Arap Ayaklanması

Arap Ayaklanması

Arap askerleri
TarihHaziran 1916 - Ekim 1918
BölgeArap Yarımadası
SonuçAraplar bağımsızlığını kazandı.
Osmanlı, Hicaz ve Yemen topraklarını kaybetti.
Taraflar

 Osmanlı İmparatorluğu


 Almanya
Cebel Şammar Emirliği

 Hicaz
 Birleşik Krallık


Necid ve Ahsa Emirliği (1915)

Komutanlar ve liderler

Osmanlı İmparatorluğu Cemal Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Fahreddin Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Muhiddin Paşa


Alman İmparatorluğu Otto Liman von Sanders
Abdülaziz bin Mitab

Hicaz Krallığı Hüseyin bin Ali
Hicaz Krallığı Faysal
Hicaz Krallığı Abdullah
Birleşik Krallık Edmund Allenby
Birleşik Krallık T. E. Lawrence


İbn Suud

Güçler
6,500-7,000 (1916)[1]
23,000 (toplam)[2]
30,000 (Haziran 1916)[2]

Arap Ayaklanması (Arapça: الثورة العربية Al-Thawra al-`Arabiyya, İngilizce: Arab Revolt), I. Dünya Savaşı sırasında Haziran 1916 tarihinde Yemen'de Aden, Suriye'de Halep'i kapsayan bağımsız ve birleşik Arap devleti yaratma amacıyla Şerif Hüseyin bin Ali tarafından başlatılmıştır.

İsyanın laik Arap milliyetçilik açısından köklü bir başkaldırı olarak kabul edilme eğilimi olsa da Şerif, Haziran 1916 tarihinde Osmanlı Hükümeti'nin Müslümanlığın kutsal değerlerini çiğnediği ve "Arapların haklarının çiğnendiği" iddialarını sebep göstererek isyan etti.[3] Aksine Türkler, Müslüman topraklarını hakimiyeti altına almaya çalışan güçlere karşı savaşı sırasında Müslüman hilafeti için savaştığını iddia eden kabilelerin isyan ederek İslam'a ihanet ettiğini savundu.[4]

Arka Plan

Osmanlı Devleti'nin bir vilayeti olan Hicaz, valiler tarafından yönetilmekteydi. Validen başka Peygamber soyundan ve sınırlı yetkilere sahip bir de emir bulunmaktaydı. Bu emirlerden sonuncusu olan Şerif Hüseyin vezir rütbesiyle Şurayı Devlet azasından bulunurken Şerif Abdi Lillah Paşa’nın 1908 yılında aniden vefatı üzerine Mekke emirliğine tayin edilip gönderildi. Şerif Hüseyin, II. Abdülhamid'in iktidarı sırasında sakıncalı görülerek İstanbul'da tutulmuş ve Şura-yı Devlet üyesi olmuştu. İttihat ve Terakki ise yönetime geldikten sonra bu durum üzerine onu Mekke Emiri yapmıştı. Mekke Emiri Şerif Hüseyin ve bölgenin Osmanlı Valisi Vehip Paşa arasındaki anlaşmazlık isyanın temellerinden biridir.[4]

Arap Yarımadası'nda daha 1865 yılında milliyetçi Arap örgütleri kurulmaya başladı. I. Dünya Savaşı sırasında, Şerif Hüseyin'in oğlu Emir Faysal'ın başkanlığında ve İmam Yahya ve İbn Suud'un da üye olduğu, Şerif Hüseyin'in Osmanlı Devleti'ne karşı savaşa girmesini ve İtilaf Devletleri'nin yardımıyla bir Arap Hükümeti tesisini amaçlayan bir cemiyet kurulmuştu.[4]

İngilizlerle Anlaşma

Şerif Hüseyin'in isyan fikri, oğlu Emir Abdullah'ın Kahire'deki Britanya yetkilileriyle Şubat 1914 ilk haftasında Mısır'da gerçekleşen ve sürekli ilerleme kaydeden görüşmelerden sonra netleşti. Şerif Hüseyin, İngilizlere ilk teklifini 2 Temmuz 1915'te yaparak, Mersin ve Adana'dan Musul'a çekilecek hattın güneyindeki Arapların bağımsız bir hükümet olarak oluşumuna izin verildiği takdirde, tabi olduğu İslam Halifesine karşı isyan edeceğini özel mektupla bildirmişti. Şerif Hüseyin-İngiliz görüşmeleri nihayet 10 Mart 1916'da karşılıklı anlaşma ile neticelendi. 6 Kasım 1916 tarihine kadar geçen sürede Şerif Hüseyin'e 773 bin Sterlin[4] tutarında mali destek sağlandı.

İsyan

Şerif Hüseyin, 10 Haziran 1916'da Osmanlı Devleti'ne karşı isyan etti ve kendisini "Arap Memleketlerinin Kralı" ilan etti.[4] Ancak 3 Ocak 1917 tarihinde İngiltere ve müttefikleri bu unvanı uygun görmeyerek, onu bağımsız bir yönetici ve resmen "Hicaz Kralı ve Otoritesi" olarak tanıdılar.

Hüseyin'in kendisini Bütün Arap Ülkelerinin Kralı ilan etmesi, Abdülaziz İbn Suud'u daha fazla tedirgin etti. Bunun üzerine Körfez'deki Britanya sorumlusu onu Kuveyt'e davet ederek ona hem silah hem de mali yardımda bulunacakları, bunun yanı sıra, Hüseyin'in onun şahsi işlerine karışmayacağı ve Arapların Kralı olarak Araplar adına konuşmayacağı garantisi vermişlerdi. Buna karşı Abdülaziz İbn Suud, Hüseyin'in aleyhine hiçbir harekette bulunmayacaktı. İngilizlerin Abdülaziz İbn Suud'a bu kadar müsamahalı davranmalarının sebebi, Arap Yarımadası, Şam ve Irak'ta Osmanlı'ya karşı kullandıkları Hüseyin'e savaş açmamasını sağlamaktı.[4]

Sonuç

Bir yandan İtilaf kuvvetleriyle, 1916 yılından itibaren de Arap isyancılarla savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti, 1918 yılında imzaladığı Mondros Mütarekesi ile bölgeden çekilmiş, İngilizlerin Şerif Hüseyin'e vaat ettikleri toprakların büyük bölümünü vermeyerek, 1917 Balfour Deklerasyonu ile Filistin'de bir Yahudi yurdunun oluşturulacağının açıklamasıyla bölgede bugüne değin uzanan büyük sorunlar ortaya çıkmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Military Intelligence and the Arab Revolt: The first modern intelligence war, Polly a. Mohs, ISBN 1-134-19254-1, Routledge, page 41.
  2. 1 2 David Murphy, (Illustrated by Peter Dennis), The Arab Revolt 1916–18: Lawrence Sets Arabia Ablaze, Osprey Publishing, 2008, p. 26.
  3. Sean McMeekin, The Berlin-Baghdad Express, p.288,297
  4. 1 2 3 4 5 6 Mustafa Bostancı, "Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Hicaz’da Hâkimiyet Mücadelesi"
This article is issued from Vikipedi - version of the 10/15/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.