Diyarbakır
Koordinatlar: 37°54′39″K 40°14′12″D / 37.91083°K 40.23667°D
<tr class_"mergedrow">
Diyarbakır | |
— İl & Büyükşehir — | |
Diyarbakır'ın Türkiye'deki konumu | |
Koordinatlar: 37°54′39″K 40°14′12″D / 37.91083°K 40.23667°D | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
Bölge | Güneydoğu Anadolu Bölgesi |
İl | Diyarbakır |
İdari birimler | 17 ilçe |
Yönetim | |
- Belediye Başkanı | Cumali Atilla (Kayyum [1]) |
- Vali | Hüseyin Aksoy |
Yüzölçümü | |
- Toplam | 15,272 km2 (5,9 mi2) |
Rakım | 660 m (2.165 ft) |
Nüfus (2014) | |
- Toplam | 1,635,048 |
- Yoğunluk | 107/km² (277,1/sq mi) |
[2] | |
Zaman dilimi | DAZD (+2) |
- Yaz (YSU) | DAZD (+3) |
Alan kodu | (+90) 412 |
Plaka kodu | 21 |
İnternet sitesi: www.diyarbakir.gov.tr www.diyarbakir.bel.tr |
Diyarbakır (Kürtçe: Amed), Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on ikinci şehri. TÜİK ADNKS verilerine göre 2014 itibarıyla 1.635.048 nüfusa sahiptir. Diyarbakır kent merkezi yaklaşık 9000 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Etimoloji
Diyarbakır şehri farklı dönemlerde farklı isimlerle anılmıştır. MÖ 200'de Amidi Asur hükümdarı Adad-Nirari'ye ait bir kılıç kabzasında şehrin adı "Amid" ya da "Amidi" olarak geçmektedir. Roma ve Bizans kaynaklarında şehrin adı "Amid, O'mid, Emit, Amide" şeklinde adlandırıldığı görülmektedir.[3] 11. yüzyılda yöreye gelen Türkmenler şehirdeki yapılarda kullanılan siyah renkli taşlardan dolayı şehre "Kara Amid" demişlerdir. Müslüman Arapların egemenliği sırasında buraya yerleşen "Bekr" (بکر) kabilesinden dolayı "Diyâru Bekr" (ديار بكر) (Bekr kabilesinin yurdu) olarak kayıtlara geçmiştir.[4] "Diyaru Bekr" daha sonraları "Diyarbekir"; Osmanlı'nın son yıllarına kadar daha çok bir bölge adı olarak kullanılmıştır. Ancak merkez için kullanılan Amid isminin kullanımının özellikle Diyar-ı Bekr'in (Diyarbekir) 1867 yılında vilayet oluşu sonrası yavaş yavaş terkedildiği, bütün bölgeyi nitelemesinin yanında merkez sancak için de (Diyar-ı Bekr) Diyarbekir adının kullanıldığı görülmektedir. 1926'da Mustafa Kemal Paşa'ya fahri hemşehrilik verilmiştir.[5]
Diyarbekir'in "Diyarbakır" oluşuna dair çalışmalar, Türk Dili dergisinin Haziran 1938 nüshasında özetlenmiştir. 17 Kasım 1937 tarihinde Atatürk'ün trenle Diyarbekir'den Elâzığ'a geçtiği gece yapılan bir dil tartışmasının ardından, Türk Dil Kurumu'na gönderilen bir telgrafla başladı. Yapılan çalışmaları sonucu şehrin adı Diyarbakır olarak değiştirildi. Türk Dil Kurumu Genel Sekreteri İbrahim Necmi Dilmen"e gönderilen telgraf şöyledir.[6]
Diyarbekir şehrinin isminin etimolojisine dair etüt var mıdır? Esasta bu şehrin ismi 'Bakır memleketi' manasına olan 'Diyarbakır' olması gerektir ve artık bu isimle tanınacaktır. Dil Kurumu'nun bu hususta Tarih Kurumu ile işbirliği yaparak, historik ve lengüistik tetkikatta bulunması emrediliyor. Balıkesir saylavı İsmail Hakkı'nın da mesai birliğine davet edilmesi faydalı olacaktır. Tetkikatın titizlikle yapılmasını ve mümkün ise neticelerin takiben bildirilmesini saygılarımla dilerim.
Şehirde bakır madenciliği olmamakla beraber, ilde bakır madenciliği yaygın, kayda değer olmamıştır.[7][8]
Tarihçe
Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır’ın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Yontma taş ve Mezolitik devirlerde Diyarbakır ve çevresinde var olan mağaralardan burada yerleşim olduğu yapılan arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu çağdan kalma kalıntılar tespit edilmiştir.[9] Şehrin 65 kilometre kuzeybatısında Ergani ilçesi yakınlarında yer alan Çayönü Tepesi kazılarında, dünyanın en eski köyü bulunmuştur.[10] Çayönü'ndeki insanlar zamanla göçebelikten yerleşik köy yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçmiştir.
Şehrin kent merkezinde, MÖ 3000 Hitit ve Hurri-Mittani egemenliği yaşanmıştır. MÖ 1260 yılına kadar egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler'den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır'a egemen olmuşlardır.[9]
Asurlular döneminde şehir, bölge valilik merkezi olmuştur. Mîlâttan sonra bir ve ikinci asırlarda şehir ve bölgesi için Romalılar ve Partlar arasında savaşlar yapılmıştır. Romalılar'ın hakimiyetine geçen şehir Roma İmparatorluğu'nun yıkılması ile Bizans yönetime geçmiştir. Ömer döneminde islâm ordusu Diyarbakır'ı ve çevresini fethetmiştir. Halid bin Velid, Diyarbakır'a giren ilk islam kumandanıdır. Diyarbakır böylece bir eyâlet olarak İslâm devletine bağlandı.
869-899 yılları arasında Diyarbakır ve çevresinde Şeyhiler Hanedanı hüküm sürmüştür fakat Halîfe Mütazıd bu hakimiyete son vermiştir. Daha sonraki yıllarda Hamdânîler hâkim oldularsa da, 990 yılında bölgeye hâkim olan Mervaniler 1096 yılına kadar saltanat sürdü. Alparslan 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nden bir sene önce Diyarbakır’a geldi. Mervânîler, Selçuklular'a tabi oldu. Melikşah'ın vefatından sonra Diyarbakır'da egemenlik Suriye Selçukluları'na geçti.
Eyyûbî lideri Melik Kâmil, Selçuklular'ın yönetimindeki şehri ele geçirdi. 1259'da şehir, İlhanlılar'a geçti. İlhanlılar, bölgeyi Artukoğulları'na bıraktılar. 1401 yılında Akkoyunlular yönetiminde, devletin başkenti oldu. Artukluların egemenliğine son veren Safeviler böylece şehri ele geçirdi. Artuklu ve Safevi dönemlerinde kente önemli bir Türkmen kökenli nüfus yerleşimi olmuştur.
1507-1515 yılları arasında Anadolu Beylikleri, Memlûkler İran-Safevî devletleri arasında bu bölge için mücadele devam etti. Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır'ı ve bütün Güneydoğu Anadolu’yu 15 Eylül 1515'te Bıyıklı Mehmet Paşa kumandasında Osmanlı egemenliğine kattı.
Diyarbakır, Osmanlılar döneminde önemli eyaletlerden birinin merkezi olmuş, doğuya sefer yapan orduların hareket üssü ve kışlağı görevini görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde özellikle I. Dünya Savaşı'nın yakın zamanlarında hastalık, yangın ve sefalet yüzünden büyük sıkıntı çeken Diyarbakır; Cumhuriyet devrinde büyük ve önemli imar, sosyal, kültürel ve ekonomik hareketler yaşamıştır. 1950'lerden sonra yeni şehir kurulmuş; yollar, hastaneler, okullar ve modern yapılarla gün geçtikçe büyümüş ve gelişmiştir. Yeni şehir kara, hava ve demir yolarıyla Türkiye'nin dört bir yanına bağlanmış önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.
Cumhuriyet dönemi
Diyarbakır, 2 Eylül 1993'te çıkarılan 504 sayılı kanun hükmünde karaname[11] ile büyükşehir unvanı kazandı. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 20 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[12] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[13]
Coğrafya
Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin orta kısmında, El Cezire'nin (Mezopotamya) kuzeyinde yer almaktadır. Doğuda Batman ve Muş, batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, kuzeyde Elâzığ ve Bingöl, güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır.[14] Yeryüzü şekilleri açısından genelde dağlarla çevrili, ortası hafif çukurlaşmış görünümdedir ve Güneydoğu Torosların kollarıyla çevrilidir. En yüksek dağı Muş sınırı yakınındaki Anduk Dağıdır (2830 m).
İklim
Diyarbakır'da sert bir kara iklimi egemendir.[15] Yazları çok sıcak geçer fakat kışları Doğu Anadolu Bölgesi kadar soğuk geçmez. Bunun başlıca nedeni Güneydoğu Toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgarları kesmesidir.[16] En sıcak ortalaması 40,2 derece, en soğuk ay ortalaması ise -10,1 derecedir.[15] Günümüze kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 48,4 derece ile 29 Temmuz 1946 gününde, en düşük sıcaklık ise -25,7 derece ile 11 Ocak 1933 gününde yaşanmıştır.[17]
Yıllık yağış ortalaması 496 milimetre olan şehirde, bu yağışın %2'lik kısmı yaz aylarında düşmektedir. Kuzeydeki dağların eteklerine doğru gidildikçe yağışlar da artar.[15]
Diyarbakır iklimi | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Aylar | Ocak | Şubat | Mart | Nisan | Mayıs | Haziran | Temmuz | Ağustos | Eylül | Ekim | Kasım | Aralık | Yıl |
En yüksek sıcaklık rekoru, °C | 16,9 | 21,3 | 28,3 | 35,3 | 38,1 | 42,0 | 45,0 | 45,9 | 42,0 | 35,7 | 27,2 | 22,5 | 45,9 |
Ortalama en yüksek sıcaklık, °C | 6,7 | 9,1 | 14,5 | 20,4 | 26,5 | 33,6 | 38,5 | 38,2 | 33,3 | 25,3 | 16,1 | 9,1 | 22,6 |
Ortalama sıcaklık, °C | 1,7 | 3,6 | 8,4 | 13,8 | 19,2 | 26,2 | 31,1 | 30,4 | 24,9 | 17,2 | 9,3 | 3,9 | 15,8 |
Ortalama en düşük sıcaklık, °C | −2,3 | −1,1 | 2,7 | 7,2 | 11,3 | 16,9 | 21,8 | 21,1 | 16,2 | 10,2 | 4,0 | −0,2 | 8,9 |
En düşük sıcaklık rekoru, °C | −22,1 | −21 | −14 | −6,1 | 0,8 | 6,0 | 11,0 | 13,8 | 5,2 | −1,2 | −12,9 | −23,4 | −23,4 |
Ortalama yağış, mm | 69,0 | 67,7 | 69,1 | 68,4 | 44,4 | 8,8 | 0,5 | 0,4 | 4,2 | 33,0 | 52,8 | 71,8 | 490,1 |
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü[18] |
Bitki örtüsü
Güneydoğu Anadolu'nun doğal bitki örtüsü olan bozkır, Diyarbakır'da da egemendir.[19] Bozkır bitki örtüsü içinde otsu bitkiler daha fazladır. Bunlar ilkbaharda kısa bir süre içinde yeşerip çiçeklenir, ama yağışların kesilmesiyle yaz başında kururlar. Çevredeki dağlar, yer yer meşe ormanlarıyla kaplıdır.[15] Diyarbakır topraklarının %33’ü orman ve fundalık, %40’ı ekili arazi ve %22’si çayır ve meralarla kaplıdır. İlkbaharda her yer yemyeşildir. Yaz aylarında ise dere kenarları dışında her yer bozkırdır, otlar tamamen kurur. Vadilerde söğüt, çınar, ceviz ve kavak ağaçları, yükseklerde ise meşe, ardıç ve yabani meyve ağaçları yer alır. Ormanlık arazi her ne kadar %33 görülmekteyse de muntazam ormanlık saha çok azalmıştır.
Akarsular
Diyarbakır şehrinin en önemli akarsuyu Elâzığ ili sınırları içinden çıkan Dicle nehridir. Nehir, Diyarbakır şehrinin bulunduğu lav sahanlığının doğu kesimine paralel akar. Burada nehir vadisinin tabanı 600 m’ye iner. Diyarbakır’ın güneyinde 8 km mesafede doğuya yönelir. Dicle, Diyarbakır ilindeki akarsuların tümüne yakınını toplar. Yalnızca ilin kuzeybatı köşesindeki küçük bir alanın suları Fırat ırmağına gider.[15]
Demografi
TÜİK verilerine göre ilin nüfusu, bütün köy ve ilçeleriyle beraber, 2010 itibariyle 1.528.958'dir[20] ve nüfusu ile il Doğu ve Güneydoğu Anadolunun en büyük illerinden biridir. Kilometrekareye düşen insan sayısında Türkiye ortalaması 88 iken Diyarbakır'da bu sayı 95’tir. 1990-2000 döneminde yıllık nüfus artış hızı binde 21.73 olup binde 18,3 olan Türkiye ortalamasının üstündedir. Diyarbakır şehir merkezinin nüfusu ise 834.854 dir.[21]
Ana dili | 1960[22][23] n.s. |
---|---|
Toplam | 401 884[24] |
Türkçe | 264 235 |
Kürtçe | 134 948 |
Arapça | 1 796 |
Ermenice | 279 |
Diğer | 626 |
Diyarbakır ilinin nüfusu, TÜİK 2015 nüfus sayımına göre 1.654.196'dır.[25] Fakat bu toplam il nüfusudur yani köyleriyle ve ilçeleriyle birlikteki nüfustur. Şehir merkezi yani asıl Diyarbakır kentinin merkez nüfusu ise 1.050.000'dir.[26] Fakat Diyarbakır kent nüfusu hakkında bazı yabancı kuruluşlar ise nüfusun daha yüksek olduğu şeklinde bazı iddialar ileri sürmüşlerdir. Nüfusu ile Gaziantep'ten sonra Güneydoğu'nun ikinci büyük kentidir. Kilometrekareye düşen insan sayısı Türkiye ortalaması 88 iken Diyarbakır'da bu sayı 95’tir. 1990-2000 döneminde yıllık nüfus artış hızı binde 21.73, Türkiye ortalaması binde 18,3'dür. Diyarbakır merkezinin nüfusu ise 875.069'dur. (TÜİK 2011).[26]
Diyarbakır nüfusunun yüzde 53'ünü çocuklar oluşturmaktadır.[27] İl genelinde erkek nüfusunun yarısının 17 yaşından, kadın nüfusunun yarısının da 18 yaşından genç kişiler oluşturmaktadır.[28] Diyarbakır nüfusunun yüzde 87'sini Diyarbakır doğumlular oluştururken, Diyarbakır doğumlu olmayan nüfus için de ilk sayı Mardin, ikinci sırayı Bingöl doğumlular almaktadır. İl merkezinde evli olanlar, toplam nüfusun yüzde 53'ünü oluşturmaktadır.[28]
Kültür
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, UNESCO tarafından 2015'te Dünya Mirası olarak tescil edildi.[29] Devlet Tiyatrosu ve Büyükşehir Belediye Tiyatrosu, Diyarbakır il merkezinde yer almaktadır. Kentte ayrıca Diyarbakır Kitap Fuarı düzenlenmektedir.
Mutfak
Binlerce yıl Arap, Ermeni, Kürt, Süryani, Türk, Yahudi ve Zaza halklarının içiçe yaşadığı Diyarbakır'da, bu kültürlerin bileşiminden meydana gelen yemek kültürü bir hayli zengindir. Mutfağın temel malzemeleri kuzu eti, yöresel baharatlar (sumak, kişniş, karabiber vs.), pirinç, sakatat çeşitleri, tereyağı ve bulgurdur. Bu nedenle Diyarbakır mutfağı ağır yemeklerden oluşur. Diyarbakır lahmacunu ve kadayıfının yanı sıra peyniri ile de ünlüdür. En ünlü yemekleri kaburga dolması, içli köfte, sac tava, meftune ve ciğer kebabıdır.
Karpuzu ile ünlenen Diyarbakır, ana yemek olarak ciğer kebabı, içli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni; tatlılardan ise burma kadayıf ve sütlü nuriye ile yemek kültürü açısından da zengindir.[30]
Camiler, kiliseler ve sinagoglar
Ulu Camii
Çok sağlam, kara taştan yapılmış, Anadolu’nun en eski camilerindendir. Diyarbakır Kalesi'nin surları üzerinde Harput Kapısı ile Mardin Kapısı'nı birleştiren eksenin batısında yer alır. M.S. 639 yılında İslam orduları Diyarbakır’ı fethedince Mar-Toma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle kurulmuştur. İslam aleminde 5. Haremşerif olarak tanınmaktadır. Duvarlarında birçok uygarlığın kitabesi bulunmaktadır.
Safa Camii
Palu (Parlı) Camii ismi de verilen yapı 1532 yılında yapılmış bir Akkoyunlu eseridir. Çini ve motiflerle süslenmiş çok zarif olan minaresinin son zamanlara kadar kılıfla muhafaza edildiği söylenmektedir. Batısında büyük Hekim Muslihiddin-i Lari’nin mezarı vardır. 15. yüzyılda, Akkoyunlular döneminde, Uzun Hasan tarafından yaptırılmıştır ve dönemin mimari başyapıtlarındandır. Özellikle minaresinin taş işçiliği dikkat çekicidir. Minaresinin harcının Diyarbakır çevresinde yetişen kokulu bitkilerle karıldığı için yakın zamanlara kadar sadece Cuma hutbelerinde minarenin kılıfının çıkarıldığı bilinmektedir.
Behram Paşa Camii
Behram Paşa Camii, 1572 yılında Diyarbakır Valisi Behram Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış Osmanlı eseridir. Caminin yapımına kapısı üzerindeki kitâbesine göre 972 (1564-65) yılında başlamış ve 980 (1572) tarihinde tamamlamıştır. Ayrıntılarıyla Diyarbakır’ın yerel mimarisini yansıtan yapı, boyutlarıyla İstanbul’daki sadrazam camilerinden geri kalmıyor. Caminin çok süslü minberi bir sanat harikasıdır. Tamamen kesme taştan yapılmıştır. tek kubbeli bir yapıdır. Sakıflı son cemaat yeri, aynı üslupta yapılmış önündeki şadırvanı ile sütunlu bir saray girişini anımsatmaktadır. Bu tip sakıflı girişlere Osmanlı Dönemi yapılarında rastlanmakla birlikte burada olanakların sonuna kadar zorlandığını görüyoruz. Güneye özgü taş işçiliğinin eklenmesi, yerel özelliklerin katılmasıyla Osmanlı Mimarisinin ana şemalar kalmakla beraber bulunduğu yerlerde yerli geleneklerle beslenerek, az da olsa değişik bir karaktere büründüğünü izlemekteyiz. Giriş kapısının üstündeki sağ ve sol sahanların ters düzeninin bugünkü inşaatlarda kullanılan modern sıkıştırma usulünün günümüzden 400 sene önce taş inşaatına tatbiki suretiyle yapılması fen adamlarının dikkatini çekmekte ve takdirini kazanmaktadır. 5 Mayıs 1828’de Behram Paşa Camisi minaresine yıldırım düştü ve ancak 1930’da onarılabildi.
Nebi Camii
Akkoyunlu eseri olup, 15. yüzyıldan kalma taşla örtülü tek kubbeli bir camidir. Minaresinde Muhammed'den (Kaalen Nebiye) diye bahseden kitabelerin çokluğundan dolayı Nebi veya Peygamber Camii denildiği sanılmaktadır. 1530 yılında Hacı Hüseyin adlı bir kasap tarafından yaptırılan minaresi 1960 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yeri değiştirilerek onarılmıştır.
Fatihpaşa Camii
Kurşunlu Cami de denilmektedir. 1516-1520 yılları arasında şehrin ilk Osmanlı valisi Diyarbakırlı Bıyıklı Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. ilk Osmanlı eseridir. Duvarları çok güzel Osmanlı çinileri ile kaplıdır. Mihrabı ve minberi görkemli bir sanat yapıtı olan caminin ayrıntıları Selçuklu tarzındadır. Cumhuriyet devrinde onarılan caminin yanında bir de türbe vardır. Daha önce çok geniş olan cami havlusu doksanların ortasında bölünmüştür. Cami bünyesinde bir kûmbette bulunmaktadır.
Hüsrevpaşa Camii
Osmanlı devri Diyarbakır valilerinin ikincisi olan Hüsrev paşa tarafından 1512-1528 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Bina önce Üsreviye Medresesi adı ile yaptırılmıştır. Kesme taştan yaptırılmış olan minaresi Selçuklu tarzında olup, sarkıtlarla süslüdür.
Melik Ahmet Camii
Melik Ahmet Paşa tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır. Tümü çiniden yapılmış mihrabı çok ilgi çekicidir. Minaresine yarıya kadar birbirini görmeyen iki merdivenle çıkılır, yarıda bu iki merdiven birleşir. Kaidesinin süslemeciliği oldukça inceliklidir. Çini mozaiklerle süslü kabartmalar ince ve ustalıklı bir beğeni örneğidir. Ayrıca Melik Ahmet'in kabri burada bulunmaktadır.
İskender Paşa Camii (Merkez)
Diyarbakır’da İskender Paşa Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Diyarbakır’da 14 yıl valilik yapan İskender Paşa 1551 yılında yaptırmıştır. Bazı yazmalarda bu caminin Mimar Sinan eseri olduğuna dair bilgiler bulunuyorsa da Mimar Sinan’ın eserlerini derleyen Tuhfetûl Mimarin’de ismi geçmemektedir.
Osmanlı mimarisinde belirli bir plan tipinin uygulandığı bu caminin önünde şadırvanı, doğusunda da türbesi bulunmaktadır. Son cemaat yeri dört sütun ve köşelerdeki L şeklinde ayakların taşıdığı beş bölümden meydana gelmiştir. Sivri kemerlerle birbirine bağlanmış olan sütunların başlıkları oldukça sadedir.
Kare planlı, 14,76 x 14,76 m ölçüsündeki ibadet mekanının üzeri merkezî bir kubbe ile örtülüdür. Buradaki tromplar da çok aşağıdan başlamakta ve ortası bir çizgi ile ikiye ayrılmaktadır. Trompların arası da birer kemerle birbirlerine bağlanmıştır. Bu tromplara dayanan kubbe dışarıdan onaltıgen bir kasnağa oturmaktadır.
Mihrap taştan olup mukarnaslıdır. Osmanlı mihraplarının bir benzeridir. Minber orijinalliğinden uzaklaşmış ahşap bir eserdir.
İskender Paşa Camisi Erken Osmanlı devri mimarisinin özelliklerini taşımasına rağmen, bir bakıma da Diyarbakır camilerinin etkisinde kalarak yapılmıştır. Caminin sol tarafına silindirik gövdeli, tek şerefeli taş minare eklenmiştir.
Kale Camii (Hz. Süleyman–Nazıriye Camii)
Hz. Süleyman Camii, Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1155-1169 yılları arasında yaptırılmıştır. Cami bitişiğinde Osmanlılar döneminde yapılan Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman ile Diyarbakır'ın Araplar tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin yattığı Meşhed bulunmaktadır. Diyarbakır’ın fethi sırasında şehit olan Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman dâhil 27 sahabe bu bölgede, 13 sahabe ise surların farklı bir yerinde şehit oldu. Yaralanan Sultan Sasa’nın da 6 ay sonra şehit olmasıyla birlikte bölgeye toplam 41 sahabe defnedildi. Diyarbakır’da mezar yerleri kesin olarak bilinen 30 sahabenin 27'sinin kabri bu camidedir. 27 şehit sahabenin kabirleri Türkiye'nin her yerinden ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Dört Ayaklı Minare
Akkoyunlu Kasım Han tarafından yaptırılan Şeyh Mutahhar Camisinin dört ayaklı minaresi yekpare dört sütun üzerinde inşa edilmiş ilginç anıtlardandır. Balıkçılarbaşı semtindeki Kasım Padişah diye de adlandırılır. Cami Şeyh Mutahhar türbesinin bulunduğu arsa üzerinde inşa edildiği için bu adı almıştır. Minaresindeki kitabesinde caminin 1500 tarihinde Akkoyunlu sultanı Kasım Bey'in zamanında yapıldığı yazar. 4 yalın sütun ile başlıklar üzerinde oturan kare mimarisi ile Anadolu camileri içinde tek örnek oluşturmaktadır.
Mes'udiye Medresesi
Ulu Camii’nin kuzeyinde ve camiye bitişiktir. 1198 yılında Artuklu Melikül Mesut Kutbudin Ebu Muzaffer Sokman zamanında inşasına başlandığı üzerindeki kitabeden anlaşılmaktadır. Motif ve kitabeleriyle çok değerli bir sanat eseri olan medresenin avlusundaki mihrabın iki yanına ustaca yerleştirilmiş döner taş sütunlar binanın herhangi bir yerinde meydana gelecek çökmeyi veya kaymayı tespit için konulmuştur. Bina kesme taştan iki katlı olarak yapılmıştır. Mesudiye Medresesi içinde öğrenim yapılan Anadolu’nun ilk üniversitesidir.
Zenciriye Medresesi
Sincariye Medresesi’de denilir. Bina 1198 yılında yapılmış olup, mimarının adı İsa Ebu Dirhem’dir.
Meryem Ana Kilisesi
3. yüzyıldan kalmadır. Zamanla birçok onarım görmüş olup, Bizans devrinden kalma mihrabı, Roma biçimi kapısı ilginçtir. Kilisede bazı azizlerin türbesi bulunmaktadır. Şehrin en güzel Süryani Kadim Yakubi mezhebi kilisesidir. Diğer bir kilisede Keldani Kilisesidir. Ortodoks Süryanilere ait bir kilisedir. 3. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen yapı, günümüze dek birkaç kez yanmış, yıkılmış, yenilenmiş, defalarca onarım geçirmiştir. Mardin'deki Deyr-ül Zafaran'dan gelen Patrik 2. Yakup, 1871 yılında ölene kadar burada yaşamış ve yapı o dönemde Patriklik Merkezi olarak hizmet vermiştir.
Surp Giragos (Kara Papaz) Kilisesi
Kırkdamaltı Kilisesi olarak da bilinen Surp Giragos Kilisesi 3. yüzyılda Diyarbakır Belisırma Bölgesi'ndeki en yüksek kilise olup, Amirarzes Basileios ve eşi Tamara tarafından yaptırılmıştır. 1283-1295 yılları arasında dekore edilmiştir. Birapsisli bazilikal planlı olan kilisede bulunan fresklerde, incilin hikâye ettiği tüm konular ile Selçuklu Sultanı II. Mesud’un resmi tasvir edilmiştir. Giriş bölümünü oluşturan mekân kayanın bir bölümünün kopması sonucu tahrip olmuştur.
Mar Petyun Kilisesi
Özdemir Mahallesi'nde, Yeni Kapı Caddesi'ndedir. Ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmeyen ve 17. yüzyıla tarihlenen kilise, Katolik mezhebinden Keldaniler tarafından günümüzde de kullanılmaktadır.
Diğer önemli camiler
Ömer Şaddat Camii, Kadı Camii, Hacı Büzürk Camii, Arap Şeyh Camii, Lala Kasım Camii, Kurt İsmail Paşa Camii, Hadım Ali Paşa Camii şehrin diğer önemli camileridir.
Müzeler
Diyarbakır (Arkeoloji) Müzesi, Ziya Gökalp Müze Evi, Gazi Köşkü müze evi, Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi günümüzde Diyarbakır'ın aktif müzeleridir. Robotik bilimin babası sayılan Diyarbakırlı El Cezeri adına yakın zamanda bir müze açılacaktır. Müze Dicle Üniversitesi, Dicle Teknokent'te yer alacaktır.
Diyarbakır Müzesi
Diyarbakır'da ilk müze 1934 yılında Ulu Cami'nin devamı olan Senceriye (Zinciriye) Medresesinde açılmıştır. 1985 yılında ise Elazığ Caddesi üzerinde bulunan yeni binasına taşınmıştır. Müzede Neolitik Çağ'dan itibaren Eski Tunç, Urartu, Asur, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı devirlerine ait eserler kronolojik olarak sergilenmektedir. Çoğunluğu Artuklular döneminden kalma çok sayıda sikke ile yöresel, etnografik nitelikli eserler de müzede teşhir edilmektedir.
Arkeoloji Müzesi
Diyarbakır'da ilk müze 1934 yılında Ulu Cami'nin devamı olan Zinciriye Medresesi'nde açılmıştır. 1985 yılında ise Elâzığ caddesi üzerinde bulunan Dedeman Oteli arkasında bulunan yeni yapısına taşınmıştır. Müzede Diyarbakır yöresinden kazılar, satın alma ve müsadere yoluyla edinilen eserler, Neolitik Çağ'dan itibaren Eski Tunç, Asur, Urartu, Helenistik, Roma, Bizans, Artuklu, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı devirlerine ait eserler kronolojik olarak sergilenmektedir.ayrıca bunlardan başka birçok başka eser de sergilenmektedir.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
Şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğduğu bu ev geleneksel Diyarbakır evlerine güzel bir örnek teşkil etmektedir. 1973 yılında Kültür Bakanlığı tarafından satın alınıp müze haline getirtilmiştir. Müzede Cahit Sıtkı Tarancı'nın eşyaları, mektupları ve kitapları sergilenmektedir.
Ziya Gökalp Müzesi
Ziya Gökalp'in yaşadığı bu ev 1956 yılında müze haline getirtilmiştir. Gökalp'in eşyaları, mektupları ve kitapları sergilenmektedir.
Sosyal aktiviteler
El sanatları
Diyarbakır'ın el sanatları içerisinde kuyumculuk, ipekçilik, bakırcılık önde gelmektedir. Diyarbakır el sanatları, I. Dünya Savaşı'na kadar çok ileri bir düzeydeydi. Örneğin Konya'daki Mevlana türbesinin ikinci kapısı, Bağdat'taki İmam-ı Azam türbesinin altın ve gümüş işlemeli kapısı ile avize, şamdan ve kandilleri Diyarbakır'da yapılmıştır.
Eskisi kadar olmamakla birlikte günümüzde önemini koruyan bu el sanatlarında hasır bilezik, kişmiş gerdanlık, gümüş işlemeli nalın ve çekmeceler Diyarbakır'ın kuyumcularının beğenilen ürünleri arasındadır. Köylerde el dokumacılığı ve halı, kilim üretimi de yapılmaktadır.
Halk oyunları
Davul, zurna eşliğinde oynanan Diyarbakır oyunları yörenin aşk, ıstırap ve bazen de aşiretlerinin sosyal durumlarını konu alır. Oyunlardan bazıları Delilo, Halay, Esmer, Çaçan, Tekayak, Çiftayak ve Çepik'tir. Bu oyunların kendilerine özgü özellikleri, ayrı figür ve hareketleri vardır.
Önemli yerleri
Diyarbakır Kalesi
Surların uzunluğu 5,5 km, yüksekliği 10–12 metre, kalınlığı 4–5 metredir. Çin Seddi'nden sonra en büyük sur olma özelliğini taşımaktadır. Dicle vadisinden yaklaşık 100 metre yükseklikte geniş bir düzlük üzerine kurulmuştur. Dış kalenin 82 burcu vardır. Burçlar arasında geniş bir yol vardır, bu duvarlar 70 santimetre kalınlığındadır. Burçlar çoğunlukla yuvarlaktır, ancak dört ve altı köşeli olanlar da vardır.
Surlar
Diyarbakır Surları: Diyarbakır Surları 5,5 km uzunluğunda ve 7–8 m yüksekliğindedir. 16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan siyah bazalt surlar, kentin en ilgi çekici yeridir. Ortaçağ askerî mimarisinin muhteşem örneğini oluşturan bu surlar yazıtlar ve kabartmalarla dekore edilmiştir.
Malabadi Köprüsü
Silvan ilçesinde bulunan, Artuklular zamanından kalma bir köprüdür. Ayrıca dünyanın, en geniş taş kemerli köprüsüdür.
Hanlar ve kervansaray
Diyarbakır’ın önemli yapıları arasında hanların önemli bir yeri vardır. Bunların başında Deliller Hanı, Hasan Paşa Hanı, Çifte Han ve Yeni Han gelmektedir.
Diyarbakır, İpek Yolu'nun üzerinde oluşundan ötürü belirli güzergahlar üzerinde han ve kervansaraylar yapılmıştır. Anadolu Selçuklularının da uyguladığı bu düzeni Osmanlılar da sürdürmüşlerdir.
Deliller Hanı (Hüsrev Paşa Hanı)
Hüsrev Paşa Hanı adıyla anılan yapı 1527 yılında aynı şahıs tarafından yaptırılmıştır. Halk arasında Deliller hanı denilmesinin nedeni her yıl islam ülkelerinden Hicaza gitmek üzere bu handa toplanan hacı adaylarını götürecek delillerin burada kalmalarındandır. Yapı iki katlıdır. Restore edilerek 120 yataklı turistik modern bir otel olarak hizmete açılmıştır.
Hasanpaşa Hanı
Ulu Camii'nin karşısındadır. Osmanlı valilerinden Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1572-1573 yıllarında yaptırılmıştır. Günümüzde kafelere, restorantlara, kitapçılara, antikacılara ev sahipliği yapmaktadır.
Sülüklü Han
Sülüklü Han 1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yaptırılmıştır.
Köprüler
Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü)
Dicle Köprüsü (en:Dicle Bridge). Köprü, yazıtından anlaşılacağı üzere Mervaniler devrinde Diyarbakır hükümdarı Nizamüddevle Nasr tarafından 1065 tarihinde yaptırılmıştır.
Haburman Köprüsü
Köprünün beş satırlık kitabesinden Zübeyde Hatun tarafından 1179’da yaptırıldığı öğrenilmektedir. Zübeyde Hatun Artuklu Necmüddin Albi’nin (1152-1176) kızı olup, bu köprüyü kendi parası ile yaptırmıştır.
Spor
Diyarbakırspor 24 Haziran 1968'de, amatör futbol liginde olan Diclespor ve Yıldızspor'un birleşmesi ile kurulmuştur, renkleri kırmızı ve yeşilden oluşmaktadır. Amblemi ise Diyarbakır Suru ile Diyarbakır karpuzundan oluşmaktadır. Diyarbakırspor'un ilk başkanı, o zamanın Belediye Başkanı Nejat Cemiloğlu olmuştur. 2016-2017 sezonu itibariyle ise Diyarbakır'ın 2 takımı profesyonel liglerde mücadele etmektedir bu takımlar spor toto 2 inci ligde bulunan Amedspor ve spor toto 3.lig ekibi Diyarbekirspor dur...
Eğitim
2009 yılında, Diyarbakır ilinde 1281[31] okul bulunmaktadır:
- Ana Okulu Sayısı: 90
- İlköğretim Okulu Sayısı: 3096
- Genel Lise Sayısı: 540
- Özel Okullar Sayısı: 97
- Meslek Lisesi Sayısı: 25
- Yabancı Dil Eğitimi Veren Liselerin Sayısı: 116
Öğretmen sayısı 15.021'dir. Erkek öğrenci sayısı 214.462, kız öğrenci sayısı 181.413 olmak üzere Diyarbakır ilinde toplam öğrenci sayısı 395.875'dir.
Dicle Üniversitesi
1978'de Ankara Üniversitesi bünyesinde açılmıştır. Şu an bünyesinde 13 Fakülte, 11 Meslek Yüksekokulu, 5 Yüksekokul, 1 Konservatuvar, 3 Enstitü, 8 Uygulama ve Araştırma Merkezi, 1 Eğitim ve Araştırma Hastanesi yer almaktadır. Dicle Üniversitesi Dicle'nin doğusuna kurulmuştur ve 60 hektar alana sahiptir. Yüzölçümü bakımından Dicle Üniversitesi, Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biridir.
Selahaddin Eyyubi Üniversitesi
İldeki ilk vakıf üniversitesi olarak 2013'te kuruldu.
2016 da kapatıldı.
Altyapı
Ulaşım
İle havayolu, karayolu, demiryolu ile ulaşmak mümkündür.
Havayolu
Diyarbakır'a her gün Ankara,İstanbul ve İzmir’dan düzenli olarak Antalya,Adana ve Bursa'ya ise haftanın belirli günlerin de seferler düzenlenmektedir. Sivil-askerî havalimanı olan Diyarbakır Havaalanı şehir merkezine 6 km uzaklıktadır.
Yurt Dışına Uçuşlar
Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkenti Erbil 'ede 10 Nisandan itibaren Diyarbakır-Erbil seferleri başladı.Pazartesi, Çarşamba, Cumartesi ve Pazar olmak üzere haftada 4 uçak seferi yapılıyor.
Demiryolu
Diyarbakır demiryolu ağına bağlıdır. Bu ulaşımın merkezi Diyarbakır garıdır. Adana'dan Elâzığ'a giden Fırat Ekspres Diyarbakır Tren İstasyonu'nda durmaktadır. Bölgesel trenler bazında Diyarbakır-Bismil Diyarbakır-Batman, Diyarbakır-Kurtalan ve Diyarbakır-Adana güzergahları vardır.
Karayolu
Diyarbakır'dan Türkiye'nin her yerine otobüs ile yolculuk mümkündür. Otogar şehir merkezine 4 km uzaklıktadır. İlin bazı illere olan karayolu uzaklıkları şöyledir:
İller | Adana | Adıyaman | Ankara | Gaziantep | İstanbul | İzmir | Elâzığ | Malatya | Mardin | Mersin | Siirt | Şanlıurfa | Konya |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Uzaklık (Km) | 536 | 207 | 1.002 | 329 | 1.381 | 1.436 | 162 | 245 | 86 | 610 | 216 | 184 | 861 |
Kaynakça
- Özel
- ↑ https://www.google.com.tr/amp/www.hurriyet.com.tr/amp/diyarbakir-belediyesine-atanan-kayyum-goreve-basladi-40265872
- ↑
- ↑ "Diyarbakır adının kökeni" (HTM). 20 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20090520170434/http://definem.org:80/il_il_anadolu/diyabakir.htm. Erişim tarihi: 20 Haziran 2008.
- ↑ Nişanyan, Sevan (5 Ekim 2009). "Diyarbakır". 17 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20091217142431/http://taraf.com.tr:80/makale/7778.htm. Erişim tarihi: 5 Ekim 2009.
- ↑ Hürriyet Gazetesi http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22976668.asp
- ↑ "Diyarbekir'in Diyarbakır olduğu gün". 5 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20090505141337/http://kelimelerinsoyagaci.com:80/2008/01/diyarbakrn-isminin-etimolojisi.html?. Erişim tarihi: 20 Haziran 2008.
- ↑ Diyarbakır İli Maden Envanteri
- ↑ GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ MADEN ENVANTERİ
- 1 2 "Diyarbakır Tarihi Ve Tarihçesi Tarihsel Gelişimi". 8 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150108162512/http://www.diyadinnet.com:80/YararliBilgiler-638&Bilgi=diyarbak%C4%B1r-tarihi-ve-tarih%C3%A7esi-tarihsel-geli%C5%9Fimi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2008.
- ↑ "Kültür ve tarih şehri: Diyarbakır" (ASP). http://www.ntvmsnbc.com/news/328753.asp. Erişim tarihi: 21 Haziran 2008.
- ↑ "Karar Sayısı: KHK/504". 29 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20141029124625/http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/21693.pdf&main=http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/21693.pdf. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2014.
- ↑ "Kanun No. 5216". 1 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150401055615/http://www.tbmm.gov.tr:80/kanunlar/k5216.html. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2014.
- ↑ "Kanun No. 6360". 15 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150615124332/http://www.resmigazete.gov.tr:80/eskiler/2012/12/20121206-1.htm. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2014.
- ↑ "Diyarbakır". 2 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20090302204213/http://rmyo.gop.edu.tr:80/aykac/Turkiye/diyarbakir.htm. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008.
- 1 2 3 4 5 "Coğrafi Konum". 19 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20080519033448/http://www.diyarbakir.gov.tr:80/cografya.asp. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008.
- ↑ "Diyarbakır Coğrafi Konumu Ve Coğrafyası". 21 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140821074729/http://www.diyadinnet.com/YararliBilgiler-637&Bilgi=diyarbak%C4%B1r-co%C4%9Frafi-konumu-ve-co%C4%9Frafyas%C4%B1. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008.
- ↑ "İl ve ilçelerimizde hava- Diyarbakır". 27 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20080627161121/http://www.meteor.gov.tr:80/2006/tahmin/tahmin-iller.aspx?m=Diyarbakir. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008.
- ↑ "Resmî İstatistikler - Diyarbakır". Meteoroloji Genel Müdürlüğü. 6 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150906111735/http://www.mgm.gov.tr:80/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=DIYARBAKIR. Erişim tarihi: 12 Nisan 2016.
- ↑ "Güneydoğu Anadolu Bölgesi". 18 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150618074121/http://www.ekodialog.com:80/turkiye_ekonomi/guney_dogu_anadolu.html. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008.
- ↑
- ↑
- ↑ İstatistik Umum Müdürlüğü ve Devlet İstatistik Enstitüsü, 1927, 1935, 1945,1950, 1955, 1960 ve 1965 nüfus sayım sonuçları. Bu soruların yöneltildiği 7 nüfus sayımında "Anadilim Kürtçe" veya "Bildiğim ikinci dil Kürtçe" diyenler, en düşük yüzde 8,07, en yüksek yüzde 9,88 olmuştur ki bu sayılara Zazaca konuşanlar dâhil değildir. Kuşkusuz devlet memurlarınca yapılan bu sayımlarda da, kimliğini gizleyenler, soruya yanıt vermeyenler olmuştur.
- ↑ Çukurova Üniversitesi-Türkoloji Araştırmaları : Osmanlıdan Cümhuriyete Diyarbakır-Türk dili tarihinde bir dilbilimsel temas bölgesi olarak Diyarbakır
- ↑ YerelNET - Yerel Yönetimler Portalı :Diyarbakır (il)
- ↑ "Diyarbakır Şehir, belde ve köy nüfusları - 2011". Tüik. 2011. 15 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130315035211/http://rapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnksdb2&ENVID=adnksdb2Env&report=wa_idari_yapi_10sonrasi.RDF&p_il1=21&p_yil=2011&p_dil=1&desformat=html. Erişim tarihi: 21 Nisan 2014.
- 1 2 "Büyükşehir belediyeleri ve bağlı belediyelerin nüfusları - 2011". TÜİK. 2011. 15 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130315035201/http://rapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnksdb2&ENVID=adnksdb2Env&report=wa_buyukbelediye.RDF&p_il1=21&p_kod=2&p_yil=2011&p_dil=1&desformat=html. Erişim tarihi: 21 Nisan 2014.
- ↑ "Diyarbakır'ın yüzde 53'ü çocuk". 29 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150429030250/http://www.yeniaktuel.com.tr/tur103,[email protected]. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008.
- 1 2 "KENTİN NÜFUS HARİTASI ÇIKTI". 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20121029055844/http://www.diyarbakirsoz.com/haberdetay.asp?newsid=3307. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008.
- ↑ "Diyarbakır Fortress and Hevsel Gardens Cultural Landscape". UNESCO. 6 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150906070043/http://whc.unesco.org/en/list/1488/. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2015.
- ↑ Yöre Mutfağı (Gastronomi) diyarbakirturizm.gov.tr
- ↑ diyarbakir.meb.gov.tr
- Genel
Dış bağlantılar
|
|