Tahtacılar
Tahtacılar, genel olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinin ormanlık yörelerinde yaşayan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve kısmen günümüzde ağaç işçiliğiyle uğraşan Alevî Türkmenlerdir.
Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye, Hurûf’îyye, Keysân’îyye ve İmâm’îyye-i İsnâ‘aşer’îyye Şîʿîliğiyle alâkalı bir dizidir. |
Alevîlikte Önderler
Alevîlikte etkin kişiler
Diğer etkileşim grupları
|
Kökenleri
Ataları, Oğuz boylarına bağlı Ağaçeriler'dir. Timur, Türkistan ve Horasan'ı egemenliği altına alınca, yurtlarını terk etmek zorunda kalan Ağaçeriler'in bir bölümü İran'a, çoğunluğu da Anadolu'ya yerleşti. Diğer bazı kaynaklara göre ise Tahtacılar, tarihi Hunlar’a dayanan bir soya sahiptirler. Büyük Hun İmparatorluğu‘ nun yıkılışından sonra Batıya göç eden Hunların bir kolu 395 tarihinde Erzurum üzerinden Anadolu’ya gelmiştir. Büyük bir göç dalgası da 466’da gerçekleşmiş, Avrupa Hunları’na bağlı Ağaçeri Türk boyları Anadolu’ya gelmişler ve yerleşmişlerdir. Moğolların Anadolu'yu işgal etmesi üzerine, buraya gelmiş olan Ağaçeriler bu kez Suriye ve Irak'a göç ettiler. Bunlardan bazılarının Timur'un ölümünden sonra 1405 yılında yeniden Anadolu'ya döndüğü ve bu dönemlerden itibaren 'Tahtacılar' olarak anıldığı kabul edilir. Fatih Sultan Mehmed' in, 1453 yılında İstanbul'un fethi sırasında kullanılan gemilerin yapımı için, Balıkesir' in Kaz Dağları'ndaki köylerden Tahtacıları da getirdiği bilinir. Tahtacılar, araştırmacıların bir kesimi tarafından Yörükler ile aynı sosyal yapıda değerlendirilmişlerdir.[1]
Türkiye'de Yerleşim Yerleri
Zamanla yerleşik yaşama geçmeye başlayan Tahtacılar günümüzde daha çok Adana, Mersin, Antalya, Denizli, Isparta, Burdur, Muğla, Aydın, İzmir, Manisa, Balıkesir, Çanakkale gibi illerde görülmektedir.
Dil ve Din
İnançlarında ve yaşam biçimlerinde Şamanizm' e ilişkin kanıtlar bulunmasıyla birlikte, korudukları bu kültür, Alevilik inanç ve töreleri ile harmanlanmıştır. İçinde Öz Türkçe' den pek çok kelimeler barındıran, günümüze kadar muhafaza edebildikleri bir günlük konuşma dili kullanmaktadırlar. Kullandıkları Ağız, yaşadıkları bölgelerin ağız özelliklerinden de beslenmiş, etkileşime girmiştir.
Kültür
Tahtacılar tarih boyunca hep doğayla iç içe yaşamışlardır. Giyim kuşamları, el sanatları, yemek kültürleri ile büyük bir kültürel zenginliğe sahiptirler. Örf, adet ve gelenekler bakımından Orta Asya Türk kültüründen izler taşırlar. Zanaat olarak sürdürdükleri ağaç işçiliğinde kadın - erkek birlikte çalışırlar. Bir kısım halk, Cumhuriyet ilan edildikten sonra azalan kamusal baskı nedeniyle Ziraat, Esnaflık, Memurluk, Serbest meslek vb. meslek gruplarına da ayrılmıştır. Eskiden bu yana süregelen önemli geleneklerinden birisi de bir düğünün hemen sonrası, yeni gelin olmuş kadınlar için yapılan 'Baş Bağlama' ritüelidir.[2]