Alevi nüfusu


Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye, Hurûf’îyye, Keysân’îyye ve İmâm’îyye-i İsnâ‘aşer’îyye Şîʿîliğiyle alâkalı bir dizidir.

Şiilik Bâtınîlik
ALEVÎLİK

Alevî nüfusu Türkiye'de üçte biri İstanbul bölgesinde yaşayan Alevîler’in daha sonra en yoğun olarak bulundukları yöreler arasında Ankara, Adana, Bursa, Antalya, Aydın ve Damal şehirleriyle, Orta ve Doğu Anadolu'da yer alan Erzincan, Sivas, Malatya, Tunceli illeri gelmektedir. Türkiye'de en çok Alevî köyü ise 60'ı karışık olmak üzere toplam yaklaşık 460 adet köy olup Sivas ilinde yer almaktadır. Bunların ardından sırasıyla, Tunceli, Erzincan, Tokat, Çorum, Kahramanmaraş, Bingöl, Amasya, Erzurum, Malatya, Adıyaman, Yozgat, Hatay, Elâzığ, Muş, Balıkesir, Mersin, Kars, Adana, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kütahya ve Ordu illeri gelmektedir.[1][2]

Anadolu dışında ise Rumeli, Balkanlar ve Arnavutluk'ta yaşayan Bektâşîler'in yanı sıra, Batı İran, Luristan ve Kuzey Irak'ta ise Yâresânîlik (Ehl-i Hak), Kakai, ve Ali İlâhîlik[3] gibi isimlerle anılan ve kendilerini "Alevî-Kürtler" olarak tanımlayan gruplar da bulunmaktadır. Bugün İran'ın doğusunda Horasan'da da küçük bir Alevî topluluğu vardır. Alevîler daha ziyâde dağlık olan merkezî otoritenin baskısının ulaşamadığı bölgelerde yaşamlarını sürdürmektedirler.

Ve hatta Hamza Aksüt'ün araştırmalarına göre Avusturya, İsrail, Lübnan gibi ülkelerde dahi Aleviler vardır. Suriye'de ise 4-5 milyon Nusayri (Arap Alevisi) vardır. Ancak Suriye'de nüfus oranları az olarak Türk ve Kürt kökenli Aleviler de vardır

Balkan Alevîleri

Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan önce Deliorman ve Dobruca bölgelerine Seyyid Sarı Saltuk önderliğinde Alevî-Türkmenler yerleşmişlerdir, Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan sonrada yine aynı bölgelere gönüllü Alevî yerleşimleri ve isyana katılan Alevîler'in sürgünleri gerçekleşmiştir. Deliorman ve Dobruca’da II. Mahmud’dan önce hemen hemen tüm Türk köyleri Alevî-Bektaşî ve Bedreddinî iken, II. Mahmud’un Bektâşî tekkelerine Nakşibendi şeyhleri atamasıyla ve kuzeyden gelen Sünnî-Tatar göçleriyle Sünnîlik yayılmıştır. Günümüzde Bulgaristan’ın bu iki bölgesinde Alevîler halen oldukça etkindirler. Kırcaali,Dobruca ve Deliorman'da yaşayan ve kendilerini Kızılbaş olarak tanımlayan insanların tamamı Türkçe konuşur. Bugün resmi rakamlara göre Bulgaristan'da yaşayan Türklerin %13'ü kendini Alevî olarak nitelendirmektedir.(1992), gayriresmi araştırmalarda oran %18 civarında çıkmaktadır. Şeyh Bedreddin isyanının merkezi olan Deliorman yöresinde çok yoğundurlar. Bulgaristan’da yaşayan Türkmen-Alevîler, Bektâşîliğin Çelebi kolunu sürdürürmektedir. Bir kısmıda Hacı Bektaş-ı Veli'ye saygı duymakla birlikte Bâbâîliği sürdürmektedir. Bunlar deyişlerinde Demir Baba, Akyazılı Baba gibi uluların isimlerini okurlar, onları anarlar. Güney ve orta Bulgaristanda Alevî yoğunluğu çok seyrek olup, tamamı Seyyid Ali Sultan tekkesine bağlı olan Bektaşilerdir. Kuzeydeki Deliorman yöresinde çok yoğundurlar bunlarında bir kısmı Seyyid Ali Sultan'a bağlıdır bunlar Bektâşî olduklarını söylerler ama çoğu Bektâşîliğe bağlı değildir, kendilerinin Kızılbaş olduklarını söylerler.

Bulgaristan'daki Alevî köyler.

Ayrıca Makedonya ve Kosova taraflarında da Arnavut kökenli Bektaşî inancına ait gruplar bulunmaktadır. Bu gruplar Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya’daki Alevîler'le aynı geçmişe sahip değildirler, Arnavut, Sırp, ve Makedon devşirmesi olan yeniçeriler Hristiyan ailelerinden toplanıp Bektaşî tekkelerinde yetişiyorlardı, emekli olup memleketlerine döndüklerinde ise buralarda Bektâşîliği yaydılar ve tekkelerin başında bulundular. Arnavut ve Boşnak Bektaşîleri, Türkmen kökenli olmadıklarından Alevî-Bektâşî değil yalnızca Bektâşîdir. Yani Beloğlu diye tarif edilmezler, Bektâşîliğin Dedebabacı (Babagan) kolunu sürdürürler. Bosna-Hersek, Balagay Şehrinde Buna Irmağı'nın Gözesinde Bulunan Sarı Saltuk dergahı halen ziyaret ve ibadete açıktır.

Çepniler

Alevîliği seçen Türkmen boylarından biridir. Eski bir Çepni yerleşimi olan Görele’nin eski adı ise Eleviye'dir. Günümüzde ise Karadeniz Çepniler'nin önemli bir bölümü Sünnîdir. Çepniler Trabzon, Ordu ve Giresun'dan başlayarak bu bölge ve çevresinde yerleşiktirler. Ordu ve Giresun'da yeni açılmış Cemevleri mevcuttur.

Alevî Çepniler ise daha çok Ordu, Giresun, Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale, Burdur, Gaziantep gibi illerde yerleşiktirler. Çepniler Hacı Bektaş-ı Veli'nin ilk müritliğini yapan Türkmen Aşireti’dir. Balkanlara İslâmı ve Alevîliği ilk götüren Oğuz boyudur, Hacı Bektaş-ı Veli'nin halifesi Sarı Saltuk on iki bin Çepni ile birlikte Dobruca ve Deliorman yörelerine gitmiştir. Buradaki Çepnilerin bir kısmı Osmanlılar’ın ilk dönemlerinde Balıkesir yöresine yerleşerek, burada Balıkesir Alevîlerini oluşturmuşlardır. Diğer bir kısmı da Hristiyan olup Gagavuz adıyla anılmıştır. Geri kalanları ise bugün hala Deliorman yöresinde Alevî olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Fakat bunlar Çepniliklerini yitirmişlerdir, özellikle 16. yy'da sürgün olarak gelen Alevî Avşar boylarıyla karışarak günümüz Kuzey Bulgaristan Alevîlerini oluşturmuşlardır.

Vilayeti Çepni Alevîleri

Ordu-Giresun-Gümüşhane-Bayburt-Vakfıkebir arasındaki bölgede genellikle yüksek köylerde yaşayan Türkmen/Çepni kökenli Güvenç Abdal Ocağına bağlı Alevîler’dir. Son yıllarda bazı köylere yeni Cemevleri kurulmuştur.

Dersim Aleviliği

Tunceli Alevileri

Tunceli, %85-%95 oranla Türkiye'nin diğer illerine nazaran en çok Alevi nüfusunu barındıran şehirdir. Tunceli ve çevre illerinde yaşayan Zaza ve Kürt Aleviler, yörenin tarihsel isminden gelen bir tabirle Dersim Alevileri olarak adlandırılır.[4] Türkmen Alevileri'nden farklı şekilde adlandırılmalarının sebebi, Türkmen Alevileri ile arasında gelenek, kültür, ibadet şekilleri gibi pek çok fark ve görüş ayrılığının olmasıdır.Bazı Araştırmacılara göre ,bölgenin aslen Türkmen olan ,fakat sonradan baskılardan dolayı Kürtleşen aşiretlerden oluştuğuda [5] söylenir..

Tunceli dışında da Dersim Alevileri'nin yaşadığı il ve ilçeler bulunmaktadır: Tokat'ın Almus ve Zile ilçeleri, doğu da Sivas, Bingöl, Erzurum'un Hınıs, Aşkale, Tekman, Çat, Pasinler ilçeleri, Adıyaman, Gümüşhane, Kayseri, Kars (birkaç köy), Bayburt, Erzincan (Hemen hemen her kesiminde), Muş'un Varto ilçesinde Kahramanmaraş, Çorum (bir kısmı), Elâzığ, Kayseri, Göle (Ardahan) ve daha birçok ilde Kürt (Kurmanc) veya Zaza kökenli Aleviler bulunur.[6][7][8][9][10][11] Bunun yanında Türkiye'nin pek çok ilinde Dersim İsyanı ve Koçgiri İsyanı sonrası zorunlu göçe tabi tutulan Dersim Alevileri'de vardır. Alevi olan Zaza ve Kürtler bulundukları hemen her il ve ilçede Dersimli olduklarına dair izler göstermektedir ve zamanında Dersim'den göç ettiklerini söylemektedirler.

Dersimli Zaza ve Kürtler'in, genellikle Zazaca ve Kürtçe cem ibadetleri vardır onlara göre dil önemli değil, ibadet önemlidir.[12]

Dersim Aleviliğinde, Türkmen (Anadolu) Aleviliğine göre farklılıklar vardır, bu inançta yılın farklı günleri farklı bayramlar ve farklı inanışlar vardır.[13][14][15] Hawtemal bayramı (Dersim Yöresi, Mart ayında, bir tür bahar bayramı)
Hawtemalo Pil (Büyük Hawtemal)
Hawtemalo Qız (Küçük Hawtemal)
Qereçarseme: Bir bahar bayramı, yine Mart ayında kutlanır.
Newê Marti (Yeni mart): Mart dokuzu, Nevruz, 22 Mart'a denk gelir, normal Nevruz'dan bir gün sonradır.
Gağand: Yeni yıl bayramı, daha çok Tunceli-Koçgiri-Varto ve Gerger dolaylarında yılbaşı olarak 13 Ocak'a yakın tarihlerde kutlanır. Bu bayramda Rumi takvim esas alınır. Dersim'de ve Gerger'de halen kutlanmaya devam etmektedir.
Rocê Xızıri (Xızır günü): Hızır orucu
Rocê İmamu (İmam günü): Muharrem orucu.

Erzincan Alevileri

Erzincan Alevileri Türkmen ya da Zaza kökenlidirler, Horasan'dan göçtükleri bilinir. Bölgedeki Türkmen ve Zaza Alevileri birbirine karışmış vaziyettedir. Geçmişte bölgedeki Türkmenlerin büyük kesimi Zazacada bilirken (Osmanlı'nın bölgeye Zaza beyleri ataması, bölge halkının lisan öğrenmesinin önünü açan bir etkendi) günümüzde bu oran düşüktür. Erzincan'ın tüm ilçelerinde bulunurlar. Şah İsmail, Safevi Kızılbaş devletini kurmadan önce anadolunun dört bir yanından gelen Kızılbaşlarla, Türkmen kurultayını bu şehirde gerçekleştirmiş, devamında İran'a sefere çıkmıştır.

Kayseri Alevîleri

Kayseri Alevîleri genellikle Sarız ve Develi ilçelerinde yaşarlar fakat Pınarbaşı ve Tomarza ilçelerinde de oldukça fazladırlar. Kayseri genelinde toplamda 30 Alevî vardır ve bunların tamamına yakını Zaza ya da Kürt'tür.[16] İdam edilen ünlü devrimci Hüseyin İnan, Sarız'lıdır. Bazı Alevîler Kürtçe'nin Kurmanci lehçesini konuşurlar. Bölgede "Tavkiran Aşîreti" ve "Koçgiri Aşîreti" olmak üzere iki büyük Alevî aşireti vardır.

Anadolu Aleviliği

Tokat Alevîleri

Tamamına yakını Türkmen (Oğuz) soylu olan Alevîler'dir. Öyle ki Tokat'ta -Dodurga'dan, Salur'a; Afşar'dan Kınık'a- neredeyse 24 Oğuz boyunun tamamından Alevîler yaşamaktadır. Bunların içinde Türkmen Alevîliği'ni en orijinal haliyle yaşayan Sıraçlar'dır. Sıraçlar Begtili boyuna mensuptur ve kat'iyen bozulmamış bir topluluktur. Sıraçlar'ın önderi Hubyarlu oymağından Beydili Türkmeni olan Hubyar Sultan'dır.

Tokat'ın belirli bölgelerinde, özellikle Zile ve Almus ilçesinde Tunceli kökenli Dersim Alevileri'de vardır.

Sivas Alevîleri

Sivas, Türkiye'nin en çok Alevî köyü bulunan ilidir. Sivas Alevîler'nin önemli bölümü Türkmenlerden oluşmaktadır.

Sivas'ın belirli bölgelerinde, özellikle Zara ve İmranlı ilçesinde Tunceli kökenli Dersim Alevileri'de vardır.

Erzurum Alevîleri

Bir bölümü köken olarak yerli Türkmen olup, çoğu Dersim'den gelmiştir. Merkezde pek olmamalarına karşı güney ilçe ve köylerinde yaşamaktadırlar.

Erzurum'un, Tekman, Hınıs, Aşkale, Şenkaya, Pasinler ve Çat ilçelerinde orta yoğunlukta bulunmakla beraber Erzurum merkez ve diğer ilçelerinde de azımsanamayacak ölçüde Alevî nüfusu mevcuttur.

Maraş Alevîleri

Maraş Alevîleri genellikle Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde ve köylerinde çoktur. 82 köyü olan Pazarcık'ın 56 Alevi köyü ve 1 tane Alevî kasabası bulunmaktadır. Elbistan'da da 41 Alevî köyü vardır. Yine Kahramanmaraş'ın diğer ilçelerinde birçok Alevî köyleri vardır. Kürt olanlar Kürtçe'nin Kurmanci lehçesini konuşurlar. Yine azınlıkta sayıları 10-15 arası Alevî-Türkmen köyüde vardır. Maraş Alevîleri'nde en büyük aşiret aynı zamanda yöredeki dedelerin bağlı bulunduğu Sinemilli Aşîreti'dir. Bu aşîreti Atmalı, Alhas, Bugan, Kılıçlı, Doğanlı gibi aşiretler takip eder. 1978 Maraş olaylarından sonra Alevîler'in büyük çoğunluğu şehri terk etmek zorunda kalmıştır. Olaylardan önce %35'e yakın olan Alevî nüfus şu anda ancak %10'dur. Geriye kalan Alevîler'de genellikle Pazarcık, Narlı, Nurhak, Elbistan ilçelerinde yoğundur.

Diyarbakır Alevîleri

Ağırlıklı olarak Bismil ilçesinin köylerinde (Seyithasan, Ulutürk (eski adı Darlı), Türkmenhacı, Şükürlü) ve Diyarbakır merkez köylerinde (Kadıköy, Şarabi) yaşayan öz Türkmen'lerdir. Bu Alevîler kendilerini Türkmen Kızılbaş olarak adlandırırlar. Ana dilleri Türkçedir. Horasan'dan geldikleri bilinir. Kimi köylerin bugün bile Irak'ta (Musul) akrabaları vardır. 1990'lı yıllarda birçokları batı illerine (İzmir, Antalya, Mersin...) göçmüştür. Yakın dönemde asimile olan köyler de vardır. Bismil ilçesindeki Köseli köyü aslen Alevî-Türkmen iken bugün Şafiî-Kürt bir kimlik taşımaktadır.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/7/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.