. Hiçbiri, hiçbir konuda kendisine karşı gelmiyor. Bu yüzden istediği her şeyi yapabiliyor. Sultanına çok sadık. Halkın önünde hediye almak hoşuna gidiyor, gizli hiçbir hediyeyi kabul etmiyor.[6]
Sanata düşkün olan İbrahim Paşa aynı zamanda büyük bir edebiyat hamisiydi. Avrupa'yı çok yakından takip ediyor ve bilgisini padişaha hissettirmekten de geri kalmıyordu. Birçok araştırmacı ve tarihçi İbrahim Paşa'nın büyük bir diplomat olduğu kanaatindedirler.[6]
Eserleri
13 sene sadrazamlık yapan İbrahim Paşa İstanbul, Mekke, Selanik, Hezergrad (Razgrad) İbrahim Paşa Camii ve Kavala'da Cami, Mescid, Mektep, Medrese Zaviye, Hamam ve Çeşme gibi eserler inşa ettirmiş ve bunlara vakıflar tahsis ettirmiştir. Önemli bir sanat ve özellikle edebiyat hamisidir.
İbrahim Paşa'nın sarayı bugün Türk-İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Popüler kültürdeki yeri
Fransız yazar Louis Gardel Pargalı İbrahim Paşa'nın hayatını ele alan Fransızca L'Aurore des bien-aimés adlı romanı 1997'de yazmış; bu eser Fransa'da Prix France Télévisions adlı bir ödül kazanmıştır. Bu roman Sevenlerin Şafağı ismiyle Türkçeye çevrilip basılmıştır.[10]
Türk yazar Cahit Ülkü Masal Olmayan Masallar adını verip hazırladığı üçleme romanın ilk kitabı Pargalı İbrahim Paşa: Kanuni'nin Düşü, Hürrem'in Kabusu olup ikinci kitap Rüstem Paşa, üçüncü kitap ise Suların Getirdiği Padişah 2. Selim olmaktadır.[11]
İbrahim Paşa, 2003 tarihli Hürrem Sultan dizisinde Serdar Deniz tarafından canlandırıldı. Tims Productions yapımı olan ve temel olarak Osmanlı İmparatorluğu padişahı I. Süleyman'ın hayatı üzerine kurgulanan Muhteşem Yüzyıl adlı Türk tarihî televizyon dizisinde Pargalı İbrahim Paşa, aktör Okan Yalabık tarafından canlandırılmıştır. 82 bölüm sonunda tarihte yer aldığı şekilde, idam edilerek öldürülmüştür.
Kaynakça
- ↑ Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (2012). Belleten (114).
- ↑ Necdet Sakaoğlu (2008). Bu mülkün kadın sultanları: Vâlide sultanlar, hâtunlar, hasekiler, kadınefendiler, sultanefendiler. Oğlak Yayıncılık. s. 553. ISBN 978-9-753-29623-6. https://books.google.com.tr/books?redir_esc=y&hl=tr&id=6WUMAQAAMAAJ&dq=havatin+hatun&focus=searchwithinvolume&q=Makbul+ve+Maktul+%C4%B0brahim+Pa%C5%9Fa. (İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Pargalı Padişah Damadı değildi, Belleten, Cilt 29, Sayı 114, Sayfa 355-361).
- 1 2 3 Jenkins, Hester Donaldson (1911) (İngilizce). Ibrahim Pasha: Grand Vizir of Suleiman the Magnificient. University of Toronto Libraries. ISBN 978-1-152-32717-7. http://books.google.com/books/reader?id=zHFHAAAAYAAJ&printsec=frontcover&output=reader.
- ↑ E.J. Brill's first encyclopaedia of Islam, 1913-1936, Volume 2 By Martijn Theodoor Houtsma'a göre 27 Haziran 1524
- ↑ Güven Kaya, Figânî’nin Ölümü ve Taşlıcalı Yahya Bey’in Bir Şiiri, Atatürk Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 34, Erzurum, 2007
- 1 2 3 4 5 Afyoncu, Erhan (2011). Muhteşem Süleyman (Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan). Yeditepe Yayınevi. ISBN 978-605-4052-55-4.
- ↑ Ali Yıldırım, 16. Yüzyılda Büyük Bir Devlet Adamı ve Edebiyat Hamisi Defterdar İskender Çelebi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 10, Sayı 1, Elazığ, 2000
- ↑ Makbul ve Maktul Pargalı Damat İbrahim Paşa, İbrahim Akkurt-istanbultarih.com
- ↑ Sicill-i Osmani
- ↑ Gardel, Louis (Çev. Ümit Moran Altan), Sevenlerin Şafağı, İstanbul:Can Yayınları, ISBN 975-510-825-4
- ↑ Ülkü, Cahit (2011 7.bas.). Pargalı İbrahim Paşa - Kanuni'nin Düşü, Hürrem'in Kabusu. İstanbul. ISBN 978-975-10-1698-0.
Dış bağlantılar
İnternet kaynakları
Kitaplar
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1983), Osmanlı Tarihi. Cilt 2. Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları,
- Ortaylı, İlber (2006) Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek, İstanbul: Timaş Yayınları ,say.151
- Danişmend, İsmail Hâmi (1971), İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi. Cilt:2. İstanbul:Türkiye Yayınevi,
- Gökbilgin, Tayyib "İbrâhîm Paşa, Pargalı, Frenk, Makbûl, Maktûl" Kaynak: İslâm Ansiklopedisi. , 1949. say.908-915
- Lâtîfî (haz. Ahmet Sevgi) (1986) Enisü’l- Fusaha ve Evsaf-I İbrahim Paşa. Konya: Selçuk Üniversitesi Yayınları.
- Mısıroğlu, Kadir (2010) Makbul ve Maktul İbrahim Paşa, Istanbul: Sebil Yayınları,
- Derin, Kemal (2016) Büyük İsyan, İstanbul: Destek Yayınları
- E.J. Brill's first encyclopaedia of Islam, 1913-1936, Volume 2 By Martijn Theodoor Houtsma
- Bahadıroğlu, Yavuz (). Resimli Osmanlı Tarihi, İstanbul:
- Jenkins, Hester Donaldson (1911). "Google Books" (İngilizce). Ibrahim Pasha: Grand Vizir of Suleiman the Magnificient. University of Toronto Libraries. ISBN 978-1-152-32717-7. http://books.google.com/books/reader?id=zHFHAAAAYAAJ&printsec=frontcover&output=reader.
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Pîrî Mehmed Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 27 Haziran 1523 - 14 Mart 1536 |
Sonra gelen: Ayas Mehmed Paşa |
|