Uygur Kağanlığı

Uygur Kağanlığı
回纥

742–840
 

 

Başkent Hanbalık, Karabalgasun[1]
Dil(ler) Türkçe
Din Tengricilik, Maniheizm, Budizm
Yönetim Monarşi
Han / Kağan
 - 744747 Kutluk Bilge Kül Kağan
 - 839845 Üge Kağan

Uygur Kağanlığı (Çince: 回纥), 742 - 840 yıllar arasında varlığını sürdüren Türk Kağanlığı. Uygur soylularının yönetimi altında oluşmuş bir kabileler federasyonuydu.

Uygur Devleti

Çin kaynaklarında haesoqq, Vei-hoooh, Hui-ho, Hueu-hu, Wei-wu vb. şekilde görülen Uygur adının anlamı 974'te yazılan Çince bir eserde şahin süratiyle dolaşan ve hücum eden şeklinde açıklanmaktadır. Fakat bunun bir yakıştırma olduğu bellidir. Etimolojik olarak Uygur adının uy (takip etmek)+gur (Salgur gibi) tarzında ortaya çıktığı ileri sürülmüş ise de, o tarihlerde kullanılan Türkçe'de de "takip etmek" manasındaki eylem kökünün "ud-" biçiminde olduğu antitezinden hareketle sözcüğün oy (oymak, baskı yapmak) + gur ve kuvvetli bir olasılıkla uy (akraba, müttefik)+ gur şeklinde türediği savunulmaktadır. Nitekim tarihsel süreçte ortaya çıkan "On Uygur" federatif adının "On Müttefik" manasına kullanılmış olma olasılığı tarihsel gerçeklik açısından ağır basar.

Uygur adıyla ilgili bir diğer mes'ele ise İslam kaynaklarında her zaman ve Çin kaynaklarında bazen kendilerine verilen Dokuz Oğuz adının kökeni ve ne şekilde ortaya çıktığıdır. Aslında Uygurlar'dan ayrı bir budun (boylar birliği, ulus) olan dokuz Oğuzlar, Göktürk siyasî otoritesinin dayandığı topluluk idi. Bu anlamda ayrı bir etnik yapı oluşturmayıp bizâtihî Türk budununu oluşturan boylara verilen isimdi.

Zaten Çin kaynaklarında kendilerinden Türklerin dokuz kabilesi, Göktürkler'den ise "dokuz kabilenin Türkleri" diye bahsedilmesi; nitelik yönünden benzerliği ortaya koymaktadır. İşte bu Dokuz Oğuz boylarına -başka bir deyişle- dokuz adet Oğuz boyuna, dokuz oymaktan oluşan- Uygur boyunun eklenmesiyle "On-Uygur" denilen siyasal birlik ortaya çıkmıştır ve böylece Uygur adı ile Dokuz Oğuz adı birlikte ve bazen karıştırılarak kullanıla gelmiştir.

Türk tarihi

Kuruluş Dönemi

Orhun Irmağı kıyısında başkenti Ordu-balık kentini kuran ilk Uygur Kağanı Kutluk Bilge Kül iki yıllık bir hükümdarlıktan sonra 747'de öldü. Yerine oğlu Moyen-çor(747-759) kağan oldu. Moyen-çor'un etkinliklerini Orhun-Selenga ırmakları arasındaki Şine-usu Gölü yakınında diktirdiği "bengü taş"'tan izlemek mümkündür. Buna göre öncelikle aralarında hep yakın ilişkiler olan Dokuz Oğuz boylarını derledi. Ardından Orhun-Ötüken bölgesinin etrafında konan göçen ve Türkçe konuşan boyları denetimi altına alma politikası gütmeye başladı. Bu çerçevede, kuzeyde Yenisey Irmağı havalisindeki Kırgızlar'la, Altay Dağları ile Tanrı Dağları arasında bulunan Karluklar ve onlara yardım eden daha batıdaki Türgişler'le, Yenisey, Obi ve İrtiş ırmakları arasında bulunan Basmıl, Dokuz Tatar ve Çikler'le savaşmış, bunların tamamını kendi kağanlığına bağlamıştır. Bu arada savaştığı boylar arasında belirtilen Sekiz Oğuzlar'ın Göktürkler'in etrafa dağılma sürecine giren asal budunu olma olasılığı yüksektir. Böylece Türk soylu boy ve budunları denetimine alan Moyen-çor Uygur Kağanlığını sağlam temellere oturtmuş bulunuyordu.681-744 yıllar arasında faaliyet göstermiş bir Türk devletidir.

Gelişme dönemi

Uygurların Orta Asya politik sahasında etkinleşmesi yüzyılın ortalarına doğru tırmanan Arap-Çin rekabetiyle ilintilidir. Taraflar kozlarını 751 yılında Talas Irmağı kenarında yapılan savaşla paylaşmışlar, Kırgızların yanı sıra Karlukların da desteğini alan İslam kuvvetleri Çin ordusunu dağıtmıştır. Çin'in, Göktürk Kağanlığı'nın çöküşü ile yayılma ve nüfus etme olanağı bulduğu Tarım Havzası'nı (Bugünkü Doğu Türkistan) tamamen boşaltmasına -bu boşluğu Uygurlar doldurdu; bütün Tarım Havzası Uygur kontrolüne girdi- yol açan bu yeni durum, Çin'de sonu gelmez olaylar çıkmasına sebep olmuştur. Bu olayların en önemlisi Soğu kökenli olup-annesi Göktürk-, Çin ordusunda etkin pozisyonda bulunan An-lu-şan adındaki bir komutanın 200 bin kişilik bir kuvvetle Çin başkentleri Lo-yang ve Çang-an'ı zaptetmesiydi. Moyen-çur, Tang imparatoru (o dönemde Çin'i yöneten hanedan) Su-tsung]'un yardım çağrısına olumlu yanıt verdi. Çin'e giren Moyen-çor başkentleri geri almakta zorlanmadı. Bunun Çin'e maliyeti hiç de azımsanamayacak derecedeydi: 20 bin top ipek ve hatun adayı bir prenses.

Gerileme ve Çöküş

Uygurlardan sonra ortaya çıkan Turfan Uygurları ve Kansu Uygurları. Sarı renk: Günümüzde Türklerin yaşadığı yerler.

Alp Kutluk Bilge ve ardılları olan ve neredeyse tamamı Ay Tengri'de kut ya da ülüg bulduklarını belirten adlar taşıyan kağanlar döneminde Tibetliler'in Çin'e baskısı iyice arttı. Üstelik bu kez Beş-balık havalisine hakim olan Şa-to Türkleri ile de ittifak kuran Tibetliler, Uygurlar'ın Çin ile aralarında kurduğu ticari, siyasî ve askerî dengeleri sarsmaktaydı. Hattâ bazı kağanların devrilmesinde Tibetliler'in Çin'e yaptıkları akınların önlenememesi etkili oluyordu. Bir ara Ediz boyundan Kutluk Kağan döneminde (795-805) refah ve huzur seviyesine çıkıldıysa da Tibetliler'in Doğu Türkistan'a sızmaları ve Kırgızlar'ın kuzeyden baskıları devletin sonunu getirdi. Maniheizm'nin gittikçe yaygınlaştığı anlaşılan ve toplum yapısı iyice değişen Uygurlar'ın hemen yanıbaşında bulunan, göçebe savaşçı özelliklerinden hiçbir şey kaybetmemiş olan Kırgızlar; 840 yılında Ordu-balıg'ı basarak son Uygur kağanı Ho-sa'yı öldürdüler, ahaliyi kılıçtan geçirdiler. Ötüken'de devletleri yıkılan Uygurlar, yurtlarını terk ederek Karluk ülkesine (Çungarya), Kan-çou'ya ve yoğun bir şekilde İç Asya/Tarım havzası'na göç ettiler.[2]

Kültür ve medeniyetleri

Türk boyları arasında tarım toplumunun ilk örnekleri bu dönemde görülür. Tarım yapabilmek için şehirler kurulmuştur. Göçer hayatın izin vermediği kültür birikimi sağlanmıştır.[3] Günümüz Türk devletlerine varan birçok özellik ilk olarak Uygurlarda görülür.[4] İbn FadlanDönemin seyyahlarında Uygur kültürünün zenginliğinden bahsedilmiş, birçok dinin bir arada yaşaması betimlenmiştir. Türklerin ata dini olan tengricilik ile budizm, maniheizm, nesturi hristiyanlık bir arada ve problemsiz şekilde yaşamaktaydı.[5] Devlet özellikleri açısından Çinlilerce ilginç bulunup, incelemek için elçiler yollanıyordu. Budizme geçiş de Çinli elçiler vasıtasıyla olmuş, Uygurlar diğer kültürler altında ezilmemek için dünyada pek kabul görmeyen maniheizmi tercih etmiştir. Mani dini yine Bögü Kağan zamanında resmi din haline gelmiştir.[6] Sonunda budist yoğunluklu, diğer dinlerin de rahat yaşandığı bir devlet ortaya çıkmıştır.[7][8] İlk hukuk, sivil örgütlenme, vergi, spor, müzik terimler bu dönemde ortaya çıkmıştır. Bozkır hayatının anarşik yapısına karşılık Uygurlarda hoşgörü ve refah içinde yaşanıyordu.[9] Bu özellikler o dönemden kalan binlerce hukuk, sivil ve devlet yazmalarında görülebilir.

İlerleyen dönemlerde Kansu'da yaşayan Uygurlar Buda dinine geçtiler. Uygurlar ilk zamanlar Göktürk alfabesini kullanmış daha sonra ise Uygur alfabesini geliştirmişlerdir. Moğol devlet teşkilatında görev alan Uygur asıllı insanların etkisiyle Uygur harfleri Moğal ve Mançurların da yazısı haline geldi. Uygur yazısı Fatih Sultan Mehmed zamanında da İstanbul'daki sarayda öğretilmiştir. Fatih'in "Otluk Beli Fetihnamesi" Uygur harfleriyle ve Doğu Türkçesiyle yazılmıştır. Uygurlara ait matbaa ve kağıt tezgahlarının olduğu da bilinmektedir.[6]

Hükümdarlar

Tengri Kağan 762 yılında Mani (یین مانی Āyin e Māni; 摩尼教, Móní Jiào) dinine dönmüş, daha sonra yeğeni Tun Bağa Tarkan tarafından öldürülmüştür.

Uygurların aile yapısı

 
Karluk
 
 
 
Uygur
(Dokuz Oğuz)
 
 
 
Başmil
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Uygur Kağanlığı
(Kül Bilge Kağan)
(744 - 840)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Karluk
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Karahanlılar
(840 - 1041)
 
 
Karahoca Uygur
(991 - 1211/1368)
 
Kansu Uygur
(905 - 1226)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Batı Karahanlılar
(1041 - 1089/1212)
 
 
 
Doğu Karahanlılar
(1041 - 1212)
 
 
 
 
 
 
 

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "Ankara'nın Başkent Oluşunun 89. Yılı Kutlu Olsun" (WMV). ttk.org.tr. 2012. http://www.ttk.org.tr/index.php?Page=GoruntuSesKaydi&No=19. Erişim tarihi: 16 Ocak 2013.
  2. İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Ötüken Neşriyat Yayınları, İstanbul, Eylül 2014, s.125-132
  3. Jean Paul Roux Türklerin Tarihi, Kabalcı Yayınları, 2007, 23
  4. Ümit Hassan Osmanlı / Örgüt-İnanç-Davranış’tan Hukuk-İdeoloji’ye İletişim Yayınları, s.112
  5. İbn Fazlan Seyahatnamesi, Çev. Ramazan Şeşen, Bedir Yayınevi
  6. 1 2 Türk-İslam Hukuk Tarihi I. cilt, Prof Dr. Halil Cin - Doç Dr.Ahmet Akgündüz, Timaş Yayınları, s.61
  7. Özkan İZGÇin Elçisi Wang Yen-Te’nin Uygur Seyahatnamesi, TTK Yay. İ, s. 60
  8. http://www.dmy.info/uygurlarda-devlet/
  9. Rene Grousset Stepler İmparatorluğu, TTK Yayınları, , 2011 s.138
  10. V. Minorsky, „Tamīm ibn Bahr’s Journey to the Uyghurs“, in: BSOAS 12, 1948, 275-305.
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/5/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.