27 Mayıs Darbesi

27 Mayıs Darbesi
Türkiye'de askerî müdahaleler
Darbenin, Türkiye'nin ilk hatıra parasına da işlenen sembolü.[1] Sembol meşale, terazi, bayrak, süngü, kartal ve çıpadan oluşan kompozisyonun üzerine ışık hüzmeleri saçan ay yıldız, altında 27 Mayıs 1960 tarihi ile defne ve meşe yapraklarından teşkil çelenk, çevresinde ise hakimiyet milletindir cümlesinden oluşmaktadır.[2]
Tarih 27 Mayıs 1960
Yer Türkiye
Sebep DP - Ordu ilişkisi, DP'nin siyasi faaliyet ve kararları, Gizli komiteler ve Dokuz Subay Olayı, 28-29 Nisan Olayları
Hedef Demokrat Parti'yi devirmek
Yöntem Askerî darbe
Sonuç
Taraflar
*Millî Birlik Komitesi

Destekleyenler:

Demokrat Parti
Öne çıkan kişiler
*Cemal Gürsel *Celal Bayar
Sayı
38 komite üyesi
Kayıplar
2 asker ve 1 sivil darbe sabahı dost ateşi veya kaza ile öldü [3] Darbe günü 1 DP'li intihar etti.

Yassıada'da 1 intihar olmak üzere 7 DP'li yaşamını yitirdi Menderes ve iki bakanı idam edildi

27 Mayıs Darbesi[4], 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbe[5]. Ayrıca 27 Mayıs Askerî Müdahalesi[6] ya da 27 Mayıs İhtilâli[7] olarak da anılır. Darbe emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır; 37 düşük rütbeli subayın planları ile icra edilmiştir. Kritik mevziler bu subayların ellerindeki asker ve silahlarla önce ordudaki komuta kademesinin etkisiz hale getirilmesi ile ele geçirilmiştir. Sonra cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri tutuklanarak, hükümet; 235 general ve 3500 civarında subay (daha çok albay, yarbay, binbaşı) emekliye sevk edilerek, ordu; 147 üniversite öğretim görevlisi görevden alınarak[8] ve bazı üniversiteler kapatılıp el konularak, 520 hakim ve yargıç görevden alınılarak, yargı kontrol altına alınmıştır.[9][10]

Darbeden sonra darbeyi planlayan ve icra eden 37 düşük rütbeli subay ve emekli Orgeneral Cemal Gürsel'in oluşturduğu Millî Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlendi.

1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçelerini[11] ileri sürerek Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir grup subay, 27 Mayıs 1960 sabahı ülke yönetimine bütünüyle el koydu.[12] 37 subaydan oluşan Millî Birlik Komitesi bu harekat ile anayasa ve TBMM'yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere birçok Demokrat Partiliyi tutuklattı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, İstiklal Savaşı kahramanlarından Ali Fuat Paşa, Kore gazisi Tahsin Yazıcı ve emekli olduktan sonra DP'den milletvekili seçilen eski Genelkurmay başkanı Mehmet Nuri Yamut da tutuklananlar arasındaydı.

3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala'nın, eğer darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla Ankara'ya yürüyüp isyancıları yakalayacağını söylemesi üzerine darbeden haberi olmayan Emekli Orgeneral Cemal Gürsel Milli Birlik Komitesi'nin başına getirildi.[13] Bu darbenin daha sonraki yıllarda meydana gelen askeri darbelerden farkı[14], Türk Silahlı Kuvvetleri emir komuta zinciri içinde yapılmamış olmasıydı;[15] nitekim dönemin Genelkurmay başkanı da yönetime el koyan askeri güçler tarafından tutuklanmıştı.

Arka plan

Darbenin nedenleri

DP - Ordu ilişkisi

1950'li yılların sonlarına doğru ordunun DP iktidarından memnun olmadığını[16][17][18] duyan Adnan Menderes'in çevresine "Ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim" dediği iddia edilerek ordu mensupları tahrik ediliyordu. Yassıada Yargılamaları sırasında Refik Koraltan'ın avukatlığını yapan Hüsamettin Cindoruk, Mahkeme başsavcısının Menderes'e bu konuyu sorması üzerine Menderes'in “Efendim ben devleti idare ettim, yedek subaylık yaptım, kendi gücümü biliyorum. Bu ordu yedek subaylarla nasıl idare edilir. Bunu kim uydurmuş?” dediğini belirtmiştir.[19] Kendisinin bu lafı söyleyip söylemediği kesin olarak bilinmemekle birlikte darbeyi hazırlayanların bu sözleri propaganda amacıyla kullandığı bilinmektedir. Bu sözler 27 Mayıs'tan sonra da darbeyi meşrulaştırmak için kullanılmıştır.[20][21][22]

Darbenin nedeninin Menderes hükümetinin uygulamaları ve çıkardığı yasalar olduğu, cunta yönetimi tarafından ileri sürülmüştür. MBK; darbeyi, kardeş kavgasına son vermek ve laiklik ilkesine aykırı uygulamaları durdurmak için yaptığını ileri sürmüştür.[23] Ayrıca kimi subaylar DP iktidarının Kemalist ve laik rejimi tehdit ettiğini düşünmekteydi. [24] Öyle ki Menderes'in Demokrat Parti Meclis grubunda yaptığı bir konuşmada "Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz." sözü laik cumhuriyete kast etme niyetini taşıdığını açık etmekteydi.[25] Bunların dışında, darbenin iktidarı geleneksel elit iktidar gruplarına (ordu ile siyasî bürokrasiye) vermek amacıyla yapıldığını öne süren kaynaklar da mevcuttur.[26]

Başlangıç aşamasında sayılabilecek bir ekonomik kriz havasının darbenin etkenlerinden olduğu belirtilmektedir.[27]

DP'nin siyasi faaliyet ve kararları

DP anayasa ihlalleriyle suçlamaktadır.[28], Adnan Menderes'in üniversite çevrelerine "kara cübbeliler" olarak hitap ettiği ve bunun yayınlanmaması için basına yasak koyduğu iddia edilir.[29][30] Üniversite çevreleri ve bazı aydınlar bu eleştirilere destek verirler.[31] İhtilalden bir ay önce İstanbul Üniversitesi'nde DP karşıtı bir eylem zorlukla bastırılır. Eylemi bastırmakla görevli askerlerin tutumu ordunun da DP'ye cephe aldığını gösterir.[31] Bu olaya şahit olan Ali Fuat Başgil o an, gördüklerini şu şekilde değerlendirir:[31]

Tamam dedim. Bu hareket orduya da sirayet ettiğine göre, artık Menderes Hükümeti gitmiştir.

Tırmanan olaylardan ve huzursuz ortamdan CHP'yi sorumlu tutan Demokrat Parti'nin, 2 Ağustos 1958 tarihli bir Meclis grubu bildirisi şu şekildeydi:

"CHP idarecileri, Meclis ve hükümetin meşruiyet ve istikrarını, şiddet yolu ile tahrip etmenin mümkün, hatta lazım olduğu kanaatini uyandırmaya müncer olacak, çok tehlikeli bir yola girmişlerdir"[32]

DP hükûmetinin sansür politikaları basınla olan ilişkilerini de büyük oranda zedelemiştir.

Dış politika bazlı etkenler

Menderes, iktidarının son yıllarında artık Marshall Planı kapsamında Amerika'dan daha fazla kredi alamadığını görmüş ve Seydişehir Aluminyum ve İskenderun Demir-Çelik ve diğer sanayi projelerini kredilendirmek için Sovyetler Birliği ile yakınlaşmaya başlamıştı. Bu amaçla Sovyetler Birliği'ne üst düzey ziyaretler yapılıp, ülkedeki sanayinin gelişmesi için Sovyetlerle yatırım antlaşmaları imzalanma hazırlığı yapılmaktaydı.[33] Nitekim, Demokrat Parti'nin devamı olan ve "Demokrat Parti'nin Yedek Takımı", adıyla anılan Adalet Partisi, darbeden 5 yıl sonra yapılan seçimlerde 1965 yılında tek başına iktidara geldiğinde, Adnan Menderes döneminde projesi yapılıp da kredi yokluğundan gerçekleştirilemeyen bu projeleri Sovyetler Birliği'nden alınan proje kredileriyle bitirmiştir.[34][35]

Bazı iddialara göre bu askeri darbe'nin arkasında, evvelce Mısır lideri Cemal Abdülnasır'ın Asvan Barajı için ABD'nin kredi vermemesi üzerine Sovyetler Birliği'ne yakınlaştığını gören ABD ve diğer bazı Batılı devletler ile CIA vardır.[36][37][38]

1957 seçimleri

27 Ekim 1957 seçimleri oldukça sert bir hava içerisinde yapıldı. DP seçimler öncesinde yasal düzenlemeler yaparak, muhalefetin bütünleşerek seçimlere bir cephe halinde girmesini engelledi.[39] CHP'nin iddiasına göre CHP'li seçmenler kütüklere yazılmamış ve bazı yerlerde sandıklarda seçim sonuçları bile değiştirilmiştir.[40] Kayseri, Giresun, Çanakkale ve Samsun'da gösteriler yapılmış ve kavgalar yaşanmıştır. Gaziantep'te ise radyo ve gazeteler önce CHP'nin zaferini ilan etmiş fakat daha sonra "köyden gelen oylar" ile seçim sonucunu DP'nin zaferi olarak değiştirilmiştir. CHP'nin itirazı üzerine oy pusulaları Gaziantep Adliyesi binasına getirilmiş ancak Gaziantep Adliyesi oy pusulalarıyla birlikte yanmıştır.[41] İsmet İnönü, bu usulsüzlükleri "Kütük Marifetleri" ve İçişleri Bakanı Namık Gedik'i de "Kütük Bakanı" olarak adlandırmıştır. DP hükûmeti bu "Antep hadisesi" haberlerinin yayınlanmasını yasaklamıştır.[41]

DP oyların %47,88'ini alarak yürürlükteki çoğunluk esasına dayalı seçim sistemi sayesinde 424 milletvekili çıkardı. İsmet İnönü'nün başında bulunduğu CHP %41,09 oyla 178 milletvekilliği kazanmıştı.[42]Cumhuriyetçi Millet Partisi ve Hürriyet Partisi dörder milletvekilliği kazandılar. Muhalefetin toplam oy miktarı DP'yi geride bırakıyordu. Demokrat Parti, matematiksel olarak muhalafet partilerinin oyları karşısında azınlığın iktidarı konumundaydı.[43] Seçimlerden sonra, siyasal ortamdaki gerginlik artarak devam etti. CHP yurt çapında destek görmeye başlamıştı. Bir önceki seçimde %35 olan oy oranını % 41'e yükseltmesi bunun göstergesiydi. Oysa DP 1954'te % 57 olan oy oranını % 47'ye düşürmüştü.[44]

Gizli komiteler ve Dokuz subay olayı

1954'te İstanbul'da Dündar Seyhan ve Orhan Kabibay'ın kurduğu komiteye Faruk Güventürk, Ahmet Yıldız, Suphi Gürsoytrak, Orhan Erkanlı ve Necati Ünsalan gibi genç subaylar katılmışlardır. Ankara'da ise Talat Aydemir, Millî Müdafaa Vekili Ethem Menderes'in yaveri Adnan Çelikoğlu, Sezai Okan, Osman Köksal ve yandaşları ayrı bir komite kurmuşlardır. 1957'de İstanbul ve Ankara'daki iki komite birleşmiştir.[45] [46]

Birleşik komite 27 Ekim 1957'de öngörülen seçimlerinde DP'nin kaybedeceğini varsayarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde zırhlı birlikler ile şeref tribünündeki DP'lileri tutuklayarak yönetime el koymayı planladı. Fakat seçimde DP kazandığı için darbe Şubat 1958'e ertelendi.[45]

Bu arada 16 Ocak 1958'de[47] komite üyesi Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu'nun ihbarı üzerine emekli Kurmay Albay Cemal Yıldırım, Kurmay Albay Naci Aşkun, Kurmay Albay İlhami Barut, Topçu Yarbay Faruk Güventürk, Piyade Binbaşı Ata Tan, Piyade Binbaşı Ahmet Dalkılıç, Piyade Yüzbaşı Kazım Özfırat, Piyade Yüzbaşı Hasan Sabuncu ve Kuşçu'nun kendisi başta olmak üzere 9 subay tutuklanmıştır. Yargılamalar sonucunda 8 subay beraat etmiş ve Kuşçu "iftira" suçundan mahkûm olmuştur.[45]

CHP Kurultayı ve İlk Hedefler Beyannamesi

CHP'nin 1959 yılındaki XIV. kurultayında, ülkenin acilen ihtiyaç duyduğu bazı değişiklikler için çaba gösterilmesi kararlaştırıldı. "İlk Hedefler Beyannamesi" adıyla hazırlanan bildirinin, 1961 Anayasası'nın temelini oluşturduğu ileri sürülür. Bildiri metnindeki başlıklar şu şekildeydi:

1. Eşit Muamele, 2. II. Meclis, 3. Anayasa Mahkemesi, 4. Nisbi Temsil Usulü, 5. Yüksek Hakimler Şurası'nın kurulması, 6. Memurlar Kanunu'nun düzenlenmesi, 7. Baskıdan uzak tutulan bir basın rejiminin kurulması, 8. Üniversite muhtariyeti, 9. Sosyal Güven ve Sosyal Adalet esaslarının teminat altına alınması, 10. Yüksek İktisat Şurası'nın kurulması[48]

Uşak, Topkapı, Kayseri olayları

17 Şubat 1959'da Menderes'in başkanlığında Londra'daki Kıbrıs görüşmelerine gelen Türk delegasyonunu taşıyan uçak Londra yakınlarında bir ormana düştü. Bu uçak kazasından Menderes'in yara almadan kurtulması iktidar ve muhalefet arasında bir yumuşamaya yol açsa da bu durum fazla sürmedi. 1959'un Nisan ayında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Batı Anadolu illerini kapsayan bir geziye çıktı. CHP'liler geziye "Büyük Taarruz" adını verdi.[49][50]

29 Nisan'da İnönü Trikupis'i esir aldığı Uşak'ı "Büyük Taarruz"un ilk durağı olarak seçmiş ancak oraya ulaştığında taşlı saldırıya uğrayıp, başından yaralanmıştır.[51] İçişleri Bakanının emriyle İnönü'nün gezisini engelleyen Uşak valisi İlhan Engin'e[52] muhalif basın 'İktidarın "Uşak" Valisi' demeye başlamıştı.[53]

İnönü, Manisa ve İzmir'den sonra 4 Mayıs'ta İstanbul'a gelmiş ve Yeşilköy Havalimanı'ndan şehir merkezine giderken Topkapı'da önce trafik müdürü tarafından durdurulmuş ve sonra halkın saldırısına uğramıştır. Polisler ve askerler müdahale etmemişlerdir. Ancak o sırada Binbaşı Kenan Bayraktar'ın emriyle askerler müdahale etmiş ve İnönü kurtarılmıştır.[54]

Birçok ilde CHP-DP arasında olaylar patlak verdi. 1960 başlarında basında sansür artmıştı, gazeteler sansür nedeni ile beyaz sayfalarla çıkıyordu.[55] Cezaevleri tutuklu gazetecilerle doluydu.[56] 2 Nisan 1960'ta Kayseri'ye gelen İsmet İnönü'nün treni, vali Ahmet Kınık'ın emriyle durduruldu. Kendisine İnönü'nün Himmet Dede Demiryolu İstasyonu'nda trenin durdurulması ve yolunun kesilmesi için emir verilmiş Binbaşı Selahattin Çetiner, "Sizin yolunuzu kesmek ve sizin Kayseri'ye gitmenize engel olmaktansa intiharı tercih ederim" sözlerini söylemiştir.[56] Olaydan sonra emekli edilmiş; ancak Danıştay Kararı ile göreve iade edilmiş, daha sonra orduda Generalliğe kadar yükselmiş, 12 Eylül Darbesi sonrası kurulan hükümette İçişleri Bakanlığı yapmıştır. Zorlukla yoluna devam eden İsmet İnönü'yü Kayseri'de 50 bin kişi karşıladı.[57][58] Seçim öncesi meydana gelen bu olaydan dönemin Ulaştırma Bakanı sorumlu tutuldu. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra hazırlanan 1961 Anayasası'na Millet Meclisi genel seçimlerinden önce Ulaştırma, İçişleri ve Adalet Bakanları çekilir(m. 109) maddesinin eklenmesinin sebebi olarak da bu olay gösterilir.[59]

"İhtilal beyannameleri"

Nisan 1960'ta TBMM'de gazete ve dergilerin "yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı" faaliyetlerini inceleyerek meclise bildirmek için Ahmet Hamdi Sancar başkanlığında kurulan Tahkikat Komisyonu meclis ile ilgili bütün neşriyatı yasaklayınca DP-CHP ilişkisi daha gerginleşmiştir. CHP'lilerin konuşmaları basına yansımadan elden ele dolaşmıştır. DP yönetimi bu konuşmalarını "İhtilal beyannameleri" olarak adlandırmıştır.[60]

18 Nisan 1960 günü Mazlum Kayalar ve Baha Akşit'in CHP'nin "yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı" faaliyetleri olduğu gerekçesiyle meclis araştırmasına açılması yolundaki önerge karşısında İnönü şöyle konuştu:

*Biz demokratik rejim dedik, bu rejim kurulmuştur. Bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp, baskı rejimi haline götürmek tehlikeli birşeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam.[61]
*Şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilal, meşru bir haktır.
*Bu tedbire teşebbüs eden baskı tertipçileri zannediyorlar ki: Türk Milletinin Kore Milleti kadar haysiyeti yoktur.

CHP Genel Başkanı uyarılarını sürdürdü. 27 Nisan 1960 günkü TBMM toplantısında İnönü tekrar Tahkikat Komisyonu'nu hedef alınca Meclis, İnönü'ye oniki oturum toplantılara katılmama cezası verildi.[62] Kararı protesto eden CHP milletvekilleri Meclisten polis zoru ile uzaklaştırıldı.[63][64]

27 Nisan 1960'ta Tahkikat Encümenlerinin görev ve yetkileri hakkında kanun teklifi konuşmasını yapan İnönü'ye Afyon milletvekili Murat Ali Ülgen: "Kürsüden ihtilal beyannamesi okudun paşam" demiştir.[62]

28-29 Nisan olayları

28 Nisan'da İstanbul'da 29 Nisan'da Ankara'da çıkan öğrenci olayları şiddetle bastırıldı.

İstanbul'da çıkan olaylarda yaklaşık 40 öğrenci yaralanmış ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz polisin kurşunuyla öldürülmüştür.[65] Bundan dolayı "Kanlı Perşembe" olarak anılmıştır.[66] DP yönetimi bu illerde sıkıyönetim ilan etti. Öğrenciler hep bir ağızdan Gazi Osman Paşa'nın kahramanlığı için yazılan Plevne Marşı'nın değiştirilmiş hâli olan Olur mu böyle olur mu şarkısını söylüyordu:[67]

Olur mu, böyle olur mu? / Kardeş kardeşi vurur mu? / Kahrolası diktatörler / Bu dünya size kalır mı?

Bu olaylarda polisler "Kahrolsun diktatörler", "Hürriyet isteriz" sloganları atan öğrencileri dağıtmaya çalışmışlardır.[66] Ancak "Türk ordusu çok yaşa" sloganı atan öğrenciler ile askerler arasında dayanışma yaşanmış ve askerler polislerin teslim ettikleri öğrencileri serbest bırakmışlardır.[66]

Harp okulu öğrencileri bir yandan Atatürk Bulvarı'nda sessiz yürüyüş yapmış ve öte yandan 20 Mayıs'ta Türkiye'yi ziyaret edecek Hindistan Başbakanı Nehru'yu karşılamak için Esenboğa'dan şehir merkezine gitmek için aynı arabaya binecek olan Menderes'i Nehru'nun yanından kaçırmayı planlamıştır.[68] Ancak yabancı misafir varken bu tür hareketlere girişmenin dış dünyaya karşı olumsuz etki yaratacağı kanaatine varılarak plan reddedilmiştir.

Gürsel'in veda mesajı

3 Mayıs 1960'ta Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel Millî Müdafaa Vekili Ethem Menderes'e bir mektup iletmiş ve Kara Kuvvetleri Kumandanlığı Karargâhına da veda mesajı göndermiştir.

Gürsel'in veda mektubundan sonra liderini yitiren gizli örgüt, önce Genelkurmay İkinci başkanı Cevdet Sunay'a başvurmuş fakat olumlu yanıt alamayınca 1. Ordu ve sıkıyönetim Komutanı Fahri Özdilek'e başvurmuş fakat ne olumlu ne de olumsuz yanıt alabilmiştir. Orhan Kabibay Kore'den tanıdığı "argo bir adam"[69] olan Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Tümgeneral Cemal Madanoğlu'nu önermiş fakat Madanoğlu şu şekilde tereddüdünü dile getirmiştir:

Ulan biliyorsun bende taşak var, kafa yok.[70]

Orhan Kabibay, düşünmek için 24 saat izin vermiş ve süre dolduğunda Madanoğlu şu yanıtı vermiştir:

Ulan, erkeklik öldü mü, örgütünüze girmeyi kabul ediyorum![70]

555K

5 Mayıs 1960 tarihinde, Ankara, Kızılay'da Demokrat Parti aleyhtarı öğrencilerin yaptığı protesto eylemidir. Adını 5. ayın 5. günü saat 5`te Kızılay'da gerçekleşmesinden alan eylem cumhuriyet tarihinin ilk "sivil itaatsizlik" eylemi olarak da anılır.

28 ve 30 Nisan 1960 tarihlerinde polisle öğrenciler arasında çıkan çatışmalarda öğrencilerin hayatını kaybetmesi ve Turan Emeksiz isimli öğrencinin ölmesi ülkedeki ortamı kutuplaşmaya sürükledi.[71] DP mitingi için Kızılay Meydanı'na gelen dönemin başbakanı Adnan Menderes, bir anda kendini protestocuların arasında buldu. Hatta şair Cemal Süreya'nın aktardığına göre Vedat Dalokay, Menderes'in “Ne istiyorsunuz?” sorusu üzerine başbakanın yakasına yapışıp “Hürriyet istiyoruz!” demişti. Menderes ise şu soruyla cevap vermişti: “Başbakanın yakasına yapışıyorsun, bundan büyük hürriyet olur mu?”[72]

Adnan Menderes, 28-29 Nisan ve 5 Mayıs olaylarından sonra üniversite hocalarını gençleri kışkırtmakla suçlamış ve onlardan "Kara Cübbeliler" olarak söz etmeye başlamıştır.[73]

Darbe

"Sevgili vatandaşlar! Dün gece yarısından itibaren, bütün Türkiye'de, deniz-hava-kara Türk Silahlı Kuvvetleri, el ele vererek, memleketin idaresini ele almıştır. Bu hareket, Silahlı Kuvvetlerimiz'in müşterek işbirliği sayesinde, kansız başarılmıştır! Sevgili vatandaşlarımızın sükûn içinde bulunmalarını ve resmi sıfatı ne olursa olsun hiç kimsenin sokağa çıkmamalarını rica ederiz."
Darbe sabahı radyodan okunan ilk bildiri. Okuyan: Kur. Alb. Alparslan Türkeş


Kurmay Albay Alparslan Türkeş radyodan darbe bildirisini okurken (27 Mayıs 1960 Cuma sabah saat 5.25)

Başkent Ankara'yı ele geçirmek için Tümgeneral Selahattin Kaplan komutasındaki 28. Tümen, Tuğgeneral Yusuf Demirdağ komutasındaki Zırhlı Eğitim Merkezi (Etimesgut), Süvari Yarbay Reşit Çölok komutasındaki 43. Süvari Alayı, Binbaşı Hakkı Bozkaya komutasındaki Tank Taburu (Harp Okulu arkası) gibi birliklerin ikna edilmesi ya da etkisizleştirilmesi gerekirdi.[74]

23 Mayıs Pazartesi, harekât tarihi 25 Mayıs 1960 olarak kararlaştırılmış ve parolalar belirlenmiştir: zamanında gerçekleşirse "Dündar Seyhan'ın oğlu sınıfını geçti.", ertelendiği takdirde "Dündar Seyhan'ın oğlu bütünlemeye kaldı."[74]

27 Mayıs 1960 sabah saat 3.15'te piyade birlikleri ve süvari grubu, 3.30'da tanklar hareket etti. Saat 4.36'da [28] Albay Alparslan Türkeş tarafından radyoda okunan ilk bildiri ile harekat bütün Türkiye ve dünyaya ilan edildi.[75]

İlk olarak Tuğgeneral Yusuf Demirdağ evinden alınıp Harp Okulu'na getirilmiş ve nezarethaneye kapatılmıştır. Bundan sonra Refik Koraltan getirilmiştir. 2. Ordu komutanı Orgeneral Suat Kuyaş da enterne edilmiştir. Celâl Bayar Çankaya Köşkünde Veteriner Tuğgeneral Burhanettin Uluç, Topçu Yarbay Abdullah Tardu, Kurmay Albay Sami Küçük tarafından gözaltına alınmıştır. Bu arada komite üyelerinden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı komutanı Kurmay Albay Osman Köksal da yanlışlıkla içeriye kapatılmıştır.[76]

Adnan Menderes Eskişehir'den Konya'ya gitmek üzere Kütahya'ya geçtiğinde Keşif Tabur komutanı Agasi Şen ve Binbaşı Muhsin Batur tarafından gözaltına alınmış ve Ankara'ya getirilmiştir. Darbenin ilk günü, Bayar, Menderes, Koraltan, Fatin Rüştü Zorlu ve Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur ve diğer hükûmet üyeleri Harp Okulunda, öğrenciler tarafından darp edilmişler ve enterne edilmişlerdir.[76] İçişleri Bakanı Namık Gedik ise tutuklu olduğu odanın penceresinden aşağıya atlayarak intihar etmiştir; fakat pencereden aşağıya atılarak öldürüldüğünü savunanlar da mevcuttur.[77][78]

Cemal Gürsel, İstanbul Yeşilköy Askerî Havaalanı'ndan kalkan C-47 ile İzmir Karşıyaka Bostanlı'daki evinden alınıp saat 11.30'da Ankara'ya Harp Tarih binasına gelmiş ve saat 16'da radyoda konuşma yapmıştır.[79]

27 Mayıs 1960’tan, seçimlerin yapılarak normal yaşama geçildiği 15 Ekim 1961 yılına kadar geçen süre, askerin Milli Birlik Komitesi (MBK) eliyle cunta olarak iktidarda olduğu dönemdir. Bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin anayasal bütün hak ve yetkileri 38 subaydan kurulu MBK’nin eline geçti. MBK ülkeyi yayımladığı tebliğlerle askeri cunta olarak idare etmiştir.

3 numaralı Tebliğ ile her türlü siyasi parti neşriyat ve faaliyetleri, gösteri yürüyüşleri ve her türlü toplantı yasaklanmıştır. MBK faaliyetlerinin aksamaması için telsiz ve telefon görüşmelerini kısıtlayan 4 ve 5 numaralı Tebliğlerden sonra, ordunun görevini açıklayan 6 numaralı Tebliğ yayımlanmıştır. 6 numaralı Tebliğin ilk fıkrasında,

“Türk Ordusu bir kere daha tarihi bir vazife karşısında bulunuyor. Bu vazife; dâhilde memleketi buhran ve felakete sürüklemek isteyen hırslı politikacıların elinden kurtarmaktır” demektedir.

Aynı şekilde 13 ve 32 numaralı Tebliğlerde bu darbenin yapılış gerekçeleri şöyle yer bulmuştur:

“Biz vatandaşları birbirine düşürecek bir kardeş kavgasını önlemek için bu işe giriştik”. “Milli İnkılâp, hiçbir şahsın, hiçbir zümrenin lehine yapılmış bir hareket değildir. Muhterem halkımızın, köylü ve işçilerimizin demokrasiye kavuşması, hak ve hürriyetinin teminatı, iktisadi kalkınması, ana prensibimizdir. Vatandaşların hususi işlerinde ve her türlü çalışma yerlerinde, kardeşlik duyguları ve huzur içinde bulunmaları esastır.”

İsmet İnönü'nün Mebusevleri Ayten sokak (no. 22)'taki evi de koruma altına alınmıştır.

MBK üyelerinden Muzaffer Karan ve Fikret Kuytak öteden beri CHP genel sekreteri İsmail Rüştü Aksal ile temas halindeydiler. Darbeden sonra bunlarla aynı grubu oluşturan Refet Aksoyoğlu, Suphi Gürsoytrak ve Ahmet Yıldız ile birlikte CHP ile irtibatlı olarak çalışmışlardır.[80]

İsmet Paşa, gerdeğe girecek bir delikanlı gibi iktidar için sabırsızlanıyor. (Cemal Gürsel)

CHP'deki atmosferi "Aman ne iyi, asker geldi memkeleti kurtardı" olarak tanımlamıştır.[81]

Onar Komisyonu

27 Mayıs sabahı, askerler; İstanbul Üniversitesi'nden Sıddık Sami Onar, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Naci Şensoy, Ragıp Sarıca, Tarık Zafer Tunaya, Hüseyin Nail Kubalı ve İsmet Giritli'yi askerî bir uçakla Ankara'ya getirmişlerdir.[82]

28 Mayıs günü komisyona Ankara'da iştirak eden Muammer Aksoy, İlhan Arsel ve Bahri Savcı ile birlikte yeni bir anayasa taslağını hazırlamak için çalışmalara başlamışlardır. Başkanlığına getirilen Sıddık Sami Onar'ın adıyla "Onar Komisyonu" olarak anılmıştır.[83][84]

"Hürriyet Şehitleri"

Millî Birlik Komitesi, DP'liler hakkında daha sonradan doğru olmadığı anlaşılan bazı haberler yaymaya başlamıştı. MBK, Demokrat Partililerin yurtdışına kaçarken yakalandığını ve beraberlerinde 12 uçak dolusu altın, mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandığını iddia etti.[85] Komite ayrıca 28 Nisan - 27 Mayıs 1960 arasında yüzlerce gencin öldürüldükten sonra kamyonlarla mezarlıklara getirilip gizlice gömüldüğünü ve bir kısmının hayvan yemi yapılan makinelerde kıyılarak toz haline getirildiğini öne sürmüş ve bu gençler "Hürriyet Şehitleri" olarak adlandırılmıştır.[85][86]2 Haziran 1960'ta İstanbul Üniversitesi rektörü Sıddık Sami Onar, Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun memleketi hürriyete kavuşturmak için şehit düşenler adına anıt inşa etmeye karar verdiğini açıklamıştır. 3 Haziran'da MBK Hürriyet Şehitlerimizin tespiti işine Silahlı Kuvvetlerimizin idareyi aldığı andan itibaren ehemmiyetle devam edilmektedir. diyen bir tebliğ yayınlamıştır.[86]

Fakat gençlerin cesetleri hiç ortaya çıkmayınca, 9 Haziran'da Sıddık Sami Onar Naaşları belki bulamayacağız ama ölülerimiz vardır. diye konuşmuştur. 10 Haziran'da 28 Nisan olayının kurbanı Turan Emeksiz, tanktan düşerek ezilen İstanbul Lisesi öğrencisi Nedim Özpolat, 27 Mayıs'ta kaza kurşunuyla ölen Harp Okulu öğrencisi Teğmen Ali İhsan Kalmaz, Ersan Özey ve Sökmen Gültekin'in naaşları Anıtkabir'deki "Hürriyet Şehitliği"ne nakledilmiştir.

MBK üyelerinin kimlikleri 18 Haziran 1960'ta açıklanmıştır. Yurt dışında bulunan gizli komite mensupları Dündar Seyhan, Talat Aydemir, Sadi Koçaş komiteye girmemişlerdir.


<noinclude>

Yassıada

Tutuklamalar

27 Mayıs sonrasında Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes, hükümet üyeleri ve aralarında Milli Mücadele'nin önemli komutanlarından Ali Fuat Cebesoy'un da olduğu Demokrat Parti milletvekilleri, parti yöneticileri, asker ve bazı üst düzey kamu görevlileri tutuklanarak Yassıada'ya götürüldü. Burada tutuklulara ağır işkence ve kötü muameleler yapıldığı iddia edildi.[87][88][89] İşkence ve kötü muameleler neticesinde Cemil Keleşoğlu[90] ve Namık Gedik'in[91] intihar ettiği ileri sürüldü. Hatta DP avukatlarından Hüsamettin Cindoruk, Namık Gedik'in intiharının dahi şüpheli olduğunu iddia etti:

Namık Gedik'in intiharında fiziki zorluk var. Çift camlı bir odada yatağın üzerinden atlayıp çerçevelere çarpmadan camları kırabilmek için Hezarfen Ahmet Çelebi olmak lazım. Olabilirliği çok zor ama tek şahit Ethem Menderes. Bir de cüsseli biri, atletik yapılı değil. Namık Bey'in ailesi intihar olayına hiç inanmadı.[92]

Yassıada tutuklularından eski DP milletvekili Gıyasettin Emre, başına gelenleri şu şeklide anlatır:

Askerî havaalanında uçaktan indiriliyoruz. Sille tokat, tekme, küfür... Yemekte konuşamıyorduk.Konuştuğu için dayak yiyen çok oldu. Her sabah kumlu pırasa, akşam da taşlı fasulye veriyorlardı.[89]

Tutukluluk süresinde; Yusuf Salman, Lütfi Kırdar, Gazi Yiğitbaşı, Yümnü Üresin, Nuri Yamut ve Kenan Yılmaz hayatlarını kaybettiler.[88].

Yargılamalar

Adnan Menderes idam edilen ilk ve son Türkiye Başbakanı'dır.

14 Ekim 1960'ta başlayan Yassıada davaları, 11 ay 1 gün sürdü. 203 gün davalara bakıldı, 872 oturum yapıldı. 19 davaya bakıldı, 1068 tanık dinlendi ve yargılamalar hükmün açıklandığı 15 Eylül 1961 tarihinde son buldu.[28][93] Sivil ve askerlerden oluşan Yassıada mahkemelerinde yargılanan siyasîler; vatana ihanet, kamu fonlarının kötüye kullanımı, Kırşehir'in ilçe yapılması, meclis iç tüzüğünde yapılan değişiklik, Meclis oturumlarının yayına engel olunması, CHP'nin mallarına el konulması, Tahkikat komisyonu [94] oluşturmak, hakim teminatı ve mahkeme bağımsızlığının ihlali gibi konularla toplam 19 dava açıldı, davalar anayasayı ihlal davasıyla birleştirildi.[28] Bu bağlamda 14 Ekim'de ilk dava "Köpek Davası"dır[95]. Davanın sanıkları Celâl Bayar ve Nedim Ökmen'dir. Konusu ise bir köpeğin değerinden fazlasına Atatürk Orman Çiftliği'ne satılmasıdır. TCK'nın 209. maddesine göre 5 yıl hapis ve ömür boyu memuriyetten mahrumiyetleri istendi[95]. Bayar'ın savunması Milli Mücadele yıllarında gösterdikleri yardımlardan dolayı bu parayla Bursa 'daki Umurbey Köyü'ne çeşme yaptırdığı yolundadır.

Yassıada spor salonunda gerçekleştirilen ikinci davanın konusu 6-7 Eylül Olayları'nın DP hükümetince çıkartıldığına dair suçlamadır.[96] Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Fuad Köprülü, İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay, Emniyet müdürü Alaaddin Eriş, İzmir Valisi Kemal Hadımlı, Selanik başkonsolosu Mehmet Ali Balin ve diğerleri Selanik'te Atatürk'ün evinin bombalanması ve Rum azınlığın evlerinin yağmalanmasının organizasyonunu yapmakla suçlanıp, 5 ile 10 yıl ağır hapis, kamu hizmetlerinden sürekli men cezası istenildi. Savunma Türk hükümetinin tertip etmesi asla doğru değildir denilerek yapıldı.[97] Bayar beraat ederken, Menderes ve Zorlu 6 yıl hapis, diğerleri 4 ay hapis cezası aldı[95]

Bir sonraki dava "Bebek Davası" olup sanıklar Adnan Menderes ve Fahri Atabey'dir. Cemal Gürsel tarafından gizli celse olarak yapılması istense de açık olarak yapılmıştır. Ayhan Aydan'dan olan bebeğini Fahri Atabıyık'ı azmettirerek öldürtmek suçundan her ikisine 5 ile 10 yıl ağır hapis istenir[95] Ayhan Aydan ve Menderes dava sırasında ilişkilerinin ve bebeklerinin olduğunu fakat doğum sırasında öldüğünü belirtirler. Dava sırasında savcı bir kadın külotunu gösterip, kimin giydiğini ve başbakanlıkta unuttuğunu sorar. Adnan Menderes'in avukatı Burhan Apaydın'ın müdahalesi ile olay kapanır.[98][99] Beraatlerine karar verilir.

Bir sonraki dava "Vinilex Davası"'dır. Maliye bakanı Hasan Polatkan'ın şirkete usülsüz kredi sağladığı ve bunun üzerine 110 bin lira rüşvet aldığı iddia edilmiştir. Adnan Menderes ve Hasan Polatkan'ın nüfuzlarını kullanarak "Vinileks" firmasına Türkiye Vakıflar Bankasından kredi verdirmekle suçlanmışlardır. Adnan Menderes tarafından kurulan bu Bankanın 27 Mayıs darbesine kadar Umum Müdürlüğü'nü yapan ve 1961 seçimlerinden sonra tekrar aynı Bankanın Genel Müdürlüğüne getirilecek olan Sabahattin Tulga yaptığı savunmada krediyi, suni deri imal ederek ithal ikamesi yapacak bu firmanın karlı olacağına inandıkları için verdiklerini; nitekim darbe sonrası işbaşına gelen yeni Banka yönetiminin de aynı firmaya ilave kredi vererek bu firmanın kredi limitini iki misli arttırdığını belirtmiştir. Buna rağmen bu mahkeme Menderes ve Hasan Polatkan'ı bu davadan da suçlu bulmuştur. Polatkan 7 yıl ağır hapis ve memuriyetten men cezası alırken, şirket yetkilileri de ceza almışlardır.[100]

Bu duruşmalarda açılan bir diğer dava radyo davasıydı. Adnan Menderes, bazı bakanlar ve Basın Yayın ve Turizm genel müdürü olan Altemur Kılıç hakkında radyoyu parti organı haline getirdikleri yolunda açılmıştır.[20]

Yüksek Adalet Divanı 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Celâl Bayar, Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan oybirliğiyle, eski T.B.M.M. Başkanı Refik Koraltan, eski Genelkurmay başkanı Rüştü Erdelhun, Agah Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Ahmet Hamdi Sancar, Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman oy çokluğuyla ölüm cezasına çarptırıldı.

Daha sonra özellikle sanık yakınları, bazı sanıklara savunma için süre ve imkân verilmediğini iddia ettiler.[101][102][103] Hasan Polatkan'ın yargılamalar sırasında kaybettiği 175 sayfalık savunması yıllar sonra, dönemin Yassıada İrtibat Bürosu Müdürü albay Ömer Faruk Erus'un kasasından çıktı.[104][105]

Sanıklardan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, Adnan Menderes 17 Eylül 1961'de saat 13.30'da İmralı Adası'nda idam edildi. Dünyanın bütün ülkelerinde ceza muhakemesi kanunlarına göre idam cezaları sabaha karşı infaz edilirken Adnan Menderes'in cezasının infazında bu kuralın dışına çıkılarak öğle vaktinde idam gerçekleştirilmiştir. Bu durumun nedeni olarak, Zorlu ve Polatkan'ın idamlarından sonra, İngiltere Karaliçesi II. Elizabeth başta olmak üzere tüm Avrupa devletlerinin var güçleriyle Türkiye'ye baskı yapmaları gösterilir.[106] İdamdan 9 gün sonra Menderes'in evine gidilerek evin kapısına idam hükmünün bir suretinin asıldığı ve idam edilirken kullanılan ip, idam gömleği, cellat, imam ve son gün yiyip içtiklerinin parasının eşi Berrin Menderes'ten alındığı çok sefer dile getirilmiştir.[106]

Zorlu, Polatkan ve Menderes'in dışındakilerin cezaları infaz edilmeyip, hapis cezasına çevrildi. İdamları durdurmak için ABD başkanı John F. Kennedy'nin Ankara büyükelçisi Raymond A. Hare aracılığı ile Dışişleri Bakanı Selim Sarper'e bir mesaj ilettiği iddia edilir.[107]

Sonrası

Alyans kampanyası

27 Mayıs Darbesi'nden sonra bozulan ekonomiyi düzeltmek iddiasıyla alyans bağışı kampanyası Zırhlı Tugay tarafından başlatıldı. Hatta bu konuda Gürsel'in, ABD'den mali yardım istediğine dair belgeler olduğu iddia edilmektedir.[108] Halktan toplanılan bu alyanslar yerine ucuz metalik alyanslar verildi.[109] Alyanslarını bağışlayanlara MBK tarafından bakır "Devrim" yüzükleri verildi. Vehbi Koç hazineye 26 kilo altın ve bir bina bağışladı. Ankara'nın Yücetepe semtinde yapılan askeri lojmanların halktan toplanan bu alyanslar ve birikimlerle yapıldığına dair söylentiler çıkmış ve "Alyans Evler" olarak anılmaya başlanmıştır.[110][111]

147'ler

Ekim 1960'da Millî Birlik Komitesi 147 öğretim üyesini üniversitelerden uzaklaştırdı.[112][113] Görevine son verilenler arasında Ali Fuat Başgil, Sabahattin Eyüboğlu, Yavuz Abadan, Nusret Hızır, Tarık Zafer Tunaya, Mina Urgan, Haldun Taner de vardı. Genelde bu tasfiyeler üniversite içinden gelen ihbarlara dayanıyordu.[114] Kararı protesto etmek için Turhan Feyzioğlu, Sıddık Sami Onar, Fikret Narter ve Suut Kemal Yetkin gibi birçok rektör ve öğretim üyesi görevinden istifa etti.[115] 1962 yılında çıkarılan yasayla öğretim üyelerine üniversiteye geri dönüş hakkı tanındı.[113]

55'ler olayı

27 Mayıs Darbesi'nde DP'liler Kürdistan Hükümeti tesis etmek üzere çalışmalar yapmakla suçlandılar. [116][117][118] 31 Mayıs 1960'da Cumhuriyet gazetesinde MBK'nin bu konuyla ilgili çeşitli belgeler bulduğu ve Şeyh Said'in oğlunun DP iktidarı döneminde doğuda propaganda gezileri yaptığı iddia edilmiştir.[119] Darbeden 4 gün sonra Doğu ve Güneydoğu'dan seçilen 485 ağa ve şeyhler Sivas Garnizonu (Kabakyazı)'nda bir kampa yollanmıştır. [120][121] Bu konu hakkında Cemal Gürsel'in "ileri gelen 2500 Kürdü öldürelim" dediği iddia edilmektedir.[122] Sivas'taki kamp 19 Ekim 1960 tarihinde çıkan 105 numaralı Mecburi İskân Kanunu ile boşaltılıp Milli Birlik Komitesi tarafından "55 ağa" DP'yi destekliyor iddiasıyla Antalya, Isparta, İzmir, Afyonkarahisar, Manisa, Denizli ve Çorum'a sürüldü.[123][124][125]

Bu kanun 1962 yılında kaldırıldı.[125] 1961 Anayasası'nda bir takım değişiklikler yapıldı. 1924 Anayasası'nın 3. maddesi olan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü "Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir" şeklinde değiştirildi.[126]

Emekli İnkılap Subayları Derneği

Ağustos 1960 - Şubat 1961 arasında Milli Birlik Komitesi tarafından emekliye sevkedilen 235 general ve yaklaşık 5.000 subay tarafından Emekli İnkılap Subayları Derneği kurulmuş ve orduya geri dönmeye çalışmışlardır. Bu derneğe bağlı emekli subaylar "Eminsular" olarak anılmıştır.[127] En yüksek rütbeli üyesi olan Orgeneral Ragıp Gümüşpala daha sonra Adalet Partisi'nin genel başkanlığına getirilmiştir.

14'lerin tasfiyesi

Milli Birlik Komitesi kuruluşundan itibaren karma ve heterojen bir gruptu. Madanoğlu - Küçük grubu ile Türkeş - Kabibay grubu karşı karşıya gelmiştir.

Madanoğlu - Küçük grubu iktidarı bir an önce sivillere devretmeyi planlamıştır.[128] Fakat Türkeş, Kabibay ve Erkanlı grubu reformların yapılmadan önce iktidarını sivillere devretmesine karşı çıkmış ve hemen sivillere devretmenin iktidarı Cumhuriyet Halk Partisine teslim etmek anlamına geleceğini savunmuştur.

Eylül ayının başlarında Türkeş, Kabibay, Erkanlı ve Dündar Seyhan, ihtilalin gayesine aykırı çalışan dört beş kişinin ülke dışına çıkarılmasını kararlaştırmışlardır. Türkeş, kararı uygulamak için hazır olduğu halde Kabibay zamana bırakmayı tercih etmiştir.

İstanbul'da Muzaffer Özdağ'ın "Bâb-ı Âli'den de geçeceğiz" demesi büyük yankılar uyandırmış ve Cemal Gürsel'in tasfiye kararı almasını hızlandırmıştır.

MBK üyelerinden Muzaffer Yurdakuler, Seyhan tasfiye kararını arkadaşlarına anlatırken kulak misafiri olmuş ve diğer MBK üyelerine haber vermiştir.

Karşı taraf erken davranmış ve Gürsel 13 Kasım 1960'da Alparslan Türkeş'e bir mektup göndererek Kurmay Albay Alparslan Türkeş, Kurmay Yarbay Orhan Kabibay, Kurmay Yarbay Mustafa Kaplan, Kurmay Binbaşı Orhan Erkanlı, Kurmay Binbaşı Şefik Soyuyüce, Kurmay Binbaşı Dündar Taşer, Piyade Binbaşı Fazıl Akkoyunlu, Tank Binbaşı Muzaffer Karan, Deniz Kurmay Binbaşı Münir Köseoğlu, Deniz Kıdemli Yüzbaşı Rıfat Baykal, Kurmay Yüzbaşı İrfan Solmazer, Kurmay Yüzbaşı Numan Esin, Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ ve Jandarma Yüzbaşı Ahmet Er olmak üzere çoğunluğu Türkçü subaydan oluşan 14 MBK üyesini emekliliğe sevkedip yurtdışındaki temsilciliklere danışman olarak tayin etmiştir.[36]

OYAK'ın kuruluşu

27 Mayıs darbesinden 8 ay sonra 1961 yılında Osmanlı Devleti'nin subayların ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturduğu fondan devredilerek 50 bin altınla kuruldu.[129] Kurumun kuruluşu 3 Ocak 1961 kabul edilen Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu'na dayanmaktadır.[130] Üye olması zorunlu subay ve astsubayların maaşlarının %10'u ve yedek subayların maaşlarının %5'i her ay bu fona aktarıldı.[131]

Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu

Mustafa Kemal Atatürk tarafından konulan ve askerin siyasete müdahale etmesini kesinlikle yasaklayan mevcut 22 Mayıs 1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu[132][133] dışında, 27 Mayıs'tan sonra 4 Ocak 1961 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu çıkarıldı ve Türk Silahlı Kuvvetleri daha sonraki darbe ve teşebbüslerini bu kanunun 35. ve 85. maddesine dayandırdı.[134] 27 Mayıs Darbesi'nin Türkiye'de askeri darbelerin meşru olduğu intibasını yarattığı ve diğer askeri darbelerin yolunu açtığı yönünde iddialar bulunmaktadır.[88][135][136]

<noinclude>


Silahlı Kuvvetler Birliği

6 Haziran 1961'de ordu içinde Milli Birlik Komitesine muhalif olan general ve subaylar Silahlı Kuvvetler Birliği (SKB)'ni kurmuş ve sembolik başkanlığına Genel Kurmay Başkanı Cevdet Sunay'ı getirmişlerdir. SKB ordunun yönetimde kalmasından yanaydı ve parlamentonun açılmasına taraftar değildi.[137] SKB, MBK tarafından Washington'a atanan İrfan Tansel'in bindiği uçağı yanlı jetler ile havada geri çevirerek Hava Kuvvetleri Komutanlığına tekrar getirilmesini sağlayacak kadar güçlenmiştir. Bu olay üzerine Cemal Madanoğlu görevinden istifa etti.[36]

Kurucu Meclis ve 1961 Anayasası'nın Hazırlanması

6 Ocak 1961'de MBK ve Temsilciler meclisi'nden oluşan Kurucu Meclis kuruldu. Daha sonra Enver Ziya Karal ve Turhan Feyzioğlu başkanlığında Kurucu Meclis'e bağlı 20 kişilik bir anayasa komitesi kurularak yeni anayasa için çalışmalara başlandı.[138]

Yeni hazırlanan anayasada 1924 Anayasası'ndan farklı olarak halkçılık, devletçilik ve inkılapçılığa yer verilmemiş, milliyetçilik ise Milli Devlet olarak değiştirilmiştir. İlk kez Sosyal Devlet ilkesi bu anayasa ile ortaya çıkmıştır. Adalet Partisi de resmi olarak yeni anayasanın 1924 Anayasası'na kıyasla "ileri bir adım" olacağını belirtmiştir. Ancak Adalet Partisi'nin desteğiyle "hayırda hayır vardır", "hayır deyin hayırlı olsun", "demli çay" ("hayır" oyunun renginin kırmızı olmasından) gibi sloganlarıyla "hayır" kampanyası yürütülmüştür. Hatta "Mr. Refarendum" adlı bir Amerikalı'nın olduğu ve "evet" oyu vermesinin o Amerikalıya evet demek anlamına geleceği anlatılmıştır. 9 Temmuz 1961'de yapılan halk oylaması sonucu 1961 Anayasası %61.7 gibi bir evet oranıyla kabul edilse de[24][139][140], bazı akademisyenler ve uzmanlar %40'a yakın hayır oyunun oldukça anlamlı olduğunu ileri sürdüler ve yeni Anayasanın toplumun ciddi bir kesimi tarafından onaylanmadığını savundular.[141][142]

1961 Seçimleri ve Çankaya Protokolü

Adnan Menderes'in idamından üç hafta sonra 15 Ekim 1961'de Demokrat Parti'nin oy tabanının "mirasçıları" Adalet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi oyların % 62'sini alarak 277 milletvekili çıkarmışlardır. Buna karşı Cumhuriyet Halk Partisi 173 milletvekili çıkarabilmiştir. Bu seçim "Menderes'in zaferi" olarak nitelendirilmiş ve ordu durumdan rahatsız olmuştur.[143][144] 25 Ekim 1961'de 12. dönem TBMM toplandı ve askeri rejim sona erdi.[145]

Ordu içinde MBK kadar etkili olmaya başlayan SKB, seçimlerin millî iradeyi tam olarak yansıtmadığı ve yeni bir darbenin gerektiğini savunmuştur. 21 Ekim'de MBK'nın İstanbul kanadına bağlı 10 general ve 18 albay toplanmış ve en geç 25 Ekim'e kadar yönetime el koyacağını kararlaştıran "21 Ekim Protokolü" imzalamıştır.[146] 22 Ekim'de MBK'nın Ankara kanadı aynı içerikteki "Mürted Protokolü" imzalamıştır.[147]

Fakat SKB onursal başkanı durumunda bulunan Cevdet Sunay'ın müdahalesiyle protokoller askıya alınmış ve siyasi parti liderleriyle uzlaşma yolu tercih edilmiştir.[148]

Bunun için 24 Ekim'de Çankaya'da Ragıp Gümüşpala (Adalet Partisi), Ekrem Alican (Yeni Türkiye Partisi), İsmet İnönü (Cumhuriyet Halk Partisi), Osman Bölükbaşı (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi), Cevdet Sunay, Cemal Gürsel ve generalların önünde Yassıada mahkûmlarına af çıkarılmayacağına, Emekli İnkılap Subaylar Derneğine bağlı subayların orduya geri alınmayacağına ve Cemal Gürsel'in cumhurbaşkanı seçilmesi için çalışacaklarına dair protokolü imzalamışlardır.

Ali Fuat Başgil'in MBK üyeleri tarafından ölümle tehdit edilerek adaylıktan çekilmesiyle 26 Ekim 1961'de yapılan seçimle tek aday Cemal Gürsel cumhurbaşkanlığına getirildi.[149]

Millî Güvenlik Kurulu

Ülkenin milli güvenlik politikalarının belirlenmesi amacıyla daha önce çeşitli kararname ve kanunlarla kurulan Yüksek Müdafaa Meclisi Umumi Katipliği ve Milli Savunma Yüksek Kurulu, 1961 Anayasası'nda Milli Güvenlik Kurulu ismiyle düzenlendi.[150]

Darbenin meşrulaştırılması

Anayasa Nizamını, Milli Güvenlik ve Huzuru bozan fiiller hakkında kanun hazırlanıp, 5 Mart 1962'de kabul edilen 38 Sayılı Kanun'da darbeyi eleştirmenin suç olduğu vurgulandı.[151] Bu kanunun birinci maddesinin B bendinde şöyle denilmekteydi:

27 Mayıs 1960 devrimini zedeliyebilecek şekilde: Bu devrimin neticesi olarak Yüksek Adalet Divanınca veya sair kaza mercilerince verilmiş ve kesinleşmiş olan karar ve hükümleri, söz yazı, haber, havadis, resim, karikatür veya sair vasıta ve suretlerle kötüleyenler, veya üstü kapalı da olsa matufiyeti belli olacak şekilde kötülemeye çalışanlar veya mahkûm edilenlerin mahkûmiyetlerine esas teşkil eden fiillerini, yahut şahıslarını övenler veya neticelenmiş hazırlık, ilk, son tahkikat veya infaz safhalariyle ilgili resim, hatırat, röportaj yapanlar veya beyanat verenler.

Eleştirenler hakkında bu kanunda belirtilen 5 madde gereğince Anayasa Mahkemesi'nde dava açıldı. Bunlardan biri Yeni Demokrat Parti genel başkanı Fuad Köprülü'nün, "af ancak bir haksızlığın tamiri olacaktır" sözleri üzerine açılan kamu davasıdır.[152]

Değerlendirmeler

Celâl Bayar (Cumhurbaşkanı):

Ve yine hiç şüphe etmiyorum 27 Mayıs başarıya ulaşmamış ya da hiç yapılmamış olsaydı, ne ordu içinde cuntalar kurulacak, ne 12 Mart, 12 Eylül müdahaleleri yapılacak, ne de demokrasi dejenere edilebilecekti.[136]

Cemal Gürsel (MBK lideri):

Demokrat Parti'nin memlekete yaptığı en büyük kötülüklerden biri orduyu ihtilale zorlaması olmuştur. [153]

Süleyman Demirel (Devlet Su İşleri Genel Müdürü):

(1950) Devlete karşı, onların yönettiği devlete karşı kazanılmış bir zaferdi... Onların elinden devleti alma hareketidir. 1960, halkın elinden devleti alma hareketidir.[81]

Bülent Ecevit (Cumhuriyet Halk Partisi Ankara milletvekili):

60 İhtilali... Ve kaptılar, işte kendileri güya demokrasisinin bayraktarlığını yapıyorlar... Müdahaleci ekip. Fakat ne yaptılar; üniversiteden geçmeler, 147'ler olayı, arkasından Bab-ı Ali önünden geçeceğiz lafları derken birden, bir ülke ve kültür birliği projesi ortaya çıktı. Bunu biz orataya çıkardık. Dünyada görülmemiş bir totaliter rejim projesi, yani Nazi Almanyası'nda bile eşi görülmemiş bir proje.[154]

ABD Dışişleri Bakanlığı İstihbarat ve Araştırma Dairesi'nin 1961 tarihli değerlendirme raporu:

Türk Silahlı Kuvvetleri'nce yapılan kansız darbe, Türkiye dışında genellikle ağırlık taşıyan , Türk Silahlı Kuvvetleri'nin apolitik olduğu ve ciddi bir siyasi bunalımda müdahale etmeyeceği yolundaki inanışı yıkmıştır.[155]

Dönemin bazı sonuçları

27 Mayıs'ın kültür alanına yansımaları

27 Mayıs Darbesi döneminde eklenen sözlerin bulunduğu posta pulu

Edebi eserler

Darbenin Türkiye'ye Etkileri

Filmler

Diziler

Kaynakça

Anılar

Araştırmalar

Belgeseller

Resmi yayın

Dipnotlar

  1. Alkan, Mehmet Öznur (Haziran-Temmuz 2016). "Türk ordusu geldi başa". Atlas Tarih (41): 126. ISSN 1309-7342.
  2. Alkan, Mehmet Öznur (Haziran-Temmuz 2016). "Türkiye'nin ilk hatıra parası". Atlas Tarih (41): 129. ISSN 1309-7342.
  3. http://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/578676.aspx
  4. TBMM.gov 27 Mayıs 1960'ta yapılan askerî darbe ile sona erdi, URL erişim tarihi: 13 Haziran 2008
  5. Sakallıoğlu, Ümit Cizre. "Parameters and Strategies of Islam-State Interaction in Republican Turkey." International Journal of Middle East Studies, Vol. 28, No. 2 (May, 1996), pp. 231-251. Cambridge University Press. URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
  6. Jacob M. Landau, Radical Politics in Modern Turkey, BRILL, 1974. ISBN 9-0040-4016-1 "The 1960 Military Intervention and the 1961 Constitution" bölümü.
  7. TBMM.gov 27 Mayıs ihtilali ile ülke yönetimine el koyan askerî güç, URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008
  8. http://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc043/kanunmbkc043/kanunmbkc04300114.pdf
  9. Mümtaz'er Türköne, "27 Mayıs’ın hesabı ", 27 Mayıs tarihli Zaman gazetesi, URL erişim tarihi: 27 Mayıs 2010
  10. Eski Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli, "Cunta, en büyük tasfiyeyi yargıda ve orduda yaptı" 30 Mayıs tarihli Zaman gazetesi, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2010
  11. Murat Belge, "27 Mayıs’ın tekrarı", 27 Mayıs tarihli Taraf gazetesi, URL erişim tarihi: 27 Mayıs 2009
  12. Ahmet Kekeç, "O silahlar babanızın malı mı?", 13 Mayıs 2009 tarihli Star gazetesi, URL erişim tarihi: 27 Mayıs 2009
  13. Sırrı Yüksel Cebeci, "Bana göre 27 Mayıs Neden İhtilal Değildir?", Tercüman gazetesi, URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008
  14. http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/12/23/kanli_mi_yapacaksiniz_kansiz_mi
  15. Enis Berberoğlu, "28 Şubat ve 27 Mayıs farkı", 27 Nisan 2003 tarihli Hürriyet gazetesi, URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008
  16. Belge, Murat (29 Mayıs 2009). "27 Mayıs üstüne bir kitap". Taraf. 1 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20090601060826/http://www.taraf.com.tr:80/makale/5766.htm. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2010.
  17. Belge, Murat (30 Mayıs 2009). "27 Mayıs notları". Taraf. 21 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20090721154114/http://www.taraf.com.tr:80/makale/5783.htm. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2010.
  18. Belge, Murat (31 Mayıs 2009). "27 Mayıs potları". Taraf. 21 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20090721145315/http://www.taraf.com.tr:80/makale/5799.htm. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2010.
  19. Gündem, Mehmet (12 Şubat 2007). "Hüsamettin Cindoruk: 27 Mayıs askerin şaşkınlığıydı". Yeni Şafak. 22 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140122175447/http://www.ikincicumhuriyet.org:80/arsiv/arsiv7294.htm. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008.
  20. 1 2 Altemur Kılıç, "O Gece" -Bugün- 26-27 Mayıs Gecesi ve Sonrası, 27 Mayıs 2008, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  21. Niyazi, Mehmed (20 Ocak 2003). "Hafızamızdaki yanlışlar". Zaman. 19 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130219064208/http://arsiv.zaman.com.tr:80/2003/01/20/yazarlar/butun.htm. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2009.
  22. Şaban İba, "Türkiye'de devlet, askeri vesayet ve siyaset", Kurtuluş Dergisi (PDF Dosyası)
  23. 1 2 "Turkey." Encyclopædia Britannica. 2008. Encyclopædia Britannica Online. 13 June 2008 (13 Haziran 2008) <http://search.eb.com/eb/article-44437> URL Erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
  24. Adnan Menderes VikiSöz
  25. "Turkey." Europe Since 1914: Encyclopedia of the Age of War and Reconstruction. Ed. John Merriman and Jay Winter. Vol. 5. Detroit: Charles Scribner's Sons, 2006. 2573-2579. Gale Virtual Reference Library. Gale. Gale Document Number ("Gale Belge Numarası"): GALE|CX3447000869. 14 Haziran 2008.
  26. Waldner, David. "Turkey." Encyclopedia of the Modern Middle East and North Africa. Ed. Philip Mattar. Vol. 4. 2nd ed. New York: Macmillan Reference USA, 2004. 2236-2242. Gale Virtual Reference Library. Gale. Gale Document Number ("Gale Belge Numarası"): GALE|CX3424602742. 14 Haziran 2008.
  27. 1 2 3 4 27 Mayıs Darbesi Kronolojisi ve Yassıada Duruşmaları, URL erişim tarihi: 12 Temmuz 2008
  28. Mahmut Çetin, Menderes’ten Erdoğan’a Ankara’nın ve İstanbul’un iki caddesi, URL erişim tarihi: 12 Temmuz 2008
  29. Altemur Kılıç, "Üç kurban...", Cumhuriyet gazetesi, URL erişim tarihi: 12 Temmuz 2008
  30. 1 2 3 İbrahim Doğan, "27 Mayıs'ta 'oradaydım' analizi", Aksiyon dergisi, Sayı: 621, URL erişim tarihi:15 Haziran 2008
  31. Aydemir, Şevket Süreyya (1988). İkinci Adam. İstanbul: Remzi Kitabevi. ISBN 975-14-0037-6 c. 3, s. 365.
  32. "Darbe olmasaydı, Menderes Rusya ile işbirliği yapacaktı", 24 Mayıs 2008 tarihli Star gazetesi URL erişim tarihi: 23 Temmuz 2008
  33. Faruk Akkan, "Darbe olmasaydı Menderes Moskova'ya gidecekti", 24 Mayıs 2008 tarihli Zaman gazetesi URL erişim tarihi: 23 Temmuz 2008
  34. İbrahim Ortaş, "AB ve Tarım Eğitimi 1", URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  35. 1 2 3 Yalçın, Soner (2000). Bay Pipo, Bir MİT görevlisinin gizli Yaşamı: Hiram Abas. İstanbul: Doğan Kitap. 975-6770-28-7 s. 98.
  36. Abdullah Muradoğlu, "İran Şahı askeri darbeyi Menderes'ten sakladı", Yeni Şafak gazetesi, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  37. Avni Özgürel, "Neden zincirbozan?", 18 Nisan 2007 tarihli Radikal gazetesi, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  38. Listeli Çoğunluk Sistemi URL erişim tarihi:15 Haziran 2008
  39. Kurthan Fişek, "‘Bağımsız bakanlık’ meselesinin kökünde ‘itimatsızlık’ yatar", 14 Ocak 1999 tarihli Hürriyet gazetesi, URL erişim tarihi:12 Temmuz 2008
  40. 1 2 Aslandaş, Alper Sedat; Baskın Bıçakçı (1995). Popüler Siyasî Deyimler Sözlüğü. İstanbul: İletişim. ISBN 975-470-510-0 s. 144-145.
  41. TBMM 1957 seçimleri, URL erişim tarihi:15 Haziran 2008
  42. Türkiye’de Seçim Sistemi Tercihinin Misyon Boyutu, 2006, URL erişim tarihi:15 Haziran 2008
  43. DİE, 1950-65 Milletvekili ve 1961, 1964 Cumhuriyet Senatosu üye seçimleri Yayın No: 513, Ankara-1966
  44. 1 2 3 Aslandaş, Alper Sedat; Baskın Bıçakçı (1995). Popüler Siyasî Deyimler Sözlüğü. İstanbul: İletişim. ISBN 975-470-510-0 s.76-77.
  45. Nazlı Ilıcak'a göre cuntanın temelleri 1955'te atılmıştır.Nazlı Ilıcak, '9 Subay', 31 Mart 2007 tarihli Takvim gazetesi URL erişim tarihi 22 Haziran 2008
  46. Şevket Süreyya Aydemir, İhtilâlin Mantığı ve 27 Mayıs İhtilâli, s.263.
  47. Aydemir, Şevket Süreyya. a.g.e. c. 3, s. 366, 367.
  48. Şevket Süreyya Aydemir, a.g.e., s.281.
  49. Aslandaş ve Bıçakçı, a.g.e., s. 118.
  50. "Taha Kıvanç'a Yanıt: Sağduyu ve Bellek", 21 Ocak 2007 tarihli Zaman gazetesi, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  51. 'Eski valilerimiz', Uşak Valiliği resmî web sitesi URL erişim tarihi: 16 Haziran 2008
  52. Kamu yönetimi, Gebze Haber, URL erişim tarihi: 16 Haziran 2008
  53. Şerafettin Turan, İsmet İnönü: Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, T.C. Kültür Bakanlığı, Ankara, 2000, ISBN 978-975-17-2506-6, s. 359.
  54. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11112768.asp
  55. 1 2 Cezmi Kartay, 11 Eylül 1980'den günümüze siyasal anılar ve sosyal demokrasinin öyküsü, 1999, 9. bölüm
  56. "Tarihte bugün", 2 Nisan 2006 tarihli CNN Türk, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  57. Cemal A. Kalyoncu, "Ruslar, İsmet İnönü'yü denizden takip etmiş, Aksiyon dergisi, Sayı: 682/ Tarih: 31-12-2007, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  58. İstifaların sebebi trenmiş, Gerçek Hayat dergisi
  59. Aslandaş ve Bıçakçı, a.g.e., s. 113-114.
  60. İsmet İnönü'nün TBMM'deki konuşmaları, Cilt 2, TBMM Basımevi, Ankara, 1993, s. 300.
  61. 1 2 A.g.e, s. 302-306.
  62. Cumhuriyet'in Seksen Yılı, Cumhuriyet Gazetesi, 2003, s. 203.
  63. Can Dündar-Bülent Çaplı, İsmet Paşa, İmge kitabevi, 2006, s. 95-96.
  64. Gülsün Bilgehan, 'Çankaya'nın Hanımefendisi: Mevhibe İnönü', Milliyet Gazetesi Yazı Dizisi, 1997.
  65. 1 2 3 Aslandaş ve Bıçakçı, a.g.e., s.244-245.
  66. Marşın orijinal hâli ise şöyledir:
    Tuna nehri akmam diyor. / Etrafımı yıkmam diyor /Şanı büyük Osman Paşa / Plevne'den çıkmam diyor.
    Olur mu böyle olur mu? / Evat babayı vurur mu? / Sizi millet hainleri / Bu dünya size kalır mı?
  67. Hulûsi Turgut, Şahinlerin Dansı, ABC, 1995, s. 119-120.
  68. Hulûsi Turgut, a.g.e., s. 115.</
  69. 1 2 Turgut, a.g.e, s. 116.
  70. Şükran Özkaya, Adım Adım 27 Mayıs
  71. Ertan Altan, "Cuntacılık ayağa düştü", 15 Nisan 2007 tarihli Yeni Şafak gazetesi, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  72. Aslandaş ve Bıçakçı, a.g.e., s.129.
  73. 1 2 Turgut, a.g.e, s. 131-133.
  74. "27 Mayıs Darbe Bildirisi". VikiKaynak. 27 Mayıs 1960. 6 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150606163308/http://tr.wikisource.org/wiki/27_May%C4%B1s_Darbe_Bildirisi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2010.
  75. 1 2 Turgut, a.g.e, s. 140-141.
  76. Evin, Nehveş (29 Ocak 2009). "Namık amcanın ölümü". Akşam. http://www.aksam.com.tr/2009/01/29/yazar/6623/aksam/yazi.html. Erişim tarihi: 6 Haziran 2009.
  77. Yücel, Fehmi. "Kırık Camdan Kedi Atsan Geçmezdi!". Yeni Aktüel 158. http://www.yeniaktuel.com.tr/tur106,[email protected]. Erişim tarihi: 13 Eylül 2009.Fehmi Yücel, "Kırık Camdan Kedi Atsan Geçmezdi!", 158.sayı Yeni Aktüel, URL erişim tarihi: 13 eylül 2009
  78. Turgut, a.g.e, s. 144-145.
  79. Dündar Seyhan, Görgedeki Adam, Nurettin Uycan Matbaası, 1966, s.114.
  80. 1 2 CHP alınacak tavır konusunda ikiye bölündü, herkes bir uçurumla. Bir taraf askeri müdahaleyle işbirliğinden yana, bunların içinde iyi niyetlileri vardı, İnönü gibi. İşte böyle, ancak yumuşak bir davranışla çıkarız kanısı, bir de yalnız CHP'lilerin değil, Türkiye'de hemen bütün solcuların içine düştükleri yanılgı, "Oh askergeldi, bizi kurtardı, reformlar da yapacağını söylüyor, ne iyi" havasıydı. Fakat CHP'nin bir kesimi buna başından kesinkes karşı çıktı., Mehmet Altan, Darbelerin Ekonomisi, 2.Baskı, İyiadam Yayınları, Mayıs 2001, s. 67. (Mehmet Altan ile söyleyiş)
  81. Aslandaş ve Bıçakçı, a.g.e., s.174.
  82. Eroğul, Cem. "Bahri Savcı`nın Ardından". Mulkiyedergi. 25 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20151125131116/http://www.mulkiyedergi.org/index.php?option=com_docman&task=doc_details&gid=659&&Itemid=2. Erişim tarihi: 17 Haziran 2008.
  83. Aybay, Rona. "Türki Cumhuriyetler, Komşular ve Anayasal Sorunlar". TC Anayasa Mahkemesi. 3 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140703223458/http://anayasa.gov.tr/files/pdf/anayasa_yargisi/anyarg23/aybay.pdf. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2010.
  84. 1 2 "Kıyma makinesi yalanı". Sabah. 17 Ocak 2000. 20 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110920051805/http://arsiv.sabah.com.tr/2000/01/17/g12.html. Erişim tarihi: 16 Haziran 2009.
  85. 1 2 Aslandaş ve Bıçakçı, a.g.e., s. 110-111.
  86. "Yassıada'da yapılan işkenceleri çocuklarımıza anlatmamak için sözleştik", Gıyasettin Emre ile söyleyiş, 30 Mayıs 2008 tarihli Zaman gazetesi, URL erişim tarihi: 23 Temmuz 2008
  87. 1 2 3 "Darbeler Türkiye'yi 50 yıl geriye götürdü" Yeni Şafak gazetesi, URL erişim tarihi: 23 Temmuz 2008
  88. 1 2 "Yarım asır sonra Yassıada utancı", Haber7, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  89. "Onlar dayak attı, CHP'liler seyretti", Haber7, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  90. Nazlı Ilıcak, "Yassıada'dan anılar", 27 Mayıs 2008 tarihli Sabah gazetesi, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  91. Osman İrıdağ, "Demokratların sevmediği menderes", Aksiyon dergisi, Sayı: 458/ Tarih: 15-09-2003, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  92. "Gelin Koraltan, 48 yıl sonra konuştu: 27 Mayıs servet ihtilaliydi", 27 Mayıs 2008 tarihli Zaman gazetesi, URL erişim tarihi: 30 Mayıs 2009
  93. "Arşivlerden çıkan Yassıada belgeleri!", 8Sütun, URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008
  94. 1 2 3 4 Yassıada Davaları URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008
  95. "6-7 Eylül Olayları (3)", 8 Eylül 2005 tarihli Radikal gazetesi, URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008
  96. "Varlık Vergisi ve 6-7 Eylül Olayları", URL erişim tarihi: 15 Haziran 2008
  97. Can Dündar, "Kasadaki kadın külotu", URL erişim tarihi: 15 Haziran 2008
  98. Can Dündar, "Bir dönemin utanç belgeleri", 19 Şubat 2006 tarihli Milliyet gazetesi, URL erişim tarihi: 20 Haziran 2008
  99. Adnan Menderes Belgeseli, URL erişim tarihi:14 Haziran 2008
  100. 'Kısa kes az konuş', "27 Mayıs'ın kanlı elleri", 17 Eylül 2000, Yeni Şafak gazetesi, URL erişim tarihi: 15 Haziran 2008
  101. Avni Özgürel, "Yassıada Demokrasi Müzesi Olsun", 17 Eylül 2006 tarihli Radikal gazetesi, URL erişim tarihi: 15 Haziran 2008
  102. Talat Asal, 'Kısa kes Polatkan', 15 Ocak 2000 tarihli Sabah gazetesi, URL erişim tarihi: 15 Haziran 2008
  103. "Polatkan'ın Kayıp Savunması bir albayın kasasından çıktı", 27 Mayıs 2007 tarihli Zaman gazetesi, URL erişim tarihi: 15 Haziran 2008
  104. "Hasan Polatkan'ın Kayıp Savunması", URL erişim tarihi:15 Haziran 2008
  105. 1 2 Soner Yalçın, Efendi, Doğan Kitap s. 554-555
  106. Nur Batur, "Kennedy'nin son dakika mesajı: Asmayın", 20 Haziran 2007 tarihli Sabah gazetesi, URL erişim: 15 Haziran 2008
  107. Batur, Nur (20 Mayıs 2007). "CIA belgelerine göre 27 Mayıs 1960". Sabah. Haber7. 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130313082053/http://www.haber7.com/haber/20070617/CIA-belgelerine-gore-27-Mayis-1960.php. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
  108. "Genel Kurul Tutanağı 22. Dönem 1. Yasama Yılı 60. Birleşim". Türkiye Büyük Millet Meclisi. 20 Mayıs 2007. 9 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110809175858/http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_b_sd.birlesim_baslangic_yazici?P4=9125&P5=B&page1=20&page2=20. Erişim tarihi: 5 Haziran 2008.
  109. Acar, Erkan (28 Mayıs 2008). "TIR filosu kuran 'darbeci' bildiriye sahip çıktı". Zaman. 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110821120515/http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=694966. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  110. Aslandaş ve Bıçakçı, a.g.e., s.28.
  111. Aygündüz, Filiz (1 Mart 2008). ""Nerede olduğu bilinmeyen “Timsah” ortaya çıktı"". Milliyet. 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20141129020541/http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=500723. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  112. 1 2 Tabak, Necla. "Üniversite Reformları 1946-1982". 5 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20101105045237/http://egitim.aku.edu.tr:80/unireform3.ppt. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  113. Koca, Gönül (7 Mart 2007). ""Timsah'ın Midesindekiler"". Radikal. 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20141129023807/http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=7416. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  114. Tuncer, Berrin Balay; Demirci; Didem. "50. yıl bildirgesi". Orta Doğu Teknik Üniversitesi. 25 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20091125172411/http://www.odtu.edu.tr:80/50yil/1960.php. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  115. Fırat, Ümit (26 Mayıs 2008). "27 Mayıs, Kürtler ve Şark Islahat Planı Kararnamesi". Bianet. 23 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20080923230748/http://www.bianet.org:80/bianet/kategori/bianet/107183/27-mayis-kurtler-ve-sark-islahat-plani-kararnamesi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  116. Aköz, Emre (2 Kasım 2007). "Menderes'in Kürt çözümü". Sabah. 20 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110920051646/http://arsiv.sabah.com.tr/2007/11/02/akoz.html. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
  117. Çağlı, Elif (2 Kasım 2007). "Türkiye'deki askeri darbeler gerçeğine kısa bakış". Marksisttutum. 23 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140723062130/http://marksisttutum.org/27mayis60.htm. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
  118. Çiçek, Nevzat. "Kürt sorununda gizli kalmış milat". Nokta. 21 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140221192049/http://ieylem.wordpress.com:80/2007/01/22/111/. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  119. "485 Kürt'e 27 Mayıs'ta ne oldu?". HaberAktüel. http://www.haberaktuel.com/news_detail.php?id=53766&uniq_id=1213789982. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  120. "Kürt sorununun gizli tarihi". Birgün. 18 Ocak 2007. 20 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20091120225208/http://www.savaskarsitlari.org:80/arsiv.asp?ArsivTipID=5&ArsivAnaID=37333. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
  121. Korkmaz, Mehmet. ""Cemal Gürsel İleri Gelen 2500 Kürt'ü Tenkil Edelim, Demiş!"". Yeni Aktüel 152. http://www.yeniaktuel.com.tr/top101-2,[email protected]. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  122. ""Tarihten bir kara sayfa"". Radikal. 19 Ocak 2007. 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140714181015/http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=210512. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  123. ""Gürüz'ün son numarası"". CanDündar.com. 10 Mayıs 2001. 6 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20100206085719/http://www.candundar.com.tr:80/index.php?Did=478. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  124. 1 2 "19 Ekim 1960 tarihli ve 105 sayılı Kanunun Kaldırılması Hakkında Kanun". TC Adalet Bakanlığı. 23 Ekim 1962. 14 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120714143329/http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/340.html. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  125. Davut, Dursun (31 Mart 2005). "Siyasi irade ve egemenliğin ortakları". Yeni Şafak. 7 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120707024745/http://yenisafak.com.tr/arsiv/2005/mart/31/ddursun.html. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  126. Sali, Ali (23 Ağustos 2003). "MGK artık 'fişlemeyecek'". Yeni Şafak. 7 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120707030037/http://yenisafak.com.tr/arsiv/2003/agustos/23/p03.html. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  127. Zeki, Salih (23 Ocak 2008). "'Darbeye ABD'den destek istedi' iddiası". Radikal. 12 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150612013357/http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=245290. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2009.
  128. Acar, Erkan (11 Temmuz 2006). "OYAK kapatılmalı". Zaman Turkuaz. Yeni Asya. 3 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20131103053912/http://www.yeniasya.com.tr/2006/07/11/basin/h2.htm. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  129. Acar, Erkan (3 Ocak 1961). "Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu". TC Adalet Bakanlığı. 14 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120714114405/http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/1042.html. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  130. Kızılok, Utku. "Kılıçlı Bürokrasinin Düzeni". MarksistTutum. 11 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140811125308/http://marksisttutum.org:80/kilicliburokrasi.htm. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  131. "Askeri Ceza Kanunu". TC Adalet Bakanlığı. 22 Mayıs 1930. 13 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120713225118/http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/496.html. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
  132. Bülent Ecevit; Asker politikaya karşımasın, demiştir kendisi de asker olup politikaya itilmiş olduğu halde... Bence Türkiye'de rejimin en demilitarize olduğu dönem Atatürk dönemidir...seçkin zümrede bir askere oynama alışkanlığı var. Onun için ben şunu söylerim. Eğer Türkiye'de rejimi demilitarize etmek istiyorsak, siviller kendi kafalarını demilitarize etmelidirler.
  133. Bila, Fikret (4 Ekim 2007). "Çare ihtilal değil, komutanın konuşması". Milliyet. 19 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20121019235124/http://www.milliyet.com.tr/2007/10/04/guncel/gun00.html. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2009.
  134. Düzel, Neşe (12 Şubat 2007). "İnönü darbe başbakanı olmayı reddetti". Radikal. 13 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110813050357/http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=805740&Date=16.06.2008. Erişim tarihi: 16 Haziran 2008.
  135. 1 2 "'Celâl Bayar'ın dillerinden darbenin Anatomisi'". Akşam. 5 Kasım 2006. http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=57556,4&tarih=05.11.2006. Erişim tarihi: 10 Temmuz 2008.
  136. "Ya Gürsel Darbe". Yeni Şafak. 6 Nisan 2000. 7 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120707034314/http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2000/nisan/06/dizi.html. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  137. "27 Mayıs 1960 Hareketi". http://www.inkilap.info/ataturk-sonrasi-turkiye/yeni-siyasetler/27-mayis-1960-hareketi.html. Erişim tarihi: 17 Haziran 2008.
  138. "Tarihin 5. referandumu bugün". Yeni Şafak. 21 Ekim 2007. 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140714125312/http://yenisafak.com.tr/politika/default.aspx?t=21.10.2007&i=76205. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
  139. Öymen, Altan (16 Eylül 2007). "1961 Anayasası 'Bu elbise bize bol geliyor' diye değiştirildi". Radikal. 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140714145201/http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=233026. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
  140. Özbudun, Ergun, Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yay., Ankara 2002, ISBN 975-464-000-9, s. 45,
  141. Kemal, Gözler (16 Eylül 2007). "1961 Anayasası". Anayasa.gen.tr. 2 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150502000710/http://www.anayasa.gen.tr:80/1961anayasasi.htm. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008. "1961 Anayasası toplumun çoğunluğunun oydaşmasına dayanan bir toplum sözleşmesi oluşturamamıştır"
  142. Yaşar, Abdullah. "Yeter Söz Milletin". 9 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110909161952/http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=125276. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
  143. Özkan, Ayçin. "Eski Seçimlere Bak 22 Temmuz'u Tahmin Et!". Yeni Aktüel 104. http://www.yeniaktuel.com.tr/tur104-2,[email protected]. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  144. Gözler, Kemal. "Türk Anayasa Hukuku". Anayasa.gen.tr. 2 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150502000710/http://www.anayasa.gen.tr:80/1961anayasasi.htm. Erişim tarihi: 17 Haziran 2008. "Alıntı: Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, Yapı Kredi Yayınları, 1998, s. 314"
  145. "Köşke bomba koyarım". Milliyet. 21 Aralık 1999. 10 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20100110220100/http://www.milliyet.com.tr:80/1999/12/21/haber/hab03.html. Erişim tarihi: 17 Haziran 2008.
  146. Öner Gürcan, Ben İhtilalciyim, Süvari Yayıncılık, Bölüm 4: 6 Haziran 1961 Devrimci Tepkisi, URL erişim tarihi: 17 Haziran 2008
  147. Ekim Protokolü - Belge, URL erişim tarihi: 17 Haziran 2008
  148. "Cumhurbaşkanı Seçimleri". Belgenet. 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20121029015428/http://www.belgenet.com:80/secim/cbsecim_01.html. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
  149. "Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği". Milli Güvenlik Kurulu. http://www.mgk.gov.tr/Turkce/tarihce.html. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
  150. Ilıcak, Nazlı (18 Ağustos 2001). "Tedbirler Kanunu". Yeni Şafak. 6 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130506042902/http://yenisafak.com.tr:80/arsiv/2001/agustos/18/nilicak.html. Erişim tarihi: 15 Haziran 2008.
  151. "Resmi gazete, tarih/sayı:9.7.1963/11449". TC Anayasa Mahkemesi. 8 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20080608002554/http://www.anayasa.gov.tr:80/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1963/K1963-083.htm. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
  152. Nadir Nadi, 27 Mayıs'tan 12 Mart'a (1961-1962), Cumhuriyet Gazetesi Kültür Armağanı, s.49
  153. Mehmet Altan, a.g.e., s.83.
  154. Soner Yalçın - Doğan Yurdakul, a.g.e., s.99.
  155. "Anayasa Mahkemesinin Tarihçesi". TC Anayasa Mahkemesi. 1 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20090701160239/http://www.anayasa.gov.tr:80/general/icerikler.asp?contID=246&menuID=43&curID=45. Erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
  156. "Tarih yaratan adam olma kararı". Radikal. 20 Mayıs 2005. 13 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20110813050236/http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=3957. Erişim tarihi: 19 Haziran 2008.
  157. "27 Mayıs ve hatıratlar…". Yeni Şafak. 2 Haziran 2005. 7 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120707022839/http://yenisafak.com.tr/arsiv/2005/haziran/02/ddursun.html. Erişim tarihi: 19 Haziran 2008.
  158. Öner Gürcan Kütüphanesi URL erişim tarihi: 20 Haziran 2008
  159. Öner Gürcan, Ben İhtilalciyim, Süvari Yayıncılık, URL erişim tarihi: 20 Haziran 2008


This article is issued from Vikipedi - version of the 1/10/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.